Gönderen Konu: DEĞİŞİMİ BAŞARMAK / ( TERAPİ ve İYİLEŞMEK )  (Okunma sayısı 8353 defa)

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4382
    • Profili Görüntüle
DEĞİŞİMİ BAŞARMAK / ( TERAPİ ve İYİLEŞMEK )
« : 08 Nisan 2012, 11:13:36 ös »
Merhaba arkadaşlar , sizlere öncelikle ayrıntılı hayat hikayemi anlatmayı istiyorum . Ben iki çocuklu bir ailenin ilk çocuğu olarak İstanbul'da dünyaya gözlerimi açtım .  Annem beni dünyaya getirmeden evvel 5 yıl boyunca çocuk sahibi olamamış , bu yüzden annem ilk çocuk olmamdan kaynaklı üzerime çok fazla düşerdi , benim kendimi ifade etmeme ve kendimi gerçekleştirmem önünde hep bir engel olarak çıkmıştır , annemden küçükken sevsemde çok korkardım , yaptığım yaramazlıklarda yediğim dayaklar ve bu dayakların dozu bende çocuk yaşlarda büyük bir içe kapanmaya, korkaklığa ve duygusallığa itti beni . 5-6 yaşlarımda genelde erkek çocuklarla erkeksi oyunlar oynama yerine kızlarla oynamayı tercih ederdim . Annemden bu yüzden de ''ne biçim erkeksin'' baabında dayaklar yediğimi halen unutmuşta değilim . İlkokul yıllarımda da bu özgüvensizliğin ve sinikliğin etkisiyle kendimi gerçek anlamda hiçbir zaman bir birey olarak hissedemedim , hemcinslerimle aramda uçurum vardı , tabiri caize ayrı dünyalarda yaşıyorduk onlarla , onlar gibi sevinmiyor , onlar gibi bağıramıyor, onlar gibi oyunlara katılamıyor yaramazlık yapamıyordum , bendeki içe kapanıklık ve duygusallık ilkokul öğretmenlerimden tutunda herkesin dikkatini çekmesine ve bu yönde aileme binbir uyarı gelmesine rağmen onlar hiçbir zaman benimle bu anlamda ilgilenmeyi tercih etmediler . Çocukluk yaşlarında daha narin ve beceriksiz olmakla beraber kadın ilkokul öğretmenimden de çok fazla , gururumu zedeleyici şekilde , insanların önünde dayaklar yedim . Yine bu yaşlarda ilk ''cinsel tecrübemi'' yaşadım , komşumuzun benden büyük oğlu bana erkeklerin o işi nasıl yaptığını göstermişti , benden penisimi açmamı istemişti ve penislerimizi birbirine sürtmüştük , ben tabi çocukluğun verdiği saflıkla ve temizlikle bunu bir oyun olarak algıladım , fakat bu durumdan şüphelenen anneme durumu çocuk saflığımla açınca annemin bunu yapan komşumuzun oğlunun annesine durumu söylemesiyle bu çocuğun hem kendi annesinden hemde babasından bir ton dayak yediğini duydum , bana yapılan şeyin boyutunu o yaşımda tam olarak sezemesemde , kötü birşeyler olduğunu ve bunun güzel bir oyun olmadığını yüreğimin derinliklerinde hissetmiştim .
 
