hocam merhaba. bu sefer nöbeti bekleyemeyeceğim hazır da yalnızım yazıyım rahatça smile ifade simgesi
normalde cumartesi günleri almak istiyorum terapileri ama cumartesi mesai yapmak zorunda kaldığımdan pazar günü randevu almak için hüseyin hoca yı aradım. saat 11 de görüşelim dedi ama 11 benim için çok erkendi üstelik hastaydım ve cuma günü nöbetten çıkıp cumartesi mesai yapmıştım. öğleden sonrası için müsait bi zamanda istedim ama 11 de gelebilirsen iyi olur deyince tamam dedim isteksizce. saat 9 da uyanıp hemen yola çıksam anca yetişirdim zaten,uyandığımda saat 9:30 filan dı ama yataktan bir türlü kalkamıyordum. miskinlik, yılgınlık,depresyon filan değildi. hastalık ve uykusuzluğun etkisi. gece de istemeden de olsa geç yatmıştım. nasıl yetişecem ya bu saatte dedim kendi kendime, 11 e de söz verdik adama, gitmesem n'olur? gitmesem bişey olmaz çünkü kendiimi iyi hissediyorum. gitsem nolur? sanki yeni birşey olmayacak gibi çünkü çok hastayım ve son 1 haftadır fazla düşünmüyorum,hayattan zevk alıyorum ve hüseyin hocanın verdiği ödevleri yapıyorum. herşey yolunda yani. tüm bunları düşünürken uyku ağır bastı tekrar daldım 10 gibi tekrar alarmın sesiyle uyandım. lan terapi vardı 11 de, e nolacak şimdi, gitmedim ha bak görüyon mu. oysa kaç yıldır beklediğim bu terapilere başlamıştım ama şimdi amaan gitmesem de olur bu hafta diyorum,salakmıyım lan ben acaba,ya off amk,lan ne vardı sanki hüseyin hoca da öğleden sonra yapsaydı şu terapiyi,sabahın köründe terapi mi olur amk ya,malmıyız biz,insan sabah sabah ne anlatabilir anca esner gerinir filan. sonra tekrar uyku. ve 11 e doğru telefon çalar arayan hüseyin hoca dır smile ifade simgesi geliyormusun terapiye? hocam uyuyakalmışım birazda. pek,1 e yetişebilirmisin? ya ne 1 i hocam allasen ya,lan saatler çuvala mı girdi,yap şunu 4,insan gibi uyuyayım birazdaha,ne böyle sabah sabah,diyorum içimden ama ağzımdan tabiki hocam geliyorum hemen lafları dökülüyor :)hemen kalkıp yüzümü yıkıyorum bişiler atıştırıp yola çıkıyorum.atıştırma anında zaten ne uyku kalıyo nede sabah mahmurluğu.terapide ne konuşulur ne kararlar çıkarlar ı düşünüyorum. ama okadar hastayım ki, aslında bu hafta boşu boşuna geçicek diye düşünüyorum bi yandan da. saat tam 12: 50 de varıyorum hoca nın malikhanesine. zile basıyorum,hüseyin hoca açıyor kapıyı,selamlaşıyoruz 10 dk bekle başlıycaz diyo ve terapisine geri dönüyo. bekleme salonu bomboş. önce tuvalete gidiyorum. ama seslere iyice kulak kabartıp neler konuştuklarını anlamaya çalışıyorum. ama nafile. belirli belirsiz bişiler duyuyorum sadece. ses röntenciliğini seviyorum mu ne smile ifade simgesi merak da olabilir. sonra salona geçip bekliyorum. saat 13:10 oluyor. yav arkadaş diyorum,hem alel acele iki ayağımı papuca sokup ben zamanında buraya geliyorum hemde hüseyin hoca nın yağtığına bak, anlaştığımız saatten 10 dk geçti bile. oldu mu bu yani şimdi diyorum. ama sonra ilk terapim aklıma geliyor,hoca kesin kritik bi yer yakalamıştır, o zaman zaman mefrumu pek gözetmez kendisi,karşısındaki olayı içselleştirene kadar çabalar.tartışır. heralde öyle oldu diyorum yoksa aslında zamana riayet eden bi adam. hem ne o öyle evet saat 13:00 arif bey gir içeri, anlat evladım,hımm,hımm,peki,ozaman şöyle düşün,hımm,hımm....... saat 14:00 dıııt süre bitti,evet arif bey kendinize iyi bakın çıkabilirsiniz, e ama hocam şimdi şu konu kafama takıldı nasıl,anlamadım sanki,bir sonraki