ANNELİK HER ZAMAN KUTSAL MI?
Porf Erol GÖKA
Annelik ve Cinsel Sapkınlık
Normal çocuk gelişimi için sağlıklı bir annelik tutumu gerekir. Sağlıklı annelik tutumunda anne, bebeğine bakmaktan ve bebeğin kendi eşsiz özelliklerini taşıyan, bağımsız ve kendinden emin bir insan olarak yetişmesine yardımcıolma sürecinden büyük bir haz duyar. Ancak annedir bir annenin kızıdır ve bu annenin de kendisine ait çok sayıda erken yaşantıları ve travmaları olabilir. Bu durumda anneler çocuklarına karşı sapkın eğilimlerini, çocuklarının yaşamının ilk iki yılında gösterirler. Annelik, kendi yaşamında yaralayıcı ve travmatik olaylar yaşamış kimi kadınların, bebeğine kötü davranmasına ve bebeği taciz etmesine uygun bir zemin hazırlar. Hırpalanan bebeklerin, transseksüellerin ve hepsinden öte cinsel sapkınlıkları olan erkeklerin anneleri böyle kadınlardır. Cinsel sapkınlıkları olan erkeğin daha sonraki yaşamında nesne ilişkilerinin bozuk olmasının en etkili belirleyicisi, annesi ile ilk ilişkidir. Bebeğini hırpalayan anneler güvensiz ve duygusal açıdan yoksun kalmış insanlar olarak kabul edilirler. Bu kadınların nasıl dayak attığına ilişkin anlatımlarında, öfkelenen bebek karşısında bir yengi kazanma unsuru vardır. Aynı örüntü, erkek çocuğunu kız gibi giydiren ya da tersini yapan annelerde de görülür. Erkek çocuğun bir kız gibi davranmaması durumunda annenin sevgisinin geri çekilmesi tehdidi ve intikam duygusu her zaman vardır. Bu anneler, çocuğun toplumsal cinsiyetini kabullenememiştir ve denetleyici gücünü çocuğa farklı bir toplumsal cinsiyet vermek üzere kötüye kullanmıştır.
Wellon, anneliğin bazen bilinçdışı sapkın nedenlerle seçildiğini öne sürer. Kadın, anneliğe ulaştığında efendi konumuna ulaştığını bilecektir. Bu efendi,taleplerine yalnızca duygusal değil, biyolojik açıdan da boyun eğmek zorunda olan bir başka varlığın tam denetimini elinde tutacaktır. Aslında kendini yetersiz ve güvensiz hisseden kimi kadınların, duygusal beslenmenin tek yolunu bir çocuk olarak gördüğü ve fiziksel sevgiye açlğını o çocukla karşılamaya çalıştığı genel olarak kabul edilmektedir. Welldon, anneliğin bir sapkınlık haline gelmesinin, iç-zihinsel yapıların çökmesinin bir sonucu oduğunu düşünmektedir. Bu kadına göre, çevresinde herhngi bir yardım alacağı ya da destek göreceği bir dünya yoktur ve o yüzden sapkın davranışlara yönelir. Bu da ters teperek kendisini daha da güçsüz hissettirir. Bebeği üzerindeki fiziksel ve duygusal yetkisi sayesinde kadın, sapkın davranışlarını ulaşabileceği tek güç kaynağı olarak görür. Bu nedenle sapkın annelik, en azından üç kuşak boyunca devam eden bir sürecin sonucunda ortaya çıkardığı duygusal dengesizliğin ve yetersiz bireyleşmenin bir ürünü kabul edilmelidir.