Gönderen Konu: PASİF EŞCİNSELLER TERAPİ SÜRECİNDE EŞCİNSELLİKTEN NASIL KURTULUR?  (Okunma sayısı 9764 defa)

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4381
    • Profili Görüntüle
Treni Sırtımda Taşıyordum, Artık Raylarda Gidecek
23 Aralık 2018 de ilk terapime gitmiştim. Nasıl gittiğimi hala düşündükçe şaşırmamam elde değil. Neyse konuya baştan başlayalım. Anadolu’nun küçük bir ilçesinde bir imamın ikinci çocuğuydum ve gurbette yaşıyorduk ama orada doğup büyüdüğüm için komşularım akrabalarım gibiydi. Bir abim var ama aramızda 16 yaş var bu yüzden abimle aramızda samimi bir abi kardeş ilişkisi yok gerçi terapilerden sonra ailemdeki ilişkilerin hiç birinde samimiyet olmadığını fark ettim. Babam desek silik bir karakter evden camiye camiden eve, evde bir şey olsa karışmaz kısacası kılıbık tabirine uyar. Anneme gelince evin reisi, direği. Son sözü ve tek sözü söyleyen kişi ki aynı babası. Tüm okul toplantılarıma gelen beni büyüten kişi. Evet, belki annemin istediği gibi bir çocuk olabilmiştim. Küfür etmeyen, ahlaklı, arkadaşlarıyla iyi geçinen, kavga etmeyen, söz dinleyen, başarılı, komşuların çocuklarına örnek gösterdiği bir çocuk. Bununla övünüyordum ve ailemde övünüyordu. Ama bir şeyi atlıyorduk, dini eğitimimi yazdan yaza kursta babamdan aldım ama sadece dini eğitim, cinsel anlamda abim de o zaman üniversite için başka şehirde olduğundan yaşıtlarımdan çok cahil kaldım. Belki babam bunları anlatamazdı ama aramızda hiç öyle bir konu da geçmezdi. Etek tıraşı olmayı bile lise 2 de arkadaşımdan öğrendim öyle bir şeyin olup olmadığını da bilmiyordum, Ergenliğe 9-10 yaşlarında girdiğimi hatırlıyorum ama mastürbasyonun ne olduğunu bilmiyordum ve arkadaşlarım da babam hoca olduğu için, bende çok terbiyeli olduğum için bu konuları asla benimle konuşmuyorlardı. Birinden gizlice duyduğum mastürbasyonu denediğimde çok karışık hissetmiştim bir kadını düşünerek mastürbasyon yaptım ama zevkin ne olduğunu bilmiyordum, pişman oldum hemen bitirdim bir kaç ay bu böyle devam etti banyodan banyoya. Çok özele girdim kusura bakmayın ama HK her şeyi sansürsüz istiyor ki çok mantıklı. O yıl abimin düğünü olacaktı, bilirsiniz düğün dönemleri hep sıkıntılı geçer aileler arası, gelin kaynana arası sıkıntılar kavgalar. İlk başta bana yansımadı bu olaylar ya da ben öyle zannettim ama şimdi fark ediyorum asıl darbeyi nasıl ve kimler yüzünden aldığımı. Düğün oldu bitti ama yengem ve abim ile annemler küsler. Ama ben olayı idrak edemiyordum hep mutlu bir aile tablosu istiyordum. Hep öyle dua ederdim. Abimlere giderdim yengem ve abim annemle babamı kötüler. Eve gelince de annem abim ve yengemi kötülerdi. Hep arada kalırdım. Abim benimle konuşmak için bir dönem okulda öğretmenimi arıyordu öyle konuşabiliyorduk. Bu durum beni 10 yaşında kaldıramayacağım bir psikolojik soruna sevk etmiş ama nerden bileyim. Zaten fiziksel olaraktan zayıf olduğum için arkadaşlarım arasında hep dışlanırdım sadece samimi bir arkadaşım vardı. Hep onunla oyun oynar gezerdik. Onlara giderdim, o bize gelirdi. Diğer yaramaz çocuklardan haz etmezdik. Zaman geçtikçe ben erkeklere göre kendimi aşağılık hissetmeye başladım taki sınıftaki erkeklerle fantezi kurup mastürbasyon yapmaya başlayıncaya kadar. Öncesinde kızları düşünürken düğünden sonra bu erkeklere kaydı. Zaman ilerlerdi yalnız kaldığımda hiç rahat durmuyordum.
   8. sınıf biterken bir kızın benden hoşlandığını bir arkadaşım söylemişti bende kendisine sorunca kız da evet demişti ama salak kafam ben de dersler daha önemli ya kızı ilk seferde reddettim şu an o kadar saçma geliyor ki. Sonra kıza kabul ettiğimi söyleyince anladım meğer bu ikisi bana oyun oynamışlar ama kız da güzeldi, bana göre. Hatta öncesinde onunla alakalı hayaller kurmuştum. Ve kadınlar karşısındaki ilk oyunumu kaybettim. O da geçti. Liseyi kazandım. Hem de yakın bir ilde. Bu benim işin o ilçeden kurtuluş olacaktı. Daha iyi bir okul, yurt arkadaşlar. Tabi gitmeden yaz tatilinde sınıftan hoşlandığım samimi olduğum bir arkadaşın cinsel organını ellemeye yeltendim, ısrarıma rağmen reddetti ve konu orda kapandı ama ben hep onu hayal ediyordum bu hayal lisede bile devam etti. Liseye gittim sınıfta ve yurtta öyle erkekler vardı ki onları düşünmekten mastürbasyon yapmaktan uyuyamıyordum. Odamda ilçeden tanıştığım bir arkadaşım da vardı zaten en çok onunla kaynaştık lisede iki de yeni arkadaş. Bunlar hep karı kız muhabbeti yaparken işte şu kız güzel şunda ne mal var şöyle böyle bana hiç çekici gelmiyordu hep baştan savıyordum. Zaman ilerledikçe yeni arkadaşlardan biri ile gece yatmadan film filan izlerken temasa başladım oda reddetmeyince iş kademeli olarak ilişkiye döndü tabi 1 yıl geçti bunu başarabilmem için. Başarmakmış salak çukura düşüyorsun ne başarması ama göz onu görmüyor. Geceleri boş kaldığımızda hep kaçamaklar yaptık lise boyunca ve bunu 21 terapidir HK ya bile anlatmamıştım neden bilmiyorum aklıma gelmiyordu terapilerde şimdi aklıma geldi. 11. Sınıfa geçince hornet denen uygulamayı keşfettim ki lanet olsun o güne. Fake hesaplar açıp yakındakilerle tanışıyordum baya uzun konuştuktan sonra bir tanesi ile normal hesap açıp konuştum beğendi beni tabi kim beğenmez 16 yaşında bir genç pasif. Oda 27 yaşında aktif. Biraz konuştuk sonra yer olarak da müsaitti ilk fırsatta buluştuk evine gittik ve o gece olan oldu. Ben boşalana kadar zevkten uçuyordum bulutların üstündeydim. Şu an bile anlatırken o anı hissedebiliyorum. Sonunda boşaldım ve adama ya adam demek doğru olmaz o şerefsize ama ona düşman kesilmiştim içimde. İçimde fırtınalar koptu neyse beni yurda bıraktı ama kafam karmakarışık pişmanlık dolu. Duş aldım yattım sabah bir kalktım konuşamıyorum onu akşam soğukta beklediğim için hasta olmuşum ama dayanamadım yine mesaj attım. Bakın burası çok önemli adam hem sikiyor hem onu yüzünden hasta oluyorum ama hala mesaj atıyorum. Çünkü zevk gözümü kör ediyor. 1 hafta geçti iyileştim yine buluştuk, tabi bu arada sürekli hornetteyim daha iyi birini bulabilir miyim diye. Yine aynı hisler oldu. Yine hüsran. Sevgili olmaya çalıştık ama nasıl olsun. Aramızda 11 yaş var. Bunu teklif etmesi ya da etmem hatırlamıyorum kim teklif etti saçmalık. Sonra başkalarını buldum ama buluşamadık uygun ortam olmadı yine onunla görüştük lise boyunca 4 5 kere görüştük. Tabi yurttaki kaçamaklar da ara sıra devam ediyordu ama ilişki bazında değil öpüşme sevişme bazında. Neyse okul bitti yazın memlekete gittim o yıl üniversite sınavına gireceğim. Kışın konuştuğum bir orospu çocuğu vardı siz de demeyin hem yazışıyorsun hem sevişiyorsun hem de sövüyorsun coşma diye ama neden sövdüğümü anlarsınız. İşte onla buluşmak için fırsat buldum bir tatil köyünde dükkânı vardı 21 yaşınaydı, sağlıkçıydı ve bana hep işi kitabına göre yapacağım sağlıkçıyım diyordu güvenmiştim ona hatta 1 ay sevgili olarak yazışmıştık. Gittim ama gitmez olaydım çok ayrıntıya girip iğrençleşmek istemem ama onun yapacağı kitabı sikeyim ben, 3 gün büyük tuvaletimi rahat yapamadım onun yüzünden. Sonra bir daha görüşmedik İstanbul’a gelene kadar. Yaz bitti tercihler yapacağız annem hep yaşadığımız ili istiyor. Bu arada lisedeyken babamın tayini il merkezine çıktı evden gelip gidersin diyorlar ama ben de hep İstanbul istiyorum. Çünkü İstanbul’da daha çok gay var daha rahat ailemden uzakta ortamda takılırım sevişirim tek hayalim bu belki. Derecem de elle tutulur bir dereceydi tercih sıralamasında İstanbul’a öncelik verdim ve İstanbul’da bir üniversite kazandım. Neyse hazırlan gel derken gelir gelmez yurda yerleştim ve tahmin edin ne yaptım? Aç horneti, bak yakınlara ara birilerini, yazıştım baktım görüştüm. Hazırlığın ilk dönemi hep böyle geçti. Aralık ayına kadar 15-20 kişi ile beraber oldum giderken uçarak gidiyordum hoşlandığım erkeğe dokununca öpüşünce onunlayken Nirvana’ya ulaşıyordum ama boşalana kadar. Sonrası hüsran. Bin otobüse yurda gel bir daha yapmayacağım de yine başla. Hep böyle gitti. Öncesinde hastalık mı bu eşcinsellik, kalıtsal mı diye çok araştırdım. Ve bir video ile kalıtsal olduğuna inamıştım. Bu arada ek olarak ayak fetişim de vardı bu size çok iğrenç gelebilir ama elimde olan bir şey değildi. Terapide bile aklıma gelmeyen şeyleri sansürsüz anlatmaya çalışıyorum. Şunu da belirteyim 21. Terapi sonunda yazıyorum bu yazıyı. Yazmayı çok ihmal ettim. Olaylar yeni yeni oturuyor çünkü. Biri ile fake hornetimden yazıştık 25 yaşında. Konuştuk uyar dedi yakışıklıydı tam aradığım erkek fit sakallı esmer bende olamayan ama olmasını istediğim özellikler. Whatsapp’a geçtik orda durumu açıkladım kendi fotomu atınca bana verdiği cevap aynen şu oldu “sana iki şey söyleyeceğim 1. Yaşın küçük ve tipin fena değil istiyorsan kendi fotonu kullan. 2. Eğer kurtulmak istiyorsan internete hüseyin kaçın yaz.” Dedi ben de sen yazdın mı dedim ve beni engelledi. Ciddiye almadım. 2 gün sonra merak ettim yazıları buldum, numarayı buldum aradım sesi çok soğuk geldi, fiyatı duyunca zaten çıldırdım ailemin haberi de yok kaldım ortada. Sonra bir haber geldi babam by-pass olacak. Atladım gittim 1 hafta orda kaldım iyice annemle bir olduk çünkü duygusal anlar. Ama bana hep abim kız gibisin filan der insan içinde rezil ederdi. Bu ameliyat süresince amcalarım ve halam yanında da devam etti. Halbuki çok feminen değildim ama bazı davranışlarım erkeklerden farklıydı. Ameliyat bitti İstanbul’a geldim ve hornete girdim 33 yaşında biri ile oldum cumartesi günüydü. Çıktım çok pişman oldum bunaldım, aradım HK’yı. Akşam 8 e randevu aldım. Yurda gittim duş aldım ve gittim.