terapide devam ederiz lütfen süremiz bitti. böyle bi terapistim olmasındansa isterse yarım saat taksın, problem yok. bu esneklik belkide karşındaki adamın seni sadece danışan, bugün bu sandalyeye oturur parasını verir haftayı parasını denkleştirip de gelirse yine oturur,gelip oturduğu sürece yol gösteririz yoksa ben onu tanımam o beni tanımaz mantığıyla hareket etmediği hissini uyandırıyor bende. sanki çektiğin acıları yüklenmesede anlayabiliyor. el uzatıyor gibi. profesyonel el uzatımı ama grin ifade simgesi profesyonel dostluk :)hoca içeri daldı içerde bi arkadaş var,içeri gelip tanışmak 5-10 dk konuşmak istermisin dedi. tabi hocam dedim. grup terapilerinin faydalı olduğunu okumştum daha önce. ve hüseyin hoca ya güveniyordum,böyle bişey istiyorsa vardır bi bildiği dedim ama normalde kendi irademle böyle bişeyi yapmazdım heralde. içeri girdik, merhabaştık filan. hüseyin hoca arkadaşla aramdaki yaş farkına dikkat çekti. evet dedim bende benden baya küçükmüş. daha sonra bana döndü evet kendini anlat, neler yaşadın,problemin neydi,terapiyi anlat dedi. yav hocam ne anlatıyım elin adamın allasen, yav sana bile zar zor anlattım,ilk terapinin üzerinden 2 hafta geçmiş,ben hiç düşünmemişim artık geçmişi, sadece ödevlere odaklanmışım,mutluyum,stabilim, şimdi herşeyi başa almak da nerden çıktı diye düşünürken ağzımdan gayet rahat bi şekilde eşcinsellik problemim var benim çıkıverdi. hüsyin hoca hemen lafa girdi, ama o sonuç,asıl problem sendeki gibi borderline yapı,alçaltma-yükseltme, sosyal hayatta duygusal olma ve sonucunda eşcinsel ilişki dedi arkadaşa. sen duygusallığı eşcinselliğe yatırıyorsun arif sosyal hayatına ama ikisinde de sonuç eşcinsel eyleme dönüyo. evet dedim araya girerek, mesela kadın-erkek hayatıma giren kim olursa olsun ya yükseltirim onu yada alçaltırım dedim. sonra hüseyin hoca arkadaşın hikayesini anlattı kabaca. eşcinsel aşkını,aile yapısını,ailesi ile ilişkisin, annesinin gitiği okula kadar karışmasını. sonra ekledi, bu sene ders çalışıp seneye istanbul dışında bi üniversite ye başlaması gerektiğini filan.bu şuan çok gerekliymiş. bencede gerekli geldi,çünkü kendine yatırım yapmalı. kendine yatırım yapmak da bu son terapide literatürüme eklenen bi terim oldu hüseyin hoca sayesinde smile ifade simgesi ama çok sevdim bunu,ve sanırım ne demek olduğunu da gayet iyi anladım. ben girdim lafa tekrar, evet benim aile yapımla benzer bi aile, benim adıma dahi kararları onlar alır dedim. ama benim durumum sanırım biraz farklı dedim, bende eşcinsel aşk hiç olmadı dedim. o anda sanki hüseyin hoca nın beni diğer danışanlardan farklı bi kategoride tutmasını, bana söylediği sen eşcinsel değilsin,sen eçcinsel olma korkusu yaşayan bi erkeksin lafının arkasında durup evet sen farklısın sen aslında şuan bu arkadaşla konuşman gereksiz sen daha kolay bi vakasın demesini bekledim ama demedi smile ifade simgesi neden böyle düşündüm acaba? sanırım eşcinsel olma korkusunu yenemedim henüz. e bi zahmet de yenmeyim. henüz 2 hafta olmuş la, daha zamanı vardır elbet. hem o korku değil mi zaten ben, terapiye getiren. böyle bi korku olmasa belkide o hayatın içinde günümü gün edip yaşayıp gidecektim. amaan olsun olsun korku iyidir bazen smile ifade simgesi ama zamanla sosyal hayatımda düzelince o korkuda gitsin,ama ozaman gitsin şimdi birazdaha durabilir. eşcinsel olma korkusu demişken, hangi ortamda olursam olayım konu eşcinselllikle ilgili