İklim Bayraktar Rızası Yok/ Sema
Kitaptaki Sema olarak asıl gerçekleri söyleyeceğim.Öncelikle biz Hanımefendiyle Psikolog Hüseyin Kaçın sayesinde konuştuk,kendisi eşcinsellik tedavisi gören kişiler hakkında bir kitap yazmak istiyormuş ve ben de yaşanmışlık olarak bir kaynak olma ümidiyle kendisiyle iletişime geçtim.Yani kitabın bize tarikat, Kuran kursu ortamlarında istismara uğramaktan ziyade cinsel travmaları sebebiyle eşcinselleşip eşcinsellik tedavisi gören ve bu eğiliminden kurtulmak isteyen kişilerle ilgili olacağını söylemişti. Ama bizim yaşanmışlıklarımızı kullanarak kendi reklamını yapmış.Benim hikayeme uydurma bazı olaylar eklenmiş.Önemli gördüğüm travmalarımla veya olaylarla ilgili kısımların gerçeklerini yazıcam ve altına da Hanımefendinin benimle ilgili yazdığı bölümünü paylaşacağım.
Babaannem sebebiyle kavga dövüş olur evde babam anneme şiddet uygulardı.O şekilde evdeki sorunlar genelde babamın ailesi sebebiyle olurdu.Ve annem her türlü cinsel problemlerini bana anlatırdı.Sobalı evde büyüdüğüm için anne babam ve kardeşimle aynı odada yatardık, mahremiyetlerine dikkat etmediler ve yanımızda cinsellik yaşadılar. Yani, ilkokul zamanlarından orta okul zamanlarına kadar sürdü bu şekilde .Onlara bir şey deyip sesimi çıkaramazdım ,korkardım yorganın altına saklanıp gözlerimi sımsıkı kapardım ki beni uyuyor sansınlar diye.Kendimi suçlardım daha çok, uyuyamıyorum bir türlü uyusam onları duymam görmem diye hep kendimi suçlardım. 6 yaş civarında mahallemizde benden büyük bir erkek çocuğun tecavüzüne uğradım,şöyle ki bu çocuk da henüz ergenliğe girmek üzere olan bir çocuktu vücuduma morfolojik olarak zarar veremedi kendi de küçük olduğundan.Bu yüzden kimse de bilemedi diye düşünüyorum.Mahalle arasında erkek çocuklarıyla oynadığım sırada bu çocuk beni aralarına kabul etti ama bu işi de yaptı maalesef. Erkek gibi olacağıma inanmıştım onlarla oynadığımda ve sonrasında başıma bu iş gelince iyice içe dönük ve kız bedeninde bir erkek olduğum düşünceleri yer etti bende. Yaşadığım cinsel travmalar sebebiyle ve hayatta karşılaştığım tüm kadınların ezik ve sinik olması sebebiyle zamanla bende kadın olmak güçsüzlük olarak karşılık buldu. Yine ilkokul zamanında, benden birkaç yaş büyük komşumuzun oğlu tarafından mahalle arasında göğsüme dokunulma şeklinde taciz oldu.Bu şekilde yaşadığım olayları aklıma getirip hep kızlığın aciz olmak olduğunu düşünürdüm. 3 aylığına yazın gittiğimiz kuran kurslarında erkeklerle eğitim görmek onlar gibi olmak istiyordum ,Allahı çok seviyordum ve beni erkek olarak gördüğünü bir gün uyanınca bu bedenden kurtulacağımı hayal ediyordum taa bu ilkokul yıllarında....Bu dönemlerde silik silik hatırlamakla birlikte halamla bazı sorunlu ilişkimiz vardı ,bunu elbette çocukken düşünemiyorsun terapilere niyetlendiğimde evet benim çocukluğumda böyle bir şey vardı ve beni etkilemiş diyebiliyorsun.Zaten çocuklar asla faillerine suç bulamaz ben de ona hiç konduramamışım demek ki.Halamla hala-yeğen ilişkimiz başka bir boyuttaydı.Benim için en değer verdiğim ve sevdiğim kişiydi,aramızda 10 yaş olmasına rağmen bana hiç yapmaması gereken şeyleri yapmış,aynı odada ve yatakta