Gönderen Konu: FETULLAH GÜLEN KİŞİLİK BOZUKLUĞU TECAVÜZ ve EŞCİNSELLİK  (Okunma sayısı 10767 defa)

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4382
    • Profili Görüntüle
TECAVÜZ....

    hayatta unutulmayan ama en çok unutulmak istenen olay.ve senin hayatını kaplayan ama asla sezdirilmeyen olay.tecavüz insanda açılmış olan ve kapanmayan bir yara.bu yaranın doğurduğu sonuçlarsa korkunç...
tecavüze uğruyorsun ve sen suçluymuşsun giibi utanıyorsun.kendini suçluyorsun.ve birinin duyacağı ihtimali olmasından korkuyorsun ve bunu unutmak istiyorsun.tecavüz öyle bir anlık olup biten bir şey değil.evet bir anlık oluyo ama izi hayatının her alanında oluyor.bunun farkında olmazsınız.sadece bazı şeylerle mücadele edersiniz.ama bunun nedeni apaçık bir şekilde tecavüze uğramanız ve sessiz kalışınızdır.tecavüz insanın içe dönük zekasını geliştiriyor.sonuçta sürekli içinde çatışıyorsun.

tecavüze uğrayarak çok duygusal bir insan yaratılıyor.çünkü acı çekmiş biri ve boyun eğen biri bir ilişkiye başlarsa ilk kez öyle sevgi gördüğünden duygusallığın son noktasını yaşar.aynı zamanda o insan güvendiği,inandığı birinin militanı yani ona taparcasına her dediğini yapmak pozisyonuna geliyor.neden militan oluyorsun?çünkü çocuklukta bilmediği bir şey için,birinin zevki için boyun eğen bir çocuk her şeye boyun eğmeye başlıyor.ona iyilik yapan biri karşısına çıktığında onun için canını verircesine tapıyor.onun her dediğini yapıyor.çünkü önceden sadece boyun eğen biri ,karşısına çıkan doğru insana da boyun eğmeye başlıyor.(öğrenilmiş çaresizlik).
örnek verilmesi gerekirse cemaati örnek verebilirim.feto ya taparcasına bir hareket var.bunların çoğu tecavüz mağduru olsa gerek.çünkü bir amaç uğruna herşeyine fada ediyorlar.ama aslında iyi niyetli insanlar.bunu nereden söyleyebilirim?geçtiğimiz günlerde fetocu askeri tim kayıptı marmariste.ve tekne kiralamak istiyorlarmış teknecilere fazladan para teklif etmişler.fakat teknecilerin hiçbiri yanaşmamış ,onlara tekneyi vermeyi.o feto cu tim isteseydi silah zoruyla ve ya zorbalıkla o tekneyi alabiliridi.ama almadı.ha yine alırlardı amaçları uğruna. ama bence orada anladılar yanlış bir yoldan gittiklerini.bunu bilen ve kulanan fetullah gülen ise bu bilgiye sahip olmasının nedeni kendisinin de tecavüz mağduru olduğuna bağlayabiliriz. fetullah gülen çok ani duygu değişimi yaşayabiliyor.bunu konuşmalarından anlayabiliriz ve bu kadar topluluğu peşinden sürüklemeyi bir tecavüz mağduru yapar ancak.bunları seçmeyi de böyle biri yapar anca.

    ayrıca fetonun kanalı olan samanyolu da bir çok sübliminal içerik var.bunlar sırlar dünyası beşinci boyut gibi çocukarın beynini yıkayarak bir eşcinsel eğilim oluşturan kanaldır.çünkü beşinci boyut ve sırlar dünyası gibi diziler,küçük yaşta bir çocuğun beynine kazayacak bir ruhsal karmaşaya sokuyor ve bunlar aslında bir bağlılık duygusunu oluşturuyor.dine yaklaştırma amacıyla bağlılık kurma ve bunu ruhsal karmaşayla birleştirerek bir mlitan yetiştirme dizileri diyebilirim.