bi yere gelince acayip geriliyorum. mesela arkadaşlarla otururken bi şekilde eşcinsellik geyiği yapılsa,yok bilmem kim ipne çıkmış,yok geçen yolda bi gay gördüm amk o neydi öyle la dense ben acayip geriliyorum. belli etmemeye çalışıyorum ama içim kapkaranlık oluyo hemen.o an hiçbişey düşünemiyorum. sadece millet gülüyorsa gülüyorum,küfür ediyorsa küfür ediyorum. deşifre olma korkusu mu nedir. zaman zaman dilimin ucuna geliyo, ya arkadaş tamam iyi bişey değil ama yazık lan, ne dalga geçiyonuz yada niye küfür ediyonuz,tamam kimse onaylamıyo bunu ama böyle dışlayarak bişey yapamazsınız, bi el atın be, bi anlamaya çalışın neden böyle. belki o da mutsuz, siz böyle yaptığınız için o adam iyice o kızdığınız,küfrettiğiniz yada güldüğünüz moda giriyo. siz ne kadar ötekileştirirseniz o da okadar öteye kayıyo. hem bununla ilgili bilimsel çalışmalar var, belkide sen o adamı yanına alsan yardım etmeye çalışsan bi nebze bile iyi gelecek adama,birsürü psikolog var bununla uğraşan makale var açığ okuyun diyecek oluyorum ama şışşşş aman,sessiz.sakın bunu yapma. sonra nasıl izah edersin bunca şeyi. ben nerden bilebilirimki bunları değil mi? smile ifade simgesi mesela festivalde,son gece. hiç öyle karı kızla tanışayım,şöyle kesiyim milleti,böyle hava yapıyım telaşım yok. amacım,o gece beklediğim 2 grup var, en çok onlar için gittim festivale zaten,en ön sıralardan dinlemek. tek amacım bu.E ile ilerleyebildiğimiz kadar ilerledik,artık bi noktada trafik tıkandı bizde çakıldık kaldık orada mecbur. öyle dikilirken el ele tutuşmuş 2 kız yanımızdan yılan gibi kıvrıla kıvrıla yol açarak geçtiler ama mecbur onlarda oracıkta kaldılar. arkaya dönüp bağırıyorlar Ş diye. ama o nasıl bi cırtlak ses yarabbi,zaten yorulmuşum tıkış tepiş bi ortam, kendilerinin geldiği yetmezmiş gibi bide arkadaşlarını çağırıyorlar.Ş,Ş,Ş. Ş normalde erkek ismi, e bende erkek diye düşündüm. canım da sıkılıyo beklemekten zaten,şunlarla biraz taşşak geçiyim dedim,döndüm bende Ş,Ş buraya gel bak arkadaşların burda diye bağırdım. Ş,Ş gel yav diye devam ediyorum. kızlarda gaz geldi bi onlar bi ben sırayla bağırıyoruz,derken güzeller güzeli bi kız kafaya kalabalığın arasından çıkardı geldim dedi. anam dedim bu ne böyle. ben kız olduğunu bilseydim hele böyle güzel bi kız olduğunu bilseydim hiç dönüp bağırırmıydım. neden? özgüven yok işte. sosyallik adına eser yok. diğer kızlara döndüm, ee bu Ş kızmış ya la dedim işi gırgıra vurdum artık. evet sen ne sandıydın dediler.e ben erkek sandım, Ş diye kız mı olur yahu dedim. bunlar güldü, Ş de yanıma yanaşıp,cinsiyetçimisin sen arkadaşım? ha söyle cinsiyetçimsin sen demeye başladı. ama kızarak filan değil,maksat muhabbet olsun diye. yok canım ben cinseyetçi değilim dedim. yok yok cinsiyetcisin bence dedi,yok be,ne cinsiyetçi olacam dedim ve artık söyleyecek bişey bulamadığım için kıza arkamı önümü de sahneye döndüm. normalde yapmam gereken muhabbeti uzatmak,konuyu yavaştan değiştirip kızla tanışmaktı ama kız çok güzel olunca ve benim beklemediğim,duygusallıktan uzak bi şekilde tanışma ortamı olunca ne yapacağımı bilemedim ve iletişimi kestim. hata1 : kızı çok güzel,az güzel diye kategorize etmem. kız kızdır amk,aksine böyle güzel kızlara karşı girişken olup, götünü kaldırmadan hareket edersen kazanma şansın daha yüksek olur. hem çok duydum hemde bende bi kaç kere yaşadım bunu. hata 2: tanışma şekli beklemediğim ve duygusallıktan uzak