kaldığımız zaman kadınla erkeğin nasıl seviştiğini anlatıp beni öpmüştü,yatakta çırılçıplak olma gibi bir durumumuz yoktu,kısmen kıyafetimizi çıkarmışızdır en fazla, ya da kitaptaki benimle ilgili kısımda yazan halamın bana kitap okuyup vücudumda görselleştirdiği kısmı, ben böyle bir şey anlatmadım ama beni çok sevdiğini ve her zaman bana dokunduğunu biliyorum, bu anlamda bir dokunuş olduğunu yani taciz olarak adını koyamıyorsun tabi daha çocuksun çünkü arada gelir öper dokunurdu severdi ben de onu çok severdim hiç öyle düşünmedim.Ama bu yatakta anlattığı şeylerden ve bana temas etmesinden öyle çok uyarılma hissederdim ki vücudumda ben bunu duygusal anlamda çok derin yaşadım,zaten kadınlarda giren çıkan bir şey olmadığından sürtünme şeklinde oluyor böyleydi benimki de, aramızdaki şey ilişki gibiydi, ben liseye başlayınca evlenip gitti, .Ortaokul yıllarımda içe kapanıklık devam etti,lisede biraz daha rahattım tabi normal iletişimim olmasa da rahattım.Daha çok dini ve vicdani anlamda buhranlar yaşıyordum,sorgulamalar yaşıyordum,kimsede suç bulamayınca Allaha atıyorsun suçu ama ben Allaha da inandığım için kendimde buldum suçu.Kapanırsam kadın hissederim dedim.Kapandım.Olmadı daha çok içe dönük,sinirli ,üzgün biri oldum.İbadetlerimi falan erkek gibi yapmak fikri bile inanılmaz mutlu ediyordu beni.Üniversiteye gelince de neredeyse hiç arkadaş edinemedim.Birkaç konuştuğum kişi dışında kimseyi tanımıyordum.Kafam öne eğik,kamburum çıkmış ,suçlu bir insan gibi derslere girip çıkıyordum keza dışarda da aynı şekilde yürürken kafamı kaldıramazdım korku ve endişeden. Konuşma tarzım ve hareketlerim sebebiyle bir arkadaşım “işte kapalısın ve erkek tarzında hareket ediyorsun”şeklinde bir şeyler söyledi.Ben de bu tepki sebebiyle iyice obsesifleşmiştim ,dıştan çok belli olduğumu falan düşünüyordum sürekli.Ek olarak şunu yazmayı gerçekten istiyorum, okuduğum bölümden hiçbir kızın beni sobeleyip ,elimi tuttuğu o anlamda yakınlık kurmaya çalıştığı olmadı,lan dedim ben kafayı mı yedim yoksa kadına başka anlatıp anlattığımı da unuttum mu diye yine şüphe ettim kendimden ama ben zaten hep suçluyum bana göre,herneyse aklımda kalmasın bunu da yazmış olayım.Üniversite döneminde iyice araştırdım derken Hüseyin beyi buldum.
Yani sonuç olarak benim hikayemde asla bir kuran kursu tarikat meselesi yok,cinsel travmalarım ve bozulan kişilik yapım,cinsel kimliğim vardı. Amaç eşcinsellik tedavisi iken anlatılmayan bazı olaylar eklenip iş cemaat tecavüzlerine dönüşmüş:/
Rızası Yok kitabından Sema bölümünün bir kısmı:
“Pırıl pırıl yirmi üç yaşında üniversite öğrencisi bir genç kız kimi zaman hıçkırıklara boğuldu konuşurken,kimi zaman daldı gitti uzaklara.Çocukluğunda yaşadığı tecavüzü,ailesinin yaşattığı kabus dolu geceleri konuştuk.Tam “Her şeyi duydum,daha fazla şaşırmayacağım!” diyordum ki anlattığı bir olayla dağıldım.Yine benzer bir aile yapısı var karşımızda;ilgisiz,sevgisini göstermeyen,esip gürleyen,döven bir baba;ezik bir anne.Ailenin umursamazlığı yüzünden,bir çocuğun şahit olmaması gereken en mahrem anlara tanık olmuş.Babayı güçlü anneyi güçsüz ve zavallı olarak algıladığından,erkek olmayı istemiş...
