Merhabalar,
Ben Hüseyin hocamızın terapisine Almanya'dan katılıyorum. İlk önce size kendi durumumu anlatıp, daha sonraysa terapimin şimdilik nasıl ilerlediğinden bahsedeceğim.
Benim eşcinsel olmamın hiç bir tecavüzlükle alakası yoktur. Sadece ufaklıktan bana etki yapıp ilerleyen zamanda bende büyük yaralar açan şeyler oldu. Bunlardan bir tanesi ise babamın aşırı baskıcı ve otoriter bir aile babası olmasıydı. Evde her zaman onun sözü geçmesi gerekti. Anneme karşıysa önceden çok baskı yapar ve yeri gelince dayak atardı. Bizi, yani çocuklarını ise aynı şekilde büyüttü. Annem her ağladığında yanına koşardım ve onun için çok üzülür, onu teselli ederdim. O küçük yaşta tabi ney olup bittiğini bilmesemde babama çok kızardım. Babamın böyle biri olmasından dolayı hep ona karşı bir kızgınlık, nefret ve anlaşamamazlık ile büyüdüm. Ergenlik çağımdaysa hiç ama hiç anlaşamıyorduk. Sürekli çatışmalar yaşanıyordu aramızda ve bu sefer annem arada kalıyordu.
Her neyse geçmişe dönersek, hep annemi teselli eden biriydim. Onun dışında fazla arkadaşları olan birisi de değildim. Her zaman kendi kuzenlerimle takılırdım. Ve onlar top oynamaya gittiğinde bende onlara gitmek isterdim. Beni de alır götürürlerdi yanlarında, lakin küçük olduğum için beni hep kenara oturturlardı. Zaman geçtikçe ve benim onlarla oynamam mümkün olmadığını anlayınca, evde kalmaya başlamıştım. Ve evde kaldıkça daha çok televizyon izliyordum. Hatırladığım kadarıyla tv sahnelerinin bir tanesinde bir bayan ve erkeğin seviştiğini görmüştüm, ama yaşımın onu algılamayacağı kadar küçüktüm. O olanların ne ifade ettiğini bile bilmiyordum. Daha sonra kendimin bezden bir palyanco bebeği vardı. O gördüğüm sahneyi kendim o paylanço bebekle yaptığımı hatırlıyorum. Yani kendi kafamda onunla birlikte yatıyordum.
Onun dışındaysa ana sınıfında evcilik oynadığımızı ve benim anne rolünü aldığımı hatırlıyorum. Daha sonraysa o baba rolünü alan çocuğun aynı televizyonda gördüğüm şekilde üzerime çıkmasını istedim. Tabi o zaman çocuğuz ve bir şeyden anlamıyoruz. Tenefüste kaydırağın altında normal kıyafetlerimizle birbirimizin üstüne çıkıyorduk. Bunlar küçükken hatırladığım ve bende büyük etki yapan şeylerdi. Daha sonraysa ergenlik çağıma girdiğimde kızlara karşı duygularım vardı ve çok çapkın bir erkektim. Hoşuma giden bütün kızlarla çıkabiliyordum. Hatta bir kızdan ayrılıp ona inat bütün etrafındaki kız arkadaşlarıyla çıktığımı bile hatırlıyorum. Bunun dışında 13 yaşında bir alman kız beni gece dışarda görmüştü, kızın hoşuna gitmiştim. Ben aslında onu o kadar beğenmemiştim ama yanımda kuzenlerimde vardı ve beni gaza getirdiler kızla konuşmam için. Kızla konuştuktan sonra kuzenlerim gitti ve biz gece yarısı bir parkta başbaşa kaldık. Kızı kucağıma aldım ve yarım saat kadar öpüştük. Bu öpüşmeden sonra her ikimiz eve ayrılacaktık. Lakin ben eve giderken zor yürüyordum, çünkü penisim kalkmıştı. Bu demek oluyor ki hafiften de olsa bi etkilenme oluşmuştu.
