Değerli arkadaşım,
eğer bu yazıyı okuyorsan malum sebeplere ya ilgin var ya da çok meraklısın. Az sonra benim hiçbir tarih kitabının yazmayacağı kısa tarihimi anlatacağım. Tabi malum konularda yaşadığım ve aştığım, aşmaya çalıştığım şeylerden de bahsedeceğim. Gay, lezbiyen, biseksüel, transseksüel veya panseksüel olabilirsin. Öncelikle bunu kabul edersen, eğer bu durumu aşmak istersen çok işine yaracaktır. Ben kendimi çok zor kabul ettim. Hataydı. Bir zamanlar ben gayım ve bu asla değişmeyecek diye düşünen bir insandım. Dört yaşında tacize uğramış ve on iki yaşından beri erkeklere ilgisi olan bir insan olarak şuan görebiliyorum ki gerçekten çok salakmışım. Hayatın tek bir kanaldan akmadığını anlamam tam on yılımı aldı. Çeşitli bedeller ödeyerek hayatta hiçbir şeyin kesin olmadığını öğrendim. On iki yaşımdan başlayalım. İlk olarak en yakın arkadaşıma(En yakın arkadaşım erkek) aşık olmamla başladı her şey. O zamanlar bütün erkek arkadaşlarım kızlara aşık olurken benim böyle bir durum yaşamam herkesten farklı olduğumu düşünmeme yol açtı. Çok geçmeden ona gösterdiğim yakın ilgi için adımın topa çıkması çok uzun sürmedi. Sizde bilirsiniz çocuklar bazen çok zorba olabiliyor. Bunlarla uğraşmayı görmezden gelmeyi zaman içinde öğrendim. Bunu nasıl öğrendiğimi soracak olursanız kendime bir kız arkadaş yapmam tamamen bir savunma mekanizması oldu. Liseye kadar çeşitli arkadaşlarıma içimden aşık olmayı sürdürdüm. Liseye geçince artık her şeyin değişeceğini hayal ettim. Evet, artık büyüyordum. Gerçek bir erkek olmalıydım. Ama ne yazık ki düşündüğüm gibi olmadı. Duygularım büyüdükçe daha da yoğunlaşmıştı. Dokuzuncu sınıfta on birinci sınıfa giden bir çocuğa aşık oldum. Canım çok yanıyordu ve kimseyle paylaşamıyordum. Üstelik gay olduğumu da kabul edemiyordum. Düşünsene değerli arkadaşım, yaşadığın şeyi reddediyorsun. Sen de iyi bilirsin. Hissedebiliyorum. Onuncu sınıfa geldiğimiz de arkadaşlarım benim birine aşık olduğumu anladılar. Ne kadar yalanlasam da inanmadılar. Hemen bir yalana ihtiyacım vardı. Her sabah okula beraber yürüdüğüm kıza aşık olduğumu uydurdum. Herkeste inandı. Aramızı yaptılar. Altı ay kadar çıktık. Artık gerçek bir erkek olduğumu herkese ispatladığıma göre kızla bir işim kalmadı. Ayrıldım ama benim içimde ki eşcinsel duygular geçmiyordu. Depresyona girdim. Herkes kızdan ayrıldığım için böyle olduğumu düşündüğü için işime geliyordu. Bu böyle on ikinci sınıfa kadar sürdü. Sonra bir gün eşcinsel platformlarını keşfettim. Kaydoldum ve beğendiğim insanlara uzun uzun mesajlar yazdım. Biriyle enerjimiz tuttu ve sabahlara kadar konuşmaya başladık. Evet, sonunda aradığımı bulmuştum. Her şey çok güzel gidiyordu. Bir gün buluştuk. Sohbet ediyorduk öp beni dedi. Yanağını getir dedim. Hayır, dedi. Dudaktan. Bir buse kondurdum dudağına ama eve dönene kadar ağladım. Nasıl yapardım böyle bir şeyi? Senelerdir hissettiğim duyguyu faaliyete dökmüştüm bu öpücükle. Artık tam bir ibneydim. Adam bana geçmişini anlatıyordu. Moralim bozuluyordu çünkü o kadar çok insanla beraber olmuştu ki üzülüyordum. Sevgili olmadık öylece konuştuk sonra bağlarımız koptu. Üniversiteye başladığımda okulun en popüler çocuğuna aşık olduğum için kendime kızıyordum. Çoğu kızın aşık olduğu çocuğa ben nasıl aşık olabilirdim? Kendimle savaşıyordum ki bir arkadaşıma ve bir akrabama söyledim durumu. Artık kendimle savaş beni çok yormaya başlamıştı. Olumlu karşıladılar ve ben artık kendimi kabul ettiğimi hissettim. Her şeyi göze alarak aileme açıldım. Sonra doktor maratonu başladı. Çeşit çeşit doktorlar geziyorduk. Çünkü ailem hasta olduğumu düşünüyordu. Doktorlara gitmemizin iyi yanı gerçekten hasta olduğumu anlamama yardımcı oldu. Okulu bıraktım. İçime kapandım. Artık gay, ruh hastası bir çocuk olarak devam edecektim hayatıma. Kitap okumayı oldum olası severdim. Kendimi daha çok okumaya verdim. İğneler, ilaçlar kullanıyordum. Sonra ne olduğuna inanamazsın değerli arkadaşım. Okudukça ufkum genişledi. Hayatta hiçbir şeyin kesin olmadığını fark ettim. Ben gayım demek ne kadar saçma bir şeymiş. Bir erkekten bir erkeğin hoşlanması kadar doğal bir şey yokmuş. Sonunu erotizme dökmediğin sürece bunlarda hiçbir problem yokmuş. Sonra değerli arkadaşım, bütün gay platformlarımı kapattım. Zaten oralar da insanların yüzde doksanı cinsellik arıyor. Vakit kaybı. Sana tavsiyem şu olur değerli arkadaşım, katı fikirli olma. Olaylara geniş açıdan bakınca her şeyin bir şeye benzediğini görebiliyorsun bir yerden sonra. İnsan aşılması gereken bir varlıktır derler. Herkesin aşması gereken bir zaafı olduğunu bil ve eğer senin aşman gereken zaafın eşcinsellikse bunu aşmaya çalış. Mesela aşık olduğunda bunu kullanarak yaratıcılığını tetikle. Resim çiz, kitap yaz, heykel yap. Bir şeylerle bu durumu olumlu hale dönüştür. Seni hak etmeyecek hayvanların arasında kendini harcama değerli arkadaşım. Değmiyorlar buna. Ve son olarak değerli arkadaşım unutma yalnız değilsin. Sen hep değerlisin ve bu değeri kıymet bilmezlerin ellerine bırakma.