-Nasıl bir ailede büyüdün Sema,anlatır mısın?
Annem ve babam gözümde hiç evlenmemesi gereken iki garip karakter. Annem ev hanımı babam döküm ustası.Evlenirken babam yirmi dört yaşındaymış annem on altı.Babamı hiç istememiş zorla vermişler.Dedem yani babamın babası evlenen kadar ağır fiziksel şiddet uygulamış çocuklarına.Babam da ona yapılanı anneme ve bize yaptığı. Öte yandan babam, annesine aşırı düşkündü.Babaannem annemi hep ezerdi;sonra babamı doldurur saatli bomba gibi salardı üzerine.Babam o gazla annemi döverdi.Yani hep şiddet vardı evimizde...Annemle de hiçbir zaman gerçek samimi bir ilişkimiz yoktu;o anneydi ben çocuk işte,o bağırır ben dediklerini yapardım.Kendimi bildim bileli cinsel sorunları dahil her derdini döker önüme.”
-Nasıl bir çocuktun?Nasıl geçti çocukluğun?
Neredeyse nüfusun dörtte üçü aynı köylü ve akrabadan oluşan büyük bir gecekondu mahallesinde yaşardık.Çok içedönük,”Ensesine vur lokması al!”dedikleri çocuklardandım.Çok serbest büyüdük,eline bir dilim ekmek verilip sokağa salınan çocuklardık.Evde durmamız yasakmış gibi gelirdi.Okuldan gelince evde oturmak isterdim ama ne mümkün?Kovalanırdık sokağa.Özellikle kış aylarında soba yanan odada yatardık hepimiz.Mahremiyetlerine hiç dikkat etmediler maalesef,yanımızda cinsellik yaşadılar.Bu mahvetti beni çok rahatsız olurdum.Altı yaşından on üç yaşına kadar her şeyi duydum,gördüm bir şey diyemedim.Denmez ki,ne diyeceksin?”Bir şey söylersem kesin kızarlar”diye düşünürdüm;zaten sürekli dayak ve azarlanmaktan bıkmıştım(Bunları anlatırken kelimeler boğazında düğümlendi ağlamaya başladı Sema.Utandı,sıkıldı,ezildi,büzüldü.Zordu o anlarına şahitlik etmek.Bir yandan da derdini haykırırcasına anlatmaya devam ediyordu.)
Uyku numarası yapardım; başlarda yaptıklarını anlamazdım,acı mı çekiyor zevk mi alıyor belli olmazdı.Kötü bir şeyler mi,iyi bir şey mi yapıyorlar,hepsini adım adım anlamlandırmaya çalışırdım. Sesler,sözler,nefesler ilk birkaç sene gerçekten çok büyük işkenceyi.Çok korkutuyordu beni, çok iğrençti,sevimsizdi.Annemi babamı öyle görmek yeterince iticiyken,bir de çıkardıkları ürpertici sesleri duymak beni bitiriyordu.Bazen de konuşurlar abuk sabuk, anlamazdım.Merak eder sabaha kadar aklımda tutar,sabah ilk iş sözlüğe bakardım.Zamanla gördüğüm o görüntüler doğrultusunda zaten erkeğin kadına güç gösterdiği,kadının aciz olduğu çıkarımını yapmışım,psikiyatrlar öyle söyledi.Kadınlıktan soğumuş,ister istemez elimde olmayarak erkekliğin daha evla olduğuna karar vermişim.Üzerine bir de taciz ve tecavüz gelince film iyice kopmuş.
-Taciz ve tecavüzler mi!
