Levent KAÇIN
Boş zamanlarımızın çoğunu karşısında geçirdiğimiz sihirli kutu ...
İlk zamanlarını hatırlıyorum siyah beyaz ve tek kanal, akü ile çalışırdı. Evimize gelen televizyon ile misafir sayımız artmıştı o günlerde. Anlaşılası zor bir durumdu o zamanlar için. Rahmetli anneannem hep “bakmayın o şeytanlara“deyip kızardı bize. Heyecanla seyrederken biz gülerdik.
Bakmayın o şeytanlara...
Eski televizyon dizilerini veya filmlerini seyretmişsinizdir. Mutlaka bir mahalle ortamı birlik ve beraberlik aşısı gibi , azıcıkta komedi en şiddet içerikli filmlerin bile naif bir yanı vardı. Şimdi ise olumsuzların reyting yaptığı bu dönemde daha çok öne çıkarılan daha çok reklamı yapılanlarda kavga gürültü çıkaran programlar oluyor. Seviye ne kadar düşerse o kadar iyi.
Şimdinin halini görmüş olacak ki anneannem bizi uzak tutmaya çalışmış televizyondan. Seviye ile reyting ters orantılı hale geldi Ne kadar az o kadar iyi veya seçici olabilmek televizyon karşısında. Her verileni değil de kazanımlarımızın olacağı programlar seçebilmek.
En güzel örnektir Yemekteyiz programı. Bu yazı için bir defa da olsa baştan sona seyretmek istedim. Olmadı . Bizim kültürümüz bumudur. Kaçımız misafirlikte böyle davranıyoruz. Oysa misafirliğe gidildiğinde nasıl davranılacağını çok önceden öğretilmişti bize , keza gelen misafire nasıl davranılacağı . Kesinlikle böyle değil. Amaç ödül, gösteriş, ön planda olmak, aşağılamak, yerin dibine koymak vs. Ama seyrediyoruz. Artık moda olan kavga reytingleri yüzünden ,yemek programları bile anlamsız bir arena ortamına nasıl dönüştüğünü seyrediyoruz. Nasıl bir toplum olduk nereye gidiyoruz bilmem kavgalar, tartışmalar vazgeçilmezimiz oldu. Yılbaşlarında kullandığımız dileklerden öteye geçemiyor barış ve sevgi
Rezaletin en sonuncusunu bir shov programında seyrettik. Seviyenin bu kadar yerlere düşürüldüğü , seyredenlere karşı saygısızlığın tavan yaptığı bir program olmamıştı. İlgili şahısın yapmış olduğu açıklama ise daha acı “orası benim programın ve ben bir şovmenim şovumu yapıyorum”demiş.Nasıl bir anlayıştır bu ,nereye sığdırmak lazım bilemiyorum. Sonuç olarak yayından kaldırılmış.
Nerelere geldiğimizin en güzel örneğidir.
Topluma ne verirsen onu alır. Biz bu kadar etkili ve yaygın bir iletişim aracını olabileceğinin en kötüsünü yaparak olumsuz etkilere yol açan zararlı bir hale getirdik. Özellikle son dönemlerde yayınlanan dizilerin toplumumuzun kültürünü olumsuz yönde değiştirdiğine inananlardanım. Biz bunlara mı layığız ? Nur içinde yat anneanne