Gönderen Konu: TAKSİM GEZİ PARKI ve EŞCİNSELLİK  (Okunma sayısı 7274 defa)

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4381
    • Profili Görüntüle
TAKSİM GEZİ PARKI ve EŞCİNSELLİK
« : 31 Mayıs 2013, 07:31:38 ös »
 TAKSİM GEZİ PARKI VE EŞCİNSELLER

Günlerdir Gezi Parkı’yla yatıp Gezi Parkı’yla kalkıyoruz. O parktaki ağaçları söktürmemek için mücadele ediyoruz. Bu tarihi alanın yeniden düzenlenip alış veriş merkezi yapımını durdurmak istiyoruz. Bazıları diyor ”burası rant için yıkılıyor” diğerleri yok diyor amaç İnönü devrinin sonlandırılması, buranın sembolik değeri var. Her kafadan ayrı bir ses çıkıyor.

Peki , eşcinseller ne diyor bu konuda Acaba onlar için Taksim Gezi Parkı ne anlam ifade ediyor? Buranın önemi büyüktür. Yıllarca bu parkta eşcinseller gezinmiş, arkadaş aramış, parkın aşağısındaki çalıların arasına müşterilerini götürmüşlerdir. Bu park  eşcinsellerin sosyalleşme mekanıydı, tıpkı Fatih İtfaiye Parkı gibi, tıpkı Kadıköy Rıhtım Parkı ve İstanbul’daki daha nice parklar gibi. Ama diğer parklardan farkı vardı. Burası daha büyüktü, ağaçları boldu ve eğlencesi çoktu.

Orada bir çok sıradışı hayata şahit oldum. Köyünden kasabasından eşcinsel olduğu için kovulanları mı ararsınız, burayı mesken edinmiş bıyıklı göbekli amcalar mı dersiniz, yoksa fuhuştan para kazanan lubunyalar mı turistlerin çantalarını kaptı kaçtı yapanlar mı ya da özellikle akşam vakti esrar gibi uyuşturucu madde kullanmak için kuytu köşelere sinen gençler mi ?

Daha var bitmedi. Bu park ayrıca geceleri kalacak yeri olmayanların mekanıydı. Tehlikeli olsa da insan mecbur kalınca burada uyurdu, buna uyumak denirse.  Gezi Parkı diyince aklıma  Uğur Dede gelir. Yetmiş  yaşlarındaydı. Parka takılanlar ona Bastonlu Uğur Dede derlerdi. Emekli deniz astsubayı idi. Onun hikayesi, aynı zaman da üzerinde sert tartışmaların yapıldığı Taksim Gezi Parkı’nın Hikayesidir. Kaybedenlerin;  acılarla dolu eşcinsellerin öyküsü.

Bastonlu Uğur Dede

Taksim Gezi Parkı’nda bir ilkbahar günü. Havalar yeni ısnıyor. Banklarda insanlar oturuyor. Gençler, orta yaşlılar ve ihtiyarlar. Kimi gazete okuyor kimi etrafı kesiyor. Etrafta gezinen erkekler. Uğur Dede, neredeyse yetmişine gelmiş. Yıllardır buralara takılır. Bastonuyla parkta ağır ağır gezer. Güler yüzlü, tatlı dilli, espirili bir ihtiyar delikanlı. İlgisini çeken bir durum olduğunda gözlüklerinin arkasından gözlerini kısarak takip eder. Parkı ve çevresini çok iyi tanır. Bazen  yaşıtlarıyla derin muhabbete dalar. Çoğu zaman çevredeki gençlere laf atar, muhabbet etmek için. Tatlı diliyle çok çabuk kendine bağlar.

Uğur Dede  evlenmemiş, çocuğu yok. Gençliğinde, denizlerde çalışmış. Emekli olmuş, deniz astsubayı. Genç erkeklere bayılır özellikle beyaz tenli, sarışın, renkli gözlü yirmi- yirmi beş yaş arası genç erkekleri görünce kendini kaybeder. Gece saat  on ikiye bire kadar, Gezi Parkı, McDonalds, Taksim Meydanı ve İstiklal caddesinde gezinir. Gündüzleri öğleden sonra parka gelir, akşama doğru evine gider, az dinlenir. Akşam yine çıkar Taksim Meydanı’na. O yıllarda Taksim Meydanındaki Anıt’ın etrafında insanların oturabileceği demirler vardı. Orda otururduk. Muhabbet ederdik. Meydanda gezinen gençleri keserdi. Çok kolay tanışabilirdi . Lubunyalar(*), mantiler(*) onu tanırdı. Mutlaka Uğur Dede’ye selam verirlerdi.