Sokakta erkeklerle oynamaya başladım,oynatmadıklarında yalvardığım bile olurdu.”Sen kızsın,işimize yaramazsın,takımı güçsüzleştirirsin,kimse zaten seninle eşleşmek istemez!”derlerdi,çok kinlenirdim.Denemekten yılmazdım arada bir kabul görürdüm.Yine böyle bir gün,önce yine burun kıvırdılar;sonra biraz büyük olan çocuk “Gel oyna bizimle ama her söylediğimi yapacaksın!”diye şart koştu,ben de sevinçle “Tamam!” dedim.Yedi yaşındaydım,o da ortaokula gidiyor,tüm gün onlarla oynamama izin verdi,nasıl mutluyum ağzım kulaklarımda.Her yaştan çocuk vardı ama çoğu erkek,top oynadık,savaşçılık oynadık.Birkaç gün sonra beni kendi takımına aldı.Karşı tarafı yendik, “Aferin,iyi iş çıkardın” dedi.Yaşça hepimizden büyük olduğu için diğer çocuklar da onun sözünü dinliyor bana sorun çıkartmıyorlardı.Birkaç gün sonra saklambaç oynuyorduk, “En gizli yere saklanırım daha hiç bulamadılar beni,sen de gel benimle”dedi.Gittim,zaten koşullanmışım bir kere, haftalardır “Ne dersem yapacaksın” şartlandırmasıyla,girdik bir deliğe saklanıyoruz.
-Ah!
“Eğil,görüneceksin”diyor ama zaten karanlık ,zemin altında küçücük camı olan koca su deposunun altındayız.Ağzımı kapadı önce,sonra kolumu sıktı,”Ses çıkarma,bizi bulamasınlar yoksa oynatmam bir daha asla!” derken,bir yandan saçımı seviyordu,sırtımı sıvazlıyordu. “ Çok güzelsin çok iyi top sürüyorsun “ gibi hoşuma gideceğine emin olduğu sözler söylerken saçımı çekmeye başlamıştı.Bayağı bir direnç gösterdim,canım yanıyordu kötü davranıyordu,eşofmanımı çıkarmak için ağzımı bıraktığında bağırdım,ittim ayağımla ,vurdum eline. O zaman daha sertleşmiş,daha sıkı kapadı ağzımı.Aşırı korkuyordum,altıma işemiştim,titremeye başladım, bir yerden sonra zaten gücüm yetmedi.Canım çok acıdı,bacaklarım ortadan ikiye yırtılıyor sandım,daha fazla anlatmak istemiyorum İklim Hanımla. Aslında bir tek şu önemli bana bir şey etmişti ama buna tecavüz dendiğini bilmiyordum. O gün yaşadığımız tek anlamı annemin babama yaptığını yapmıştı. Sadece”Annemin bu kadar canı acımıyor olmalıydı,yoksa benim gibi ağlardı her gece!”diye düşündüğümü çok net hatırlıyorum.
-Semacığım anlatırken ağlıyorsun,çok üzülüyorum,zorlama kendini lütfen.Neyi ne kadar anlatmak istersen o kadarı yeter.
Uzaktan akrabamdı aslında bu çocuk,o yüzden hiç beklemediğim bir şeydi.Çok korkmuştum,çok canım yanmıştı.Beni itip koşarak çıkarken “Bundan sonra hep bizimle oynayabilirsiniz istemene gerek yok”dedi. Garip ama yaptıkları çok ağırıma gitse de böyle demesi hoşuma gitmişti.Bir süre acı içinde ağlayarak kalakaldım,sonra annemin sesini duydum,beni arıyordu,bayağı zaman geçmiş olmalı ki bayağı telaşlıydı.Deponun önüne kadar zar zor çıkıp,taşın üzerine oturabilmiştim;ancak hala titiriyordum,ağlıyordum.Annem her zamanki gibi bağırdı: “Niye ağlıyorsun?”Bir yığın soru sordu, vurdu,bağırdı. Çocuklar ittiler,çelme taktılar,çok kötü düştüm,üstüm de kirlendi!”diye korkudan yalan söyledim.O da çoktan başlamıştı zaten her zamanki gibi “Ben sana erkeklerle oynama ,aralarına girme demiyor muyum,yersin işte böyle dayağı,oh olsun!” diye söylenmeye.Çok korkmuştum,canım acıyor,bir de annem bağırınca iyice korkmuştum,olanları söylemem mümkün değildi.Yıllar geçti,bilmiyorlardı,terapide anlattım anneme ,ama sadece tacizmiş gibi söyledik şimdilik.
-Neden söylemen mümkün değildi?
Uzaktan da olsa akrabam dedim ya,babam öldürebilir onu.Belki yanlış anlıyor belki kızıyorsunuzdur içinizden bana,ama gerçekten söyleyemem,gerçekten babam öldürür onu.
