Gönderen Konu: EŞCİNSELLİK DOĞUŞTAN MIDIR? EŞCİNSELLİK PSİKOLOJİK BİR SÜREÇ MİDİR?  (Okunma sayısı 4549 defa)

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4381
    • Profili Görüntüle
Merhaba Hüseyin Bey

Anların önemi dahada dikkatimi çeker oldu.eskiden gün içinde yaptıklarım konuştuklarım gelip geçi verirdi.son terapiden sonra bişey daha farkettim.anı kaçırıyormuşum hep.şimdi yakalıyorum.mesela arkadaşlarla muhabbet ediyoruz, kendimi söylediklerimi daha bi fark ediyorum.evet ben varım artık fark edebiliyorum.

Şimdi gelelim biseksüellikten heteroya gidişatın seyrine erkeklere ilgi geldiğinde yani  ben aktif onlar pasif fantazi anlamsız geliyor.erkekler tanıdık geliyor. ama zorlamıyorum kendimi bırakıyorum.ama kızlar keşfetmek istiyorum onları yani her açıdan dolular duygusal cinsel çekicilik her yönüyle. hal böyle olunca erkeklere bi his geliştiğinde, aklımda kızla olan fantazim yani sarılmam muhabbet öpmem yani flört fantazim erkeğe oluşan hissi yok ediyor.evet erkekler tanıdık geliyor en yakışıklısı en iyi giyineni en havalısı en eni.hah diyorum erkek işte ben gibi ve kızlar acayip önem kazanıyor.burdan geç ergenlik yaşadığımı anlıyorum yani herşey yolunda gidiyor.

Şimdi terapilerde yakaldığım bu süreç bu iyileşme haline nasıl geldiğimi özetliycem.terapi öncesi için eski, terapi süresincesi için yeni yi kullanıcam.

Okula başlamadan önce hatırladığım bi sahne kuzen ve ben taciz sahnesi önceki yazıda yazdım hayalmi gerçekmi bilmiyorum.okula başlıyorum köydeyiz ilk dönem bitimi ilçeye taşınıyoruz.derken iki yıl sonra tekrar köye ordan kesin dönüş ilçeye  evimize ilkokul ortaokul arası yaz tatili taşınıyoruz o sırada hemen sünnet oluyorum.sonra orta okul kız gibi anakuzusu lafları başlıyor sonra lise meslek lisesi orası tam kabus dışlanma küçümsenme.sonra üniversite işte sosyal fobikliğimi orada aştım sayılır ve bi kız vardı adı esen hoşlanmıştım.ama o zamanlar ben kim ona açılmak kim. bütün bu yetersizlik ve beraberinde eşcinsellik belası korkulardan geçmiyormu.taciz algısını çözünce yüz aradığımı anladım suçlu yüzü arıyordum.hayatı kaçırıyordum bilincin derinliklerinde kurduğum senaryo bilince nevrotik olarak çıkıyordu.hayattan alıkoyan nevrotik hayaller.

hadi bakalım eşcinsellik doğuştan mı yoksa travmaların sonucu mu eğer doğuştansa neden değişiyorum kızlara olan bu ilgi niye ve erkekler neden normalleşiyor.evet açık konuşayım bende bu kadarını beklemiyordum.

peki neydi bu terapi nasıl dı sırrı neydi.bi kere işin başı derman var diyen bir insana kulak vermek.denesem neolur.üstelik güven var samimiyet sizi anlayan ve dinleyen.ilk terapide anlattım hayatımı. sonralarında yaptığım yanlışları beraber tespit ettik.dayatma yoktu yani, sonra ilk önce aileyle başladık babamla ilişkim anne sonra çevreyle nasılda bitiriyormuş bu yanlış düzen beni.sonra özgüven gelmeye başladı.geldikçe derinlerde yatan korkular hayatımdaki insanlar onları nasıl algıladıklarım korkularımı konuştuk.nasılda korkmuşum hayattan. tek tek hayatımdaki  her karakteri açtım ve aştım.bu çok önemli terapideki herkese tavsiyem olsun konuşmadık iğne ucu bırakmayın açın gitsin sonra neler oluyor kendiniz görün.evet nede korkmuşum hayattan herkes nasılda bitirmiş beni.eşcinsel duygularım pasif ti bütün bu özgüven çalışması aktifliği getirdi.terapide herşey herkes konuşulurda tanrı konuşulmaz mı oda vardı onuda aşmam gerekiyordu kırılma noktası hayatımdaki herkesi ve tanrıyı  ve babayıda söylemeliyim konuştuk tahlil ettik.ve fantaziler ayıp yok unutmayın hepsinde anlam var açın gitsin.