   11 ay olmuş başlayalı ama araya 3 aylık yaz tatili girdi. Onu saymazsak 8 ay önce çıkmışım bu kutlu yolculuğa, iyi ki de çıkmışım diyorum. Burada 21 terapiyi ayrıntılı olarak anlatmaya kalksam vize haftam boyunca ders çalışmamam gerek ama aralardaki önemli olaylardan bahsederek devam edeceğim. İlk önce şu soru ile başlayalım. Neden hiç yazmadım? Çünkü yazmanın bana bir şey katacağını düşünmüyordum. Her terapi sonunda bana HK yaz yaz yaz derdi, aralarda yazılmışlardan örnekler verir oku derdi ama ne okurdum ne de yazardım. Hatta girişteki abla, bazen denk gelip konuşuyoruz, yazıp not alanların, terapileri önemseyenlerin daha çabuk iyileştiğini söylerdi ama ben hep kulak arkası ederdim. Son terapide her şey alt üst olmuş gibi geldi bana, ağlayarak gittim HK’ya sonra bana okumam için bir yazı önerdi. Bu gün onu okudum ve bana çok benzer olduğun anladım. O yazıdan cesaret alıp yazmaya başladım. İlk terapiye gittim, girişte beklerken içeriden bağırmalar, küfürler geliyordu. Korktum açıkçası kim lan bu adam nasıl biri dedim ve vereceğim 300 lira boşa mı gidecek dedim. Sıra bana geldi girdim konuştuk ama ne fayda. Kafam allak bullak oldu. Ailemle arama mesafe koymamı söylediği an başımdan kaynar sular döküldü. Nasıl olabilirdi her gün arayıp günlük olayları rapor verdiğim annemi nasıl haftada iki kere arayıp neredeyse 2 haftada bir konuştuğum babamla iletişimimi güçlendirebilirdim. Çok zor geldi ve HK’nın bana ailemi düşman etmeye çalıştığını düşündüm. Bu adam mı iyileştirecek derken bir bahane bulup annem ile konuşmayı azalttım. Tabi bu çok zor oldu şu an bile yüzde yüz verimli değil ama alıştılar duruma.
   2. terapiye gittim. Bu terapide kafamdaki soru işaretlerini giderdik ailem hakkında. Ve yine aktiflerin pasifleri nasıl kullandığını konuştuk. Gerçekten de sadece sex için kullanıyorlar. Aktiflerin gerçek hayatta başarılı insanlar olmadığını hatta benim seviyemin altında insanlar olduğunu benimle sex dışında hiç bir şey yapmadıklarını yapmak istemediklerini de HK sayesinde fark ettim. İyileşmek için kendimi suçlamamam gerektiğini ama bundan sonra o konuda bir hata yapmam durumunda suçlu kişinin ben olacağımı öğrendim. Bu süreç kolay olmayacak ama her korku ve stres iyileşme adımımı zorlayacağından dolayı artık bu konuda psikoloğuma güveniyorum. Bu sorunlarımın da ortaokulda beğendiğim erkek tipi gibi olmak istersen onunla olduğum yüzünden ortaya çıktığını anladım.
   3,4,5,6 derken ortamdan uzaklaşmıştım. Hornete girmiyor girsem bile ilişki yaşamıyordum. Eskiden hep eşcinsel kalacağım korkusu yüzünden içimi bir his kemiriyordu hiç mutlu ve sosyal değildim. Bu tabuyu yıkınca içime öyle bir rahtlama geldi ki sanki üstümde bir tren vagonu taşıyormuşum da onu raylara geri bırakmışım gibi. HK sayesinde kitap okumaya başladım eskiden az az okurdum ama yetersiz. Ve kitap okumayan bir mühendisin başarılı olamayacağını gösterdi bana HK. Arkadaşlık ilişkilerimde artık daha sosyal ve radikalim. En önemlisi ise gerçekten mutluydum ve çevrem tarafından takdir ediliyordum. Vay ne güzel iyileşmişsin işte demeyin bilin bakalım ne oldu?
   Babamın ikinci bir ameliyat daha olması gerekiyor. Hayda oldu mu bu, atla git tekrar. Yine döndük çukura. Aradaki gerginlikler, ameliyat, abi, anne faktörü beni bir ilişkiye daha zorladı. Hem de o şehirde. Sonra duramadım İstanbul’a geldim ve bir tane daha. Lan ne yapıyorum ben hani kurtulacaktık ne oldu. Randevu al git HK’ya. Konuştuk dertleştik. Ve sorunun bu bunalımların olduğu bunlar yüzünden benim ilişkiye yöneldiğim, kaçmaya çalıştığım tanısını koyduk. Sonra biraz daha temiz bir dönem gittim, yaz geliyordu kendimde somut örnekler gördükçe iyileşmeye olan inancım artıyordu. Spor salonunda hiçbir erkekten tahrik olmuyordum. Otobüste metroda kadınlar ilgimi çekiyordu. Mastürbasyonlarda önce aktif sonra da kadın fantezilerini, çok zevkli olmasa da pasif kadar, yapabiliyordum. İyileşmiş miydim? Okuyun ve siz karar verin.
   Bahar döneminin son terapisine geldim sonra memlekete gidecektim. Yaz için güzel tavsiyeler aldım, güzel planlar yaptık. Tatil başladı her şey süper giderken bayramda abimler gelince benim dürtüler harekete geçti. 2 gün sonra hornete girdim. 1 hafta sonra da buluşmalar başladı ama artık anal pasif olmuyordum. Hatta aralıktan beri anal pasif olmuyordum. Ya oral ve sevişme düzeyinde pasif, ya da aktif oluyordum. Eskiden aktif olmam aklımın ucundan bile geçmezdi tabi. Sonra yurt dışına gitme kararı aldım ve bileti bilerek İstanbul’dan aldım. Terapiye geldim bu ilişkiler yüzünden duyduğum pişmanlığı konuştuk. Beni ilişkiye iten iki sebep bulmuştuk.1. ailedeki gerginlikler,2.götümün çok kalkması ki bunu bazen ailem akrabalarım, bazen de HK ya da arkadaşlarım yapıyordu.
   Yurt dışına gittim ve hiçbir akrabamın haberi olmadan evlerine kadar gidince herkes şaşırdı çünkü ilk defa gidiyordum. E o kadar övgüye göt dayanır mı? Girdim yine hornete. 2 kişi ile birliktelik yaşadık aktif olarak ama hornete de çok girdim vaktimi çok alıyordu ama girmek bile bana zevk veriyordu. Döndüm Türkiye’ye. Babam ve annem görev yerindeydiler. Bende memlekette hafif bir işe başladım. 3 gün işe gidiyordum diğer günler boş akrabalarla gezip takılıyordum. Evde geceleri tek kalıyordum. Bu benim dürtülmem için çok büyük bir etkendi. Hornetten buluştuğum çok oldu ama hiç anal pasif olmadım. 5 kere oral p olduysam,10 kere aktif oldum. Pişman olunca HK’nın ses kayıtlarını dinliyordum. Beni biraz rahatlatıyordu ama terapi kadar değil.
   Allahtan okul zamanı geldi ve İstanbul’a kavuştum. İlk hafta sonu direk terapiye. Konuştuk derdimi anlattım rahatladım. Zayıf noktaları bulduk. Sonra  hafta geçti yine hornet yine sevişme yine terapi. Tamam, terapiye gidiyorsun kardeşim neden tekrar tekrar aynı çukura düşüyorsun? Demek hakkınız. Hornet bağımlılığı. Eskiden sigara içenlere çok kızardım. Ama o nasıl bağımlılıksa bu da öyle bağımlılık. Kolay değil. Bu arada şunu unutmadan belirteyim Hk hep büyük adamların büyük acılar çektiğinden bahsededi. Bende düşünürdüm gözle görülür bir acı yok acaba büyük adam olmak için acı mı çekmem gerek derdim. Meğer ben en büyük acıyı, imtihanı çekmişim ve çekiyorum. Daha ne olsun. Sonunda eğer eşcinsellikten tamamen kurtulursam çok iyi bir eş, çok iyi bir baba, çok iyi bir mühendis olacağıma inanıyorum ve buna HK da inanıyor. Tabi bunun için inanman, çabalamam, irademi ortaya koymam ve kendimi suçlamamam gerek.
   21. terapiye gelelim 1 hafta çok güzel gitti. Dini ve manevi anlamda olsun, cinsel anlamda düşünce boyutunda olsun okul anlamında olsun. Bir sabah uyanınca yine hornete girdim. Ben okuyucu olsam yeter lan sen de ne iflah olmaz bir deliymişsin derdim. Ama aktif oldum. Sonra yine terapi günü geldi üzülerek ağlayarak gittim yapamıyorum iyileşemiyorum diye. Buraya bir ara söz elemek istiyorum. Hk “insan kendine ayna tutamaz kendini görebilmesi için başka birine ihtiyacı vardır.” der. O kişi kendisi benim için. Adam konuşmaya başladı beni anlatıyor ne eksik ne fazla içimdeki hisleri sanki röntgenimi çekmiş gibi anlatıyor. Bu sefer ilişkiye girme sebebimin aşağılık kompleksim olması yani kendimi hep başka erkeklerle mukayese etiğimi söyledi ki öyle de olmuştu. İyileşme sürecinde hiç ilişki olmaması gerektiğini ama pasif olmadığım için, aktif olduğum için bir manada doğru olduğunu ama hiç yapmamanın daha iyi olduğunu söyledi. Ama hiç yapmamam gerektiğini de vurguladı. Horneti hala bırakamıyorum, ama bu günden sonra girmeyeceğime söz verdim. Daha önce de çok söz vermiştim ama bu sefer sözümü tutacağım. Zaten hornete girmezsem ilişki ihtimalim de yok. Mühendis kafasıyla düşünüyorum. Neden hala iyileşemedim, neden bırakamıyorum sebebini bulduk. Aşağılık kompleksim var çünkü evet gerçekten de çocukluğumdan beri hiçbir şeye karşı gelmediğimi fark ettim. Her şeye itaat ettiğimi fark ettim. İkinci bir sebep de olayları hep sonuç odaklı düşünüyorum ama sebebine hiç takılmıyordum. Gerçekten büyük bir mücadele veriyordum. Çünkü ailem terapileri bilmiyordu ve hala bilmiyor. Kendi imkanlarımla geliyorum ama Allah önümü açıyor. İyileşmediğimi düşünüyorum bu olaylar yüzünden ama bana ayna tuttu ve gösterdi ki HK eskiden ben pasiftim şimdi aktif oldum yavaş yavaş ilerliyoruz. Bu gelişmeyi ben sonuç odaklı düşündüğüm için fark edemiyorum. Bu terapiden sonra karşı koymaya hemen başladım. Arkadaşlarla bir yere gittik Pazar günü ve tüm rotayı ben belirledim. Hatta karşı çıkmalarına rağmen, ben rotamda ısrar ettim ve benim dediğim oldu bu bana ne kattı egomu şişirdi ki eşcinsellikte de en büyük eksik ego ve özgüven eksikliği. Zaman geçtikçe fark ediyorum ki özgüvenim hiç olmadığı kadar artıyor. Şu ana kadar dini boyuttan pek bahsetmedim ama terapiler sonunda imanım daha samimi ve güçlü olmaya başladı. Allah gerçekten beni korumuş, koruyor. Bende tabiki şükrümü eksik etmiyorum. Allaha olan inancım itikadım değişti. Samimiyetim arttı. Uzun zamandır yazmadım bu yüzden son olarak buraya sembolik bir garfik de eklemek istiyorum. Benim kafam hep somut anlamda çalışıyor o yüzden böyle modellemeler yapmak bana zevk veriyor. Böyle dalgalı terapilerim var ama şuna gerçekten inanıyorum ki bu grafik günün birinde 10 da sabit olarak kalacak.
« Son Düzenleme: 04 Kasım 2019, 10:38:49 öö Gönderen: psikolog »

