2.TERAPİ
İlk terapide bana “sen eşcinsel değilsin, eşcinsel eğilimleri olan bir heteroseksüelsin” demişti, ilk olarak aklımdaki soru işaretini kaldırmak için bunun nedenini sordum. Hiç sorun yok, hiç eşcinsel değilsin anlamında demedim, normal şartlarda eşcinsel kimliğin güçlüyse 32 yaşına kadar ilişkiye girmeden duramazdın, benimkinin sadece eşcinselleşmek olduğunu söyledi ama olamamışım 32 ye kadar. Hüseyin Bey’e hiç gelmesem bile eşcinsel ilişkim olmazmış ama 6 yıl işsiz kalırmışım, iyi bir koca olamazmışım, evliliğim o ya da bu şekilde devam ederse eğer 3 çocuğumdan biri kesinlikle eşcinsel olurmuş.
Travmam olarak sünnetim aklıma geldi, birileri kolumdan bacağımdan tutuyor, ben ameliyat masasında debeleniyorum, dayım karşımda fotoğrafımı çekiyor, o odada başka akrabalarım ve benden yaş olarak küçük çocukları vardı, mahremiyetimin ihlal edildiğini hissettiğim ilk an oydu. Sünnet 5-6 yaşında asla yapılmamalı, çocuğun hem zekâ hem cinsel kimliğinin geliştiği zaman dilimi, doğar doğmaz veya 7-8 yaşlarında yapılmalı. 9-10 çok geç olur, dedi.
Bu olaydan sonra utanmayı öğrenmişim muhtemelen, eleştiriye kapanmışım, sosyalleşmekten utanır, çekinir hale gelip, hep dışarıda kalmışım.
İkiz kardeşimin gölgesi altında büyüdüm. O yanımda yoksa savunmasızdım, onun yanında kendimi güvende hissediyordum. Sonra bu olay erkek olan o ben erkek değilim (güçlü değilim, eksiğim, yetersizim) şeklinde kodlandı. Güçlü değilsen kavga etmiyorsan kendini erkek gibi hissedemezsin.
6 yıldır işsizim ve anne ve babam yapıcı bir ses çıkarmıyorlar ve bu sorunu çözemiyorlar. Benim sorunumu hiçbir zaman anlamamışlar, motive edememişler, eleştirmişler.
Babam iş bulamazsın, evi geçindiremezsin diye eleştiriyor, bende susuyorum. HAYATTA YAPTIĞIM EN BÜYÜK HATA SUSMAK, babanın görevi motive etmek, sen yapamazsın edemezsin deyince özgüven kaybı ve babanın tezi ortaya çıkıyor, baba öyle öyle dediği için ben iş yapamaz hale geldim.
Ben, babamı 6-7 yaşlarından beri reddediyorum, gereksiz tartışma/kavga çıkaran, ilgisiz sevgisiz ve televizyon başında uyuyan biriydi. 3 çocuğunu alıp çocuklarıyla bir etkinlik yapmışlığı yok.
İYİLEŞMEK İSTİYORSAM, BABAM BANA LAF SOKTUĞUNDA HADDİNİ BİLDİRECEĞİM, ne verdin ki ne istiyorsun, ilgilenmediğin için böyle oldu, bir zaman derdin var mı demedin, derdimin olup olmadığını bilmedin, derdimi de hiç çözmedin. Benim babamla sorunum var, kızsa da bunu yapacağım. Babam gibi olmayacağım diyen adamın baba ile çatışması lazım direnmesi lazım. Herkes ergenlik döneminde anne babasıyla anlaşamaz. Zıtlaşacaksın, çatışacaksın, tartışacaksın, gürültü patırtı olacak, sorun olacak. Bu sağlıklı bir şey kişilik kimlik karakter kazanıyorsun çatıştıkça. Kuşak çatışması yaşasaydım eğer iş güç sahibi biri olurdum, hatta hiç bu yana kaymamış da olabilirdim.
Eşcinsel kimliğim güçlü olsaydı zaten olurdum. Din korumuş ama kurtarmamış.
Özgüven eksikliğimi hiç çözemediğim için buralara kaymışım. Rekabete girmemişim müsabakalı bir etkinliğe girseydim, başardıkça özgüven gelirdi. 7 yaşımda felan arkadaşlarımla maç yaparken kötü oynuyorum diye dışlanmıştım ve erkeklerin arasına karışamamıştım. Uzaktan izleyen adam olarak kalmıştım, onların arasına karışacak cesaretim yok, gitsem bile dışlanacağım, düşüncesi oluyor. Sonra bu değersizlik, aşağılık kompleksine dönüşüyor onlar gibi değilim, güçlü değilim, beni istemezler, diye hayatı hep pasif yaşıyorum. İşte bunu kırmamız lazım, kimse kimseden üstün değil ki. Sadece kural SUSMAYACAĞIM.
