AĞABEYLİK
Bilen bilir, Fatih Camiinin ordan sol yaptığınız zaman dümdüz inildiğinde eskiden at pazarı olan meydan şuan ismi aynı olmakla beraber artık kafelerin olduğu bir meydan. Yaklaşık on senedir olan bu kafeler Fatih caminin oralardaysam arkadaşlarla buluşmak için mekan aradığımda ilk adresim oluyordu ama o günden sonra sadece mekan ihtiyacını karşılayan bir yer olmanın çok daha ötesine geçti benim için at pazarı. At pazarı abimi yani adam gibi adamı tanıdığım yer oldu benim için.
Size bugün biraz abimden bahsetmek istiyorum. kendi hikayeme nerden başlasam diyordum ki nihayet ne zamandır ziyaret etmek istediğim Hüseyin hoca yı ziyaret edebildim. Sanki malum oluyor yada tevafuk artık nasıl adlandıracaksınız bu aralar tam da yaşadığım problemlerin çözüm noktası neresiyse oraya o gün hocanın ofisinde değiniliyor. Ağabeyler ve kardeşler hakkında konuştuk. Benim için kilit nokta olmasının sebebi ise şu sıralar ağabeyim uzakta ve onu çok özlüyorum. O benim akıl hocam. Eğer abiniz kaliteliyse ona danışmak, soru sormak onu örnek almak istiyorsunuz. Bu çok iyi hissettiriyor.
Küçükken yani beş altı yaşlarındayken ağabeyimle aramız iyi değildi. Bu arada aramızda dört yaş var. Ben ağabeyime saygı duymuyordum o da beni fazla sevmiyordu. Aramızda bir rekabet vardı. Bence bu rekabeti körükleyen asıl şey ise annem ve babamdı. Çünkü ben küçükken kekeme olduğum için doktorlar bizimkilere bu çocuğa asla hayır demeyin istediğini yapın şeklinde tavsiyelerde bulunmuşlar. Ondan mıdır bilmem ben kekemeliğim sayesinde ev de istediğimi yapabiliyorken ağabeyim ise sanki ailemin bana hayır diyemediği şeyler için kefaret ödüyordu. Yani ağabeyime fazlasıyla baskı yapılıyordu ben ise rahat tutuluyordum. Neyse biraz daha büyüdükten sonra ortaokul çağına geldiğimizde bu sefer ben okul hayatında başarılıydım ağabeyimse değildi. Evde bir de bundan dolayı ağabeyime baskı yapılıyordu. Benimle kıyaslıyorlardı. Ve o yıllarda ağabeyimle aramdaki bağ bu sebeplerle iyice zayıflamıştı. Ama o yıllarda ben tam ergenliğe girerken aramızdaki bağ tekrar kuvvetlendi. Ergenlikte bana yol gösterdi. Tavsiyelerde bulundu. İlk kız arkadaşıma çıkma teklifi edeceğim zaman gidip ona danışmıştım. Bunları gördükçe ben evdeki bana karşı yapılan pohpohlanmaları reddediyordum ve ona karşı olan sevgim artıyordu. Çünkü evde sürekli ben gözde çocuktum o ise hayta olanımızdı. Ancak dışarda o benim yol göstericimdi evdeki kıyaslamaları önemsemeyerek bana akıl veriyordu, beni seviyordu, ağabeylik yapıyordu. Ben de bu yüzden özellikle babamın bana karşı olan sevgisine fazla karşılık vermemeye başlamıştım. Çünkü ben o kadar sevilirken abim de sevilmeliydi. Ona haksızlık yapıldığını düşünüyordum. Öyleydi de. Ama o asla bana karşı tavır almıyordu, benden bilmiyordu. Hep bana ağabeylik yapıyordu. İlk kez aşık olduğumda ona anlatmıştım. İlk kez mastürbasyonun nasıl yapılcağı konusunda, cinsellik konusunda o beni bilgilendirmişti. Yani kısaca hem bir baba gibiydi beni eğitiyordu hemde bana arkadaşlık yapıyordu.