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4381
    • Profili Görüntüle
 22. terapiyi değerlendirmeden önce aradaki hafta hakkında size bilgi vereyim. HK’nın çok güzel ve doğru bir sözü var “gerçekten iyileşmek istiyorsan Hornete girilmeyecek!”. Çok haklı, peki ne oldu da bu terapide bana bunu söyledi. Hafta içinde 2 kere kriz yaşadım yine. İlk başlarda krizi yönetmeye çalıştım. Ses kaydını dinledim, biraz erteledim. Sonra yine krize girince forumdan birkaç yazı okudum, bu da biraz daha ertelememe sebep oldu. Ama en sonunda yine girdim. Biliyorum bazılarınıza çok garip gelebilir ama bazılarınız da aynı ben diyeceksiniz. Gerçekten çok büyük bir bağımlılık. Bu bağımlılıktan kurtulmam gerek acilen. Çünkü gerçekten tam anlamıyla iyileşmek istiyorum. Ama şunu da belirteyim terapiye ilk geldiğimde terapiler bir an önce bitse de kurtulsam diyordum. Çünkü ailemden habersiz geliyorum ve maddi olarak bir külfeti var. Ama şu anki fikrimi okuyunca şaşırabilirsiniz. Evet gerçekten kurtulmak istiyorum ama HK dan kurtulmak gibi bir niyetim asla yok. Evet eşcinsel olmayayım, sağlıklı bir birey olayım ama HK ile bağımız devam etsin. Çünkü o benim için sadece bir psikolog değil. Yol göstericim, kendimi bulmamı sağlayan kişi. Yolumdaki engelleri kaldırmamda yardımcı olan vinç, tabiri caizse. Evet bu hafta kararlıyım benim için hornet bitti. Girmeyeceğim. Aklıma geldiğinde kendi başıma krizi yönetmeye çalışacağım. Olmadı mı ozaman HK ile iletişime geçip krizi beraber yönetmeye çalışacağım. Çok söz verdim aslında eskiden, kendime, Allah’a, HK’ya ama hep bir şeyler oldu ve sözümü tutamadım ama artık can sıkıntımı hornet ile gidermeyeceğim. Farklı sosyal etkinlikler yapacağım, yapmaya çalışacağım. Siz de demeyin bana bize boş vaat verme, yap görelim. Evet yapacağım göreceğiz. Hatta bir hafta geçti neredeyse krizlerde hornete girmedim videolar ile giderdim. Bazen de tamamen uzaklaştım. Şuna gerçekten tüm kalbimle inanıyorum: Bir gün gerçekten iyileşeceğim bakın bu konuda hiçbir şekilde HK’yı sorgulamıyorum. Aslında iyileşmeyeceğim, çünkü hasta değilim. Benim eşcinsel olmamın sebebi ailemin hasta olması. Ama yüzde yüz de düzelemediğim için içimde ufak ta olsa şüpheler kalmıştı. Artık olaya genelden bakıyorum. Bu yüzden iyileşme sürecimi daha net görüyorum. Geçen terapide HK’nın bana önerdiği bir kitap vardı, onu okumaya başladım, gerçekten tamamen bizim aileyi ve beni anlatıyor, sonradan öğrendim ki toplumumuzda çoğu aile yapısı böyleymiş. Çok garip geliyor bu psikoloji. Annem beni sevdiğini göstermek için, belki gerçekten seviyor, ama bu sevginin ileriye gitmesinin bana zarar verebileceğini fark edemiyor normal karşılanmayan şeyler yapıyor. Eşcinsel olmamda suçlu ben değilim, aslında hasta da değilim. Ailem hasta, annem, abim, babam hepsi hastalar. Mesela 16 yaşına kadar annemle beraber yatardım çoğu zaman. Yine bazılarınıza garip gelebilir, bazılarınızda aynı ben diyebilir ama bu benim ayak fetişisti olmama sebep olan etkenmiş. Gerçi anneme kalsa hala ben yatmayı kabul etsem beraber yatarız ama artık açıkça ve cesurca reddediyorum. Gerçekten fark ediyorum bu sürçte eski korkak ben yok. Daha cesurum bunu açıkça görebiliyorum. Hala kendimi bir nebze olsa kendimi çok beğenmiyorum. Aslında buna takılmama gerek ama hala kendimi erkeklerle karşılaştırıyorum. Biliyorum bunu yaptıkça zarar görüyorum, bu değersizlik duygularını yenmem gerek. Yeneceğim de. Aslında mesele dış görünüşte de değil bu yüzden kendime entelektüel anlamda yatırım yapmaya çalışıyorum. Bu yatırımın da etkisi hemen ortaya çıkmadığından bazen beni düşündürüyor. Tamam, sabırsız davranıyor olabilirim ama ben tünelin ucundaki ışığı gördüm. Belki ilk terapilerde sadece dağı görüyordum. Zaman geçtikçe tüneli buldum. Artık tüneldeyim ve ucundaki ışığı da gördüm, ama zaman alacak oradan çıkmak, mükemmel bir şekilde çıkabilmek. Modelleme yapmayı sevdiği söylemiştim sanırım. Üff bazen diyorum Allah’ım neden bu derdi bana verdin diye. Gerçekten yaşıma göre ağır şeyler yaşamışım, zor zamanlar geçirdim hala da geçiriyorum ama sonunda çok büyük biri olacağıma inanıyorum. Tabi bunu ben kendi kendime düşünürken bulmadım. Bana HK gösterdi. Tarihteki büyük insanların hep büyük travmaları var, Atatürk’ten tutun Erdoğan’a kadar hepsinin çocukluk döneminde travmalar var. Bunlar insanı olgunlaştırıyor, büyük adam yapıyor. Peki ben büyük adam olunca aileme bana bu travmayı yaşattıkları için teşekkür mü etmeliyim yoksa kızmalı mıyım bilmiyorum gerçekten, bildiğim tek şey var şükretmem gereken tek kişi Allah. Hala şükrediyorum, şükrümü hiç kaybetmedim zaten. En kötü durumda bile şükrediyorum çünkü Allah gerçekten beni korudu ve koruyor. Şu an bunu yazarken bile HK ile tanıştığım için o kadar mutluyum ki. Onun sayesinde aslında inancımı yitirmedim hatta daha da güçlendirdim. Nasıl dua etmem gerektiğini gösterdi bana. Aslında içimde çok fazla duygu var ama aktaramıyorum işte. O anlıyor ama beni görünce. Yazmak kadar güzel bir şey yok gerçekten. HK dışında hiç kimseye anlatamadığım şeyleri bu Word dosyasına aktarabiliyorum. Bir nebze olsa da beni rahatlatıyor. Bakalım bir sonraki terapiye kadar neler değişecek.

