Öncelikle yazıyı ekleyen arkadaşıma teşekkür ederim, güzel bir paylaşım olmuş.Ve de Ayşe Arman güzel ve önemli bir noktaya değinmiş eline,kalemine ve yüreğine sağlık...Şimdi her iki tarafıda okudum iki tarafında kendince haklı sebepleri var.Mesela geçen sene bir dönem benimde kişisel problemlerim vardı zaten ergenlik dönemi birşeylere alışma dönemi etrafımdaki insanları değişen olay ve durumları kavrama sürecim sonra bir yandan okul-dershane-ev arasında geçen hayat aile arası ufak çatışmalarım beni karamsar bir psikolojiye yöneltti.Arkadaşlarıma bu problemlerimden sözettiğimde büyük bir çoğunluğu bir psikoloğa görünmelisin dediler.Zaten düzenli hafif dozda ilaç kullanan arkadaşlarım vardı.Bunu itiraf etmek onlar için zordu bana söylerken sesi titreyen arkadaşlarım vardı.Ama olayları gerçekten kafaya takıyorlardı.Bir arkadaşım bana "Ben kendimden korkmaya başladım.Etrafımdaki insanlardan şüphelenmeye başladım,sürekli etrafıma bakınıp bana mı bakıyorlar diye düşündüm.Çok kötü bir psikolojideydim,bazen sebepsiz yere ağlıyordum.Ve sonra ailem beni bir psikoloğa götürdü.İlk gittiğimde ağladım konuşamıyordum,ama karşımdaki insan çok deneyimli birisiydi.Önce beni rahatlattı sonrada çeşitli sorular sorarak sorunu bulmaya çalıştı.Ondan sonra bunun normal birşey olduğunu,herkesin psikolojik destek aldığını ve ilaç kullanmanın bir sıkıntı yaratmayacağını söyledi.Bende kullanmaya başladım ve rahatlattı beni,bence sende almalısın bu normal birşey..." dedi.Ama ben yinede kullanmadım =) Bir psikoloğa da gitmedim.Belki de gitmem gerekirdi de benim düşündüğüm şey şu:Ben kendi içimde,düşünce tarzımda bir değişiklik yapmadıktan sonra (Değişime açık olmamak ta diyebilirz.) psikoloğun bana bir faydası olmaz önce insan değişime açık olmalı bence....Neyse fazla uzattım okurken sıkılmadınız umarım.Saygılarımla....
Bu arada bu yazıyı gerçekten merak edip ilgi gösterip sonuna kadar okuyan kaç kişi var acaba merak ediyorum ? Malesef toplum olarak okumayı unuttuk umarım birgün herkes iyi bir okuyucu olur...