Noel öncesi bir Hristiyan klasiği Hz. İsa’yı sorgulamak. Bu sefer bambaşka. Yeni Zelanda’da bir rahip Hz. İsa’nın cinsel kimliğini sorguluyor. Bu haberin içeriğine geçmeden önce, tam da anlamını bulması için biraz gerilere gidelim…
Emin olun, Peygamberlerin ve/ya geçmişten bugüne ünlü düşünürler/filozoflar/siyasetçiler(in) vs. eşcinsel miydi, biseksüel miydi tartışmalarından hiç haz almıyorum. Bilakis irite oluyorum.
Ama şu an önümde duran haberi okuyup bu konuda bir iki kelam etmemiş olmak mümkün değil, zira en son Hz. Muhammed (sav) ’e yapılan saldırıdan sonra, küreselleşmiş bu soruna dikkat çekmek için, böyle olası bir haberi bekliyordum.
Bin Ladin’in intihar bombacıları ’’Allah (cc) en büyüktür’’ diye bağırarak uçakları ikiz kulelerle birlikte havaya uçurduklarında köktendinciliğe kısa zamanlı bir zafer kazandırırken, aslında bir çöküşün başlangıcını yaşıyorlardı.
Diğer taraftan,Hz. Muhammed (sav) ’e hakaret içerikli bir film sonrası çıkan olaylarda Libya halkı ve parlamentosu, Amerika Birleşik Devletleri Büyükelçisinin öldürülmesi nedeniyle özür dileyip İslami inanışa saygı gösterilmesini talep ederek, doğru davranışı tüm dünyaya gösterdiler.
Şiddeti kesinlikle reddettiler.
Genel çerçevede, toplumlarda büyük dinlere yönelik saldırıların görülmesi sıkça rastlanılan bir durum, önemli olan bunlara nasıl tepki verildiği.
Avrupa’ya baktığımızda bu gibi durumlarda adalet mahkemelerde aranıyor.
Avusturya’da bir mahkeme, Tanrı’yı aklı yerinde olmayan bir bunak, İsa’yı bir ahmak ve Meryem’i de ahlaksız bir kadın olarak resmeden filmi yasakladığında, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi yasağı haklı bularak bunun ifade özgürlüğünü zedelemediği hükmüne varmıştı. Otto Preminger Enstitüsü’nün Avusturya aleyhine açtığı bu davada demokratik toplumlarda ’’dini inançları rencide edici türde saldırıların/cezanın suçla orantılı olması koşuluyla cezalandırılabileceği’’ kararına varılmıştı.
Oysa benzer bir durumda saldırılar küresel bir boyut kazanabiliyor. Danimarka’da yayımlanan Hz.Muhammed (sav) karikatürü ya da Kaliforniya’daki sinema salonunda gösterilen hakaret içerikli bir film, dünyada bir uçtan diğer uca uzanan zincirleme olayların başlamasına neden olabiliyor.
Gelelim bugünün haberine:
Auckland (Yeni Zelanda) kentindeki St. Matthew Anglikan Kilisesi’nin hazırladığı afişte Hz. İsa, başının üzerinde gökkuşağından hale bulunan bir çocuk olarak resmediliyor.
Afişte; ’’Noel’deyiz, Hz.İsa’nın cinsel kimliğini açıklama vakti geldi’’ yazıyor.
Kilise yetkilisi, amaçlarının Hz. İsa’nın ’’insanlığını ortaya çıkarmak’’ olduğunu söylüyor. Rahip ise, ’’Hz. İsa’nın eşcinsel olup olmamasının, inançlı Hristiyanlar için bir şeyi değiştirip değiştirmeyeceğini sorgulamak istediklerini’’ belirtip ’’Hz. İsa’nın cinselliğine dair hiçbir yerde hiçbir atıf yok. İşin gerçeği şu ki, Hz. İsa’nın cinsel yönelimini bilmiyoruz’’ demiş.
İlaveten (bu kelime ’’Muhteşem Yüzyılın’’ bana armağanıdır) bu kilisenin ilk tepki çeken afişi değil. 2009’ da yine Noel öncesinde hazırlanan afişte, Hz. Yusuf’la Hz. Meryem yatakta yan yana görülüyordu. Afişte; ’’Zavallı Yusuf, Tanrı’dan sonra işi çok zor’’ yazıyordu. 2011’deki Noel afişinde ise Hz. Meryem, elindeki gebelik testinin sonuçlarına şoke olmuş bir şekilde bakarken resmedilmişti.
Noel öncesi, Hz. İsa’nın cinsel kimliğinin, eşcinsel olup olmamasının, hiçbir şeyi değiştirip değiştirmeyeceğini sorgulamak isteyen bir rahip var karşınızda!
Rahibin bu merakı inanın bambaşka bir konu, üstelik 2009’ daki afişte yazan; ’’Zavallı Yusuf, Tanrı’dan sonra işi çok zor’’ sloganı tam da evlere şenlik…
Bu afişlerden sonra, birileri çıkıp bu reklam şirketlerinin ofislerini havaya uçuracak mı? Ve/ya uçurdu mu?
Yeni Zelanda Başbakanı çıkıp ’’sen nasıl bizim efendiler efendisi, Tanrı’nın oğlu, biricik Jesus the Christ’imizi böyle resmedersin?’’ diyerek, inanca hakaret ettiği gerekçesiyle ortalığı toz duman edecek mi?
Bu şirket yargılanacak mı?
http://www.internethaber.com/hz.-isayi,-escinsel-mi-diye-sorguladilar-13730y.htm