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4381
    • Profili Görüntüle
23 terapi olmuş vay be. İnsan yeni başlayınca 10 terapide iyileşir miyim hesabı yapıyor ama 23. Terapiden geliyorum. Ne oldu yani iyileşemedik mi? Aslında öyle düşünmüyorum, belki hala krizlerim geliyor. Kriz derken hornet ve ilişkiyi kastediyorum. Ama eski ben değilim artık. Kendine daha fazla yatırım yapmaya çalışan biri var artık ve kendine yaptığı yatırımın faydasını hem kendisi hem de çevresi görecek biri. Belki bunu okuyunca HK bana kızacak, ya da üzülecek ki normal çünkü ben de üzüldüm. Yine hornetin kıyısından geçtim yani sizin anlayacağınız. Girdim yazıştım ama kısa bir süre, sonra tekrar sildim. O an kendime çok kızdım pişman oldum. Ve kendimi bir anda sosyal hayatın içine attım. Aslında şöyle oldu: tam vize haftası bitti, dinleneyim derken dozu fazla kaçırdım. Saat dokuzdan daha geç çok nadir kalkan ben bire kadar uyudum 3 gün boyunca. Tabi derslere gitmedim, sosyalliğim bir anda çöktü. Birde kalkınca da elime telefonu alıp cinsel içerikli şeylere bakarken ilerledikçe bu eşcinsel içeriklere dönmeye başladı. Devamı da hornet zaten. Çünkü geç kalkınca işlerim hep yarım kaldı, sorumluluklarımı yerine getirmedim, bu da bende değersizlik duygularımın kabarması için bir işaret oldu. Tabi bunu nasıl aştım, artık kendimi tanıyorum aslında ya da şöyle demem daha uygun, HK bana beni tanıttı. Bu değersizlik duygularından sıyrıldım ve kendimi suçlamayı hemen bıraktım sonra da Allah ile aramı iyi tutmaya çalıştım. Ve bugün erken kalktım. Sonra günümü dolu dolu geçirince şu anki egomu tahmin edemezsiniz. Ne anladık buradan aslında gerçekten de sosyal olursam kendime değer verirsem buradan büyük ve sağlıklı bir kişi çıkacak, ama demiyorum çıkacak buna inanıyorum tüm kalbimle. Bu yolda gerçekten zorlanıyorum ama benim yaşımda ailesinden habersiz ailesinin neden olduğu bir sorunu maddi manevi tek başına çözmeye çalışan çok kişi yoktur sanırım. Bu mücadelenin karşılığını da fazlasıyla alırım inşallah. Hani demiştik ya iyileşmek istiyorsak hornet yok. Ee şimdi başa mı döndük. Öyle düşünmüyorum aslında belki kendi kendime bu sorunu aşabilmem açısından faydalı olmuş olabilir bakalım HK buna ne diyecek.   

