Gönderen Konu: obsesif beynim narsist kalbim borderline algım ve ben‏  (Okunma sayısı 4904 defa)

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4433
    • Profili Görüntüle
obsesif beynim narsist kalbim borderline algım ve ben‏
« : 04 Mayıs 2015, 10:20:14 öö »
İyilik yapmak yapınca ne hisseder insan kendini iyi hisseder sevdiğini hisseder karşılığını düşünmez

Ben iyi bi insandım herkes beni böyle bildi allah kitap bilir terbiyeli efendi.hayır öyle değil

Çocukluğumu yarım yamalak yaşadım ve hiç yaşamadığm gençliğim var neleri kaçırdım şimdi anlıyorum
iyilik yapmak ve sevmek ağlatan kelimelerim bunlar

Ana baba hikayem, alkolik baba ve mutsuz  benciliği aşılayan bi anne

Sevgi ve güven şarj edilmedi bana.dolmadıysa kalbiniz sevgiyle dışarı veremezsiniz. doğruymuş almadan vermek allaha mahsus muş.

Sosyal hayatta iyilik yapmak ve sevmekteki  durumumdan bahsedeyim
İyilik yaptığımda kalbime değmezdi yani el ucuyla yapardım.peki neden?
İyilik yaptım diyelim ve kalbimde sevgi ve merhametle ilgili bi karsı tarafa akıtma verme olacak işte bunun oluşmaması için Uğraşmışım yıllarca çünkü iyilik yapıtıktan sonra kalbimdeki sevgi karşıya akacak ve ben işte burası çok önemli bişeyi açık edecem nedir

Eğer seversem iyilik edersem karşımdakide beni severse bu yetmeyecek ve bişeyi açık edicem
Beni çok severmisin daha çok sev be  ihtiyacım var sev beni lütfen sev kardeşim sev  severmisin yıkılıp kalıcam omuzlarına. çünkü annem ve babam hergün kavgalı hergün. sevilmiyorum yada  hissedimyorum çok ihtiyacım var lan sarıl işte yalnızca sev  sev sev sev sev bırakma  allah için sev sahip çık bana güven ver huzur ver olmuya lan işte ana baba halledemiyor allah seninle benimle onunla halledecek bu işi sev beni çok

Diyemedim diyemedim diyemezdim diyebilirmiydim eğer böyle bi patlamayı yapabilseydim yapabilseydik yeminler olsun eşcinsellik zerre miktar gelişmezdi


Çok çoooook ama çok çok fazla fazla sevilmek ana babanın açığını kapatmak için yalnızlığı kapatmak için baban gibi olan bi adama neden baba çünkü onunla sevişemedim anamı mutsuz ettiği için.işte baban gibi bi adama diyemezsin bu lafı beni çok sev diyemediğin için gözünü kapattığında düşünürsün onu  gerçekte sımsıkı sarılamazsın çünkü korkarsın ya beni yanlış anlarsa ya anlaşılırsa bu açlığım. ilk başları ki ozamanlar asla farkedemez ve bilemezsin bu normal sevgi isteğini beceremediğn için işin rengi değişir. ancak iyileştikten sonra fırtına bittikten sonra görürsün yıkıntıları bilemezsin ozamanlar ve haset edersin o adamları ve derin imtihana sürüklenirsin zayıflığım belli olmasın diye sımsıkı sarılamadığın elini sımsıkı tutamadığın gözüne bakıp allah rıza için sev diyemediğin kurtar beni diyemediğin o adamlar fantazi dünyanın sevgi oyuncakları olurlar çok sevilmek için çok sevmek eşcinselliğin doğasında vardır sizi pasifleştirir erkekliğiniz derin bir haset ve sevgi açamazının altında kalır eğer güçlenir özgüveniniz artarsa terapide bende olduğu gibi erkeklerin mükemeleştirdiğiniz simgeleştirdiğin  erkekler normalleşirse aktifleşirsin kızlar da girer hayatınıza sonra bi bakmışsın  sevemiyorsun   ve bağlanamazsın  kimseye

Evet anlamışssınızdır ben pasif eşcinseldim terapiye başladım önce aileyle başladım yıllarca sevişemediğim adam olan ki bu hikayede başkahramandır babamla sevişmeye başladım. annemle olan yoğun duygusal ilişkimi yani annemin babama karşı beni doldurması ve beni ona karşı kullanmasını yıktım babammm dedim 25 yaşında atladım kucağına ve sarıldım duvarlarımı yıktım. babam dedim ulan var mı ötesi yıllarca nefret ettiğim adam o adam işte benim babam annemin aramıza girmesini bitirdim ve annemle ilişkimi rayına soktuk sonra sosyalfobimi yendim artık babamdan sonra bu çok kolaydı çünkü erkeklerle ilişki kurmak kolaydı artık onlara babamdan dolayı nefretim ve hasetim okadar güçlü değildi bi noktada aynılıklarımızı görebiliyordum arkadaşlıkları hesapsız kitapsız üzerine kuruyordum bana şunu dedi acaba şunumu ima etti bana duygusal olarak yakınlaşıyor acaba  açlığımı açık verirmiyim vs gibi onlarca zihni sinir hesap kitap soruları bikenara bıraktım beyinim  yıllarca bi hesaba göre çalışmış. açık verir miyim ve erkekleşirsem anneme ihanet eder miyim kötü çocuk olur muyum yani obsesif beynim narsist kalbimi inşa etmiş ve yücelttiğim erkekler borderline algımı oluşturmuş ve yıktım

