Gönderen Konu: ASKERLİK VE EŞCİNSELLİK  (Okunma sayısı 2542 defa)

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4382
    • Profili Görüntüle
ASKERLİK VE EŞCİNSELLİK
« : 18 Ağustos 2023, 06:45:23 öö »
Yaklaşık bir aydır askerlikteydim ve bu süreçle ilgili yaşadıklarımı aktaracağım. Öncelikle son zamanlarda
biraz porno bağımlılığı geliştirmiştim ve askerlik bu durumdan sıyrılmamda gerçekten yardımcı oldu.
Askerlikte 9-10 kişilik bir grup halinde takılıyorduk, arkadaş grubuma baktığımda geçinmesi zor ve
baskın 2 karakter vardı. Her yaptığın hatayı yüzüne vuran senin özelliklerinle dalga geçebilen – bi bakıma
da iyi oldu farkında olmadığım davranışlarımı yapmamaya başladım bu olaydan sonra. Aslında beni
gruba katılmayı iten bir kişi vardı – yakışıklı, sosyal, eğlenceli,... benim dışarıda görüpte olmak istediğim
bir kişilik. Burada aslında hep dediğim gibi cinsel anlamdan ziyade ona karşı başka bir çekim yakın
arkadaş olmak istediğim bir kişilik. Grup içerisinde herkes eksiksiz sigara içerdi, ben hariç. Herkes bir
şekilde karşı cinsle ilişki yaşamıştı, ben bakir Askerlik bittikten sonra uçağımız geç kalkacak diye okey
101 oynanacaktı bilmeyen tek kişi yine ben. Bu grup içerisinde benim açımdan ön plana çıkan kişi
Kerim’di ve genelde bu durumu yaşıyorum, tüm arkadaşlarım bana eşit olmuyor – mesela ona karşı
daha fazla sevgi besliyorum gibi oluyor. Diğerlerine karşı öyle değilken onun farklı çekimi üzerimde öyle
bir etki bırakıyor. Hatta ben sigara alkol karı-kız hiçbir şey yapmadığımdan sessizce bu nasıl erkek gibi
bir ifadesini de duymuştum ki zaten ben ve Kerim ranzanın üst katında yan yana ranzalardaydık. Grup
içerisinde ben çok kabul etmemiş gibi görünsem bile arkadaşlar bana egoist, herşeyi bilen, eleştiri kabul
etmeyen biri gözüyle bakıyorlardı. Ayrıca bana gösterilen etkiye karşı tepki verdiğimde aldığım
eleştirilerden biriydi. Birisi bir şey yapınca (etki) bende karşılık veriyormuşum (tepki). Feminen durumlar
için eleştirileri kabul edemiyorum çok zoruma gidiyor, mesela ben konuşma sırasında “yokk abii öyle
değil” tarzı, yapılan yorumlara karşı çıktığımdan dolayı bunun dalgası geçildi fazlaca. Sen hiç kavga ettin
mi eleştirileri geldi. Yani toparlarsam baskın ve eleştiri yağmuru yapan kişiler grupta vardı – bunlar iyi
analizde yapıyorlardı haklarını yiyemem Yine ayak parmağımın biraz yamuk olması üzerinden tüm
koğuşta dalga geçti ve ben tepki gösterdim. Başta tepki göstermedim gülüp geçtim ama sınırını
bilmediği için sinirli bir şekilde uyardım ve konu kapandı. Eleştiri konusunda hassasım ve bunun
farkındayım, küçüklükte yeterince dalga ve eleştiri aldım zaten özellikle feminen davranışlar ile ilgili
eleştiriler kırmızı çizgim çok sinirleniyorum. Çoğunlukla abartılı tepki göstermemek adına dışa
vurmuyorumama içten içe çok sinir olduğum bir durum. Gruplar içerisinde kendimi geride ve dışlanmış
hissediyorum, mesela bizim grup içerisinde 4 kişi çok daha samimi iken diğerleri normaldi. İnsanlara
karşı kendimi korumak amacıyla bariyerler kuruyorum. Mesela ben ve Kerim dediğim gibi yan yan
ranzaların üst katındaydık ve benim yatağa doğru geliyordu esprisine, ben tepki gösterdim – onla daha
yakın olan bir arkadaşta neden ona karşı bilenmişsin dedi. Bilenme olayı aslında bilek güreşinde beni
yendiğinde ben kabullenmek istemediğim için ve onun bileğini bükmesinden dolayı hile yapıyor
dememden dolayıydı. Halbuki grupta en sevdiğim kişi Kerim olmasına rağmen onla aramızda duvarlar
var gibiydi. Beni fazla önemsemiyordu, belki de başta ben onu fazla önemsemedim ve karşılığını
görüyordum. Sonuç olarak grup içerisinde egoist, burnu havada, İTÜ birincisi (onlar ise zar zor üniversite
okumuş ama çoğusu ticaret yapıyor – mesela okumuş daha ılımlı benim tarzımda kişiler yerine en
sıkıntılı kişiler ile arkadaş olmamda biraz garip mesele), yeterince erkeksi değil, sınırları belli olmayan,
ezik (?), fazla konuşmayan (nasıl konuşacağım ki zaten oturuyoruz onu böyle siktim şunu böyle siktim
tarzı anılar anlatıyorlar, bense hayatımda hiç ilişkiye girmemişim – ayrıca ortak yönlerimizde azdı),
mülayim, kendi halinde bir insan olarak gibi algılıyorlardı. Verilen tepkilere anında cevap veriyordum bu
da onlar tarafından sürekli eleştiriye kapalı gibi algılanmama neden oluyordu. Ama onların yaptıkları
eleştiri değil direkt dalga geçmekti – yapıcı eleştiri o şekilde olmaz! Yoksa ben neden eleştirileri kabul
etmeyeyim ki. Askerlikte “İnsan olmak” kitabını okudum, kitabı okudukça içerisinde kendimi buldum
diyebilirim. İnsanlardan korkmak, öfke ve düşmanlık, değersizlik duygusu, yalnızlık, ortakyaşam ilişkisi,
nevrotik kısırdöngü,... tüm bölümleri gerçekten beni tanımlar nitelikte. Askerdeyken biraz hızlı okudum
şimdi altını çizerek daha dikkatli bir şekilde bir daha okuyacağım. Kitabın tek eksik yanı her durum için
ne yapman gerektiğini anlatmıyor olması sanırım.

