Gönderen Konu: kalp çarpıntısı, serbest çalışma, babaya karşı tavır (18.05.2014 terapi)  (Okunma sayısı 4737 defa)

bureax

  • Administrator
  • Jr. Member
  • *****
  • İleti: 62
    • Profili Görüntüle
sessiz_gemi, 08.09.2014

Psikolog Hüseyin Kaçın ( 0 555 326 22 91 ) (terapi tarihi 18.05.2014)

Neden Buradayım
Terapiye gelmemin nedeni devam eden kalp çarpıntılarım ve iş ortağımla nasıl bir iş anlaşması yapmam gerektiği konusunda danışmak.

Terapi
Ortağımla, üzerinde çalıştığımız proje bir seneden önce para getirmeyecek. Aynı anda dışarıdan aldığım işleri düzenli ödeme yapıldığı için devam ettirmem gerekiyor. Ancak enerjim ve vaktim ikisine birlikte yetmiyor. Bu sebepten dolayı zaman zaman ortağımla tartıştım. Terapide ürettiğimiz sonuç ortağımı memnun ettikten sonra gelecek çalışma programı için söz vermeyip ödeme aldığım projelerin sürekliliğini sağlamak. Efendi-köle ilişkisi olmamalı. Bu yüzden gelecek için taahhüt verirken kişisel şartlarımı masaya yatırmak ve eşit şartlarda ortak olmak . Öte yandan ortağımı abime benzetiyor, abimle yaşadığım sorunları bir şekilde çözdüğüm için abime benzer bir adamla çalıştığımı düşündük. Bu iş ilişkisi devam edecek, ancak ortağımın yeteneklerini ve gücünü içselleştirmemem, onu yüceltmemem gerektiği konusunda sınırımızı çizdik.

Obsesif tarafımı bu terapiden sonra gözümle gördüm desem yeridir. Artık kafamın içindeki mekanizmanın farkındayım. Tüm düşüncelerim bir yana, bu düşünen mekanizma diğer yana. Sürekli düşünen, fikir üreten, muhalefet eden bu obsesif taraf kafamın içinde. Bunun yüzünden günlük dertlerimle, işimle, eşimle, somut sorunlarımla uğraşmak yerine kendi ürettiğim sorunlarla vakit harcadığımı gördüm. Kendi labirentimi kendim yaratıp içinde kendi yolumu bulmaya çalışıyorum. Hiçbir sonucu olmayan, bana bir şey kazandıymayan, zihnimi oyalayan, sonu gelmez bir düşünce sürecinin içine atıyorum kendimi. Aynı bilgisayar oyunu oynar gibi. Nasıl ki oyunun sonu gelmiyor, nasıl ki oynadıkça oynayasın geliyor, oyundaki zorluk karşısında çaba gösterip sanal dünyada yaşıyorsan zihnimde de böyle oyunlar yaratıp kendimce eğleniyorum. Bir sonuç gelmiyor. Sanal sorunlar. Zihinsel ekzersiz gibi. Bulmaca çözer gibi. Soyut sorunlarla debeleniyorum.

Kalp çarpıntılarıma gelince. Aylık belli bir gelir seviyesine ulaştığım gün geçeceği telkininde bulundu Hüseyin Bey. Bir gelir seviyesi ki nefes alabildiğimemi sağlayacak birincil hedefim olmalı. Geçen sene istifa ettim ve bir insan olarak sahip olduğum değişmezlik kuralına karşı çıktım. Risk sistemimi ihlal ettim. Mekanizmamı yerle bir edecek bir atom bombası attım içime. Vücut da riski algılıyor  ve savunma olarak çarpıntı gibi somatik belirtiler çıkarıyor. Her dakika çarpıntımla ilgili ne yapabilirim onu düşünüyorum. Bu duruma verebileceğim tepkiler bugünkü terapinin en can alıcı noktasıdı belki.
--- Bir; ölümden korkuyorum. Gerek yok, ölüm algılayamayacağım kadar anlık olabilir. Oldu bitti, diğer tarafa gittin. Korkma.
--- İki; erken teşhis zordur. Doktorları gezersin, çoğu hiçbir şeyin olmadığını söyler, sen doktor doktor dolaştıkça inandığın esrarengiz hastalıkla ilgili daha da kafayı yersin. Turnayı gözünden vurmak için fazla çaba sarfetme.
--- Üç; bu sanal hastalıklar hayatımın her dönemi beni takip etti. Bir ara gözüm bir ara kulağım, midem, bacağım beynim, her tarafım ağrıdı. Kendimi oyalıyorum. Kendimi kandırıyorum. Bu hastalık da bence yalan. Bir zihinsel oyundan ibaret.
--- Dört; Öldür kendini. Bir kız varmış, terlikleri ters bıraktığında bir felakete yol açacağını düşünürmüş. O derece ki, annesi terliğe takılıp başını yere çarpıp ölebilirmiş. Bu kızın eğer terlik ters bile olsa uzaklaşması, annesi ölse, dünya yıkılsa bile o terlik tersse ters bırakabilme cesaretinin olması gerekir. Eğer annesini öldürmezse yoluna devam edemiyor, felç oluyor, gününe devam edemiyormuş. Özgürleşebilmek için o kız terliği ters bırakabilmeli, annesini öldürmeli. Ve ben, ben de aşırı tedbir almayı bırakmalı, doktor doktor gezmemeli, kendimi öldürmeliyim.


Uygulanan Kararlar
Terapiden sonuç alabilmek için terapi süresince konuşulanları sindirmek, yeni çözüm yollarını denemek, korkuların üzerine gitmek, değişmek için adım atmak gerekiyor.
1) Ortağım: Projeyi bitirip onu memnun ettim. Karşısına geçip kişisel şartlarımı masaya yatırdım. Kendi gelir kaynağıma odaklandım.
2) Obsesif mekanizmam: Boş boş zihinsel oyunların ve önemsiz olduklarının farkına vardım. Somut sorunlarıma odaklandım.
3) Çapıntı endişem: Vesvesemi olduğu gibi kabul ettim. Erken teşhis peşinde koşmayı bıraktım. Somut bir semptom belirmedikçe doktora gitmeyeceğim. Bunlara ek, kendimi zorlamam, özgür yaşamam ve kendimi öldürmem gerek.

Sonuç
Çarpıntım devam etse de endişem azaldı. İş ortağımın karşısına geçip konuşmak artan özgüven ve güç olarak geri döndü. Benzer konuşmaları babamın karşısına geçerek de yaptım. Bu da ayrı bir güç kaynağı oldu bana.

sessiz_gemi, 09.08.2014
« Son Düzenleme: 18 Ekim 2014, 01:06:06 öö Gönderen: psikolog »