Gönderen Konu: ERKEK OLMAK Psikolog Hüseyin KAÇIN 0 555 326 22 91  (Okunma sayısı 7486 defa)

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4381
    • Profili Görüntüle
ERKEK OLMAK Psikolog Hüseyin KAÇIN 0 555 326 22 91
« : 17 Aralık 2010, 02:13:28 ös »
Merhabalar Hüseyin Bey,

aile ziyaretinin ardından dün döndüm istanbula, konustugumuz konuları uygulamaya çalıştım ama dediğiniz gibi aradan süre geçtikçe biraz daha zor oluyor ve düşünce kalıpları eski haline dönmeye başlıyor. en son konuştuğumuz duygusal konuşmaları örtme ile ilgili odaklanmam gerektiğini söylemiştiniz, bunu bir hayli düşündüm. size tatilde değil de geri döndükten sonra yazmak istedim çünkü problemlerin aileden kaynaklı olduğunu düşündüğüm için, analiz yapma fırsatım oldu.. abim yoktu evde, sadece anne babam ve babaannem vardı. ilk günler çok güzel bir birliktelik oldu. eskiden babaannemle pek fazla konuşmazdım, bu sefer derinlemesine sohbetler ettim bilinçli olarak, hem ben keyif aldım hem de o.. duygusal örtme konusunda zannedersem aileden aldığım ya da kendim zamanla oluşturduğum bir durum. anne ve babam arasında neredeyse hiçbir duygusal bağ olmadığını hissediyorum, eskiden beri de öyle görmüştüm zaten.. sadece bi şekilde evlenmişler ve yıllardır beraber yaşıyorlar, duygusal kısımları törpülemişler ve yeme içme, misafirlik, akrabalar çevresinde yaşıyorlar.. birlikte birşeyler yapmak, gezmek, paylaşmak pek fazla olmamış.. babam bu konularda biiraz kapalı biri, pek fazla gezmek değişik yerler görme meraklısı değil, annem istekli ama zamanla o da kapanmış ve farklı kişilerle pek iletişim kurmayı sevmiyor.babam çok tutumlu biri, para harcama konularında aşırı tutumlu, emekli olduktan sonra kendi kabuğuna kapanmış durumda ama yakın insanlarla komşularla görüşür, saygılıdır.. bazı davranışlarımın babama benzediğini farkediyorum.ikisi birliikte pek fazla bulunmadığı için akşam olunca babam tv karşısına geçer, erkenden uyur annem kitaplara gömülür, sabaha karşı uyur yıllardır.. ikisi de emekli, çalışırken de zaten pek görüşemezdik.. böyle bir ortamda büyümüş olmak duygusal paylaşıma pek olanak vermemiş yıllarca, bunu hissettim.. eve gelişim büyük bir bayram havasında karşılanmıyor ama yine bir değişiklik olduğu belli.. olaylardan ve kişilerden işten güçten konuşulduktan sonra tekrar herkes rutin hayatına dönüyor.. ilginçtir evde abimin ve yengemin olmaması hoşuma gidiyor, onlar 2 hafta önce gelip gitmişler. onların yanında kendimi rahat hissetmiyorum çünkü abimin neredeyse her konuşması, tavrı sorgulayıcı ve yargılayıcı nitelikte.. hemen hemen hiç bir zaman takdir etmez ama en ufak kusurları dışa vurur, yengem de ona destek verir, karşı gelme şansı oldugunu sanmıyorum.. mucadele edilecek kişiler 1ken 2 olur :)) şu anda istemediğim bir bayanla görüştürme çabası içindeler, tahmin ettiğiniz gibi cemaat mensubu biri, belki de dünyanın en iyi insanı ama şu anki süreç gereği hayır diyorum, hayır deme zevkini yaşıyorum..