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4381
    • Profili Görüntüle
24. Sayıyor musun kardeşim tek tek terapileri? Aslında hayır aldığım ses kayıtlarında yazıyor böylece saymış gibi oluyor. Neyse onu bunu boş verin. Bu hafta çok mutlu bir şekilde terapiye gittim ve bu mutluluğum hala artarak devam ediyor. Allah’ım sana gerçekten sonsuz şükürler olsun beni HK ile tanıştırdığın, karşılaştırdığın için. Çevremde bazı kişilerin aileleri sayesinde bazı bilgili, büyük insanlarla samimi olduğunu, yani benim konferanstan konferansa görüp hayran kaldığım adamlarla yakın ilişkileri olduğunu görünce hep kıskanırdım. En son yine öyle oldu konferansa gelen bir adam ile bir arkadaş eskiden beri tanışıyorlar ki arkadaşın babası sayesinde. Adam gelince o arkadaşa tabii samimi davrandı. Ben tam kıskanacaktım ama aklıma birden bire HK geldi. Lan neyi kıskanıyorsun, senin bu yaşta kendi başına kurduğun bir ilişki var HK ile ki o ilişki arkadaşınkinden de çevredekilerden de daha kaliteli ve daha samimi. HK bu dünyada beni en iyi anlayan, tanıyan kişi. Bana ayna tutup kendimi görmemi sağlayan kişi. Kıytırık konferanslara gelen adamlar beni bilse ne bilmese ne, beni bir Allah biliyor, bir de HK biliyor buda bana yetiyor aslında. Ee o zaman ne bok yemeye hornete giriyorsun? Diye sorarlar adama. Evet son terapiden sonra hornete yine girmiştim ama sadece girdim kısa bir süre sonra sildim zaten bir önceki yazıda bahsettim bu durumdan. Sonra bunu HK ile konuştuk, bana ilk olarak pasif ilişkiye girmeyi yasaklamıştı, sonra zaman geçti aktif ilişkiyi de yasakladı ve bunları bırakmıştım. Sonra horneti de yasakladı ama buna bir türlü uyamadım. Ve bunun sebebini bulduk nihayet. Haftada 2 kere yapacağım mastürbasyon için ( tabi bu hornet karışınca işin içine 2 ile kalmıyor) kadın ve erkeğin bir arada olduğu öpüşme videoları izliyordum, bazen bu beni tatmin ediyor ama bazen etmiyordu, sonra porno açıyordum, oda tatmin etmeyince yavaş yavaş gay pornolara kayıyordum ve en sonunda hornet yine. Sebep ne yani porno. O zaman bu hafta bir karar aldık, o karar hornete girmeyeceğim değil ama. Porno izlemeyeceğim, kendimi öpüşme tarzı erotik videolar ile tatmin edeceğim ki hornet doğal olarak HK ile aramızdan çıksın. Çünkü ben aradığım aşkı sevgiyi, ilgiyi hornette bulamadım bulmam da mümkün değil. Ama her girişimde de HK ile aramızdaki bağa zarar verdiğini düşünüyorum neyse inşallah artık o kitabı da kapatmış olacağız. Velhasıl HK benim sadece psikoloğum değil hatta artık iyileşmiş olduğuma göre o benim psikoloğum değil. O, bu trenin lokomotifi,