Ortaokul yıllarımda benim için bana takılan lakaplar ve insanların beni kız gibi bir çocuk olarak algılamasını ve nasıl dalga geçtiğini halen unutmuş değilim , bu benim yüreğimin derinliklerinde büyük bir yara olarak kaldı , keza yine eniştemin ve teyzelerimin bana çocuk yaşta dalga geçmeleri ve biçare olan bir çocuğa yaptıkları yakıştırmalar halen aklımdadır ve bunları da bu yaşıma kadar unutabilmiş değilim . Ben tüm bunların etkisiyle iyice toplum içine çıkamayan , tamamen özgüvenini ve kişiliğini yitirmiş ,mutsuz bir çocuk oldum çıktım . 11 yaşlarında babamın kalp krizi geçirmesi bu işin tuzu biberi oldu . Babamla aramızda olan mesafe daha da büyüdü . Aramızda hiçbir zaman tam anlamıyla yerine oturmamış baba-oğul ilişkisi daha büyük yaralar aldı , babam bu kalp krizinin ardından 4 sene sonra yani ben 15 yaşlarındayken vefat etti . 11-15 yaşları arasında babamı ayda bir , bazen de birkaç ayda bir gördüm . Ergenlik dönemimde yani bir babaya en çok ihtiyacım  olduğu dönemde artık babasızlığı da tatmıştım .. Zaten içine kapanık ve duygusal bir yapıda olmam yaşadığım acı olaylarla beraber iyice perçinleniyordu .
 
Lise yıllarında başarılı bir çocuktum , asosyaldim ve arkadaşlık ilişkilerim hiç iyi değildi , samimi olduğum insanlar herzaman sayılıydı . Bu dönemde derslerime ağırlık verdim , cinsel yönelimimin diğerleri gibi olmadığını hissediyordum ama bunun adını hiçbir zaman koymadım,koymaya cesaret edemedim hep bu yönümü geri planlara atmak istedim ama bendeki cinsel istekler kuuvetleniyordu yani benim tercihimle isteğimle oluşmamış ama peşimide bırakmayan duygular vardı . Akabinde sanal arkadaşlıklar , buluşmalar birbirini izledi ama bu birlikteliklerin hiçbirinde anal seks yoktu ( biri hariç o da aktif olarak oldu 1 yılı aşkın zaman önce ) nedense anal seksi hiç arzulamıyordum ,( utanarak yazıyorum ) hemcinslerimle sevişmek , onlara dokunmak bana yetiyordu ve bundan büyük bir keyif alıyordum ama bu yönelim yüzünden çok büyük suçluluk ve pişmanlık duygusu da peşimi bırakmıyordu ve bunun bir sonu olmadığını da gayet iyi biliyordum .. Ama her ne kadar suçluluk duygusu yaratsada kendime birtürlü engel olamıyordum . Lise yıllarımda yalnızca bir kıza karşı cinsel ilgi beslediğimi anımsıyorum fakat bu cinsel ilginin üzerine birtürlü gidip birtürlü o kızla arkadaşlık yapamadım bunun sebebi de tabiki özgüven eksikliği ve kendimi değersiz hissetmem .
 
Bu büyük buhranlar arasında ünversteyi kazandım ama depresyon ve iç sıkıntılar bir türlü peşimi bırakmadı , ayrıca çekilen filmlere ve yapılan tetkitlere rağmen boynumdaki kasılmalarda cabası ve üstüne tuz biber oluyordu , bu dert yüzünden halen muzdaribim . Bu konuyla ilgili gittiğim nörolog boyunda görülebilecek bu tür kasılmaların kişilik bozuklukları veya cinsel kimlik bozukluklarıyla ilgili olabileceğini söyleyince artık bu gerçeklerle iyiden iyiye yüzleşmiştim ve bir tedavi arayışı içerisine girmiştim . Hüseyin hocayla bu süre zarfında tanıştım ve terapilere başladım . 10 TERAPİ geçirdim kendisiyle ama düzenli terapiler değildi ve söylenenleri birtürlü yapamıyordum , acılarıma odaklanmaktan ve depresyondan hayatımda değişimi başarmaya cüret edecek güç bende kalmamıştı . Fakat Hüseyin hocanın tavsiyeleriyle kendi çabalarımla hayatımda epey toparlanma sağladım . Okuluma düzenli gitmeye başladım , hayatımı bir düzene sokmaya başladım , en büyük sorunum olan asosyallikten tam olarak kurtulamasamda kurtulma yolunda çok önemli adımlar attım . Seminerlere , panellere gitmeye başladım anladımki amaçsız yaşanmıyormuş bu dünyada ... Evet bu durumda olmak benim kendi tercihim değildi , bir takım ihmallerin sonucu bu hale gelmiştim ama önemli olan neden bu noktaya geldiğim değildi , vurduğum dip noktadan nasıl çıkacağımdı önemli olan. Hüseyin hoca bu konuda sağolsun elimden tuttu rehberlik etti , anladımki psikolog kurtarmayacak beni , o sadece bir yol gösterici bir kaptan , rotayı ben çizeceğim .. Bu gemi bilinç-bilinçaltı okyanusunda uzun bir yolculuktan sonra karaya varacak , bu yolda fırtınalarda kopacak dalgalı olduğu zaman da olacak , ama önemli olan benim değişime olan isteğim ve inancım .. Sonuç ne olur bilmiyorum ama değişim için o kadar istekli ve hevesliyimki içimde küçük masum bir çocuğun bitmez tükenmez bir enerjisi ve dinamizmi var , bu da beni depresyondan çıkarıp hayata bağlıyor ve yaşama sevincimi artırıyor , artık geriye dönüp keşkelerle , niçinlerle uğraşmıyorum ve yoluma bakmak istiyorum, bakacağım da ....  Cinsel kimlik karmaşasıyla ilgili bir kitabı okumam da ( İSTERSEN DEĞİŞİMİ BAŞARABİLİRSİN - CEM KEÇE ) benim bu sorunu aşma isteğimde , istersem değişemeyecek hiçbirşey olmadığına beni ikna etti .
 