aile ortamında birkaç gün geçirdim, ilerleyen günlerde zaman yavaşladı herşey yerinde sessiz sakin, monoton bir hayat.. rutine bindikçe ve yeni ve farklı bir durum oluşmadığı müddetçe sorun yok. bu durumun yavaş yavaş beni esir aldığını farkediyorum.. aile buluşmasından önce 2 arkadaşımla farklı bir ortamda tatile gittik, 1 gece kaldık.. konuştugumuz oyunların hemen hemen hepsini uyguladım, yeni arkadaşlarla tanıştık, güzel 2 gün geçirdik. aile ortamında bir direnç mevcut ama dış ortamda daha rahat hareket edebiliyorum.. daha önce de konuştugumuz gibi dönem dönem kendimi üzerinde durduğumuz konularda yetkin hissediyorum, etkisi uzun da kısa da  sürebiliyor, umuyorum ki zaman ilerledikçe bu değişiklik kalıcı olacaktır, bazı şeylerin değişmeye başladığını hissediyorum.. teşekkür ederim Hüseyin Bey, görüşmek üzere.. iyi günler dilerim..



« Son Düzenleme: 05 Ocak 2012, 10:31:51 ös Gönderen: psikolog »

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4381
    • Profili Görüntüle
Ynt: ERKEK OLMAK
« Yanıtla #1 : 17 Aralık 2010, 02:14:12 ös »
Selamlar Hüseyin bey,

bizim ortamın güzelliği yargılamadan, sorgulamadan uzak serbest bir ortam olması. böyle olunca eleştirilme, yerilme korkusu olmadan iletişim kurma imkanı doğuyor. insanın davranışlarını ve eylemlerini kısıtlayan korkular, düşünceler bunlar.. sonuçta insan rahat olduğu ortamda kendini dışarı açmak ister, korku ve şüphelerin olduğu yerde düşünceler ve duygular dışarı çıkamıyor kolay kolay, zaten en yakın ilişki kurduğumuz insanlara bakılınca genelde bizi olduğumuz gibi kabul eden,

yargılama eleştiri ve tersleme davranışlarını pek göstermeyen insanlar. böyle derslerimizden sonra üzerimde 2. bir kimlik oluştu
 diyebilirim, b. 2. kimliğin 1. kimliğe üstünlüğü var ve hayatımı kontrol edenin 2. olmasına doğru bir gidişat var, bazen 1.kimlikteki halime bürünür bürünmez bunun farkına varıyorum ve bir silkelenişte yeni kimliğime bürünebiliyorum üzerinde konuştuğumuz kuralları uygulayarak.

insanların içine girdikçe eski korku ve çekimserliğin bi anlamı olmadığını anlıyorum. eski durumda korku, şüphecilik ve kendi yaptığım hesapların esiri oldugumu, şimdiki durumda hayatımı daha da kontrol edebiliyormuşum gibi hissediyorum.  eski durumla şimdiki durum arasındaki farklar daha gözle görülür bir hale geldi. ilginç bir şekilde insanların içine girdikçe, ilk adımları atmaya başladıkça güven, kontrol ve hayattan keyif alma kavramları gelişti. şu anda iş hayatında daha aktif bir rolde olduğumu hissediyorum ve sıkılmadan, stres olmadan, zamanın nasıl geçtiğini anlamadan keyifli bir şekilde insanlarla ilişki kurabiliyorum ve eski kendi durumumdaki insanları belirleyip kurallarımızdan ve oyunumuzdan bahsederek yardımcı olmaya çalışıyorum.. bu sayede garip bir içgüdü de gelişti, sanki sezgilerim de gelişti gibi hissediyorum, belki de karşımdaki insanın düşüncelerini okuma ya da hissettiklerini anlama gibi. bizim terapi ortamını dış dünyaya ne kadar taşıyabilirsem o kadar keyifli ve güzel bir hayat ve ilişkiler gerçekleşiyor gibi geliyor.