   samanyolundaki belgeselerse dikkat ederseniz hep aslan,kaplan begeseli .ama  hep aslan kaplan arada da  yılan çıkardı.bunlar liderlik simgesi.liderlik ve onun nasıl oluştuğunu gösteriyor.yani liderlik bir amaca ulaşma simgesidir.fetullah gülenin beyni ise bu mekanızmada çalışıyor.liderlik ve bir güç oluşturma.bunlar aktivist özellikler.bunlar tecavüz olayları veya eşcinsel eğilimler gibi  durumların bir sonucudur.yani şunu söyleyebilirim psikolojide bir şeyler yakaladığımızda bazı özellikleri gün üzeyine çıkartabiliriz.ilk olarak bunu kabul etmeliyiz.

tecavüz dediğim gibi insanların hayatını yaralayan ve hayatı farklı şekilde ruhsal çöküntüyle yaşamaya zorlayan ama bir gün bir şeyler olacak umuduyla bir amaca bağlanmaya hazırda bekleyen bireyler yetiştiriyor.bunların hepsi tecavüz mağdurlarının yaşadığı acı olaydır.
 
evet bende tecavüze uğaradım ve bunu kabul edince utanmadan çekinmeden söyleyince rahatlamamış olsam da  yine de içimdeki savaşın saflarını yok ettim.bu ayrı bir özgüven daha kattı bana. özgüvenimin düşük olması da bu olay sonucu zaten ve her alanımda da bu özgüven eksikliğimi çektim.bu yüzden bu yara kaplıyor tüm hayatı.ve bir umut oluşturyor insana.^^ELBET BİR GÜN ^^.evet bu tecavüz mağdurları kullanılmaz da kimler daha iyi kullanabilir.şunu söylemeliyim ki  tecavüz iç yaşantıda bir çatışma yaşatarak.daima tetikte bekleyen bir birey yapıyor.paronayak,obsesif bir birey.böylelikle beynini çok kullanmış olan tecavüz mağdurları,zeki bir birey halini alıyorlar.çünkü daima çift düşünüyorlar,daima neden ve nasıl sorularını soruyorlar bu da düşünceyi geliştirmenin yollarıdır. bu da zeki bir bireyin ortaya çıkışını sağlıyor.ve bitmeyen bir narsist oluşuyo zekiliklerinden dolayı. bu bireylede aynı zamanda özgüven eksikliğinden gelen bir sosyofobik bir hal ile birleşince çift karakter ortaya çıkıyor.hem narsisit hem utangaç . farklı duygular içinde bireyler oluyo.feto da ani duygu değişimlerini tecavüz mağduru olmasından alıyor.bende kendim ani duygu değişimlerini çok yaşıyorum.tecavüz mağdurları gerkeli yerde kullanılmadığı zaman ve bunu başka bir yapı mesela feto keşfederse böyle adamları toplar ve devlet içinde devlet kurar. ülkemizin yok olmadığına şükretmek gerek.

