karanlık gecede uyandım gece lambasının ışığında gördüğüm babamla annemin sevişmesi bütün hayatımı alt üst etmiş meğer.
çocukluğumun ilk yılları okul öncesi yada o zamanlar yaşımı bilmiyorum babam annemin üstünde annemi görmüyorum.bi çıplaklık gördüğümüde hatırlamıyorum.
ama bu anda babam anneme eziyet ediyor onu boğuyor hissine kapılıyorum o kapılma ki ne kapılma sonrası mı sonrasını bugün anlayabildiğim bi aydınlanma yaşıyorum ama süreç canımı acıtıyor sancılı bi girdap benim için
bu görüntü ve benim onu algılama biçimim bilinçaltıma kazınıyor yaş gereği. 5 6 yaşlarında olsam gerek ki bu yaşlar cinsel kimliğin geliştiği yaşlar
peki ama ne diyorum?
babam bu eziyeti anneme değil bana yapsın.işte başlıyor! fedakarlığın dibini görüyorum
bana yapsın deyip korku dolu anlar anların içini doldurduğu zamanlar katlanarak hayat denen sarmalı kabus girdabına çeviriyor.
terapiler toplasam 8 ay falan olmuştur ama tamam iyileştim deyip ara vermelerle 3 yılı aştı
hayat özetim birbiriyle geçinemeyip her günü her anı kavgalı ana babadan oluşuyor ki annem babamın zulmüne maruz kalmıştır gerçektende. alkol sorunu vs tabi böyle olunca benim bilinçaltı travmamda hazır babam benim korkulu rüyam sevmediğim anneme eziyet eden adam
böyle olunca pasif eşcinselliğin yolunu tutmuşum bilmeden istemeden bilinçli olarak tercih etmeden. babam gibi adamlar onu andıran erkeklerden korkmuşum hepsinden korkmuşum ama onlardan daha fazla . onlar daha güçlü daha erkek döver söver ezer siker acıtır.yıllarca sosyalfobim beslenmiş.eşcinsel yönelimim olduğu zamanlar esmerler den çok sarışınlara kayardı gönlüm bana benzeyenler dikkatimi çekmiş aşk duyguda onlar ağır basardı
mışlı mişli konuşuyorum çünkü bunlar terapilerden önceydi
kendimi silince ben olamayınca fedakarlığım gereği.kendime benzeyenlere aşk beslemişim; kendime aşkın yansıması
bu narsist tarafımı beslemiş.sevgili sev beni daha çok sev.benim seni sevdiğimdende çok sev. sen beni temsil ediyorsun, olamadığım ben.olmak istediğim beni temsil ediyorsun. sev beni çok sev bak ben seni deli gibi seviyorum ama bi şartla beni benim seni sevdiğimdende çok sevmelisin
narsizmi ağlayarak yıkdığım gerçekten sevmenin nedemek olduğunu anladığım geçen senelerdi.
karşılıksız sevmek, gerçek sevmekmiş meğer. iyileşince yıllarca neleri kaçırdığımın acısını anladım. sıkı sıkı sarılmak karşılık beklemeden yani beni daha çok sev, çocuksu beklentisi olmadan sarılmak sevebilmek sevilmeye izin vermek
yaşadıklarımın hepsi ayrı ayrı yazı konusu ki bunları yazmıştım
ama bugun yukarıda girişte anlattığım bilinçaltında gömülü görüntü olan ana baba sevişmesi görüntüsünü son bir yıldır yaşadıklarımdan sonra hatırıma gelmesiyle çözülmeye başladım.
aslında eşcinsel terapilere başlayıp iyileşme sürecine girdiğim yani pasif eşcinsellikten aktif eşcinselliğe oradan biseksüel ve heteroseksüelliğe geçiş sürecinde hep bir sorgulama ve şüpheyle, pasiflik var mı yok mu şüphesiyle kendimi yoklamaya koyuluyordum
bu son bir yılda arttı çünkü az önce narsizm yani gerçekten sevmek yani adam gibi delikanlı gibi sevmeyi hissedip saatlerce ağlayıp erkekliğimin gelişip palazlandığı zamanlarda açıktan açıktan bi dürtüyle karşı karşıya kaldım. sanki içimde bir ben daha var ve bir dürtü pasiflıkle başlayan ve benim şüpheyle sorgulamalarım.
