Son terapide şunu anladım ki. İyileştikçe savaşmam gereken sorumluluklar daha fazla artıyor. Herkesten gizli yaşadığım o renkli yaşam benden hiçbir sorumluluk beklemiyordu. Fakat iyileştikçe her şeyle teker teker yüzleşiyorum. İyileşmeye direnç gösteriyorum. Beni iyileştirmeye çalışan herkesten nefret ediyorum. Ailemden, terapistimden beni iyileştirmeye çalışan her şeyden… Fakat nefret ettiğim bu kişilerin yanında kendimi güvende hissediyorum. İyileştiğimi kabul etmek istemiyorum çünkü beni eşcinsel yapan ailemin mutlu olmasını istemiyorum. Onların bunu hakettiğini düşünmüyorum. Ben kendi hayatımı kurmak istiyorum. Kendi evim, kendi param… Kısacası ben kendim olmak istiyorum. Babamın oğlu olmak istemiyorum. Onların bana hükmedebilme güçlerini ellerinden almak istiyorum. Terapilerden sonra yeni bir ben oluşturmuş olacaksam kendime yeni bir hayat oluşturmak istiyorum. Ailemin hayatımda hiçbir otoritesi olmasın istiyorum. Sadece verdiğim kararlarda arkamda olsunlar yeter. Nerede ne yapacağıma, ne giyindiğime, nerede kaldığıma, ne iş yaptığıma, eve kaçta geleceğime… Bunların hiçbirine karışmasınlar istiyorum. Bunca savaşı ve mücadeleyi ben verdiysem onların bu savaş sonunda benim hayatımı kontrol etmelerini istemem. İyileşmek istiyorum ama ailem bu konuda mutlu olsunlar istemiyorum. Onlara olan kinim ve nefretim hiç bitmeyecekmiş gibi. Ama iyileştiğimi bir yerde kabul etmem gerekiyor bunu biliyorum. Bu yüzden onları affetmem gerek galiba. Bu zor olacak ama affedeceğim. Baba oğul ilişkimizi daha sağlıklı kılacağım. Anne oğul ilişkimizi daha sağlıklı kılacağım. Beni değersiz kılan herkesi hayatımdan çıkartacağım. Derslerime yoğunluk vereceğim. Çünkü ömür boyu bana eşlik edecek şeyin sadece psikoloji olduğunu düşünüyorum. Terapiler bittiğinde çok büyük hayallerim yok. Sevdiğim kadına değer vereceğim. Güzel bir aile kuracağım ve işimi yapacağım.