Sabahattin Ali Kürk Mantolu Madonna
Raif efendiyle benzerliklerim
Raif teki bazı çocuksulukları kendimde de görüyorum. Sonra o tabloya bağlı oluşu onu sürekli ziyaret etmesi. Bir de o tablonun peşine düşmesi. Benim de öyle şeylerim vardı. Sonra sorumsuzluğum. Güzel sanatlar akademisine girmek istemesi. Siyasetten nefret etmesi. Çok fazla insanla arkadaşlık etmemesi ya da insanlara fazla mesafeli davranması ya da onarla çok güvenmesi. Karşımdaki kişiye karşı aşırı kibar olmam. Bu sanata, sanatçılara düşkünlüğüm nerden geliyor? Bu bir tutku mudur? Bir heves midir? Bir heves olsa insan bunun için ölmeyi göze alabilir mi? Ya da insan onun üzerine kitap okur mu ? makale okur mu ? bütün haberleri takip eder mi? Ne kadar çok şey yapsa da kendini yetersiz hissedebilir mi?
Maria yla benzerliklerim
Seksi hiç estetik bulmaması. Ben porno izlerken zevk alıyordum ama keşke bu iş böyle olmasa diye çok düşünmüşümdür. Bu işi hayvani bir şey olarak çok gördüğüm olmuştur. Bazı insanlara göre aşırı rahat normal bir insanın yapamayacağı şeyleri yapmada üstüme yoktur. Bu yönüyle maria ya çok benziyorum. Maria nın içindeki boşluğu dolduramaması. Bu bende çoktan beri vardı. Ne kadar hobi yapsam da dine yönelsem de bir türlü bu boşluğu dolduramadım. Sonra maria nın erkekleri bir oyuncak gibi kullanması , aşık olamaması, güvenememesi . bu bende de var. Karşımdaki kişiye ne kadar aşık olsam da bir süre sonra çok sıkılıyorum. Karşımdakine hiç güvenemiyorum. Ne biliyim benim zaten küçükken de evlilikler ilgili normal hayallerim yoktu. Mesela düğünlerden nefret ederim. Asker geçirmelerinden kına gecelerinden nefret ediyorum. Bir düğün gördüğüm zaman hem nefret ediyorum hem kin duyuyorum. Bir de klasik şeyler bana çok basit geliyor. Ama saygı da duyuyorum. Ama çok gerekli bir şey de gelmiyor. Düğünlerde kendimi bir de suçlu ve aşağılanmış gibi hissediyorum. Sanki hiçbir zaman ben onu hak etmiyormuşum gibi geliyor. Evlilik bir de en son yapılacak şey gibi geliyor bana.