❖ Girdiğim ortamlarda neden bir erkeğe karşı daha fazla ilgi gösteriyorum, hoşlantı gibi oluyor
ama bu cinsel anlamdan ziyade farklı bir çekim. Yakışıklı, komik, eğlenceli, bakımlı, güçlü (grupta
herkesi bilek güreşinde yendi) olması gibi özellikleri onu ön plana çıkarıyor. Sürekli onla zaman
geçirmek istiyorum gibi, en yakın arkadaşı ben olayım gibi bir his. Çok abartıyorum gibi. Tabii
bunları düşünürken gerçekte öyle davranmıyorum gerekirse tersliyorum. Zaten o da bana karşı
genelde daha soğuk oluyor. Anlamadığım bir durum. Beni o arkadaş grubu içerisinde tutan kişi
Kerem’di diyebilirim.
❖ Herkes beni çok nazik, efendi diye nitelendiriyor ama ben böyle olmak istemiyorum daha
maskülen sert biri olmak istiyorum. Fakat bu o kadar kolay değil!!
❖ Arkadaş grubuna baktığımda Kerem’de dahil herkes çıkarcı gibi geliyor bana. Mesela farklı
koğuştan biriyle tanıştık, adam Antalyalı ve deniz kenarında villası var. Sonra bu arkadaşla
(Okan) sürekli görüşmeler başladı. Bizim koğuşta olmamasına rağmen bizim arkadaş grubu
içerisinde çok daha popüler hale geldi. Kerem ve grup içerisindeki en yakın arkadaşı (Hüseyin)
sürekli Okan ile ilgilenmeye başladılar. Okanı öpüyorlar, yanaklarını sıkıyorlar, adamı yiyecekler
direkt – Okanda şiveli şişman iyi bir karakter aslında. Villası olmasa belki de yüzüne bakmazlardı
diye düşünüyorum. Aynı şekilde birisinin avukat olması (babası Savcı) hemen bir samimiyete
neden oluyordu. Çok çıkarcı oluyorlar ve ben çıkarcı insanlardan çok hoşlanmıyorum. Özellikle
Kerem’in böyle olması şaşırtıyordu. Grupta içerisinde bile gruplaşmalar vardı – Kerem, Hüseyin,
Talha, Özcan çok daha yakınlardı bunun sebebi askerliğe gelmeden tanışıp birlikte Turgay’a teslim
olmaları da olabilir bilmiyorum artık.
Şimdi benim fark ettiğim ve yapmam gerekenler;
*Futbol maçlarını takip etmek (futbolcuların isimlerini ezberle, yoksa konuşmalara dahil olmak zor)
*Araba markaları ve detaylı bilgiler (bu da çok fazla konuşulan konulardan biri)
*Okey 101 tarzı oyunlar öğrenmek (zaten onlar oynarken ben öğrendim gibi bir şey oldu, kolaymış )
*Maskülen kimliğimi geliştirmek
*”İnsan Olmak” kitabı beni anlatıyor dedim ama çözümleri nasıl olacak nasıl düzeleceğim bunları
bilmiyorum, psikolojik destek almaya devam etmek
*Erkeklerle daha samimi olmak duvarları yıkabilmek
*Kick-boks kursuna gitmeyi düşünüyorum bu şekilde kavga edebilmeyi daha iyi öğrenebilmek – hem de
dövüş sanatı maskülen kimliğimi geliştirmemde yardımcı olur.
*Eleştirilere daha açık olabilmek (bunu nasıl başarırım bilmiyorum küçüklükten maruz kaldığım
tepkilerden sonra kişiliğimle ilgili eleştirileri kabul etmiyorum ve doğru olduklarını düşünmüyorum)