İlk zamanlardaki başlarda kuralları uygulayıp  bir süre sonra etkisi geçme olayı görülmüyor ve yavaş yavaş içselleştirmeye başladım süreci.. bizim ortamda ne verirsen onu alıyorsun, ne kadar çok kendimden birşeyler katarsam ve çaba gösterirsem o kadar çok kazanım elde ediyormuşum gibi bir his oluştu. ortamla aramızda bir bağ da oluştu, insan dinlendiğini, anlaşıldığını bilince daha rahat ve huzurlu bir ortam oluşuyor sayenizde.. teşekkür ederim hüseyin bey, görüşmek üzere :)

08 Ekim 2010

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4381
    • Profili Görüntüle
Ynt: ERKEK OLMAK
« Yanıtla #2 : 17 Aralık 2010, 02:14:50 ös »
Selamlar Hüseyin Bey,

Nasılsınız? İyisinizdir inşallah..
Yoğun iş tempomuzdan dolayı 2 haftadır görüşemedik, bu haftasonu görüşeceğiz inşallah. Ortamımızdan uzak kaldığım süre boyunca sanki sistemde bir gerileme oldu gibi.
Yani sürecin başındaki eski durumları yaşar gibi oldum biraz.. iç halim, ruh durumum ve düşüncelerim o hale büründü tekrar.. teşbihte hata olmaz demişler, af buyurun kendimi
şöyle hissediyorum; beraber sizin yardımınızla bir yolda yürüyen gözleri görmeyen biri gibiyim, sizin yardımınızla ve desteğinizle yolu gidebiliyorum ama uzun süre
görüşemediğimizde tek başıma yürümem gerektiğinde biraz zorlanıyorum. zannedersem zamanla üstesinden gelebileceğimiz bir durum.

bu durumda yoğun iş temposunun da etkisi vardır mutlaka,bu haftadan sonra daha da iyileşme kaydedeceğiz gibi. uzun süredir ayrı kaldığım spora başlayacağım tekrar, kendimi iyi hissettiriyor. en kısa zamanda görüşmek üzere, iyi çalışmalar, hayırlı günler, selamlar..


   21 Ekim 2010

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4381
    • Profili Görüntüle
Ynt: ERKEK OLMAK
« Yanıtla #3 : 17 Aralık 2010, 02:15:59 ös »
Merhaba Hüseyin Bey,

bayanlar tarafından kendimi onların gözünde görürsem eğer, arkadaş canlısı, çocuksu, iyi geçinilecek birisi olarak görüldüğümü söyleyebilirdim. sevgili olarak ise tercih edilemeyeceğimi söylemek zor olmazdı geçmişte, süreç içerisinde bu durumun tersine dönmeye başladığını söyleyebilirim. benliğimize döndükçe, benliğimizi ortaya koydukça ve onları memnun etmek zorunda olmadığımızı hissettikçe hem daha rahat diyalog kurulmuş oluyor hem de paylaşım ihtimalimiz güçleniyor, muhtemel bir ilişki durumunda ya da evlilikte daha da kolaylaşacaktır işler, çünkü maskelerimizden sıyrılıp gerçek ben olduğumuz müddetçe  sorunlar en hafif şekilde atlatılabilir.

güçlü karakter ve kişilik özellikleri, bayanlara gücün kontrolün hissettirilmesi, güven verilmesi, güven ortamının oluşması, bunların hepsi gerçek benlikle orantılı.. sadece onların mutluluğunun düşünülüp yaşandığı ilişkiler tek taraflı bir oyun gibi. bayana hep alan konumunda ve istediği zaman ilişkiye yön verme, sonlandırma gücüne sahip hissediyor kendini. içinde bulunduğumuz süreç içinde çocukluktan gelen anne kavramının ve aile olgusunun boşluğunun doldurulması; bir birey ve aynı zamanda erkek bir birey olabilmek için benlik kavramının olgunlaşması gerekiyor.  kişiliği olduğu gibi ortaya koyma, hatalarla kendini ve karşısındakini kabullenme, sorun odaklı düşünmekten vazgeçme ve pozitife odaklanma, sözünü ettiğimiz oyunları kullanma ve bütün hepsinin birleşimiyle oluşacak güzel sonuçlar bütünü. kaybetsek bile kendi benliğimizle ayakta kalarak yolumuza devam etmek gerekiyor.

