Kötüye Giden İnternet Haberciliği
Uzun süredir takip ettiğim ve bunları ''iyi'' diye adlandırdığım birkaç haber sitesi vardı. Vardı diyorum çünkü haber siteleri bir bir gözümden düşmeye başladılar. Haber sitelerinin amacı haberleri görsel ve yazınsal olarak daha geniş tutarak okuyucu kitlesini yeniliklerden en kısa sürede haberdar etmek olmalı aslında. Fakat haber siteleri adeta alışveriş sitesi gibi çalışmaya başladılar. Önceleri her şey güzeldi örneğin bir Habertürk'ü internet üzerinden rahatlıkla takip edebiliyorduk, haberlere daha hızlı erişim sağlıyorduk ve görsel içeriğin vidyolarla yada fotoğraflarla daha da zengin bir biçim almasıyla daha kaliteli bir hal alıyordu habercilik. Derken bu haber siteleri hayatımızın büyük bir kısmını geçirdiğimiz sosyal ağlara da sıçradı. Bu da güzeldi, nihayetinde bu olay sayesinde sosyal dünyaya dalmış kişi bir nebze de olsa bu sosyal ortamlardan gündemi takip etmiş olacaktı. Bana göre internet haberciliği gelişimini bu şekilde iyi bir yönde kullanıyor olsaydı hala, yeni nesillerin eline geçecek olan taşınabilir teknolojilerin de artmasını göz önünde bulundurursak, gazetecilik dediğimiz olay radyo gibi ikinci sınıf evlat muamelesi görürdü. Nostaljik bir olaya dönüşürdü. Nihayetinde radyo kanalları internetten, arabalardan yada taşınabilir teknoloji ürünlerinden dinleniyor artık. Gelecek nesillerimize radyo dediğimiz aletin nasıl bir şey olduğunu sadece fotoğraflarla göstereceğiz bu gidişle. Gazetenin de ileride alacağı durum bu gibi gözüküyor, her ne kadar internet haberciliği doğru şekilde ilerlemese de.
Gelelim asıl konumuza, internet haberciliği bana göre nasıl yanlış bir şekilde ilerliyor? Eğer olması gereken neydi? diye bir soru sorarsak. Olması gereken, internet haberciliğinin sosyal ağların boyunduruğu altına girmeden, kendi üslubunda ilerlemesiydi. Fakat ne oldu? Sosyal ağlara sıçrayan internet haberciliği, popülizmin etkisi altına girerek, daha fazla kullanıcı çekme adına haber manşetlerini abartılmış biçimde yapmaya başladı. Hani böyle bir siteye girersiniz, sağda solda ''Bir ayda 10 kilo verin'' , ''Sigarayı bıraktırma mucizesi'' gibi şeyler vardır. Evet hepsi demiyorum fakat birçok önemsediğim haber sitesi bu reklamlardaki gibi basitleştirdi olayı. Bir diğer olay da mesela internet haberciliğinde 3. sayfa haberleri dediğimiz bir kavramın oluşmamış olma durumu. Bir haber sitesini açtığımızda karşımızda asıl görmemiz gereken şey günün manşetleri olmalıdır benim düşünceme göre. Yeni eklenen haberlerin ''A kişisi B'yi öldürdü'' gibi haberler olmaması gerektiği düşüncesindeyim. Hele bir de yok mu insanların zaaf noktalarını kullanıp müstehcen sınıfına kadar giden fotoğrafları anasayfalarda barındıran haber siteleri. Başbakanının, cumhurbaşkanının adını bilmeyenlerin var olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Peki siz haber sitelerini bu kadar bilinçsiz hazırlarsanız, site anasayfalarını gereksiz haber yığınlarıyla doldurursanız ben nasıl olur da internet haberciliği bizi olumlu bir noktaya sürüklüyor derim?
Manşetler konusuna yeterince değinmedik diye düşünüyorum. Manşetler çekici olmalıdır ama yanıltıcı olmamalıdır. Habertürk'ü düzenli takip eden biri olarak özellikle bu durumun Habertürk'te akılalmaz bir hale büründü. Manşet editörü gibi bir kavramları vardı da o kişiyi mi değiştirdiler, yoksa yeni bir pazarlama teknolojisi mi geliştiriyorlar bilmiyorum fakat birçok kullanıcının bu durumdan rahatsız olduğu kaçınılmaz bir gerçek.
İnternet haberciliğinde yanlış yapılan durumlardan biri de amatör habercilere yer verilmesi bence. Mesela benim gibi bir amatör yazarın bir Milliyet'e, bir Habertürk'e, bir Hürriyet'e haber yapmam ne kadar abes kaçarsa bence o kişilerin orada var olması da o kadar abes kaçıyor. Bu yazan mı kaynaklanıyor yoksa yazdırandan mı o kadar iyi incelemedim fakat iki türlü de olsa internetin, haberciliğinin vermiş olduğu kolay haber yayınlamanın oluşturduğu dezavantajlardan biri bence. Gazetelerde belli bir sayfa sınırı vardır, bölümlerin belli sayfa sınırları vardır ne bileyim daha birçok sınır vardır. Ama bu sektörde haber sınırı yok, bu da haber kirliliğine neden oluyor. Birçok haber sitesinin utanmasalar ''Son Dakika! Antalya'da bir kedi bir kuşu yedi'' gibi saçma sapan haberlerini artıracaklarını düşünüyorum.
İnternet haberciliğinin beraberinde getirdiği problemleri ve hatta getireceği problemleri yazmakla bitiremeyiz. Trt'nin bile orjinalliğini koruyamadığını gördüğümüz bu günlerde medya hayatında daha ne gibi değişikler olabilir, açıkçası kestirmek gerçekten güç. Fakat bu gidişat üzerine gidilirse ileriki tarihlerde medyada ''Facebook'',''Twitter'' gibi sosyal ağlarda kullanılan tarzdan nasibini alacak ve özgünlüğünü kaybedek.
İbrahim Hakkı Ergin