Bizi biz yapan en karizma hocamız bilim ışığı prof. dr. yılmaz özakpınar...
1997 askerden izne geldiğimizde önce edirne'de anne babamızı ziyarete değil, istanbul üniversitesi'nde prof. yılmaz özakpınar'ın odasında aldık soluğumuzu. mümtaz turhan ve batılılaşma meselesi kitabı yeni çıkmıştı.
öğrenci iken derslerinde soru sormak ne mümkün kendisine heyecandan titrerdik öncelikle; bayılsak yeriydi... sadece kendi adıma değil söylediklerim bu heyecanı paylaşırdık hocayı sevenler olarak kendi aramızda...
iki dersinden birinden özellikle sınıfta kalmayı seçmiştim.. üçüncü sınıftaki seçmeli zihin teorisi dersini alan 10-15 kişinin neredeyse hepsinin alttan bir dersi vardı hocadan... iki dersinden de geçen ezberci arkadaşlarsa zihin teorisi dersini almamışlardı. her dersine ayrı heyecanla girerdik kısacası.. bu da yetmez dördüncü sınıfta bize dersi yoktu ama boş durmazdık koşa koşa birinci sınıflara verdiği derse yetişirdik; en ön sırada dinlerdik dersi... sonradan anlıyorum ki hoca derste daha sonra yazmayı tasarladığı düşündüğü kitapları ders olarak anlatmaya başlamış derslerinde...
kalem yazsa kitap olur gibi sanki yakışır da ama kısa keselim sanki...
mümtaz turhan ve batılılaşma meselesi kitabı ile girdik hoca'nın odasına. ne hikmetse bu sefer çok özgür bir şekilde konuşuyordum o da dinliyordu sıkılmadan.. daha sonraları fırsat buldukça odasında çok koştuk; hoca ile konuşmak nefes aldırıyordu güç katıyordu hayata yeni yeni tutunmaya çalışırken...
yeni kitabını imzalarken " düşünmekten zevk alan eski öğrencim yeni meslektaşım hüseyin kaçın'a " diye not düşmüştü ve okur okumaz çarpılmıştım... daha sonraki kitaplarını imzalarken ise bir seferinde " hüseyin kaçın'a " yazmıştı sadece.. eksik kaldı sanki diyecektik unutanmasak ama hoca sözünü esirgemedi. "
samimiyetin ifadesidir böyle yazmam " dedi. Mevlana'nın Divan-ı Kebir kitabını kendisine takdim ederken bizde kitap sayfasına " sonsuza değin öğrenciniz ... " diye yazmıştık...
düğün davetiyemizi göndermiştik kendisine kendi öğrencimiz ender kıyak aracılığıyla.. edirne'ye gelmesini ummaya gerek kalmadan.
düğün esnasında telgrafın tellerine kuşların artık konmadığı 2009 eylülünde; prof. dr. yılmaz özakpınarın ömür boyu saadet dilekleri mikrofonda okunduğunda herkes için sıradan olan bu okunuş asla sıradan olamazdı benim için... bilimin ışığı hocamız şimdi daha iyi anlıyorum ki evliliğimin sağlam bir temelini atmıştı o telgraftaki öz cümlesiyle...
bu kalem yazıyorsa prof. dr. yılmaz özakpınar sayesinde yazıyormuş bir de daha sonra yazacağımızı umduğumuz öğrenciliğimiz zamanlarında istanbul üniversitesi felsefe bölümü hocası yrd. doç. hüseyin sarıoğlu sayesinde yazıyormuş. seçmeli tüm derslerini aldığımız üç arkadaş kendi aramızda onunla ilgili konuşurken " bu hoca ilerde büyük adam olacak kesinlikle " diyorduk. kendisi dini nikahımızı kıyarak evliliğimizin de dini temelini sağlam atmış şimdi şimdi anlıyorum...
psikoloji ve felsefe kardeşliğinde ilahiyatçı eşimiz aysun altuncu ile sağlam temellerde evlenmiş olduk.
psikolog prof. dr. yılmaz özakpınar demişti ki " medeniyetin ve bilimin kurucusu peygamberlerdir insan zihni ilahi bilgi olmadan asla faydalıyı zararlıdan iyiyi kötüden ayırt etme yeteneğine sahip değildir" demişti derste bu sözü duyan öğrenciler yani psikolog adayları olarak bir kere daha çarpmıştı hocamız bizi.
eşimiz dostumuz bunu da bilsin istedik...
kızım ayşe nisan'a anlatmam gereken ne çok şey birikmiş...
bu arada yine unutmadan yeniden söylemiş olayım iyi ki tiroid kanseri olmuşum.
"Ameliyat masasında yine ve yeni bir tılsımlı ses işitiyorum. Prof.Dr. Beyhan Karamanlıoğlu'nun sesi
ve sonra Doç.Dr. Atakan Sezer'in güven verici bir bakışı... Ve sonrası kayboluyor
Bu kayboluş dört saat sürmüş... Zor bir ameliyat başarı ile sonlanmış...
Tiroid Kanseri hastalığından ne öğrendin denirse cevabım hazır:
Hastalık insan ruhunu güçlü bir şekilde iyileştirirmiş...
İnsan insanın duasıdır.
İnsan dostlarının duaları ve sevgisi ile iyileşirmiş..
Hastalığıma da teşekkür borçluyum
Ve en sonunda da beni iyileştiren
Sevgili Allah'ıma da şükrüm bol olsun..."
Bilim varsa hayat var demektir... Bilim varsa umut var demektir.
Bilim ve Medeniyet ışığı
Peygamberler umuttur insanlığa...
05 Ayşe Nisan 2016
15:10
Edirne
http://www.edirneolay.com/iyi-hasta-olmak-ve-doc-dr-atakan-sezer/5302/