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4381
    • Profili Görüntüle
            En son 24. Terapiyi yazmışım, arayı baya açtım ama yazmanın verdiği faydayı görünce yazmanın gerekliliğini çok iyi anlıyorum ve yazmaya devam ediyorum. En son yazmamın Üzerinden 3 terapi geçti. Bu terapilerde eşcinsellik hakkında çok konuşmadık desem yeridir. Çünkü 1 aydır hornete girmiyorum. Dolayısıyla ilişki de yok hatta düşünce düzeyinde bile kafamda eşcinsellik yok. Demeyin şimdi nasıl bir anda bu olacak. Bir anda değil ama geçmişe bakınca bunu çok net anlıyorum. Tam 1 yıl geçti HK ile tanışmamızın üzerinden. Onun sayesinde kendimi inşa etmeye başladım. Ama en önemlisi ne biliyor musunuz? Onun sayesinde Allah ile aramı düzelttim. Bu nasıl oldu açayım biraz. Ailem muhafazakar bir aile olduğu için dini anlamda eksik olmadığımı zannediyordum. Ama Allah ile irtibata geçerken içimde eşcinsel olduğum için hep bir burukluk vardı. Hep pişmandım, suçlu hissediyordum kendimi. Rahatça şükredemiyordum, bir şey isteyemiyordum. Artık içimde bir burukluk yok. Tam açıklayamıyorum belki ama şu an Allah ile aram çok iyi, bu çok garip gelebilir size. HK sayesinde benim imanım kuvvetlendi hatta yerine geldi. Aradaki eşcinsellik perdesini onun sayesinde kaldırınca her anlamda ilerleme hissediyorum. Allah ile aramı düzeltince hayatım düzeldi. Ben ben oldum daha doğrusu. Bu arada hayatımda başka olaylar da oldu. İlk defa karşı cinse aşık oldum belki de öyle hissediyorum. Direk böyle girmek oldu mu konuya bilmiyorum ama. 2 hafta konuştuk birbirimizle anlaştık ama başka sebeplerden dolayı şu an konuşmuyoruz. Bu 2 haftalık süreçte bile erkekliğimin çok fazla pekiştiğini hissettim. Gün geçtikçe konuşmalarımda, davranışlarımda erkekliğimin arttığını hissediyorum. En can alıcı noktaya de gelmek istiyorum, birkaç defa aklımın ucundan hornet geçti bu aralarda ama ucundan geçtiği anda konuyu değiştirebildim. Bir nevi kendi psikoloğum oldum sanki. E ne güzel 1 aydır güzel güzel geçiyormuş. İyileştin mi kardeşim diye sormak hakkınız. Eğer eşcinsellik bir hastalıksa ben iyileştim. Belki yüzde yüz değil çünkü bu biyolojik bir hastalık değil o yüzden pat diye iyileşmek mümkün değil ama bir süreç. Bence eşcinsellik hastalık değil ya da benim hastalığım değil. Ailemin hastalığı ve HK beni kullanarak aslında ailemi iyileştirdi. Onların tamamen iyileşeceğine inanmıyorum ama benim olaylara bakış ve hareket tarzım aile içinde farklılığımı ortaya koyuyor. Hornete girince yazmak kolaydı, hornete girdim şöyle pişmanım, böyle pişmanım yazıyordum. Girmemek zor, bunu başarmak çok ayrı bir zevk veriyor ve sonunda girmedim yazmak da zor çünkü olay değil de duygu aktarmaya çalışıyorum. Bu arada ben gerçekten HK’yı çok seviyorum. Bu geç saatte neden bunu yazdım bilmiyorum ama o sadece bir psikolog değil benim için. Yazıyı çok geç saatte yazdığım için biraz karışık olmuş olabilir bu yüzden özür dilerim. Ben yazmaya burada bir yazıyı okuyarak cesaretlendim belki benim yazılarımda okuyan birinin terapi sürecinde yazmaya başlayıp daha hızlı iyileşmesine faydam olur.

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4381
    • Profili Görüntüle
     En son ne zaman ne yazdım hatırlamıyorum. Baya oldu yazmayalı. En son 34. Terapiye gitmişim. Terapiye gidemeyeli de 1 ayı geçti neredeyse. En son terapinin kaydını açtım, dinliyorum. Önceki yazılarımda bahsettim o benim için sadece bir psikolog değil. Sesini duyduğumda içimde farklı bir duygu oluştu şimdi. Özlemek mi acaba bu. Bu korona beni de vurdu. Vurmadı ya da ne bileyim şükür bulaşmadı da eve kaplı kaldık. Terapiye gidemiyorum. Ama özlemişim seni Hüseyin hocam. Evdeyim. Annemin ve babamın yanında. Tuzağa düşmeye hazır bekliyorum. Baştan şunu söyleyeyim herhangi bir buluşma öpüşme olmadı. En son ne zaman oldu hatırlamıyorum. Allah’ım ne güzel bir his bu. Evdeyim ama eskisi gibi değil.  Ailecek oturma odasında hep birlikte televizyon izlemiyoruz. 24 saat evdeyim ama günün en fazla 4 saati ailemleyim. Odamdayım. Ders çalışıyorum, dizi izliyorum, youtube dan tarihle alakalı videolar izliyorum, kitap okuyorum kısacası kendimi bu kapalı süreç bitince daha farklı çıkaracak şeylerle uğraşıyorum. Şapur şupur değiliz annemle artık. HK’nın en son yazılarından birini okudum bu korona virüs hakkında aile olmak ile ilgili yazısı. Ama bu yazı benim için değil benim nasıl aile olmamayı, anneme itaat etmememi öğrenmem ve başarmam lazım. Başarıyorum. Olumsuz her durumda cesurca tersliyorum. Şunu fark ediyorum sanki yanıma yaklaşırken bile ayakuçları ile yaklaşıyor. Ama can çıkmayınca huy çıkmaz. O huyuna devam edecek. Bende karşı misillemeye devam edeceğim ediyorum. HK’nın ifadesi ile kadınların saltanatına son vereceğim. Nerden geldik buraya anlatayım. Okuduysanız yazılarımı güzel ilerlemiştik. Sonra aralarda bazı krizler sebebiyle hornet ve sex anılarımı da anlatmıştım maalesef. Her seferinde de neden olduğunu bulduk ama sanırım yoldaki en büyük taşı bulduk yosun kaplamış halde. Şimdi o taşı kaldırmaya çalışıyorum. Başardığımda saltanat sahibi ben olacağım. Ama hanedan benim hanedanım olacak. Şimdi garip bir ifade ile karşılaşabilirsiniz. Küçükken ettiğim dualara tövbe ettim. Neydi bu dualar? Annem babam ile abim yengemin barışıp beraber mutlu bir aile olmamız. Olduk mu? Şekil olarak olduk ama içerik olarak asla olmayacak. Artık şekil olarak da birlikte olunmasını istemiyorum bu duama tövbe ettim. Çünkü bu küslük de barışmak da en çok zararı bana verdi. Yaraladıkça yaraladı beni. Artık onlara eskisi kadar fırsat vermiyorum ama daha çook yolum var. Uzun zamandır hornete girmedim bu arada. Arada eşcinsel pornografik videolar izledim ama kısa aralıklarla. Annem bana 1 adım yaklaşınca o videolar beni çekiyor. Ama ben onu tersleyince göğsüm kabarıyor aynada bir erkek görüyorum. Aynaya bakmak zevk veriyor artık bana. Gerçekten özlemişim seni Hüseyin Hocam. Eşcinsellik hakkında tövbe etmiyorum artık. Sadece Allahtan güç kuvvet istiyorum anneme daha fazla tepki verebilmek için. Hatta büyük bir başarımı daha paylaşayım. Evdeyken sabah namazına da sabah normal kalkmaya da annem çağırırdı. Geldiğim gün kaldırayım mı diye sordu. Ben kalkarım dedim ve çağırmadı. Sabah online dersler oluyor onlara bile kaldırmasına izin vermiyorum. Kendim kalkıyorum. Kalkamazsam da beni etkiler annemi değil. O konuda sanırım saldılar beni. Teşebbüs ederlerse de cevabım belli. Bu aileye ait değilim sanki. Ben farklıyım hepsinden. Daha doğrusu yeni ben, yeni inşa etmeye çalıştığımız ben.