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4382
    • Profili Görüntüle
Ynt: ASKERLİK VE EŞCİNSELLİK
« Yanıtla #1 : 08 Eylül 2023, 12:56:49 öö »
Eşcinsellik Aile Hastalığıdır!

Eşcinsellik, bir aile hastalığıdır. Eşcinsellik, bireysel olarak cinsel kimlik bunalımı olarak yaşanırken içinde yetiştiği ailenin hastalıklı olmasından kaynaklanmaktadır. Toplumda eşcinsel sayısı arttığı, kabul gördüğü ve örgütlendiği oranda aile çökmüş demektir. Eşcinsellik, babanın iktidarı yerine annenin egemenliğinin kutsanmasıdır.
Eşcinsellik bireyin değil bireyin yetiştiği ailenin hastalığının dışavurumudur. Eşcinsellik bir aile hastalığıdır. Batı'da eşcinsel lobilerinin güçlü ve planlı çalışmaları sonucunda eşcinsel evlilik yasalarının çıkması ve eşcinsel birlikteliklerin artması, Batı'da ailenin çöktüğünün bir göstergesidir. Batı'da çoktan çöken aile, Doğu'da da artan bir hızla çökmektedir.

https://www.youtube.com/watch?v=tIuRKf4tbpU&list=PL5_aloC9kt81rrtiNCVxhmxzUEgU32Htq&index=5

http://escinselterapi.net/huseyinkacin/

http://escinselterapi.net/forum/

Eşcinsellik Aile Hastalığıdır!

https://www.habervakti.com/escinsellik-aile-hastaligidir-makale,2038.html?fbclid=IwAR1KMAypvtlCCxETGvbwZ4oGT92J0r3aBQN3VNjl2t7s9hBzRGmvNWJzoXc

Benim Ailem Belgeseli

https://www.youtube.com/watch?v=1HpbJLmROLU&list=UUNBtxcE3q3ObDgRtQe0qynw&index=11
Benim Ailem 1. Bölüm

https://www.youtube.com/watch?v=CCMXqn8U70M&list=UUNBtxcE3q3ObDgRtQe0qynw&index=7

