Gönderen Konu: EŞCİNSELLİK / CİNSELLİK NEDİR? CİNSELLİĞE BAKIŞ AÇIM NASIL GELİŞTİ?  (Okunma sayısı 4257 defa)

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4381
    • Profili Görüntüle
CİNSELLİK NEDİR?  BENİM CİNSELLİĞE BAKIŞ AÇIM NASIL GELİŞTİ?
Bu terapide cinselliğe bakış açım üzerinde durduk , ben cinselliği bu güne kadar hep cezalandırma unsuru olarak görmüşüm . Ben cinsellik için acı verici, pis ve iğrençmiş gibi bir  önyargı taşıyordum. Halbuki cinsellik , birbirleri için yaratılmış olan dişi ve erkek arasında geçen duygusal  bir iç güdünün eseri olan KARŞILIKLI TATMİN olayıdır. İnsanları insan yapan duygu ve düşünceleri ise cinsellik de duygu dolu olmalıdır.
Babamın cinsellik hakkında konuşmaları ve bu konuşmalar üzerine annemin yorumları bahsi geçerken ; annemin söylediği gibi babamın cinsellik hakkında kötü konuşmaları yok aklımda, benim rahatsız olduğum bir konuşmasını hatırlamıyorum babamın, aklımda annemin lafları var sadece, benim cinselliğe bakış açımı yönlendiren annem, çünkü o cinselliği kötü birşeymiş gibi hissettiriyor bana ve hala daha öyle devam ediyor çünkü annem cinsellikten iğreniyor. Bunu her fırsatta yansıtıyor bana. Daha önce annemin babamdan uzaklaşması ve kadınlık iç güdüsüyle bir erkeğe sarılmak , bir erkek tarafından sahiplenilmek duygusu üzerine konuşmuştuk, annem babamdan uzaklaşıyor ve onu koruyacak ona sahip çıkacak erkek karakteri ben oluyorum. Bana cinsel olarak yaklaşamayacağı için benim cinselliğimi öldürüyor. 
Anne karakteri cinselliği öldürüyor ve sevgili ile araya giriyor. bunu nereden çıkardım derseniz, benim tüm kız arkadaşlarım için annem hep kötü yorumlar yapıyor, hep onlara kötü gözle bakıyor, laflarıyla beni kız arkadaşlarımdan (sevgililerimden) soğutuyor. Niye mi, çünkü ben sevgilimle beraber bir yolculuğa girersem annem yalnız kalacak ... annem bunları bilinçli bir şekilde yapmıyor tabiki ve farkında değildir bunların ..
zamanla annem benim bir kadına eş gözüyle bakma ve bir kadını sevip ona ne pahasına olursa olsun bağlanma duygularımı köreltti . ve bu böyle devam ederse ben annemin erkeği olarak kalacağım , yalnız ve mutsuz. ben annemi seçersem eşcinsel eğilimlerden kurtulamam çünkü anne kafamdaki , kıza olan duygularımı köreltmeye devam edecek. Babamı seçersem yani babama olan öfkemi bir şekilde yenip onunla duygusal olarak bir bağ kurabilirsem bir kızı sevip birşeyler yaşayabilirim, babam gibi bir erkek olmaktan korkup ondan uzaklaştıkça anneme yaklaşırım, ama babama yaklaşıp onun yaptıklarını annemin telafuzu ile değil de kendi bakış açım ile gözlemleyip , yargılarsam ve gerektiği yerde yanlışarını ona söyleyip tartışarak kafamda bazı şeylerin daha iyi oturmasını sağlayarak , ilişkiler üzerine kendi bakış açımın gelişmesine izin vermiş olurum. Babamdan uzaklaşmamalıyım , gerekirse babam gibi bir eş olurum ama eşcinsellikten kurtulurum.
Annem bizleri korumak için evliliğinde yaşadığı kötü tecrübelerini anlatıyor ve biz de öyle olaylar yaşamayalım diye onun çektiklerini çekmeyelim diye kendince önlem alıyor. ama evlilikten ve cinsellikten haberi olmayan bizler yani çocukları, evliliği ve cinselliği kötü ve acı verici bir olay olarak tanıyoruz. ve kötü olandandan kaçma içgüdüsü taşıyan insanoğlu evlilikten ve cinsellikten kaçıyor. evet anne amacına ulaştın bizim senin yaşadığın kötü tecrübelerini yaşamamızı engelledin ama sonuç daha berbat.
Eş cinsel ilişkide duygusal bir olay yoktur , öyle olduğunu sananlar var yanılıyorlar , sevisirken bile yüzyüze bakamadığın bir sevişme nekadar duygu taşıyabilir ki. Kendimi zayıf hissettiğimde eş cinsel eğilimlerim artıyor ve arayış içerisine giriyordum, çünkü ilişki sırasında karşımdakine hükmetme duygusunun güç olduğunu düşünüyordum, cinsellik ceza değildir, güç gösterisi değildir. Duygusal bir sevişme olayı ile birlikte karşılıklı tatmin olma arzusudur. Artık gücü başka şekillerde buluyorum, arkadaşlarımla muhabbet etmek, korkularımın üzerine yürümek, ailemin problemlerinden kaçmayıp problemlerin derinlerine inmek güç veriyor bana , problemli bir ailenin çocuğu olmak beni eş cinsel yaptıysa bu problemlerin çözülmesini sağlayarak kendi gücümün farkına varıyorum.
Son olarak ; herhangi bir problemle karşılaştığımda paranoid davranışlar sergilemek yerine , problemin sebep olduğu yada olabileceği kişi ile bu sorun üzerine giderek , ve söz konusu bir olay ise bu olayın üzerine giderek sorun çözme yolunda ilerlemeye çalışıyorum. Problemlerin ve soruların cevaplarını karşımdakine danışmadan onunla bu konuyu tartışmadan kendi iç dünyamda sorulara cevap aramak beni paranoid yapar. Bu yüzden ilişkiler üzerinde durmaya çalışıyorum.
Sorularımı çekinmeden soruyorum konu açılıyor muhabbet ediyorum konu konuyu açıyor ve karşılıklı birbirimizi tanıyıp iç dünyalarımıza inerek iyi dostluklar kurulmuş oluyor.