Merabalar hocam
Yine geç bi yazı oldu evet biliyorum ama pek konuşmayı seven biri olmadığım için illa ki yazmam gerekiyor sanırım.
Önceki terapiden bu yana çok da bişey yaptığım söylenemez aslında. Sınavların verdiği endişe ve stress yüzünden ödevlerimi layıkıyla yapabilmiş değilim. Herneyse işte.
Öncelikle kendimde gördüğüm gelişmelerden bahsedeyim en iyisi. Sosyal fobimde ciddi bi azalma olduğunu rahatlikla söyleyebilirim. Eskiden dışarı çıktığımda veya bi otobüse bindiğimde insanların bana bakacak olmasından korku ve rahatsızlık duyardım. Şimdiyse bu korkulardan eser kalmadı neredeyse. Bu da beni mutlu ediyo tabii ki, kendimi takdir etmeyi de ihmal etmiyorum. Ancak hala tanımadığım insanlarla göz göze gelmekten kaçıyorum, bu biraz sinirimi bozuyor maalesef. Yine de iyiye odaklanmaya çalışıyorum ki geçmişe kıyasla şu an daha iyi bi vaziyetteyim. Hem toplum içinde hem de arkadaşlarımın arasında daha rahatım. Mesela eskiden insan içinde sigara içmekten çok utanırdım, içemezdim de zaten. Ama artık hiç utanmıyorum. Sigara içiyorum diyosam da bu en fazla ayda bir arkadaş ortamlarında yani bağımlı değilim asla. Ek olarak arkadaşlarımla plan yapmak da beni gerçekten mutlu ediyor, il dışında aynı şehirde birlikte okumak da bunlardan biri. Ve yine bi arkadaşımla ramazan sonu için iş başvurusu yaptığım için de hem mutluyum hem de heyecanlıyım. Çünkü ilk kez bi yerde çalışacağım ve de eminim ki bu da sosyal fobime olumlu yönde etki edecek.
Olaylara annemin penceresinden bakmak konusuna gelirsek, bu konuda da biçok şey farkettim. Hakikaten de ben hep onun bakış açısından görüyormuşum herşeyi. Daha objektif olmaya çalışınca annemin ne kadar da çekilmesi zor biri olduğunun farkına vardım. Bazen o kadar çok konuşuyor ki insanda kafa falan bırakmıyor kadın. Babamla ettikleri kavgalarına da hiç karışmadım. Sanırım sizin de dediğiniz gibi bunların sonucunda da annemle aramdaki ilişki de başkalaşım gösteriyor. Ona hep destek çıkardım çünkü çoğu sözünde. Ama artık hep eleştiriyorum gerek davranışlarını, gerekse görüşlerini. Bu da aramızdaki bağın şeklini değiştiriyor.
Babamla ilişkim de ise çok bi değişiklik yok, elbette onun baştan aşağı değişmesini falan beklemiyorum ama yüz kere söylememe rağmen hala şapurdartıyor ağzını. İstanbula gidecek olmasam bana para vereceği de yok. Belki de ben hep kötü yönlerini görmeye alışmışımdır ona bişey diyemem ama insanın sinirleri bozuluyor işte.
Hedef koyma hayal kurma mevzusunda ise iyi gittiğim söylenebilir bence. Düzenli olarak spor egzersiz yapmak, ingilizcemi ispanyolcamı osmanlıcamı geliştirmek, gitarı piyanoyu ilerletmek gibi birsürü hedefim var ve de bunları uygulamaya koydum şu son bir haftadır. Universitede okurken de bi cafede canlı müzik işine girmeyi düşünüyorum ve de internetten tanıştığım barcelonalı arkadaşımın yanına gitmek gibi de bi planım var seneye yaza inşallah. En basitinden gelecekteki evimin nasıl olacağının hayalini kurmak bile cidden güzel hissettiriyor. Bunların da beni karamsarlıktan uzaklaştırdığını söyleyebilirim yine.
Kız arkadaş adayım Selma'ya gelince, sınavı çok kötü geçtiği için sanırım depresyona girdi ve de telefonunu hiç açmıyor. Twitterını ve face'ini de kapatmış ulaşamıyorum iki haftadır. Umarım en yakın zamanda tekrar konuşabilirim onunla. Eğer konuşmak istemezse de zorlayacak değilim tabii ki bana kız mı yok sanki
Eşcinsellik mevzusundan bahsetmedim hiç. Bu alanda bi ilerleme kaydettiğimi pek sanmıyorum niyeyse. Aktiflikte bi artış var elbette ama kızlara hala ilgi duymuyorum hayal kurup mastürbasyon yapmama rağmen. Oruç tutmaya başladığımız için de ayrıca mastürbasyon sıkıntı oluyor. Iftardan sonra teravih var malum ve de bizimkiler çok geç yatıyolar bazen de sahura kadar uyumuyorlar işte herneyse.
Aklıma gelenler şimdilik bu kadar hocam haydi iyi günler..