(Panikledi Sema,anlattığına pişman oldu.O kadar belliydi ki halinden seçtiği kelimelerden.”Bizim oralarda tecavüz olayları asla affedilmez,babam katil olur!” derken titiriyordu..Onu sakinleştirmek için elimden gelenin fazlasını yaptım sakinleşti,devam etti anlatmaya)
Bu olaydan sonra daha çok içime kapandım.Okula başladım ama hiçbir şekilde kendimi ifade edemiyordum,öğretmenime karşı bile çok öekimserdim. Aile,akraba arasında “Sen niye böyle değiştin,iyice sessizleşir?” diye soran hiç olmadı ya da benzer yaklaşımı hiçbir öğretmenden işitmedim.Erkek önlüğü giymek isterdim,söylemez kendimi yere atar ağlardım. “Beğenmedim bu önlüğü,giymeyeceğim,okula gitmeyeceğim!” diyebilirdim sadece.Tabii sıkıysa gitme,babam bir dövdü tıpış tıpış giydim gittimama çok mutsuzdum.Yazları camiye Kuran kursuna giderdik.On yaşına yeni girmiştim,o yaz kursta yine bir soysuzun tacizine uğradım.Göğüslerimi elledi,durduk yere atladı üzerime,sıkıca tuttu sürtündü,ellerimi tuttu arkadan.Çok sertti,yaş olarak da büyüktü ve güçlüydü,çok kötü sıkıştırdı beni köşeye.Kendimi koruyamadım ve bu beni sanırım kendi içimde çok değiştirdi.Hep erkekler güçlü kızlar güçsüzdü.İsyan ettim erkek olmalıydım fikri,bu tacizden sonra çok daha belirginleşti içimde.Bir seçime dönüştü, o kadar güçlü olmalıydım ki bir daha hiçbir erkek kaba kuvvet gösterememeliydi.Sadece bu değildi tek sebep.Eş zamanlı olarak aile içinde yaşadığım başka bir sorun daha vardı.
-Dahası da mı var Sema,gerçekten mi?
Aslında benim tüm travmalarım eş zamanlı hepsi neredeyse birbirini besleyip tamamlarcasına gelmiş üzerime.Bunu da terapide anladık.Tecavüzden sonra daha belirginleşti içimdeki farkındalık “Niye erkeklerin içinde olmak istiyorum,neden kızları sevmiyorum,erkeklerin içinde oldum da ne oldu gibi sorular belirtmişti kafamda. En çok “Niye erkek gibi değilim?” düşüncesi kafamı kemiriyordu. Kardeşimi görüyordum dış yaparken, “Neden benim bedenim onunki gibi değil?”diyordum ama bu son taciz noktayı koydu.Kız olmak acizliktir,ezilmekti,hep şiddet görmekti.
-Yaşadıklarından sonra bu soruları düşünmen çok normal.
Namaz kılmayı ilk öğrendiğimiz yaz kursta erkekler gibi namaz kılmak istedim,bilirsiniz erkeklerin farklıdır el tutuşu.Kimseye söyleyemiyorsun.Araştırma yok.Liseye başlayana kadar telefonum yoktu,hiç almadılar.Annemle babamın vardı ama onlarda da İnternet yoktu.Bizim orada kimsede İnternet yoktu,gecekondu mahallesine çok geç girdi İnternet.Kendimi kadın gibi görmüyordum “Acaba Allah’ın istediği gibi bir kul olmadığım için mi böyle hissediyorum.” Şeklinde çıkarım yaptım,o yüzden tesettüre girdim.”Allah’ın seveceği bir kul kul olursam bu sıkıntımı üzerimden alır” diye on altı yaşımdayken isteyerek kapandım. “Kapanırsam kadın olacağım” diye umut ettim,hatta inandım gerçekten emindim.Kuran kursu dışında dini telkin veya baskı yoktu evimizde.Babam arada Cuma namazına giderdi,hepsi bu.Annem arada bir kılar namaz.Hatta çok şaşırdılar kapandığımda,ama karşı çıkmadılar.Ama tam tersi oldu,daha çok tetiklendim.