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4382
    • Profili Görüntüle
Ynt: FETULLAH GÜLEN KİŞİLİK BOZUKLUĞU TECAVÜZ ve EŞCİNSELLİK
« Yanıtla #1 : 19 Ağustos 2016, 08:50:53 öö »
Samanyolu ve diğer mc tv,dünya tv,mehtap tv gibi kanallar ilk eleştireceğim kanallardır.bunları eleştireceğim çünkü bende çok iyi bir  samanyolu seyircisiydim ve beni etkiliyormuş.bilinçaltıma zarar verenlerden,algılama gücümü farklı yöne çekenlerden biri, hatta büyük bölümünü bu kanal sağlamış.
   çocukken samanyolunda her saat başı sırlar dünyası ,beşinci boyut ,sır kapısı  gibi diziler oyanayıp dururdu.öğrencilerin evde olduğu saate de bir güzel koymuşlar bunları.bu dizilerin  gerçekten bir çocuk psikolojisinde neler yarattığını kimse düşünmez tabi.neden düşünülsün ki!
bildiğini zannedenler, şöyle bir bakarlar ;
ne sakıncası var,dinimize de yaklaştırıyor çocukları.ama hiç düşündülermi  o kanallar bir çocuğun aklına hatta bir yetişkinin aklına girecek kadar sübliminal içerik taşıdığını.
Din insanların zaaf noktasıdır.duygularını inandığına açarsın.duygularsa zayıf noktalarımızdır.bu kanallarsa bize dinimizle yaklaşıyor.duygularımıza girmeye çalışıyor.başarıyor da,kim onları izlerken bir duygu içinde olmaz ki.ama fark ederseniz öyle duygular barındırıyor ki! mesala bir kaç örnek;
-evet hakikat buymuş anladım .
-hayatta neler var .
ve öyle fark etmeden şunu beyne kazıyorki insana o diziler,-daima dinime göre hareket etmeliyim ben-şu inceye dikkat edin . daima dinime göre hareket etmeliyim demek bir hocaya bizi bağlar.çünkü hocalar dinine göre yaşar(görünürde öyledir).aslında bize bu dizilerde dini  anlatırken körü körüne bağlanmayı aşılarlar.hatırlarmısınız bir salih demir vardı beşinci boyutta,sakallı bir hocası vardı,ona bağlıydı.onun dediğini yapardı. neden beşinci boyutun senaryosu buydu?bunu görmenizi isterim.bize allaha yaklaştırıken duygu yüklü yaklaştırırlar.o duyguları yönettikleri zaman bir bakmışsınız ki birilerinin peşinden gider olmuşsunuz.ona bağlanmışsınızdır.sizce fetullah gülen bunu yapmadı mı?bunu yapmadan önce iyiyi doğruyu anlatan bir hoca.öyle bir hoca ki,diğer hocalardan farkı, neden allah yolunu terk ediyorsunuz  diye.allah yolunda yürümenin hikmetini anlatan bir hoca.hiç bir hocada fetullah gülen gibi allah yolunu anlatıp durmaz veya duygusunu o kadar katmaz sadece bu yolda gidin der.ama bu hoca kendi değerini katar ortaya.nasıl kattı?ben allah yolundayım katılın bana dedi bizde o coşkuyla allah yolunda yürümenin coşkusuyla yürüdük.ne kadar güzel bize allah yolunu açıklıyor.bizi teşvik ediyor.dünyaya allah yolunda yürümeyi anlatan benim yolunda yürüyün diyen adam.militan yetiştirmiyorda ne yapıyor?bunu dini kullanarak yapıyor.bu besbelli ortada.
    fetullah gülen ben mehdiyim gibi saçma sapan söylemlerde bulunuyo. yine,ben bunu kendim söylemiyorum.allah ile iletişimim var gibi sözler...bu adamın kral olma isteği apaçık ortada.yani artık bu adamın birilerini yetiştirmek istediğini görebiliriz.
   yine fetullah gülenin kanalı samanyoluna bakarsak akşamüstü 16.00 veya 17.00 gibi belgeseller olurdu.yalnız bu belgeseller çok dikkatimi çekmiştir.çünkü bu belgesllerin bir farkı var.diğer belgeseller gibi her hayvan gösterilmiyordu.sadece aslan, kaplan, yılan belgeselleri,daha çok aslanlar vardı.çok net hatırlıyorum.hangi kanala bakarsanız bakın belgeseller değişebiliyor.ama bu kanalda aslan,kaplan belgeseli vardı daima.başka bir hayvan yoktu.eğer başka bir hayvan varsa aslanın avı oluyordu zaten.aslan kaplan bunlar liderliğin simgesi değil mi?ormana nasıl hakim olduğu görünmüyor mu?peki neden sürekli bu belgesel vardı?
  çünkü fetullahın beyni bu mekanizma ile çalışıyor.adam hükmetmek kral olmak istemiyor mu?nerden çıkardın bu bağlantıyı dersiniz şimdi?çok açık bir şekilde belliki bu belgeseller çok farklıydı.bunu görebilirsiniz.bu belgeseller av avcı ve krallığın simgesi.adamın bu belgeseli koyması ise beynindeki mekanizmayı ele veriyor.beynindeki mekanizma ise,bir güç olmalıki hükmetmeliyim insanlara.yazımın başlangıcında da  dediğim gibi din zaaf noktası olunca en doğru yol buradan yürümek.daha bir çok yol denediler ama en zararlı yapı buradan çıktı.çünkü en zayıf noktamız bu.yani din.çünkü dinine sadık bir adam görünce çoğu insan onun arkasından gider.fetullah gülen bir militan yetiştirmek istemiyor muydu?bir de adam kendini iyice yüceltti.adamdan etkilenmemek elde değil.
    peki bu adam bunları neden nasıl ve hangi güçle yaptı?
    peki bu adam neden vazgeçilmezdi?
    bu adam psikolojik bir hastamıy dı?
    onun admaları onu neden bırakamıyordu?
   bu samanyolunu ne için kurmuştu?
   samanyolunun içi hangi mekanizma ile işliyordu?
   adı neden samanyoluydu?
  bu soruların cevabının hepsi fetulah güleni anlamamızı sağladığına göre onun zaafı neydi?
   fetullah gülen tecavüz mağdurumuydu?
   neden bu adam kullanıldı?
  bu adam neden bu kadar başarılıydı?