Hüseyin hocamın tavsiyeleri sayesinde tacizcimle yüzleşebilmiştim. Orospu çocuğunun karşısına tir tir korksam da çıkmayı başarmıştım. Ama orospu çocuğu çok kurnaz olduğu için onu tam olarak kendi başıma köşeye sıkıştıramamıştım. Şöyle olmuştu: telefonla aradım ve konuşmamız gerektiğini söyledim. O da ne olduğunu çok merak etti. Çünkü tacizi aileme anlattığımdan beri bir yıldır görüşmüyorduk onunla irtibatı tamamen keşmiştik. Neyse dediği saatte gece on gibi söylediği semtte buluşacaktık. Aradım ve meydanda olduğumu meydana gelmesini söyledim. Bir bahane uydurdu ve meydana gelemeyeceğini az ilerde arabasının içinde beklediğini söyledi. Dediğim gibi bu orospu çocuğu çok kurnazdır. Uzun süredir görüşmediğimizden ve başından bela pislik eksik olmadığından dolayı kabahatli olduğunu bildiğinden dolayı benim dediğim yere gelmeye korkmuştu. Arabasına çekmişti beni. Maksat eğer ters bir durum olursa arabayla kaçmayı planlıyordu. Bende oyununa geldim gittim bindim arabasına. Kendime de haksızlık yapmamalıyım bence bu konuda. Çünkü benden çok daha tecrübelidir: bikere aramızda 40 yaş var olsun o kadar. Neyse bindim arabasına bir sigara yaktım. Ve ona dedimki sana bir hikaye anlatıcam. Bir öğlendi küçüktüm daha altı yaşındaydım. Sizin evde don atlet sıcak bir günde uyumam için annem beni sizin yatak odanıza yatırmıştı. Ve sende yanıma uyuma bahanesiyle geldin ve beni öpmeye başladın donumu sıyırdın. .................... dedim. ...... o sırada bana kes dedi. Ve bana bağırmaya başladı. Terbiyesiz dedi in arabadan dedi. Bende ona ailem biliyor herkese anlatıcam artık sen düşün dedim. Bu da bana kime anlatırsan anlat dedi ve ben arabadan indikten sonra korkusundan gazı kökleyip kaçtı. O gün akşamında babamın yanına gittim. Anlattım durumu baba dedim tek başıma karşısına çıktım bu adam tam bir şerefsiz dedim. İnkar etti dedim. Baba, bana yardım et dedim. Ne yapacağız bir şey yapamayız ki, dedi. En azından telefonla ara say söv dedim. Onu da yapmadı. Ve beni tek başıma çaresiz bıraktı. Baba tam bir götsün biliyorsun demi. Daha sonrasında söyledim de ona bunları sevmiyorum seni dedim ama nafile bu adam böyle. Bu satırları yazarken gene hırslandım babama karşı. Ulan neden babalık yapmıyorsun koruyup kollamıyorsun beni. Henüz daha babamla hesaplaşmamı tamamlamamışım demek ki. Bir de şunu eklemem gerekiyor. Tacizciyle yüzleştikten sonra gerçekten de Hüseyin hocamın dediği gibi tedavi sürecinde büyük bir yol kattetim. Orada onun karşısına çıkınca ve o tavrını görünce yani inkar etmesi ve benden kaçması onun aslında asıl suçlu tek suçlu olduğunu anlamamı tam olarak sağladı. O günden sonra taciz sebebiyle kendimi suçlu pis günahkar hissetmeyi bıraktım. Başka bir yazıda bunu tekrar geniş bir şekilde yazıcam. Yapmayan herkese tavsiye ederim.
Bir hafta geçmişti. Terapide bunların hepsini anlatmıştım ve hocam bana baban sana yardım etmiyorsa abine git demişti. Tavsiyesine uydum. Ağabeyime gittim. Ona tacizcimle yalnız başıma görüştüğümü anlattım. Ve ondan tacizcinin oğluyla görüşürken yanımda olmasını istedim. Hiç tereddütsüz bir şekilde TAMAM ABİM. Dedi. Tacizcinin oğlunu çağırdık At Pazarına. Geldi ve anlattım baban beni taciz etti böyle böyle dedim. Kendisi ne dedi biliyormusunuz: Bu anlattıkların normal, ben oğlumu da öyle seviyorum dedi. Psikopatları görüyomusunuz bir insan nasıl kendi çocugunun mahrem bölgelerine oral muamele yapar. Nasıl çocuğuna dokunur. Nasıl?
? O da babası puşt gibi inkar etti. Ve siktiroldu gitti. Ama bu sefer diğeri gibi üzülmemiştim. Çünkü yanımda ABİM vardı. Yalnız değildim. Babamın yapmadığı şeyi abim yapmıştı. Saymıştı sövmüştü taciz mağduru kardeşinin yanında babasınından önce durmuştu. İşte ben çok şanşlıyım milyonlarca kez ağabeyim bana yardım etmiştir yanımda olmuştur ama o yaptığını hiç bir zaman unutamam. Hele hele Hüseyin hocayı bulmasını hiç unutamam. Bu konuya girmişken kısaca bir geri dönüş yapacak olursam, eşcinsel problemlerimin olduğunu anneme ve ağabeyime paylaşmıştım. Ve ağabeyim aynı annem gibi hüseyin hocayı buluncaya kadar günlerce uyumamıştı. Resmen adam o bir hafta on günlük süreçte yaşlanmıştı. Ama bulmuştu ve ilk terapim sonrasında Hüseyin hoca tacizden kaynaklanan tüm suçluluk duygusunu üzerimden atmama yardımcı olmuştu. Senin hiçbir suçun yok, sen istemedin, sen izin vermedin; o yaptı. Demişti. O gün aylardan sonra ilk kez rahat bir uyku uyumuştum.
Ağabeyim benim rol modelim, ağabeyim benim babam, ağabeyim benim arkadaşım. Onun sevgisi de öfkesi de bana kızması da her şeyi bana su ekmek gibi temel bir ihtiyaç. Babamdan görmediğim şeyi, annemden babamdan almadığım desteği ondan aldım. Bir kere bile banane demedi. Hüseyin hocamın da dediği gibi, sevgiyi adamlığı dışardaki erkeklerde değil ağabeyim de aramam gerekiyor. Çünkü ağabeyimle aramı ne kadar kuvvetlendirirsem erkeklere karşı olan ilgim de o kadar azalacak. Çünkü hocamın tavsiyesine göre eşcinsellik problemi bir erkekle kaliteli bir bağ kurmadığın, onu rol model alamadığın zamanlar oluyor. İşte evet ağabeyim bana abiliğin kralını yaptı. Benim babam kendi halinde biri. Anca dediklerinin, yaptıklarının tersini diyerek ve yaparak örnek alabileceğim bir insan. Babamın eksik taraflarını ağabeyim dolduruyor. Gerçi Allaha şükür bir babam var hiç değilse sağ ve onu da seviyorum ama bana çok az destek oluyor. Onunla olan ilişkimi de başka bir zaman anlatacağım. Son olarak ben de abime gereken saygıyı ve sevgiyi göstererek bu bunalımlardan kurtulacağım inşallah.