Derman arardım derdime/Derdim bana derman imiş. Bu dert olmasa ben bu kadar farklı olacak mıydım? Sanmam. Derdim sayesinde ben ben oluyorum. Senin sayende büyük adam olacağım. Eserinle gurur duy. Özledim seni hocam. Seni de karşıma Allah çıkardı bunu yazının başlarında anlatmıştım. Çok dağınık yazıyorum kusura bakmayın. Özetlersem, içimdeki en ufak suçluluğu dahi silebilirsem inşallah ve sağlam başkaldırırsam saltanat benim olacak. O kadının saltanatı çökecek. Çökmeli yoksa devlet çökecek. Coştum sanki biraz. J İnşallah şu sıkıntılar biter de yine kavuşuruz.

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4381
    • Profili Görüntüle
Çok sevdiğim Hüseyin Hocam;
            En son 8 Mart'ta 35. terapime gelmişim. Sonra bu pandemi patladı ve bana zorunlu Ankara yolu ve 7/24 evde kalma süreci başladı. İlk günlerde göğsüm kabarık, her söylenene ters cevap vererek odamda kendi dünyamda takıldım. Zaman geçtikçe tam hatırlamıyorum ya sıkıntıdan ya da bir kriz çıktı ben yine tersledim -oturma odasında tersleyip göğe yükselen ben odama geçince içime bir pişmanlık gelip beni bir zaman sonra o lanet uygulamaya yönlendirdi.- ve yine o uygulamada buldum kendimi. Neden beni aramadın diye kızmalısın bence bana. Ama herkes 24 saat boyunca evdeyken seni arayıp nasıl derdimi anlatacaktım. Şimdi de dışarı çıkıp ara diyeceksin. Ama çıkamadım işte bunu ister ortam koşullarına bağla ister de benim yine iyileşmeye gösterdiğim dirence bağla. Arada ses kayıtlarını dinleyip destek almaya başladım ama yedek depo ne kadar dayanır. Ama tamamen eskiye de dönmedim şimdi. Mesela hornete girip erekte olsam da sonunda mutlaka mastürbasyonlarımı kadın ile bitirdim. Ama bazen bu erkeklere karşı olan hislerim çok arttı. O anlarda kendimi babamdan çok uzaklaşmış olarak hissediyordum, hatta babama temas etmekten bile çekiniyordum fiziksel olarak. Ama erkekliğimin arttığı anlarda da babamın yanında olmaktan zevk aldım. Zamanla annemi de çok tersledim. Bir örnek vermeyi çok istiyorum.

           

            Yolda arabanın gazı azaldı. Şoför benim bu arada. Babam yakıt alalım dedi, bende bitsin benzine geçsin, borular bi temizlensin öyle alalım dedim. Arkadan annem yolda kalırız, çalışmaz falan filan söylenmeye başladı. Bende mühendis olan sensin zaten dedim. Öyle deyince sinirlendi ve sizin yanınızda hiç konuşmayacaksın dedi. Tabi ben o anda gökyüzündeyim. Ayrıca artık beni kaldırmaları konusunda sert bir rest çektim. Tüm sınavlarıma, derslerime, namaza ve işlerime kendi çabamla kalktım. Ve hiç geç kalmadım neredeyse.

            İşte böyle güzel şeyler olsa da hala hornet bağımlısıyım. Biseksüel bir bağımlı.

            Şimdi az önce geçirdiğim Şoka gelelim. Yine kafam çok doldu bu akşam, her gün her gün hornete girmekten pişman oluyordum, ama ertesi gün yine giriyordum. Bu akşam YouTube da eşcinsellik hakkında bir video izledim. Linkini atıyorum, beraber değerlendiririz sonra. Videodan sonra en son terapimizi açtım dinlerken de foruma bir bakayım dedim. En başta “Konu: Kişilik Bozukluğu: Eşcinsel Terapi'de İyileşemediğini Düşünenler Okusun!!!!” adlı yazıyı gördüm. Başlık beni direk çekti. Yazıyı ağzım açık okudum. Sanki ben yazmışım gibiydi ya da yazmak istediklerim. (Sana isyan kısmı hariç).

“Ara ara kendimi yaptığım davranışlarla güçlü kıldığımda tekrar erkekleri unutup kızlara daldım. Daha sonra eskiye dönüp kendi zincirlerime kendimi tekrar bağladım. Çünkü ben hayatım boyunca en çok buna alışmıştım. Bu süreçte diyorsunuz ki ben erkelere 3 ay ilgi duyuyorsam kızara 2 hafta ilgi duyuyorum diyorsunuz. Ve sizler yol alamayacağınızı düşünmeye başlıyorsunuz. Aslında olay farkında olmadığınız o depresyonda olduğunuzdan kaynaklı. Neden mi? Çünkü depresyondan insan hemen çıkamaz zaman alır bu yüzden de erkeklere ilgi duymanız daha çok oluyor. Sizler şunu göz ardı etmeyin. Kızlara da ilgi duyuyorsunuz. İşte bu olaylar insanın değişime karşı direncidir. Bu direnç de sizlerde farklı savunma mekanizmaları oluşturup terapistinize yani Hüseyin Hoca'ya aktarım olarak gidiyor. Bu safha da aslında Hüseyin Hoca bu savunma mekanizmalarını ekarte etmeye çalışıyor.” Kısmını okuyunca depresyonda olduğuma inanmaya başladım. Sanırım artık sorunum eşcinsellik değil depresyon.

Güncel bir konu ile bitireyim. Ayasofya Camii 24 Temmuzda açılıyor ve ben gitmeyi çok istiyorum, ilk namaza, çünkü bu bir tarih ve ben de o tarihte yerimi almak istiyorum. Sonra babam ben izin alamam dedi. Annem de İstanbul’da doktora gitmesi gerek. Beraber gidin arabayla dedi. Bende camide o gün erkekler zor yer bulur annem kuzenimde durur dedim. Sonra annem bana o gün orda olmanı istemem dedi. Her şey olabilir, kışkırtma olabilir. Dedi. Ben de ben İstanbul’da okuyorum her an her şey olabilir dedim. Sonra gitmekten vazgeçer gibi oldum. Ama şu an gelmemin ne kadar gerekli olduğunu bir kez daha anlıyorum. İnşallah geleceğim-sağlık sorunum olmadıkça-. Hatta orada seninle birlikte olmayı daha çok isterim. Sonrasında ya da öncesinde de terapi yapmalıyız. Çok ihtiyacım var buna. İnşallah terapiler devam ediyordur.

            O güne kadar tavsiyelerini bekliyorum. Seni çok seviyorum.