Benim Ailem 2. Bölüm

https://www.youtube.com/watch?v=v-6UbOMkP38&t=369s

Benim Ailem 3. Bölüm

https://www.youtube.com/watch?v=tXHaVWGvYH8&list=UUNBtxcE3q3ObDgRtQe0qynw

Benim Ailem 4. Bölüm

https://www.youtube.com/watch?v=1HpbJLmROLU&list=UUNBtxcE3q3ObDgRtQe0qynw&index=11

https://www.youtube.com/watch?v=CCMXqn8U70M&list=UUNBtxcE3q3ObDgRtQe0qynw&index=7

Kürt sorununu kırk yıldır nasıl "dört başı mamur" çözemediysek; yeni yeni büyüyen eşcinsellik sorununu da "dört başı mamur" çözemeyeceğiz ve dini kurumlarımız, ailevi değerlerimiz büyük yara alacaktır.
Eşcinsellik Türk toplumunun kılcal damarlarına kök saldığında, cinsel özgürlükler bu kadarıyla yetinmeyeceklerdir. Eşcinsellik doğal bir yaşam biçimi olarak toplum tarafından kabul edildiğinde; Pedofili (çocuklarla seks) de doğal hale gelecek, bir adım ötesinde ise Ensest'in de (aile içi seks) doğal bir duygu olduğunu psikoloji ve psikiyatri bilimi bize en kısa zamanda bilimsel olarak ispatlayacaktır.

https://www.habervakti.com/ozal-in-bahsettigi-uc-bes-capulcudan-teroristler-cikmisti-erdogan-in-bahsettigi-uc-bes-capulcudan-ise-escinseller-cikiyor-makale,1541.html?fbclid=IwAR1Akgk_ORB-CkFSzTiPTi3z4OYi17uVv0T_d0CjGGhM2VlsEMrXNsQ3ZO0

DEVLET HER ÇOCUĞA SAĞLIKLI EBEVEYNLER SAĞLAMAK ZORUNDA
Devlet her çocuğa ruh sağlığı yerinde anne-baba sağlamak zorundadır;  ifadelerini kullanan Kaçın, Siz devlet olarak aileyi korumazsanız geliştirmezseniz, aileyi merkeze koymazsanız toplumsal çöküş başlar. Burada tüm psikologlar sorunlar anlamında genelde anne-babaya odaklanırlar. Tamam anne-baba sorun çıkarabilir ama burada devletin hiç mi etkisi olmayacak. Çocuklarımızı 6-7 yaşında okula veriyoruz. Bir anne-baba çocuğunu devlet okuluna verdiği anda o çocuk anne-babanın değildir. Devlet bu emanetin bilincinde mi ve bu konuda hassasiyet gösteriliyor mu? açıklamasında bulundu.

https://www.youtube.com/watch?v=0LYcuhJOuuI&list=UUJdkrJhiL6pyF6B8vXad8Ew&index=3

https://www.habervakti.com/dosya/escinsellik-bir-hastalik-mi-kavramlarla-nasil-zihnimizle-oynuyorlar-h81171.html?fbclid=IwAR3Y4Czjk6CQvnT5EcoFSjxxe0hI3WhhbHpkQPv9D8bWuWqCw_vhQCCtG3A

https://www.youtube.com/watch?v=0LYcuhJOuuI&fbclid=IwAR3T3VzkZQx7MM_-DfTuOPGkjgsaKmoHohM26zVIUSOKfSAQoFnkT1Hst7U

'Türkiye artık eşcinsellik sorunuyla yüzleşmeli'
Başarılı programcı Bülent Deniz'e konuşan Psikolog Hüseyin Kaçın, Türkiye artık eşcinsellik sorununu halının altına süpüremez. Bu gerçeklikle yüzleşilmeli. ifadelerini kullanarak kritik uyarılarda bulundu.

https://www.habervakti.com/dosya/turkiye-artik-escinsellik-sorunuyla-yuzlesmeli-h81004.html?fbclid=IwAR3bCylgsndM9C_YddGIdbngIatUIlPs6FHizJnwo9P19MJSXXU3pahyKBw

https://www.youtube.com/watch?v=pDj1U1xuTwk&fbclid=IwAR034rxZfxS6xWA7l4nOO2ENobKlduzECdidFePArFi0f13Gg81ISDVurkw&app=desktop