olunca iletişimi kesmem: bu amk duygusallığının ne faydasını gördüm ki zaten bu yaşıma kadar da bu yaştan sonra göreyim. neymiş efenim benden hoşlandığını hissetmem gerekecekmiş,benimle zaman geçirmekten keyif alacakmış. bu tamamen kendime biçtiğim değerle alakalı. kendime değer vermiş olsam zaten bana ciddi anlamda ana avrat küfür de etse,tokat da atsa,bağırıp çapırsada onunla tanışmak istiyorsam bunları hiç umursamam güler geçerim. ki kaldı ki kız sırf muhabbetine laf atıyo bariz şekilde. zaten bu iki problemi çözsem baya bi yol katedecem gibi.bi sigara yaktım,bir iki nefes çektikten sonra kız yanıma yanaştı iyice, dönmeyi düşünüyon mu dedi, 2-3 saniye kıza mal mal baktım sonra sigarayı kastettiğin anlayıp uzattım. aldı 2-3 nefes oda çekti sonra geri uzattı. ben tekrar önüme döndüm. tabi o esnada kızın aslında benimle tanışmak istediğini,bunun için benim adım atmam gerektiğini düşünüyorum ama mal gibi bekliyorum,sadece düşünüyorum. hem ne diyecem ki kıza? derken bunların arkadaşıymış meğer, genç bi oğlan döndü bana bişeyler söyledi, tam hatırlamıyorum ne dedğini ama gayet samimi bi çocuktu. sonra nasıl oldu anlamadım konu eşcinselliğe geldi smile ifade simgesi kim açtı o konuyu hiç hatırlamıyorum. çocuk,ben homofobiğim dedi,kızlar homofobikler birer eşcinseldir aslında ozaman sen bir gay sın dediler güldüler beraber filan ama ben yine koptum.kasım kendime,allahım bu konu ne ara buraya geldi lan hiç oldu mu bu şimdi derken bi kaç psikolojik terim kullanıp eşcinelliği anlatsam mı şı yerden bitmelere, hem biraz karizma da yaparım psikolojiyle ilgilendiğimi anlarlar filan. ama sonra E yanımda,hem ona hem de diğerlerine nasıl izah ederdim bunları nerden bildiğimi. hem bildiklerim öyle 2-3 cümleyle anlatılacak şeyler değil ki. belkide bilmem kaç tane çeşidi var,varyasyonu var. grinin 50 tonu gibi amk. hangi bir tonu anlatayım ben. ya ben seviyorum onları yaşasın özgürlük desem yine oo bak adam çağdaş medeni,aydın biri deyip yine sükse yapma şansım var ama içim dışım bir benim,hiç politik değilim smile ifade simgesi bunları üdşünürken aynı zamanda çevreden koptuğumu,buhar olup uçtuğumu hissettim. açılabilecek en son konu bu olmamalıydı bile. böyle bi tartışma konusunu kaldırsanlar abi ya,heryerden ama. ben duyunca yok oluyorum çünkü. derken çocuk döndü bana abi sen ne düşünoyrsun bu konuda dedi, ben hım kem küm, aslında... derken ve aynı zamanda nasıl bağlayacağım şimdi amk ahanda adam beni can evimden vurdu amk evladı diye düşünürken Ş kolumdan tutup çevirdi beni ve bu konuyu çadırlar bölgesinde tartışalım dedi.bilekliğimi gösterip oraya giriş iznim yok deyip gülümsedim. motor bi cevaptı. sadece ben burdayım demenin tek yoluydu o anda. yoksa ne zihnim neden fikrim ordaydı. düşünemiyordum bile. sadece o an bitsin artık bu muhabbet kapasın,herkes işine gücüne baksın dı istediğim.öylede oldu zaten. çocukla sevgilisi ve o esnada tanıştıkları kız muhabbete daldı,kızlar yoruldu oturdu, Ş de kayboldu ortadan. E nin yanaşıp, kız resmen sana vermek için davet etti sende mal gibi gelemem dedin kız da siktir olup gitti dedi.e napıyım giremem ki çadırlara almıyolar dedim bende, kendimi aklamaya çalıştım. belkide zinadan kurtuldum günaha girmedim ama zaten günah münah pek umrumda değil, zaten yapıyorum bu işi, orda olmalıydı bu,bu ortamda ama işte sonuç bu. zaten özgüven yok, üstüne bide eşcinsellik muhabbeti açılınca duman oldum yani....
