bu hikaye de burada bitmiş
sonsuza dek mutlu mesut yaşamışlar ...
gay hayatında hiç bi hikayenin sonunda kullanılamayan bu cümle olsa gerek
evet dedim benim hiç bi suçum yok, ne kimseden böyle olmayı diledim ne de bi günah işledim, öyleyse cezasını da ben çekmemeliydim
bu bi yanlış bu bi hata değildi, çünkü hangi psikologtan yardım dilesem kapılar yüzüme kapandı, hangi kaynaktan araştırsam asıl düzelmeye çalışmak bi takıntıdır diyodu
ve kapılar gül bahçesine açıldı(!)
madem bu bi hata değil artık istediğim hayatı yaşamanın zamanı gelmişti , bedenim ve ruhum bana aitti ve istediğimi yapabilirdim , tek sakıncası tutucu bi ülkede olmamdı
tutucu , yobaz ve geri kafalı insanlarla dolu bir ülke, doğruyu onlar değil ben biliyordum
internet denen katilin sayesinde kendimi ifade etmem çok zor oldu denemez , etrafımdaki insanlar " yüzlerce insanın arasında nasıl tek tük solak çıkıyo ve bu gayet doğal bi durumsa, gay olmak ta sıradışı gibi görünen doğal bi durum" diye beni daha da rahatlattılar
artık tek istediğim bundan kurtulmak değil hergün okula gelip giderken gördüğüm o tatlı karizmatik çocuğa ulaşabilmekti
hem bi kereden bişey olmazdı , hem ben onu seviyodum evet aşıktım deliler gibi, rüyalarımda ondan başkasını görmez, fantazilerimi ondan başkası süslemez olmuştu
eskiden felaket dediğim olayı gerçekleştirmek üzereydi tüm planlarım ve ona açılmayı başarmıştım " Allahım hayatımdaki en büyük heyecandı sanırım " ve evet benden şanslısı (!) yoktu ki beni reddetmedi ve çok güzel bi şeklide adını koymuştuk -artık biz bir sevgiliydik -
günler geçti ve hayatımda en çok istediğimi sandığım hep hayaliyle yaşadığım o büyük güne geldik ve başbaşaydık yalnız ikimiz - o ve ben -
evet o sadece bana aitti , hiçbi zaman sahip olamadığım güce sahip , elde edemediğim bi cesareti ve beni hep yargıladıkları maskülenlik ondaydı ve o beni tercih etmişti ,bundan dolayı kendimi çölde su bulmuş birisi gibi şanslı hissediyodum oysa gördüğüm bi seraptan başkası değildi
günlerce belki aylarca hayalini kurduğum o 20 dakikalık sahnenin sonuna geldiğimizde ters giden bişey olduğunu anlamıştım.
neden beklediğim gibi mutlu olamamıştım , neden kendimi daha güvenli kollarda hissetmek yerine kullanılmış hissediyordum , güneş benden utanıp yüzünü sakladığı için mi gölgelenmişti dünya , yoksa kararan hayallerim mi
toz pembe hayallerim bunlar mıydı ,çöldeki serap, o ulaştığım şelale aniden bir kum yığınına dönüştü ama hala susuzdum evet o yanlış kişiydi benim için doğru birileri mutlaka olmalıydı
girdiğim ortamda maskelerin altında ne kadar farklı insanlar da olsa, ne kadar bir yandan hayatlar da sönse , bir yandan hayat devam ediyodu, şaşalı eğlence geceleri , bir sürü iyi görünümlü çocuğun arasında mutlaka birisi benim için doğru kişiydi ve bunu denemeden kimin doğru olduğunu bilemezdim ve her denememde karşımdaki benden bi parçamı alıp götürdü, kimisi güvenimi , kimisi benliğimi , kimisi kalbimi
gerçekten " artık senin için varım " , sen benim herşeyimsin , ömrümün sonuna kadar seninleyim diyen, bana şarkı sözleri yazan , kocaman bi gelecek vaadeden sevgilimi (!) başkasıyla görmemin mümkün olduğu bu dünyada bi hata yok muydu
evet şimdi 19 yaşındayım genç dinamik yakışıklı sahte dünyanın sahte insanları etrafımda pervane , peki ya ilerisi , o zaman da etrafımda pervane olacaklar mı , tabiki hayır ve bunu bilerek yaşadıklarıma katlanmak daha da zorlaşmaya başlamıştı
gerçekten bu benim kaderim miydi, ben buna mahkum muydum
sanırım tek çözüm yaşamımı burada sonlandırmaktı
ki oradan bir ses yükseldi " DUR"
o da kim (bayx: dur sözünün sahibi )
ben: sen kimsin birader yeni mi düştün
bayx : yok ya öyle sohbet etmeye geldim ben ne var ne yok kardeş
ben : nolsun bende artık bi çıkış kapısı bulamadım , vazgeçeyim demiştm
bayx: bende de bi anahtar var şurdaki çıkış kapısının anahtarı kime versem diyodum
ben: ne kapısı o ne anahtarıymış
bayx: gerçek dünyaya açılan , aslında ulaşmanın mümkün olmadığını sandığın o kapının anahtarını yaptılar ben de buldum bana lazım değil bi ihtiyac sahibine vereyim dedim
ben: sen kimsin birader adın ne senin
bayx: Ben Hüseyin Kaçın
ben: ama bak büyük bişey iddia ediyosun sonra yamulmayalım
acaba bu adama inanmalı mıydım ben , herşeye rağmen dinlemekte fayda vardı ve dinledikçe farklı bi insan olduğunu anlamıştım , diğerleri gibi bana sen kendine güvenmiyosun doğal olan bu , demiyodu , bana gerçekten istediğim çözümü vaadediyodu
onu dinlemeye başladım ve kafam çorba gibi olmuştu, şimdiye kadar öğrendiğim , araştırdığım, modern dünyanın ( yemişim moderni ) bana anlattıkları yanlış olabilir miydi
lütfen böyle olsundu
ve yapraklarını döken ümit ağacım tekrar filiz vermeye başlamıştı
bir süre irtibatımızdan sonra bunun mümkün olabileceğine beni ikna etmyi başarmıştı
başlangıç için güzel bi seçim olduğunu düşündüğü kitabı aldım ve okudum
gerçekten bu mümkün müydü
hep kendimi suçladığım sebeplerden değil , hiç bi zaman para istemekten başka yanına yaklaşamadığım babamın sevgisinin yoksunluğunu mu yaşıyordum
ondan göremediğim sevgiyi başka kollarda mı arıyodum ben
hep el üstünde büyürken artık göremediğim ilginin boşluğu muydu
belki de mümkündü , bütün anlatılanlar benim ve etrafımda yakından tanıdığım eşc. arkadaşlarımın ortak problemleriydi ve "EVET" diyerek elimi uzattım
şimdi beni daha zor ama daha güvenli günlerin beklediğini hissediyorum
gerçekten bu seçimi yaparken doğru kararı mı verdim
alıştığım hayatı , -ne kadar bana acı verse- de vur patlasın çal oynasın , herşeyin bi telefona baktığı bu hayatımdan vazgeçmem ne denli mümkün
iradem beni nereye kadar götürebilir, gerçekten bi süre sonra içimde bi kıvılcım yanacak mı
sabırsızlık , heyecan ,korku ve ümitle bekliyorum
beklicez ve görücez