Gönderen Konu: Dindar Nesil Yetiştirmek İsterken Eşcinsel Nesiller Yetiştiren Anne Babalar  (Okunma sayısı 2837 defa)

KİNG

  • Newbie
  • *
  • İleti: 25
    • Profili Görüntüle
Hayatımızda çoğu zaman kendimizi değersiz ve yalnız hissederiz. Bu bizim canımızı çok sıkar ve bir süre sonra bu durum bizi çok yorar. Hayattaki varlığımızın insanların bizleri kabul görmelerinden geçtiğine inanırız. Fakat kendi varlığımızı, varoluşumuzu biz kabullenmezsek bunu insanlardan bekleyebilir miyiz? Bir birey olduğumuzu kabullenmeden bunu başarabilir miyiz? Anne-babamızın gölgesinde bunu başarabilir miyiz? Çoğu zaman kendimi sorguladım. Ben bağımsız bir birey olabildim mi? diye. Hayır olamadım. Kendime sorduğum bir diğer soru şuydu. Peki ben babamın oğlu olabildim mi? hayır o da olmadı. Çünkü ben güçlü birini göremedim karşımda. Hatta bir erkek göremedim. Babam, otoritesi eksik bir adam. Güçsüz, ezik, pasif… Annem babama bağırabilen çok otoriter bir kadın. Şu an şunu farkediyorum ki çocukken ben bir kadının bir erkekten daha baskın olduğunu görmüşüm. Ben güçlü tarafın gölgesinde yer aldım. Annemin oğlu oldum. Babamın oğlu olamadım. Peki suçlu olan kişi kim? Güçlü tarafı seçen ben mi? Güçsüz olan babam mı? bu sorunun cevabını vermeye tenezzül bile etmeyeceğim. Çünkü cevabı hepimiz çok iyi biliyoruz. Son terapiden sonra ben ailemi affetmeyi seçtim. Terapiler esnasında bir güç arayışı içerisine girdim. Annemin gölgesinden çıkabilecek gücü kendimde bulamadığım için babama sığındım. Yanlış limandaydım galiba. Babam benden çok daha korkak bir adammış. Son terapide stratejimi değiştirdim. Artık hayatımda yeni bir sayfa açıyorum. Yeni bir hikaye yazıyorum. Bu hikayemde başrolü hoşlandığım sahte tipler alamayacak. Gerçek güce sahip olan ben üstleneceğim bu görevi. Bu hikayede ailem benim sunduğum görevlerin dışına çıkamayacak. Çünkü Allah c.c tarafından o görev onlara bir kez verildi. Benim hikayemi güzel yazamayan anne babama bu hakkı tanımıyorum. Onların yazdığı hikayede dindar bir çocuk yetişecekti. Fakat o hikayede o çocuk eşcinsel oldu. Allaha duyurmak istedikleri o sesle bastırılmış sesimi duyamadılar. Hikayemdeki eksikliği ve konumumu gördüğümde bir şeylerin yanlış gittiğini farketmiştim. Bu hikayeyi düzeltmem gerektiğini biliyordum. Bunu terapiler esnasında daha iyi anladım. Fakat benim hikayem değişecek bir hikaye değil. Baştan yazılacak olan bir hikaye.
« Son Düzenleme: 03 Şubat 2022, 11:35:16 ös Gönderen: KİNG »

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4381
    • Profili Görüntüle
LGBT sapkını ifadesi son derece cahilce bir yaklaşımdır. Bir bireye cinsel yöneliminden dolayı sapkın ifadesini kullanmak doğru değildir. Eşcinsellik bir toplum sorunudur. Sadece eşcinsel bireye atfedilemez. Eğer eşcinsel bireyler sapkınsa toplum da sapkın demektir. Eşcinsellik konusuna Allah kelamıyla başlayan insanların şunu bilmesi gerekiyor. Eşcinsel bireylerin yarısından fazlası dindar kesimden çıkıyor. Bunun en büyük nedenlerinde birisi de yobaz ve bağnaz düşünceler. İmamhatipleri açıp dindar bir nesil yetiştirmeye çalışan sistem gençlerimizi hem cinsleriyle aynı ortamda ergenlik dönemlerini geçirterek onları eşcinsel yaptı. Dindar bir nesil bekliyorduk, eşcinsel bir nesil çıktı. Lezbiyen olan kardeşlerimizin çoğu imamhatiplerden çıkmaktadır. Tarikatlere bağlı olan ailelerin şöyle bir problemi var. Allaha kul olmaktan çocuklarına anne babalık yapamıyorlar. Sonra da Allaha el açıp oğlum eşcinsel onu kurtar diye ağlıyorlar. Bazı cehalet çöplüğü içinde boğulan arkadaşlarımız da "sapkın" ifadesini kullanarak bu tür yönelime sahip olan bireylere saygısızlık yapabiliyor. Eşcinsel olup iyileşmek isteyen bireylere saygımızın olduğu kadar bu durumdan memnun olup hayatını böyle devam ettiren insanlara da saygı duymak zorundayız. Çünkü saygı duymak bir seçenek değil, zorunluluktur. Onları yargılamak bir kul olarak bize düşmez. Mahşer günündeki hesapta her şey gün yüzüne çıkacak, herkes yargılanacak. Bu görev bizim değil Tanrının görevidir. Günümüzde eşcinsel olmak, tecavüzcü olmaktan daha büyük ayıp olarak görülmektedir. Ama şuna eminim ki mahşer gününde yanan eşcinsel bireylerden çok toplumun diğer kesimi olacak. O gençlerin sesini duymak yerine onlara "sapkın" diyerek öteleyen sizler olacaksınız. O gençlere el uzatmak yerine o eli kırmayı seçen sizler de yanacaksınız. Kısacası insanları bu konuda ötelemek yerine kurtarmanın yolunu seçmeniz gerekiyor. Bu da Hüseyin hoca gibi psikologlarımızın söylemlerini dikkate alarak olur. Hüseyin Kaçın: LGBT değil, EŞCİNSEL!!!
Bu cümle boşa kurulmuş bir cümle değil. Kendi diliniz ile yeniliyorsunuz. Lgbt bir ideolojinin adıdır. Ki günümüzde LGBTQİ+ olarak devam etmekte. Eşcinsellik bir cinsel yönelimdir. LGBT ise eşcinsel bireyleri kullanarak siyasi bir tehlike yaratmaya yönelik hamlelerde bulunan bir örgüttür. Yerine göre terörden daha tehlikelidir. Çünkü içimizdedir.