Yazarımız Psikolog Hüseyin Kaçın, eşcinsel ifadesi yerine LGBT ifadesinin kulanılmasını yanlış bulduğunu ifade ederek büyük tehlikeyi işaret etti. Kaçın, toplumsal cinsiyet eşitliği kapsamında toplumun dinamikleriyle oynanmaya çalışıldığını da belirtti.

https://www.habervakti.com/dosya/unlu-psikolog-tehlikeyi-isaret-etti-lgbt-degil-escinsel-h61739.html

Eşcinsellik hakkında yaptığı açıklamalarla ve ortaya koyduğu terapi yöntemleriyle tanınan haber sitemiz yazarı ve psikolog Hüseyin Kaçın, 7 yıl önce katıldığı bir televizyon programında 'eşcinsellik'le ilgili çarpıcı açıklamalarda bulunmuştu.

https://www.habervakti.com/dosya/unlu-psikolog-escinsellik-tehlikesini-yillar-once-boyle-ortaya-h74213.html

Boderline Kişilik Bozukluğu: Eşcinsellikten İyileşerek Nasıl Kurtuldum?
Köşemizde eşcinsellikten kurtulmuş kişilerden Selim'in ikinci yazısını yayınlıyoruz:

https://www.habervakti.com/boderline-kisilik-bozuklugu-escinsellikten-iyileserek-nasil-kurtuldum-makale,1599.html

Tövbe edersem eşcinsellikten kurtulur muyum?
Köşemizde eşcinsellikten kurtulmuş kişilerden Selim'in terapi süreçlerine dair kaleme aldığı yazısını yayınlıyoruz:

https://www.habervakti.com/tovbe-edersem-escinsellikten-kurtulur-muyum-makale,1598.html

Özal'ın bahsettiği üç beş çapulcudan teröristler çıkmıştı; Erdoğan'ın bahsettiği üç beş çapulcudan ise eşcinseller çıkıyor

https://www.habervakti.com/ozal-in-bahsettigi-uc-bes-capulcudan-teroristler-cikmisti-erdogan-in-bahsettigi-uc-bes-capulcudan-ise-escinseller-cikiyor-makale,1541.html

Ahlak: Zeki Müren "İbne" Değildir.

https://www.habervakti.com/ahlak-zeki-muren-ibne-degildir-makale,1531.html

Türkiye'nin Çözümlenmeyen Yeni Sorunu: Eşcinsellikten Kurtulmak İçin Neler Yapılabilir?

https://www.habervakti.com/turkiye-nin-cozumlenmeyen-yeni-sorunu-escinsellikten-kurtulmak-icin-neler-yapilabilir-makale,1475.html

Din adamlarının eşcinsellik konusundaki yaklaşımları eksik ve yetersizdir.

https://www.habervakti.com/din-adamlarinin-escinsellik-konusundaki-yaklasimlari-eksik-ve-yetersizdir-makale,1448.html

Kamuoyunda pompalanan "eşcinsellik, özgürlük" vs. dayatmalarına karşı bir okurumuzdan gelen değerlendirmeyi sizlerle paylaşıyoruz. "Medya, meziyetmiş gibi öteden beri eşcinselliğin özgürlük olduğunu vurgular. Böylelikle eşcinselliğe karşı çıkanlar da özgürlük düşmanı olur tabii. Durmadan bunu pompalayan yayınlardan etkilenen Müslüman kesim, günah işleme özgürlüğüne saygı duyulması gerektiğine inanmaya başladı sonunda
https://www.habervakti.com/ozgurlugu-putlastirmis-humanist-muslumanlarin-dikkatine-makale,1473.html

Sadistlerden, Eşcinsellerden, Grinin Elli Tonundan, Asr-ı Saadet Oluşur Mu?

https://www.habervakti.com/sadistlerden-escinsellerden-grinin-elli-tonundan-asr-i-saadet-olusur-mu-makale,1401.html

Eşcinsel ideoloji ve örgütler

https://www.habervakti.com/escinsel-ideoloji-ve-orgutler-makale,1020.html

https://www.youtube.com/watch?v=tIuRKf4tbpU&list=PL5_aloC9kt81rrtiNCVxhmxzUEgU32Htq&index=5