ayşe 7 yaşına gelmişti ve o da arkadaşları gibi okula gitmek istiyordu.
bu isteği okulun mükemmelliğinden ya da ne oldugunu bildiğinden değildi.
sadece eskisi gibi onlarla birlikte olmak ve oyun oynamak istiyordu.
oysaki yeteneklerini ve özgüvenini kazanacağından haberi yoktu.
Aslında ayşe birazda ailesinden uzaklaşmak istiyordu.
ailesinin problemlerinden dolayı ayşe hep üzgündü sessiz sakin ezilen bir çocuktu.
hatta sessizliğinden dolayı arkadaşları onla hep dalga geçerlerdi.
zaman zaman bunlara üzülüyordu ama umursamıyordu çünkü birinci sınıf öğretmeni ibrahim bey mükemmel bir öğretmendi ve ondan ayrılmak istemiyordu.
hergün sırf onu görebilmek için bu şımarık çocuklara katlanmaya razıydı.
çünkü ibrahim bey onu gülümsetiyordu seviyordu en önemlisi degerli oldugunu hissettiriyordu.
hani yıllardır çocuklara öğretilen bir şarkı var dır
-sen bir ana sen bir baba herşey oldun artık bana-
iyi bir öğretmeni olan her öğrencinin yüreğinde hissederek söylediği bir şarkıdır bu
çünkü artık öğretmeninin sevgisi anne baba sevgisinin yerini almıştır hatta öne geçmiş olanlarda vardır.
Ayşede de böyle oldu babasından görmediği ilgiyi öğretmeninden görüyordu.
İbrahim bey ayşenin yanına gidip onun başını okşuyordu tüm sevgisiyle.
İlk günkü sevgisinden hiçbir şey kaybetmiyordu geçen zamana rağmen
Ayşe en çok beslenme saatlerinde öğretmeniyle birlikte olmaktan hoşlanıyordu.
Çünkü öğretmeni sınıftan çıkmıyordu sıraların arasında dolaşıyor ve ayşenin yanından geçerken onun beslenmesinden patates kızartması alıyordu.
ayşe o an kendini gökyüzündeymiş gibi hissediyordu
öğretmeni patates kızartmasını sevdiği için ayşe hergün annesinden patates kızartması istiyordu.
Bu sayede öğretmeni ayşe nin yanında olacaktı.
Belki de bu ayşe nin ilk aşkıydı
sevdiği insan için kendince çabaları vardı
çocuklar için bu sevgi çok önemlidir ilk hayallerini kurmaya başladığı dönemlerdir.
öğretmenliğin en güzel ve en zor kısmı da burada başlıyor sanırım
çocukların okula bağlanması sevmesi karşılaştığı öğretmene bağlı oluyor
öğretmenini sevmeyen öğrenci okuldan nefret ediyor.
Ve de ne yazık ki ölü bir sene geçmiş oluyor.
ayşenin okul hayatı boyunca birçok öğretmeni oldu.
bazıları bayan bazıları erkek ama ayşe her zaman erkek öğretmenlerini daha çok sevdi.
çünkü bayan öğretmenlerin duygularını kontrol edemediklerini düşünüyordu.
bir öğrenciye kızdığı için tüm sınıfı cezalandırıyorlardı.
onlara bağırıyor kızıyor yaptıklarını engelliyor gülümsemelerine bile izin vermiyorlardı.
bazen dışarıda yaşadıkları sorunlar yüzünden bile öğrencilerine kızıyorlardı.
çocukları stres atmak için kullanıyorlardı. yani bir çeşit sömürüydü bu.
Ayşe ben öğretmen olsaydım böyle yapmazdım diye düşünüyordu.