Sonra eşcinsellik pasifken  bişeyler olamaya başladı bilinçleniyordum artık yıllarca yaptığım yanlışları tek tek terapide açıyor ses kaydı alıp dinliyor kendime bikez daha şaşırıyordum yazılar yazıyordum kendimi ne hissetiğimi neler düşündüğümü nedenleri görüp hamleler yaptıkça özgürleşen akla sevgiyle dolmaya başlayan kalbe karşılık  beynimdeki boş ve kısır döngüdeki obsesif düşünceleri savıyordum. erkekleşiyordum güçleniyor özgüvenim artıyordu babamla özdeşim kurabiliyordum pasif eşcinsel fantaziler değişiyor ve bitiyordu yerine aktifleşme geliyordu artık ihtiyacım yoktu bu bilinçaltı oyuna çünkü artık duvarlarım yoktu babam kendim ve erkekler ve allahla hayat değişiyordu nefes almaya başlıyordum.kızlar harika varlıklardı erkeklerde gözümde yumuşuyordu altlarına girdiğimi düşlediğim erkekleri artık altıma alarak devam ediyordum.
sonrası başka yazıda

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4433
    • Profili Görüntüle
Ynt: obsesif beynim narsist kalbim borderline algım ve ben‏
« Yanıtla #1 : 17 Ocak 2017, 11:26:03 ös »
Çocukluk yıllarında anne sevgisinden mahrum kalan gençler, üniversite yıllarında çok çabuk âşık oluyor, kendisine ilk ilgi gösteren karşı cinsten bir arkadaşının peşinden çok çabuk gidebiliyorlar. Zaman'ın haberine göre, gençler, çok defa içlerinde duydukları "sanlık" mutluluğun gerçek sevgi olup olmadığından habersiz, ilgi ve sevgi gördüğü kişilerin peşinden, pembe hayallerle yola çıkıyorlar. Halbuki çocukluk yıllarında doyurulmamış anne sevgisi, kişinin bir ömür boyu sevgiye muhtaç yaşamasına sebep oluyor. Kız ya da erkek fark etmiyor, anne sevgisi çocukluğun ilk yıllarında hayati önem taşıyor. Çocuk, özellikle ilk yedi yılda "doya doya" anne "sevgisini" ve "ilgisini" aldı ise hayatının geri kalan kısmını emin adımlarla ilerleyebiliyor, neyi neden istediğini iyi değerlendirebiliyor. Ancak, çocukluk yıllarında yeterince alınamayan anne sevgisi, bir ömür boyu kişide kendi yokluğunu hissettiriyor. Şefkat hissi ile örülü karşılıksız bir sevgi olan anne sevgisinden mahrum yetişen gençler, özellikle ergenlik çağından itibaren içlerindeki bu boşluğu doldurabilmek için o adresten diğer adrese koşma ihtiyacı hissediyorlar. Halbuki vaktiyle eksik kalan anne sevgisinin, hayatın geri kalan kısmında asla giderilmesi imkânsızdır. O sevgi "çocukluk yıllarında" ve "sadece anneden" alınmaktadır. Vaktinde ve yeterince alınmadığı takdirde yeri bir ömür boyu boş kalacak bu sevgi gençleri imkânsız bir sevgi arayışına itiyor.

Anne sevgisi eksikliğinin yol açtığı "sevgi açlığı" erkek ve kız çocuklarda aynı şekilde kendini göstermekte; ilgi ve sevgiye muhtaçlık ve fakat kendisine yönelen hiçbir sevgiden tatmin de tatmin olamama. Anne sevgisinin önemi bu kadarla da kalmıyor. Çocukluk çağında anneden yeterince ilgi ve sevgi görememiş gençler yetişkinlik çağında "sevme engelli" olma riski ile karşı karşıya bulunuyorlar.

"Sevme engelli" hali nedir?

Kişinin kendisinin sevgiye ve ilgiye aşırı ihtiyaç duyduğu halde, kendisinden sevgi bekleyenlere de yeterince sevgi verememe halidir. Ya da, kişinin peşinde koştuğu insandan sevgi ve ilgi görmeye başlaması durumunda, gördüğü bu sevgiden bir süre sonra bıkıp uzaklaşma isteğinin ortaya çıkması halidir. Çünkü böylesi durumlarda aranılan şey karşı cinsin sevgisi ve ilgisi değil, içinde yokluğunun acısını hissettiği anne sevgisidir. Bir yandan sevilmeye olan aşırı ihtiyaç, diğer kendini seven kişilerden bir süre sonra "bıkma" ve "uzaklaşma" isteği, anne sevgisinin yokluğunun en önemli dışa vurum halidir.

Kişi kendisi ile yüzleşebilmeli

İnsana verilecek en büyük ceza sevgisiz bir ortamda yaşamaya zorlamaktır. İnsan sevgiye muhtaçtır, daha da ötesinde sevmeye de muhtaçtır. Sevilmeye ve sevmeye olan ihtiyaç gayet normaldir ve insan olmanın gereğidir. Ancak burada gençlerin dikkat etmesi gereken hayati nokta, eğer "sevgide doyumsuzluk"sa, işte bu alarm zillerinin sesidir. Kişi kendi eksikliğini, kendi dünyasını ve hatıralarını yoklayarak bu sevilme ve ilgi görme ihtiyaçlarının nedenlerini mutlak suretle öğrenmelidir.

http://www.haberturk.com/saglik/haber/119840-anne-sevgisi-eksikligi-sipsevdi-yapiyor