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4381
    • Profili Görüntüle
DEVLET HER ÇOCUĞA SAĞLIKLI EBEVEYNLER SAĞLAMAK ZORUNDA

‘’Devlet her çocuğa ruh sağlığı yerinde anne-baba sağlamak zorundadır’’ ifadelerini kullanan Kaçın, ‘’Siz devlet olarak aileyi korumazsanız geliştirmezseniz, aileyi merkeze koymazsanız toplumsal çöküş başlar. Burada tüm psikologlar sorunlar anlamında genelde anne-babaya odaklanırlar. Tamam anne-baba sorun çıkarabilir ama burada devletin hiç mi etkisi olmayacak. Çocuklarımızı 6-7 yaşında okula veriyoruz. Bir anne-baba çocuğunu devlet okuluna verdiği anda o çocuk anne-babanın değildir. Devlet bu emanetin bilincinde mi ve bu konuda hassasiyet gösteriliyor mu?’’ açıklamasında bulundu.

https://www.youtube.com/watch?v=0LYcuhJOuuI&list=UUJdkrJhiL6pyF6B8vXad8Ew&index=3

https://www.habervakti.com/dosya/escinsellik-bir-hastalik-mi-kavramlarla-nasil-zihnimizle-oynuyorlar-h81171.html?fbclid=IwAR3Y4Czjk6CQvnT5EcoFSjxxe0hI3WhhbHpkQPv9D8bWuWqCw_vhQCCtG3A

https://www.youtube.com/watch?v=0LYcuhJOuuI&fbclid=IwAR3T3VzkZQx7MM_-DfTuOPGkjgsaKmoHohM26zVIUSOKfSAQoFnkT1Hst7U

'Türkiye artık eşcinsellik sorunuyla yüzleşmeli'
Başarılı programcı Bülent Deniz’e konuşan eşcinsel terapisti psikolog Hüseyin Kaçın, ‘’Türkiye artık eşcinsellik sorununu halının altına süpüremez. Bu gerçeklikle yüzleşilmeli.’’ ifadelerini kullanarak kritik uyarılarda bulundu.

https://www.habervakti.com/dosya/turkiye-artik-escinsellik-sorunuyla-yuzlesmeli-h81004.html?fbclid=IwAR3bCylgsndM9C_YddGIdbngIatUIlPs6FHizJnwo9P19MJSXXU3pahyKBw

https://www.youtube.com/watch?v=pDj1U1xuTwk&fbclid=IwAR034rxZfxS6xWA7l4nOO2ENobKlduzECdidFePArFi0f13Gg81ISDVurkw&app=desktop

www.huseyinkacin.com

https://www.youtube.com/user/escinselterapi

Yazarımız Psikolog Hüseyin Kaçın, eşcinsel ifadesi yerine LGBT ifadesinin kulanılmasını yanlış bulduğunu ifade ederek büyük tehlikeyi işaret etti. Kaçın, toplumsal cinsiyet eşitliği kapsamında toplumun dinamikleriyle oynanmaya çalışıldığını da belirtti.

https://www.habervakti.com/dosya/unlu-psikolog-tehlikeyi-isaret-etti-lgbt-degil-escinsel-h61739.html

Eşcinsellik hakkında yaptığı açıklamalarla ve ortaya koyduğu terapi yöntemleriyle tanınan haber sitemiz yazarı ve psikolog Hüseyin Kaçın, 7 yıl önce katıldığı bir televizyon programında 'eşcinsellik'le ilgili çarpıcı açıklamalarda bulunmuştu.

https://www.habervakti.com/dosya/unlu-psikolog-escinsellik-tehlikesini-yillar-once-boyle-ortaya-h74213.html

Boderline Kişilik Bozukluğu: Eşcinsellikten İyileşerek Nasıl Kurtuldum?
Köşemizde eşcinsellikten kurtulmuş kişilerden Selim'in ikinci yazısını yayınlıyoruz:

https://www.habervakti.com/boderline-kisilik-bozuklugu-escinsellikten-iyileserek-nasil-kurtuldum-makale,1599.html

Tövbe edersem eşcinsellikten kurtulur muyum?
Köşemizde eşcinsellikten kurtulmuş kişilerden Selim'in terapi süreçlerine dair kaleme aldığı yazısını yayınlıyoruz:

https://www.habervakti.com/tovbe-edersem-escinsellikten-kurtulur-muyum-makale,1598.html

Özal'ın bahsettiği üç beş çapulcudan teröristler çıkmıştı; Erdoğan'ın bahsettiği üç beş çapulcudan ise eşcinseller çıkıyor

https://www.habervakti.com/ozal-in-bahsettigi-uc-bes-capulcudan-teroristler-cikmisti-erdogan-in-bahsettigi-uc-bes-capulcudan-ise-escinseller-cikiyor-makale,1541.html

Ahlak: Zeki Müren "İbne" Değildir.
https://www.habervakti.com/ahlak-zeki-muren-ibne-degildir-makale,1531.html

Türkiye'nin Çözümlenmeyen Yeni Sorunu: Eşcinsellikten Kurtulmak İçin Neler Yapılabilir?

https://www.habervakti.com/turkiye-nin-cozumlenmeyen-yeni-sorunu-escinsellikten-kurtulmak-icin-neler-yapilabilir-makale,1475.html

Din adamlarının eşcinsellik konusundaki yaklaşımları eksik ve yetersizdir.

https://www.habervakti.com/din-adamlarinin-escinsellik-konusundaki-yaklasimlari-eksik-ve-yetersizdir-makale,1448.html

Kamuoyunda pompalanan "eşcinsellik, özgürlük" vs. dayatmalarına karşı bir okurumuzdan gelen değerlendirmeyi sizlerle paylaşıyoruz… "Medya, meziyetmiş gibi öteden beri eşcinselliğin özgürlük olduğunu vurgular. Böylelikle eşcinselliğe karşı çıkanlar da “özgürlük düşmanı” olur tabii. Durmadan bunu pompalayan yayınlardan etkilenen Müslüman kesim, “günah işleme özgürlüğüne” saygı duyulması gerektiğine inanmaya başladı sonunda…

https://www.habervakti.com/ozgurlugu-putlastirmis-humanist-muslumanlarin-dikkatine-makale,1473.html

Sadistlerden, Eşcinsellerden, Grinin Elli Tonundan, Asr-ı Saadet Oluşur Mu?

https://www.habervakti.com/sadistlerden-escinsellerden-grinin-elli-tonundan-asr-i-saadet-olusur-mu-makale,1401.html

Eşcinsel ideoloji ve örgütler

https://www.habervakti.com/escinsel-ideoloji-ve-orgutler-makale,1020.html

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4381
    • Profili Görüntüle
Ynt: PASİF EŞCİNSELLER TERAPİ SÜRECİNDE EŞCİNSELLİKTEN NASIL KURTULUR?
« Yanıtla #8 : 04 Ağustos 2024, 05:34:46 ös »
Eşcinsellik özgür bir tercihin değil, genellikle çocuklukta yaşanan travmaların ve ebeveyn ihmallerinin sonucu olarak gelişen bir durumdur. Eşcinsellikten kurtulmak isteyenlere terapi imkanı sağlamamak, gerçekte eşcinselleri küçük düşüren bir tutumdur.

https://www.youtube.com/watch?v=-9bPlRuOq-Q&list=UULFEDADUolmKuMyWGRunC3UhQ&index=4

Velev ki Eşcinseliz: Furkan

https://www.youtube.com/watch?v=SK5ycgpoVC8

Velev ki Eşcinseliz: Mert

https://www.youtube.com/watch?v=BI6NM-gENrw

Velev ki Eşcinseliz: Efe

https://www.youtube.com/watch?v=rxfQS3Da1Wg


https://huseyinkacin.com/





https://www.instagram.com/reel/C8jfEMtCLuV/?igsh=eXZ3bW44bXUzeWJr