Her neyse 14 yaşımdan sonra bir kıza aşık oldum ve onunla bir kaç yıllık bir ilişkimiz oldu. Daha sonra onunla sadece ilişkimizin adı konulsun diye aileler tanışacaktı. Lakin orda her şey son buldu. Bunun için ben hiç hazır değildim. Bunların bu kadar çabuk gelişmesi evliliğin yaklaştığı anlamını taşıyordu, evliliğin yaklaşması ise gerdek gecesi ne yapacağım ? sorusu uyandırmıştı aklımda. O kızdan sonra ise bir daha hiç kimseyle bir ilişkim olamadı. Olamadı da değil aslında olmadı, çünki bunu ben kendim istemedim. İlişkilerden çok sıkılan bir insandım. O yüzden tanışacağım kişiyle de bir kaç yıla kalmaz evlenmem gerekir düşüncesi vardı. Ve büyüzden birazda çıkacağım kızı daha sonraki planlarıma koymuştum.
Bunlardan bahsetmişken, kızları sevip hoşlanabiliyordum. Ama cinsel açıdan değil, daha çok duygusallık ve romantizm açısından oluyordu. Hiçbir kızı şehvetli bi şekilde düşünemiyordum. O yüzden bir sevgilim bile olsa, cinsel açıdan erkekleri hayal ediyordum ve sürtünerek cinsel ihtiyaçlarımı gidermeye çalışıyordum. Sürtünerek derken; yatakta sanki biri beni beceriyormuşcasına karnımın üstüne yüz üstü yatıp kendimi sürtüyordum. Ve bu benim 15 yaşımdan tut şimdiye kadar, yani toplamda 5 yıl kadar sürdü.
Şimdiyse birçok yanlış hareketten ve düşünceden kurtuldum. Bu yeni başlayadan değişikleri ise arkadaşım haruna ve hüseyin hocama borçluyum. Harun benim Almanyadaki arkadaşım. Kendisi ile liseden tanışıyoruz. Harun , abisi tarafından tecavüze uğrandıktan sonra eşcinsel olmuş bir arkadaşım. Eniyi arkadaşı olduğum için bunu paylaştı. Birgün biz Harunla birlikte Türkiyeye gezmeye gitmiştik. O gittiğimiz ara Harun Hüseyin hocaya terapiye gitmişti. Ben gideceğini bildiğim gün onunla birlikte gitmek istedim merakımdan dolayı. Bunu harun istemedi. Daha sonra Hüseyin hocaya bu merakımı anlatmış ve beni yanlarına çağırdılar. O an ise Haruna ve Hüseyin hocama benimde eşcinsel olduğumu açıkladım ve tedaviye başlama kararı aldım.
Daha sonra Almanya'ya döndüm. Terapiye gitmem için ailemin bilmesi lazımdı. İçim içimi yiyordu nasıl anlatırım böyle bir şeyi gibisinden. İlk önce anneme zar zor anlattım. Annem şaşırdı, böyle bir şeyi beklemiyordu. Ama çok olumlu ve dindar birisi olduğu için, üzülmememi kendime dikkat etmemi ve terapiye başlamamı onayladı. Daha sonra ise otoriter ve baskıcı olan babama anlattım. Tuaf ama babama anneme anlattığımdan daha kolay ve açık bir şekilde her şeyi anlatabildim. Babam kendisi de dindar namazında niyazında birisidir. Eşcinselliğimi açıkladığımda okadar rahat davrandı ki ben içimden hayretler içindeydim. Böyle şeyler olabilir, ölüm dışından her şeye bir çare bulunur dedi kendisi ve tedaviye gitmemi onayladı. Eşcinsel olduğumu aileme açıklamam okadar rahatlatmıştı ki beni. Artık içim içimi yemiyor ve kendimi suçlamıyordum. Çünkü bu durumda benim bir suçum olmadığını hem ailem hem kendim anlamıştı artık.