insanlara bayan-erkek değil de insan olarak tek bir cins olarak bakabilmek de önemli. geçmişte zihinde böyle bir ayrım mevcuttu, o durum biraz değişmeye başlıyor. bir arkadaşımla konuşurken bayanlara güvenilmez demiştim, o da : "bu işin kızı erkeği yok, insan ve kişilik önemlidir" demişti. Bu durumda, zihinde oluşan kız-erkek, kızlar güvenilmez erkekler güvenilir ya da o kız şu özelliğe sahipse iyidir yoksa kötüdür diye düşünmek, şüpheci düşünce tarzının önünü açıyor ve işler iyi gidecekken düşünce sistemi nedeniyle kötüye gidiyor ya da hiç gidemiyor. İnsanlara insan gözüyle ve hepimiz aynıyız, biyolojik ve psikolojik ihtiyaçlarımız, beklentilerimiz, ümitlerimiz genelde aynı gözüyle bakarsak insanları daha iyi anlayarak şüphecilikten kurtulma yollarından birine ulaşmış oluyoruz.

görüşmek üzere, şimdilik hoşçakalın

   17 Aralık 2010

bipolar

  • Ziyaretçi
Ynt: ERKEK OLMAK
« Yanıtla #4 : 20 Aralık 2010, 02:15:31 ös »
Selamun Aleykum kıymetli hocam ve terapidaşlarım.!
Hüseyin hocamlda internette yapılmış olan bir reklam sayesinde tanıştım.Büyük buhranlar içerisinde olduğum bir dönemde farklı bir reklamla beni cezbetti.Bende ne olucaksa olsun bi psikoterapik tedavi görmemin zamanı geldi diyerek randevü aldım.

Onun öncesinde kendi durumundan bahsetmek istiyorum.Durumu iyi olan bir ailede doğdum.küçüklüğüm hep ilgi ve alaka ile geçti.fakat 6 yaşımda annemin bir anlık dalgınlığı ile beni sokakta tek başıma oyun oynamaya bırakması sebebi ile mahalledeki sapık bir fırıncı çırağı tarafından tecavüze uğradım.O andan itibaren hayatım köklü olarak değişti.Annem durumu eve döndüğünden farketti.tecavüzcü elime o zamanın parası ile 6.000 lira vermişti sanki bir ödül gibi.Daha sonra annem tarafından hep suçlandım.büyük hakaretlere ve küfürlere maruz kaldım.içimde erkeklere karşı hem bir ilgi hemde büyük bir nefret doğdu.zamanla bu durum dahada azaldı.fakat ne zaman ergenliğe girmeye başladım o zamanda erkeklere karşı bir ilgi duyduğumun farkına vardım.ortaokul ve lise dönemindeki cinsel yakınlaşmalarım hep erkeklerle oldu ve istediğimiz elde etmenin hazzıyla devam etti.içimdeki beni kemiren canavar hızla büyüdü ve artık kontrolden çıktı.2005 yılında gördüğüm korkutucu bir rüya sonucunda islamiyetin hidayeti ile şereflendim.ilk zamanlarda büyük bir takva örneği sergiledim.fakat aradan aylar geçtikçe yuvasına gizlenen o nefis canavarı tekrar hortladı ve bu sefer hedeflerini dindar kimseler üzerinden seçmeye başladı bu ise oldukça tehlikeli bir durumdu.

Nefsim onları daha kolay yutulur lokma olarak görüyordu.çünkü onlar ya cinsellik tecrübesi olmamış insanlardı yada sesini fazla çıkarmayan tiplerdi.bu olaylar ise karakterimde iki kutuplu bir bölünmeye neden oldu...Hüseyin hocamında dediği gibi 1)Dindar Ben 2)Cinsel Ben...