Çocuğu yoktu ama on yıl önce sokakta kalmış bir çocuğu evladı gibi bakmış. Tabii ki bu çocuk beyaz tenli ve sarışındı. Aramızda koli(*) yok derdi ama söylentiye göre evlatlığım dediği genç,  Uğur Dede’nin kolisiydi. Fuat (Uğur Dede’nin evlatlığı), yıllardır Uğur Dede’nin sırtından geçiniyordu. Doğru düzgün işi yoktu. Bir defasında Uğur Dede buna Ticari Taksi almıştı. Bir kaç zaman çalıştıktan sonra, satmış mı ne? Fuat’ın ailesi Kastamonu’daydı. Yaşlı bir babası vardı. Uğur Dedeyle tanıştırmış, komutanım diye tanıtmış. Ne de olsa Uğur Dede komutandı, deniz astsubayı idi. Göz ameliyatı için İstanbul’a geldiğinde Uğur Dede’nin evinde kalmışlar Fuat ve babası.

Uğur Dede’nin bir bacağında platin vardı. Birkaç defa ameliyat olmuştu. Son ameliyatında yanında Fuat da varmış. Ameliyata girmeden önce, Fuat’a banka kartını vermiş, ameliyat parasını hastaneye yatırsın diye. Fuat gitmiş, ve gelmemiş. Çok zor durumda kalmış Uğur Dede tam ameliyata gireceği sırada.

Ameliyattan  iki yıl geçmeden bir akşam vakti  Fuat, Uğur Dede’nin karşısına çıktı Taksim Meydanın’da oturuken. “Beni tanıdın mı? dedi Fuat. Yine kandırdı ve o gece birlikte eve gittiler. O geldikten sonra, Uğur Dede akşamları dışarı çıkmaz oldu. Bir iki  hafta ortadan kayboldu. E tabii ki beyaz tenli, sarışın, yeşil gözlü 25 yaşında. Tam Dedenin istediği türden. Bu arada Fuat,  askerden geldikten sonra evlenmiş, çocuğu da olmuştu.  Üç yaşlarında kızı vardı. Fuat evlenmiş ama lubunya(*)lardan da kopamıyordu. Çocuk yine kandırmıştı, sigarasını, harçlığını Uğur Dede’den çıkarıyordu. İş güç yok. Yine Uğur Dede’ye psikolojik baskı yapıyordu. Yine Taksi istiyordu. “Bu sefer düzenli çalışacağım”  diyordu. Sonra ne yaptı etti o taksiyi aldırdı.

Fuat dışında bir kaç kişi daha vardı, devamlı görüştüğü.  Bunlar dışında tek gecelik ilişkileri de oluyordu. Nasıl oluyorda yetmiş yaşındaki bir adam, yirmi-yirmibeş yaşlarındaki erkeklerle ilişki yaşayabiliyordu?

Şöyle ki;  babasıyla kavga edip o sinirle evden kaçan gençler diyelim ki taksime geldi. Cepte fazla para yok, gece olmuş, diyelim ki hava soğuk. Gencin belki cebinde yol parası yok, belki karnı aç.  Gidecek yeri de yok ve tabii ki otele verecek parası da yok. Ne yapacak?

Ya aç aç sokakta geçirecek geceyi, sabaha kadar.  Ya da eşcinselin teki yanaşacak bu gence,  az muhabbet edecek, ve teklif edecek birlikte eve gitmeyi.
Bu şartlarda %90 ihtimalle, genç bu teklife evet diyecek. Sonuçta sıcak ev, yemek belki alkol ve öyle yada böyle rahatlamak var.Taksim Gezi Parkı’nda yıllar böyle devam etti Ta ki 2002 yılının sonuna kadar. Yavaşca değişmeye başladı ortam önce parktaki çalıları söktürdü yeni belediye başkanı. Sonra parkta onarım bahanesiyle banklar kaldırıldı. İki üç  yıl sürdü tadilatlar. Aradan zaman geçti çeşitli bahanelerle park kullanılmaz hale getirildi. Ve Şimdi. Bu Park yıkılacak, ağaçlar sökülecek deniyor. Tarih canlandırılacak. Muhalefet: “Yok”diyor. “Amaç tarih değil, amaç AVM”

Gerçek ne? Görünenin ötesinde ne var? Sembol? Yeni iddia İsmet İnönü’nün hatırasını silmek. Gülüp geçiyorum. Ortada bir sembol varsa. Burası geylerin buluşma mekanıdır. Eşcinsel jargonla söylersek “Çark Alanı” dır. Merak ediyorum,  eşcinseller neden susuyor? Bir zamanlar , hiç biriniz gezmedi mi bu parkta, arkadaş aramadınız mı, koli bulmadınız mı ? Neden yıkılmak isteniyor ısrarla bu park?

Taksim Gezi Parkı , İstanbul’daki en önemli eşcinsel buluşma noktasıdır.

Ertuğrul TULPAR
Müslüman Eşcinseller Derneği Başkanı

www.facebook.com/ketulpar
.
Facebook Grubumuz
www.facebook.com/groups/mescid99/

Web Sayfamız
http://www.mescid99.com/
.
Not: İstanbul hamamları ayrı bir konudur. Onu sonraki yazılarımda yazacağım
.
Sözlük
lubunya: Eşcinsel
manti: Genç erkek
koli : yatak arkadaşı
koli kesmek: cinsel ilişki
« Son Düzenleme: 01 Haziran 2013, 05:53:54 ös Gönderen: psikolog »