 

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4382
    • Profili Görüntüle
Ynt: FETULLAH GÜLEN KİŞİLİK BOZUKLUĞU TECAVÜZ ve EŞCİNSELLİK
« Yanıtla #2 : 19 Ağustos 2016, 08:51:12 öö »
Dikkat Eksikliği, Hiperaktivite, Bipolar Bozukluk, Asperger Sendromu, Disleksi


4. TERAPİ

Bu görüşmede konularımız daha derin daha bilinçaltına dayalı gerçekleşti ve ben daha önce hiç yüzleşmediğim öğretilmiş korkularımla karşılaştım.

Beşinci boyut, sır kapısı, kalp gözü gibi tv şovlarının benim zaten gerçeklikle kopmuş bağlantım içinde beni herhangi bir inanç sisteminden de kopartarak boşluğun içinde hareketsiz kalmamı sağladığını ilk kez gördüm.Bu şekilde ilerleyen tv şovları yıllarca a posteriori yollarla üzerinde çalışılmış, dinler tarafından dahi somut hale getirilerek aktarılmış Ahlak Bilincini, soyut varlıklarla a priori sistemi ile uydurma hikayeler kurarak bütün bir nesli, yanlışın, yalnızca kişisel çıkarlar için yapılmaması gereğine inandırmış sonucunda düşünemeyen, herhangi bir doğaüstü varlığa yalnızca korku yolu ile inandırılan köle beyinler yaratmıştır. Benim bir Asperger’ li olarak skeptistliğim bu korkuların beklenenden farklı bir sonuca ulaşılmasını sağlamış olabilir ancak bu normal beyinler için bir beyin yıkama tekniğinden başka bir şey değildir. Bu korkular vb. benim hayatımdaki tüm ilişkilerde rol oynamıştır. 4. Görüşme bu korku temellerine oturtulana kadar ben bilinçaltımda bunların saklandığının farkında bile değildim.

http://escinselterapi.net/forum/index.php?topic=1569.0

yazının devamını okumak için linki tıklayınız

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4382
    • Profili Görüntüle
Ynt: FETULLAH GÜLEN KİŞİLİK BOZUKLUĞU TECAVÜZ ve EŞCİNSELLİK
« Yanıtla #3 : 14 Temmuz 2021, 08:39:20 öö »
Ben bugün ne öğrendim biliyor musun hocam?

   Ben hep aradım. Allah’ı aradım. Daha çocukluğumda bu yola baş koyduğumdan Allah’ın elinin olduğu babaları sevdim. Onların beni sevmesini istedim. Babaların Allah’ın eli olduğunu değil de bizzat Allah olduğunu sandım. Bu yüzdendir eşcinsellikle tanıştım. Sonra büyüdüm babaların içimdeki boşluğu dolduramadığını gördüm. Yanlış yoldayım dedim. Bizzat Allah yanlış yolda olduğumu göstermek için eşcinselliği verdi bana zaten.

