Uzun zamandır yazmıyorum...Neden yazmadığımı ya da yazamadığımı bilmiyorum.Aslında yazmak zorunda mıyım veya yazmak bana ne getirir benden ne götürür onu da bilmiyorum ama şimdi yazıyorum işte...
Bir şeylerin çok çabuk olacağını mı zannettim acaba diye düşünüyorum arada.4 yıldır seni içten içe çürüten ama çürüdükçe de bundan mutluluk aldığın onla rahatladığın düşünceleri bir anda hemen kestirip atabileceğimi mi zannettim?Terapilere başladığımda bazı şeylerin iyiye gittiğini görünce hemen kurtulabileceğimi mi sandım?Sanırım evet ve böyle oldukça her şeyin bir anda düzeleceğini zannedince ve beklentilerin hemen karşılanmadığında düştüğün karanlık çukurdan nasıl çıkarsın ki?Hadi bunların hepsi bitti bir de üzerine insanlara karşı gösterdiğin hal ve hareketlerin aslında yapmacıktan yalanlardan başka bir şey ifade etmediğini anlayınca-öğrenince çukur dipsiz bir kuyuya dönüş tü mü battıkça battın mı hayat nasıl aşanılır kılınabilirr ki?Şu an buraya yazdıklarımın doğruluğundan bile şüpheleniyorum.Çünkü hayatım dayatmalarla doluymuş.Çünkü hiç kendim olamamışım.Kaç insana dönüşmüş kaç insanla yaşamışım.Kime hangisini göstermiş.İçimde hangisini besleyip büyütmüşüm.Hiçbir zaman içimdekileri sentezleyip gerçek olamamışım öyle olunca da...Hayatımdaki duygular sadece beni tatmin etmiş.Bir insana aynı anda nasıl hem sevgi hem de nefret duyabilirsiniz ki zaten.Acaba nefret de sevgi de gerçek mi o bile muallak ki.Bi düşünsenize aklınızdan geçen düşüncelerin gerçek mi sahi mi olduğunu bilmediğiniz bir dünyada hangi işe el atıp hangi insanı sevebilirsiniz ki.Ailene karşı başka biri insanlara karşı başka birileri nasıl olursunuz ki.Söylediğiniz sözlerin gerçek olmadığını bilerek nasıl söyleyebilirsiniz ki.
Güç nedir diye düşünnüyorum bu aralar.Bence güç de kişiden kişiye göre değişir.Eğer sen gerçekten özgünsen manevi gücün vardır.Ama eğer sıradansan kendi fiziksel gücünle avuturrsun sadece kendini.İşte ben de ikinci saydıklarımdanım.İşin garip tarafı fiziksel gücüm de varsa bunun olmadığını düşünüp başka insanların gücüne sığınıyorum.Onları gözümde yükseltip kendimi yerin dibine sokuyorum.İnsanlarla ilişkim özellikle erkeklerle sadce güçten ibaret;eğer bir ortamda bir kişi gücünü gösterip popularite elde edebiliyorsa hemen ona yaklaşmak isterim dikkatimi çeker çünkü.Ama yaklaşamam ki çünkü ben kendi gözümde güçsüzümdür.O güçlü kişinin gözümde ilahlaştırdığım kişinin beni aşağı görüp rezil olma ihtimalime karşı çekinirim konuşamam...Sırf o kişinin dikkatini çekmek için kendim gibi olanlarla ya da pasif olanlarla iletişim kurarım.Yani onlar aslında benim için güçsüz gördüğüm kişilerdir.Onlara yaklaşırım ve onlar arasında yükselmek isterim.Eğer o güçsüz gördüğüm kişiler bana fırsat verip beni seviyorlarsa belki onları farkında olmadan kullana da bilirim.Çünkü aradığım şey sevgi değildir aslında.Tek istediğim güçtür.Birinin gücü altında ezilmektir.O güçlü kişilerin dikkatini çektiysem eğer rahatlamışımdır.Çünkü onlara karşı edindiğim ödevi gerçekleştirmişimdir.Ya da gözümde yükselttiğim kişilerin dikkatini çekmek bana büyük haz veriyordur.Çünkü ezikliğimi pekiştirmişimdir.Onun gözünde ilgi uyandırmak benim için bütük bir şeydir.Sevgi?Güç?Bakıyorum da çevreme kimse kimseyi gücü için değil sevdiği için önemsiyor.Çoğu kişi yaptığı ya da edindiği şeylerden pişmanlık duymuor.Ya da rezil olmaktan bir şey hakkında daha aşağı olmaktan korkmuyor çünkü onlar gerçekten seviyor.Çünkü onlar zaten kendi güçlerini bilip başkalarının gücüne muhtaç kalmıyor.Ama ben ne kendime güvenirim ne de edindiğim bir başarıdan mutluluk duyarım.Çünkü ben üçlü olmayı ya da sevmeyi beceremem.Hep başkalarının başka yönlerine bakarım kendimi kıyaslarım.Halbuki her insanın bir tabiatı vardır ve yaşadığı sürece kendi yaptıklarıyla sorumludur.Kimseye hiç bir şekilde hesap vermek zorunda değildir.Çünkü insan doğarken de ölürken de
yalnızdır.Hesap verecek tek Allah vardır.Çünkü sizin içinize vicdanı da gücü de o eklemiştir.İradeyi kendisinden katmıştır size.Başkalarının gücüne muhtaç yaşadığınızda da aslında içinizde zaten var olan şeyi başkalarında arayıp kendinizi tutsak etmiş sayılırsınız.Ama gel de bunu bana analt.hepsinin farkındayım ama içimde bir yerlere hep bir eziklik var bunu biliyorum.
Eğer içimdeki bilmem kaç kişiyi birleştirip doğru insanı özü de sözü de hareketleri de tavırları da bir olan bir karakter çıkarabilirsem doğru yolu bulabileceğimi çözüme ulaşabileceğimi biliyorum ama yapamıyorum.Nasıl oması gerektiğini anlayamıyorum.Hiç bir şey için kendimi suçlamamaya çalışıyorum mutlu olmaya çalışıyorum ama bunlar hep hayatımın bir köşesinde.Şu an dilediğimi dilediğim gibi yaşıyorum.Belki aklımda 4 yıldır dolaşan o saçma fetiştik düşünceleri bile şu an dindirmiyorum buna uğraş bile vermiyorum.Her şeyi bilmeme rağmen tam bir rahatlık pasiflik içersindeyim.Bilmiyorum ki bu böyle daha ne kadar devam edecek.Ama tek istediğim şey iyi ve normal bir erkek olabilmek.Hatalarımdan da başarılarmdan da gurur duyabilmek,insanlara karşı başım hep dik durabilmek,Kendi gücümü ve gerçek sevgiyi bulabilmek.Sadece bu eğer bu olursa da zaten hayat yaşanmak ve öğrenmek için eğer bunları başarabilirsem gerçekten dünyada başaramayacağım şey kalmaz...