Nasrettin Hoca camide cemaate namaz kildirmak uzere ezan okunmasini bekliyormus. Bir adam gelmis.Hocam demis!`Esegimi yitirdim.`Hoca da adama;Su namazi kildiralim, senin esegin caresine bakariz`demis. Hoca namazi kildirmis, vaazini vermis ve cemaate donmus:`Icinizde hicbir dostuyla 1 bardak cay icip saatlerce konusmamis, dostuyla 8 saatlik yuruyuse cikip hic konusmadigi halde sikilmadan yuruyusunu tamamlamamis ve komsunun kizina kem gozle bakti diye dost bildigi arkadasini arkadasliktan silmis biri var mi?`diye sormus. Arka siralarda saf tutmus, sumsuk tipli biri parmagini kaldirip,`Ben Hocam.`demis. Hoca esegini yitiren adama donmus,`Al bu adami git, bundan buyuk esek olur mu? Yitirdigin esegin yerine kullanirsin` demis. Dostun yoksa... Esekten farkin ne?
Olumsuz dusunur Sokrates`e ogrencileri sormus: Dostluk nedir? Sokrates de onlara su yaniti vermis;`Cocuklugumdan beri arzuladigim bir sey vardir. Kimi insan atlari olsun ister.Kimi insan kopekleri.Kimisi altini,kimisi de şanı, serefi.....................
"O hâlde, sevgiliye kavuşmağı, cân u gönülden iste. Dudağını ve damağını oynatmadan, Rabbin ismini (kalbinden) söyle!" Celaleddin-i Rumi Hz.Mevlana (k.s.)