Ailesine açılmak isteyen arkadaşlara tavsiyem şudur; kendiniz gerçekten iyileşmek istediğinizi, hayatınızı böyle sürdürmek istemediğinizi ve sizde ilerde çoluk çocuk ve bir aile sahibi olmak istediğinizi onlara dile getirin. Kendi elinizde olmayan bir şeyi değiştirmek istemek çok güçlü bir irade sahibi olmanız gerektiği anlamını taşımalı ve bunu anlattığınız insanlara göstermenizde lazım. Yoksa çoğu insanlar bu eşcinsellik konusunda çok bilinçsiz ve çok garip tepkilerde bulunabilirler.
İlk tedavimde Hüseyin hoca artık pasiflikten çıkmam gerektiğini ve artık aktif olmaya çalışmam gerektiğini söyledi ve ona göre fantazi edip mastürbasyona başlamam gerektiğini söyledi. Bunun dışındaysa yatağımda artık uyku dışında bir şey yapmam gerektiğini söyledi. Çünkü ben derslerimi yatağımda çalışırdım. Bu tembel olmamı sağlıyormuş belkide birazda bu yüzden sürtünmeyi tercih ediyordum kim bilir. Her neyse ben yıllarca sürtünerek pasif bir rol almıştım ve üstelik belkide bu yaşıma kadar sadece bir iki defa mastürbasyon yapmışımdır. Verdiği ödevi 20 gün boyunca uyguladım. Ve her defasında hayal dünyamda, fantazimde ben aktif rolünü alarak mastürbasyon yapıp boşalabildim. Bu benim için inanılmaz büyük bir adımdı. Ve o ilk terapi gününden sonraysa hiç yatakta sürtünmedim. Sadece canım istediğinde bir erkeğin resmine bakarak onunla ilişkiye girdiğimi ve aktif rolünü aldığımı hayal ettim.
Bunun dışında artık kârı kız muhabbetlerine açık bir erkek oldum. Artık kendim bile muhabbeti başlatıp belaltı şakalar yapabiliyordum. Bunlara karşılık arkadaşlarım sana noldu lan, azdın iyice, git evlen şen falan diye tepkiler vermeye başladılar. Bu tepkileri aldıkça kendime özgüvenim geliyor ve erkeklik gururum kabarıyordu. Ve zaten bi erkekle hayal kurmam için genelde resim veya herhangi birşey görmem gerekiyordu, yoksa kolay kolay fantaziylede bir şehvet, penis ereksiyonu veya boşalma zor oluyordu.
Kısacası Hüseyin Hocama iki terapi gitmek bile çok büyük değişimlere sebep oldu. Onun bendeki keşfettiği ve belirli durumlarda nasıl hareket etmem gerektiğini söylemesi bende çok büyük gelişmelere katkı sağladı. Bu terapiler çok inişli ve çıkışlı ilerleyebiliyor ama Hüseyin hocam şimdiki değişiklıerimi onaylıyor ve iyi bir şekilde terapinin devam ettiğini söylüyor.
Bunun dışında kendim hakkımda demek istediğim; kendim ailemden gördüğüm ve aldığım bilgiyle bende dindar ve 5 vakit namazını kılan biriyim. Namazımı kılmam bu eşcinsellikten kurtulmamı sağlamadı ama çok büyük bir şekilde kendimi korumama vesile oldu. Namazlarımı kılıp Allaha inandığım için hiçkimseyle ilişkiye girmedim. Ve böyle olması belkide benim bu hastalıktan kurtulmama daha çabuk vesile olacak. Bundan sonra artık yavaş yavaş ve adım adım yüklerimin hafiflediği ve dahada hafifliyeceği umuduyla bu yolda bu terapiyle ve bu yolda bana pusula olup doğru yolda ilerlememi sağlayan Hüseyin hocamla ilerliyorum. Bunları okuyan her insanın kesinlikle peş etmemesini ve kendi iradesiyle düzelmek istemesini diliyorum !