Şu an 22 yaşında genç bir üniverste öğrencisiyim ve değişim için çok geç olmadığnı , en güzel yıllarımı eşcinsellik denen bunalımla ve yalan dünyayla heba etmek istemediğimin bilincindeyim hem henüz 30lu yaşlarda olmamaya şükrediyorum , bir yandan da keşke ergenlik döneminde keşfedebilseydim bu terapileri ve değişim yolunu diyorum ama biliyorum ki hiçbirşey için geç değil , hayatta hiçbirşey bitmiş değil CAN YÜCELİN dediği gibi ''tam zamanında'' yapmalıyız herşeyi , zamanı geçtikten sonra iş işten geçtikten sonra değil ve yol yakınken dönmek için , herşey için YENİ BİR BAŞLANGIÇ için kendinize bir şans tanıyın ve bu kısa dünyayı , en nitelikli ve insan onuruna yaraşır şekilde yaşamalıyız diye düşünüyorum , benden bu kadar fırsat oldukça , bu yolda adımlar attıkça yeniden yazacağım ...
« Son Düzenleme: 08 Nisan 2012, 11:15:22 ös Gönderen: psikolog »

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4382
    • Profili Görüntüle
Ynt: DEĞİŞİMİ BAŞARMAK / ( TERAPİ ve İYİLEŞMEK )
« Yanıtla #1 : 08 Nisan 2012, 11:30:45 ös »
Siz ilk adımı atarsanız, binlerce adımlık yol yürünebilir hale gelir.

Bence terapi; bir gemi yolculuğudur. Bu yolculukta geminin nereden kalktığı ve nereye varacağı hem danışan hem de terapist tarafından bilinmektedir. Ancak bu seyahatte nerelere uğranacağı önceden bilinemez. Terapisttir kaptan ama rotayı danışan çizer. Deniz bazen sakindir bazen dalgalı. Her limanda alınacak birşeyler vardır. Alınan her şey hem danışana hem terapiste yeni ufuklar açar. Son limanda inen danışan artık daha iyidir. Danışan yolculuğa çıkarken boş olarak yanına aldığı bavulunu problem çözme becerileri ile doldurmuş olarak gemiden ayrılır. Artık sorunları ile başa çıkabilecek her türlü silaha sahiptir. Bundan dolayı daha güçlü hisseder kendini ve daha mutlu ve daha bilgili... Seyahat etmek güzel şeydir. Siz ilk adımı atarsanız eğer, binlerce adımlık yol yürünebilir hale gelir.


http://www.huseyinkacin.com/forum/index.php?topic=469.0 tıklayınız