             Sonra Allah’ı aramaya devam ettim. Ait olduğum yeri bulmaya and içmiştim sanki. Bundan hep gurur duyacağım. Ararken bir yolculukta olduğumu fark ettim. Sonra o yolculuğu bıraktım ama arıyor olduğumu biliyordum. Yolculuğu bırakırken  nasıl aradığımın farkında değildim. Yani yolculuğun benim yaşadığım şeyler olduğunu görmüşüm bu yüzden yolculuğu bırakmışım . Sadece kelimelere dökememişim. O yolculuğu bırakmamın sebebi yolculukta aradığım şeyin aslında bende olduğunu gördüm. Benim yolculuğum yaşayacağım şeylerdi. Yolculuk aslında benim yaşamım olduğunu yeni fark ettim. Ben hep arıyorum hocam. 

                 Şimdi bütün bu yaşadığım şeyler çabalamaktan yorulmak vesaire tamamen yolculuğumun hikayesi. Şimdi yolculuğum boyunca öğrendiğim ilimlerle şu anki durumumu düşündüğümde;

             Görüyorum ki yolculukta seçtiğimiz yollar bizim her bir kader taşımı temsil ediyor. Doğru kader taşlarını bulduğumuzda her geçen gün daha Kamil bir insana dönüşüyoruz. Kader taşını bulmuş oluyoruz. (Ek Bilgi: Kader taşları o kadar çokmuş ki bunları biz seçiyormuşuz Mustafa Kaya’nın rüya kitaplarından birinde okumuştum). Şimdi ben çabalamaktan yoruldum deyince farklı bir kader taşını seçiyorum. Hayır ben sonuna kadar yorulsam da çabalayacağım ki iyi bir kader taşından yoluma devam ettiğimi göreyim. Şimdi eğer yorulduğumda içkiye başvursaydım sürekli kaybeden bir yaşama sahip olacağım. Çünkü içki kaybetmenin acısının dermanını aldığını zannederken bizler. (Derman derken içkinin yaptığı şey bizi  kaybetme evresinde tutmaya devam ediyor. O kaybetmenin verdiği acıyı yaşatarak. O acıyı yaşamanın adına derman diyorum). Buradan içkinin aslında neden haram diye yasaklandığını söyleyebilirim. Mesela sigaraya böyle bir atıfta direk bulunulmamasının nedeni ise sigara bizi daima kaybetme evresinde tutmaz. Bu yüzden YA ALLAH diyerek yoluma devam ediyorum.

             Şimdi eşcinsellerin Allah ile sorunu olduğunu biliyoruz. Bu  da sevgi sorununu beraberinde getiriyor. Hümanizm etkisinde yazılmış olsa da  Tolstoy ‘un “İnsan Ne ile Yaşar?” kitabında görüyoruz ki Allah’ın insanları dünyada beraber yaşatmasının sebebi aslında Allah’ın sevginin olduğu yerde olacağını gösteriyor. Allah sevginin içinde saklı. Eşcinseller de Allah’tan yediği kazığı başkalarına borderline olacak şekilde sevgisini vererek tamamlamaya çalışıyor.  Burada eşcinseller görüyor ki içindeki boşluk tamamlanmıyor. Bu da onları başka başka kişilere sevgi beslemelerine götürüyor. Bu sefer de bizler eşcinsellerin oruspuluk hallerini görüyoruz. Bu yüzden çoğu eşcinsel cinsiyetini belli ederek yaşar . “Biz her yerdeyiz , bizi kabul edeceksiniz ” diyerek (Eşcinseller bunu derken Allah’a dediklerinin bile farkında değiller.) Allah’a karşı açılmış bir savaşa dönüşüyor bu durum. Daha bunun üzerine yazarım.