buna çekirdek yapı diyorum çünkü ilk travma o yüzden.işte bu dürtüyle saatlerce boğuşuyor direniyordum gelişen erkekliğim yıkılan kişilik bozukluklarım karşısında korku dolu karanlık bi girdap beni içine çekiyordu
şimdi bu girdapta sembolik biçim ve imgeler var babama benzeyen tipler, beyaz erkek külotu babam evde bununla oturduğu zamanlar olurdu. bunlarla bi erkek oluşturmaya çalışıyorum ama gelişen erkekliğim boş ve anlamsız buluyor bu yüceltme ve erotikleştirme çabalarını. baskılıyor muyum deyip kendimi serbest bırakmama kendimi pasif konumda onun karşısına çıkarmam gibi bi çok fantezi kurmaya çalışıyorum. ilk zamanlar oluyor olmuyor derken sonra olmaya başladığımı gördüm. ama bu eskisi gibi değil sosyal hayatta normalde birşey yok.yalnız kalıp yatağa geçtiğimde yani o sevişme sahnesinin dekorları oluşmaya başladığında dürtü gelip beni girdaba çekmeye çalışıyor.işte son 1 yılım bu kabusla geçti geçiyor.
peki ne öğrendim.sebepleri görünce sonuçlar değişiyor
ilk önce erkeklerin kadınlara seksde bunu yaptıklarını düşündüğümü ve bi erkeğin altında pasif olma ve onun o şehvetli halinin benim üzerimde olmasını arzulama her anı her nefesi, inlemesi, baygın ve kendinden geçmiş haz dolu halin zirvesi ve benimde karşısında ezilip büzülmem boğulmam ve acı çekmem ilk dürtüler anal olarak geliyordu ve acı çekmek istiyordum. acı çektirecek, korkutucu erkek babama benzyen daha kara tenli modelim bilinçaltımın derinliklerinden fırladı geldi.
daha neler var daha.
annemin boğazında bi sorun vardı. ben ergenlikteyken öksürük krizlerine girerdi ben hep annemin ölmesinden deli gibi korkar o erkeklik fıtratımızın gereği yaradılışımızdan gelen koruma güdülerimizden -nasılda şekil değiştirip özümüzü hatırlatıyor- su getirmeye koşardım.
annem bu atakları her zaman yaptığı gibi boğazındaki hastalığa değilde babamın onu sinirlendirip üzmesine bağlardı.yani babamı suçlardı
bilinçaltım devrede annem boğuluyor bunu babam yapıyor.
cinsellikle tanışmaya başladığım bu dönemlerde porno belasından cinselliği tanıyınca da
oral seks fantezim olmadı eşcinsellik yönelimim varken. ama bu paranoid kişliğimin açığa çıkarken ki sorgulamalarımdan anlaşılıyor ki acaba oral seks istiyor muyum istemiyor muyum sorusu kafamı kurcalarken aklıma geliyor annemin boğazı
boğazımda yıllardır hissettiğim tutukluk içime kapandığım sosyal fobimin olduğu zamanlarda özgürce özgüvenli konuşmadım çekinik içe kapanıktım. şimdilerde bu farkındalığım sayesinde sesimin çıkışını kontrol edebildiğimi gördüm
bu travmatik görüntü beni korkuttu hemde çok. babamdan ve onun gibi adamlardan korktum kaçtım. anam beni onlara karşı doldurdu.onlara benzeyip kötü çocuk olmamam için uğraştı. sosyal fobim ve pasif eşcinselliğim gelişti. sevgi ve aşkı kendime benzeyenlerde aradım. aslında fedakarca sildiğim ben olamadığım için bana benzeyen benlerde yandım.
şimdiler bu hayat hikayemi anlamak, kördüğümlerin çözülürken hissettiğim sancıları yaşıyorum.
memleketten dönerken hissettiğim sancıda bunlardan birisi; ana babam yalnız kalıyor babam anama eziyet edecek korkusuyla eve geldiğimde hissettiğim yalnızlık daha doğrusu bu korkuyla başbaşa kalma çaresizliği bana pek ağır geldi.mesela memleketteyken bu dürtüyü hiç hissetmememin ve orada kalma isteğimin bu olduğunu anlamakta ve tek başıma bu girdapla mücadele ediyor olmakta ağır geldi
ama daha iyiyim bu bilinçaltı fantazisinde erkeğin karşısında pasif eşcinsel olma ve onun korkutuculuğu hafifleyip azaldı mı evet hatta bitmek üzere..
geçmişin vehimlerinden kurtulduğumuz gün işte o gün güzel günler olacak inşallah..