kendi içimde bu korkuyu yenmeye başladığımı düşünürken böyle bişeyin olması henüz yenemediğimi anlamamı sağladı. sanırım ben üzerini örtüyorum bu korkumun. e nasıl olacak peki? nasıl yeneceğim bu korkuyu. ne zaman bu tür muhabbet açılınca bana ne canım isteyen istediğini yapsın diyebileceğim içimden gelerek,inanarak. yada, kenime ait bi görüşüm olacak beni üzmeyen,üzerinde konuşmaya korkmayacağım,kendimle bütünleştirmeden,benden bağımsız bi konu gibi?
daha sonra birazdaha konuştuk,ortak noktalarımızın borderline olduğunu söyledi hüseyin hoca. sonra terapi hakkında konuşmamı söyledi. terapiye yeni başlamama rağmen ciddi anlamda fark hissettiğimi, artık eşcinsel dürtülerin,fantezilerin pek aklıma gelmediğini,gelsede hemen kaybolduğunu, ama eşcinsel derken travestilerle birlikte olmak olduğunu da ekledim smile ifade simgesi sanki çok farklıymış gibi, hala herkesin bana tabi ya sen daha iyisin diğerlerine göre demesini beklermiş gibi. gerçekten de öyle oldu. ilk terapiden sonra 2 hafta içerisinde toplasam 4-5 kere travesti ile birlikte olma fantezisi geldi. fantezi gibi de değildi. istek gibi de değildi tam olarak. kafamda resim canlanıyordu,travesti,penisi,göğüsleri,ve ben ona sahip oluyordum. duygu yok,tutku yok. sanırım eski ilişkilerimden kalma kırıntılar,resimler. birazdaha üzerinde dursam zevkli,heyecanlı bi fanteziye doğru gitmeye müsait. ama sakın yapma dur,düşünme deyip kestirip atsam suçluluk hissedermiydim bilmiyorum bu düşünceler için ama eskiden suçluluk hissediyordum. o yüzden ikisini de yapmadım. travestinin yerine kadın da koymaya çalışmadım. zorla güzellik olmuyo arkadaş smile ifade simgesi gönülsüz sikişten çocuk doğarmış derler smile ifade simgesi tek yaptığım, ne yani, ne ki bu, ne gerek var buna şimdi,pek bişey ifade etmiyo bu resim bana demek oldu. sadece eğer bu resmin peşinden gidersem benim kazancım ne olur,gitmezsem ne olur ne olur dedim. her ikisinde de ne kaybım vardı nede kazancım. bazen de şunu ekledim bunlara, hem bunun sorumlusu ben değilimki, neden ben olayım amk, ben taciz mağduruyum,mağdurum ben. kendimi daha fazla kullandırmayacağım ama bu yaşandı bi kere ve bu onun sonucu. benim iradem dışında oldu herşey. tabi bu yazdıklarımı öyle 2-3 dk bile değil hepi topu 10 sn filan düşünüyorum jet hızıyla ve bi bakmışım o resim yerinde yok. suçluluk duygusu da yok. zorlama da yok. boşluk duygusu da yok. o an bulunduğun yerdeyim,evet sanki gözümü 10 sn kapatp açmışım gibi ve hoop yeniden ordayım, andayım. sosyal ve iş hayatımda baş edemediğim? olaylardan sonra travestilerle birlikte olma isteğim çok artar tavan yapardı, bi kaç gün içinde de şuurum kapanmış şekilde düşünmeden gider birlikte olurdum. ilk terapiden sonra hiç öyle büyük kriz? yaşamadım. büyük kriz diyorum, ama sanki artık o büyük kriz diye gördüklerim hiç de büyük gelmiyo gözüme. çok daha rahat atlatıyorum hepsini. konu dağıldı tekrar terapiye dönelim smile ifade simgesi
daha sonra şimdi hatırlamadığım şeyler konuştuk ve arkadaş çıktı odadan. hüzeyin hoca bana dönüp evet dedi gülümseyerek. bende gülümsedim ama ne diyeceğimi bilemedim, e hadi sen bi sigara iç ozaman dedi. bu hoşuma gitmişti,belki terapiden 5 dk eksik kalacaktım ama demek ki hüseyin hoca artık beni tanıyordu yada en azından bazı özelliklerimi biliyordu. ben sigara için izin istemeden o bana izin vermişti ve bu beni gerçekten mutlu etti. devamı yarına, şimdi uyuyayım,şu hastalığı bi atlatıyım hele, ozaman daha yapacak çok iş var smile ifade simgesi