bu terapide sansür yok ayıp günah yok.peki ne var özgür akıl aklını özgür bırak ve korkma.aktiflik demiştim.eskiden pasif duygularım ve kızlarada yoğun cinsel fantazilerim hiç duygusallık yok yani sağlıksız.pasiflik yeni de yerini aktifliğe bırakıyordu ama öyle kolay olmadı sahte yapay bişey gibi geliyordu çok sorguladım kendimi zorluyormuyum bişeylerin üstünümü örtüyorum yada baskılıyorum. tıh değil kendiliğinden geliveriyor ama özgüven geliştikçe.hadi gevşe diyor hüseyin bey bu erkekliğine giden yol bırak gelsin.sonra kızlar giriyor.biseksüellik ama onlarda eskiden olduğu gibi sağıksız değil sadece pornografik cinsellik değil duygusal bana bişeyler katan alışverişin olduğu.sadece hissetiklerimi yazıyorum.ve şimdi ilk başta yazdıklarım özgüven korkmamak kendimi beni görmek ve kadınımı aramakla geçiyor vaktim keyfini çıkarıyorum.tabi bide bilinçdışı var taciz şüphesi sünnet burun gerginliği önceki yazılarda anlattım.bütün  bunları hipnozsuz çözüyoruz yöntem basit yazmak ben geceleri yazdım herkes susunca açtım derinlerimi.ne rahatladım."O, kalemle yazmayı öğretendir, insana bilmediğini öğretendir." Alak süresi 4-5 ayet.çok çektim be kasırgadan çıktım.bir kadında dinlenmek ve devam edip gitmek.

eşcinsellik tedavi edilir.hayır edilmez tedavi gericiliktir.insan böyle doğar, yok artık. üçüncü cinsiyettir çüşşş.nasıl mantık bu her eşcinselin hayat hikayesinde aile ve çevre sorunları varmı var.psikolojik travmalar terapilerle iyileştirilir yani iyileşme mümkündür kendimden biliyorum vallah.ben çalışmaya başlayınca aldım terapi kararını keşke daha önceleri başlasaydım.biliyordum raydan çıkmıştı hayatım raya koymak vakit geçtikçe zorlaşıyordu.ama oldu.açlık var eşcinselliğin doğasında açsın sevgiye merhamete en önemlisi içimize yerleştirilen ve doyurulması gereken erkeklik ve kadınlık güdüsüne.peki ama açıklaması bu kadar basit bukadar gerçek olan  bu hal nasıl olurda normalleştirilmeye çalışılır.penis ve vagina ortası varmı.biyolojik bi karşılığı.din böyle diyor diye demiyorum insan aklının kuralları elvermiyor ki yaradanın kuralları ne yapsın.

peki noluyor bu normalcilere dernekler bilmem neler gerçekleri niye manüple ediyorlar.son zamanlarda gördüğüm yeni ergenlerin kıyafetleri konuşma tazları bir kültür oluşturuluyor.benimle benzer öyküsü olan babasıyla terapiye gelen ergen birisiyle konuştuk terapide gayet gayliği benimsemiş ama sadece kişilik açısından değil kültür açısında da ama açmazları var onunda farkında bu yüzden danışan koltuğunda.bende lisede pasiftim yani düşünsel anlamda ama ben böyleyim kimse bana karışamaz değildim.arkadaşlarıma ve hayata nefretim vardı ama onlar gibi olmak isterdim beceremeyincede onlarla olmak istersin.bu böyleysen böyle kal dışarıdan söylenmiş gibi yoksa daha çocuk denebilecek bu genç nasıl idrak etsin. şu dernek vs aileler dikkat etmeli bence bu konuda. hayır efendim hakikati gizleyemezsin.hiç mi düşünmezsiniz kendinizi ve öteleri sırlar var her insanda.bu derneklerin vs. para kaynakları kimden gelir nedir bu kadar katı söylemler.sen öyleysen öyle yaşa ama benim terapime karışma.ama aile kurumu yıkılırsa düzen bozulursa ahlak maneviyat çökerse insanlık nereye gider.insanlar her türlü yönlendirmeye açık kuklaya dönüşmezmi dünyada para gibi faktör varken üstelik üst düzlemde hak batıl savaşı.komplo teorisi algılamayın lütfen ama araştırıp düşünün.psikolojik ve sosyolojik etmenlerin  neden olduğu bukadar açıkken neden özgürlük hikayeleri maskesi altında insanlar hapishanelere kapatılıyor.

aileler çocuk yetiştirirken kavgalarına çocuklarını katmasalar.basıp geçmeseler üstülerine.ben kendi hikayemden örnek vereyim hep kavga vardı huzur yoktu.anneye prim verirsin eğer mutsuzsa.hikayeler değişir terapi kişiye özeldir.allah sır bırakmıştır.kendinden bir nur sıkıysa aç kalbini dök içindekilerini aş kendini yoksa meydanlarda renkleri çeşitli bezleri alıp şarkı türkü söylemekten kolay ne var.sonra bütün yanlışların sonucu yanlış olanı yaşamak biter sonuç değişmiştir.

peki ya devlet baba uyan uyan gençlik aile gelecek elden gidiyor bunlar yoksa ne din nede başka kutsal  söylem önemli insanlık için.herşey insanın mutluluğu için.özünde insan yoksa ne anlamı var.okullarda yurtlarda ailelerde patolojiler oluşuyor yürekleri geniş akılları keskin nice insan söndürülüyor.iyi aile olmak için sağlam ve kaliteli kişiliğe sahi erkek ve kadın olmak gerekiyor. bunların eğitimde yeri hiç yok hep ceza ama neden böyle olmuş hiç sorulmuyor rehabilitasyon ve eğitim devreye hiç konmuyor.

bilmem anlatabildim mi amacım kimseyi birşeyi hedef göstermek değil kendi açımdan yorumluyorum.gerçek olduğuna inandığımdan başkasını yapmadım.