Levent KAÇIN
Kültür bir ulusun sahip olduğu en büyük değerdir. Günümüzde çok çeşitli anlamlarda kullanılmasına rağmen toplum bilimcilere göre anlamı “İnsanların edindiği gelenek, görenek, eğitim, öğretim, hukuk, siyasal kurumlar gibi yollarla birbirlerine ve daha sonraki kuşaklara ilettikleri nesnelerle, bilgi, sanat, hüner ve alışkanlıklar, inanç ve değerlerin toplamıdır” . Başka bir deyişle bir toplumu diğerlerinden farklı kılan değerler bütünüdür, ve millidir. evrensel değildir. Evrensel olması birbirinden etkilenmemesi anlamına gelmez Hiçbir kültür unsuru yokturki diğer kültürlerden etkilenmemiş olsun.
Bu etkileşim seçici olmadığı zaman yozlaşma ve akabinde yokolma süreci başlar. Kültürümüzün asıl karakterlerini muhafaza edebildiğimiz sürece yozlaşmadan sözedemeyiz . Toplum olarak bunu ne kadar başarabildiğimiz ortada gözle görülür bir yozlaşma giderek büyüyor. Osmanlı’ nın son dönemlerinde başlayan batılılaşma hevesimiz hala sönmüş değil ve bu konudada seçici olmadığımız kesin. Atilla İlhan ‘ın dediği gibi “ Sanki Sinan, Leonardo’dan önemsiz, Mevlana, Dante’den küçüktü. Itri ise Bach’ın eline su dökmezdi. Aslında kültür emperyalizminin ilmiğini kendi elimizle boynumuza geçiriyorduk ” Bizlere övünülecek bir tarih bırakan yönetici , sanatçı ve bilim adamlarımıza hakkettikleri değeri veriyormuyuz acaba ?
Her Ramazanda en çok kullandığımız cümle Nerde o eski ramazanlar değilmi keza bayramlarda büyüklerimizin anlattığı eski bayramları hayranlıkla dinlemiyormuyuz. Çoçukluğumuzda annalerimiz sıksık komşulara gönderirdi bizi “Bir manininiz yoksa akşam size oturmaya geleceğiz” ne kadar samimi ve sicak bir cümleymiş kullanmayı unutmaya başladığımzda kıymetini daha iyi anlamıyormuyuz..Geçmişte yaşanırken büyük keyif aldığımız gelenek ve göreneklerimizin yavaş yavaş olumsuz bir şekilde değiştiklerini yada ortadan kalktıklarını görmek içimi sızlatıyor .
Mutlaka değişeceğiz çünkü çağdaş dünyayla rekabet edebilmemizin belkide vazgeçilmez şartıdır değişim başdöndürü bir hızla ilerleyen bilim ve teknolojinin gerisinde kalmak ona ayak uyduramamak bizi daha da çok geriye götürecektir. Bu noktada yapılacak en iyi şey seçici olabilmektir. Çok iyi ayıklayabilmektir.
Bir düşünün tv ye ne kadar alıştık değilmi iki gün tahammül edemeyiz olmazsa o proğram bu yarışma birde maç var hafta sonu değmeyin keyfimize . Bize verdiği keyfin dışında birde bizden aldıklarına bakın O açıkken muhabbet edebiliryormuyuz. Aile arasındaki diyaloglar bile azalırken komşular arası diyaloglar ne hale gelir. Komşu gezmeleri dizilere yada maçlara göre ayarlanıyor artık Çağdaş milletlerin seviyesine çıkmaya çalışalım derken kendi benliğimizden ödün vermeyelim kültürel yozlaşma bizi günden güne yanlızlığa itiyor.