Eleştiri gelirse, hakkımı yiyen olursa SUSMAYACAĞIM, bunu yıkmamız lazım, en azından sesimi çıkartacağım. Sinirlendiğinde insanın içinden bir güç çıkar iki yumruk yesen de bir yumruk atarsın, sadece öfkemi kontrol ETMEYECEĞİM. Öfkelendiğim babamda olabilir, poliste olabilir öfkemi kontrol etmeyeceğim, biri saldırınca bende saldıracağım. Polise karşı kafa tutan militanlar güç kazanıyor. Başımı belaya sokmaktan korkmuşum ama hiçbir şey kazanamamışım, hep kaybetmişim.
Bu hikaye de suçlu babam. Hiçbir şey yapmıyor, sadece çenesine vurmuş beni eleştiriyor. Türk babaları baba değil, öfkelendiğinde sövmeyecek, bağırmayacak, BEN NEREDE HATA YAPTIM, diyecek. Çocuk bir yanlış içerisinde ise bu anne babanın hatası iyi yetiştirememiş, terbiye edememiş, özgüven verememiş, ilgi sevgi vermemiş ki çocuk hata yapıyor. Uyuşturucu kullananlarla görüşsen anne babalarının hepsi ilgisiz sorumsuz insanlar.
Eşcinselleşmemin diğer nedeni özgüven problemimi hiç çözememem. Benim hikayemde özgüven yok.
Üniversiteyi ailenin yanında okumak hata!!! Üniversiteyi şehir dışında okuyacaksın, paran ne kadarsa o kadar yaşamayı öğreneceksin, kendi çamaşırını yıkamayı öğreneceksin, menemen yapmayı öğreneceksin, sorunlarını çözmeyi öğreneceksin.
İş bulacağım, mümkünse İstanbul da bulacağım, ailemden uzak kalmam lazım, aile sorunlu.
Özgüven ve ailede sevgi olmadığı için 2 pasif 1 aktif fantezi kuruyorum.
İyileşmek istiyorsam annem her gün arayamayacak, arayınca hemen açmayacağım, başıma gelen her şeyi anneme anlatmayacağım. ANNEM BENİ SEVMEZSE, ELEŞTİRİRSE, KIZARSA BU BENİM İYİLEŞTİĞİM ANLAMINA GELİR.
BABA İLGİSİZ VE SEVGİSİZ, ANNENİN AŞIRI İLGİSİ BENİ EŞCİNSELLEŞTİREN ŞEY. Beni akıllı uslu olarak övmesi annemin en büyük hatası!!! Annem beni böyle övdüğü için yanılmışım, hiç hata yapmamaya çalışmışım. Hata yapa yapa doğruları keşfedersin. Ben akıllı usluyum hiç hatam yok ama bu hikayeden bir başarı çıkmıyor. İYİLEŞMEK İSTİYORSAN ANNENİ HİÇ DİNLEMEYECEKSİN!
Eşcinsel olamama nedenim de özgüven eksikliğim. Sosyal hayatta da sapkın hayatta da bu nedenle tutunamıyorum. Ama sapkın dünyaya kaymama gibi bir garantim de yok.
Bir erkek çocuğu sadece annesinin gözüne girmek için yaşarsa, annesinin uslu çocuğu olursa hayatta başarılı olamaz ki. Ben annemin psikoloğu, Güzin ablası olmuşum ama ben anneme her şeyimi anlatamıyorum.
Dünyanın en tehlikeli insanı mutsuz kadınlardır, kocasıyla mutsuz her kadın bir oğlu varsa bir oğlu, üç oğulu varsa birini seçer, dertlerini anlatır.
Normal erkekler anne ile bağını kesmiş erkeklerdir, anne seçmişse yapışıyor.
Annem kendi acılarını bana yüklemiş, kullanılmışım, anneme sevgi gözüyle bakmayacağım, yanlışlarını görünce eleştireceğim. Babamı eleştirince, babamı bana karşı kötüleyince hep babamı tutacağım.
İlk terapiden sonra erkeklere olan ilgimin azaldığını söyleyince, benimkinin kafa karışıklığı olduğunu söyledi. Kafamdaki sorulara cevap bulamamışım, burada cevap bulunca da harekete geçmişim.