Arkadaşlarım dindar kesimden ve bekar olan arkadşalar olduğu için onlarla baştan çok güzel dostluklar kuruyordum fakat ne zaman cinsel bir haz duymaya başlasam iş artık çığırından çıkıyor onunla yatakta sevişmelere kadar gidiyordu.evet gidiyordu çünkü bu baştan tasarlanan birşey değildi.korkunç birşeydi sanki içimde bir bir his vardı ve sende onların tabiri caizse bekaretlerini bozacaksın diyordu.bir nevi intikam gibi birşey.bu böylece gitti ve şu anda bulunduğum duruma geldi.yani cinsel isktekleri kontrol altına alamama ve sürekli mastrobasyon yapma.

ben üniversitede okurkan dünya iyisi bir bayanla tanıştım.arkadaş oldum.baktım o kadar iyi birisiki onu gerçekten çok sevdim.fakat ne yazıkki ona bir aşk duyamadım.fakat her nasıl olduysa o beni hiç bırakamadı ve bırakmadı.sebebini bilmediğim bir şekilde(tahminim bir rüya) benin bu cinsel sorunumu öğrendi ve bunu bana yıllar sonra söyledi.ilk duyduğunda gecelerce uyuyamadığını söyledi.fakat Allah ondan razı olsun benim kahrımı 5 yıl boyunca çekti ve halen çekiyor.aslında başına büyük bir bela aldı ama :) kendisi bundan razı.
Bakın ben düzelmek istedim Allah karşıma bir bayan çıkardı ve belkide hayatımı gerçekten kurtarmaya yetecek birisi.fakat tek başına değil.Allahtan ümidimi hiç kesmedim.çok bunaldım çok sıkıldım yeter artık dedim ama asla isyan etmedim.çünkü Allah insanları denemek için nelere tabi tutuyor.

Birde nefis gibi iç etkenin varlığı gibi şeytan gibi bir dış etkinin varlığı mutlak ve sizi ne zaman dindar yahut düzelmeye çalışırken görse sinsi planlarını hazırlıyor...

dostlar durum böyle terapiye bundan 4 hafta önce gittim.hüseyin beyin msnde ki soğuk yazışmaları hoşuma gitmemişti aslında halende öyle :) fakat öyle olması gerekiyormuş.neyse kendisi çok alakadar bir insan sizi tanımaya büyük bir önem sarfediyor.ve düzenli seanslarda inşallah başarı sağlanıyor.bu psikolojik bir durum arakdaşlar büyük bir tramva yahut etki sonucu oluşan bir durum ve ben asla şuna inanmıyorum.bu benim kendi TERHİCİM! koca bir yalan.eşcinsellik bir tercih değildir belki tercih edenler %5 tir.nasıl tercih ama!

terapi yaklaşık 1,5 saat sürdü ve süre benim nasıl bir karakterde olduğumun analizi ile geçti.ve hüseyin bey gerçekten güzel tahlil ve analizlerde bulundu.bi dahaki seansa bekledi fakat iş arıyor olmam ve maddi olarak yetginlik sağlayamam nedeni ile bekleme modunda kaldı...

şu aralar dindar benve hakikatte olmak istediğim ben benimle beraberim...umarım ve Rabbimden dilerim bir ömür boyunca böyle kalırım...


Allah tedavisi mümkün olmayan dert yaratmadı...yeterki aramasını bilelim...
Vesselam...(Bipolar/çift-kutup)

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4381
    • Profili Görüntüle
Ynt: ERKEK OLMAK Psikolog Hüseyin KAÇIN 0 555 326 22 91
« Yanıtla #5 : 21 Haziran 2012, 01:38:48 ös »
..

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4381
    • Profili Görüntüle
Ynt: ERKEK OLMAK Psikolog Hüseyin KAÇIN 0 555 326 22 91
« Yanıtla #6 : 06 Eylül 2012, 01:09:09 öö »
...