Gönderen Konu: EVLİLİK : VAJİNİSMUS : BOŞANMA  (Okunma sayısı 5945 defa)

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4389
    • Profili Görüntüle
EVLİLİK : VAJİNİSMUS : BOŞANMA
« : 03 Aralık 2012, 11:48:17 öö »
Psikolog Hüseyin KAÇIN
0 555 326 22 91
Aile ve Evlilik Terapisti


ERKEK:

 “…Evlilik öncesi iki kere ayrılmış olduk ve  bu ilişki benim zorlamalarımla sürdürülmüş oldu. Bu açıdan bakınca sıkıldım ve boşanmaya karar verdim. Eşimi ben mutlu edemedim. İşim gereği sosyal olmam gerekiyor. Herkesle görüşmem gerekiyor. Eşim içine kapanık ve sosyal ortamlarda çok ilişki kurmak istemiyor. Nişan yapılacağı gün eşimin erkek kardeşinin bana “Barış Abi” demesini istediğim için nişan bozuldu. 3 gün süreyle konuşmadık. Düğün öncesi de ev düzenlemesi konusunda da tartışmamız oldu. Evlilik sonucunda ilk gece ve 5 gün süren balayı döneminde cinsel bir birlikteliğimiz olmadı. Eşimin “Vajinusmus” sorunu nedeniyle cinsel bir birlikteliğimiz olmadı. Bu durum 4.5 ay süre boyunca devam etti. Bu konuda psikolojik bir tedavi sürecine girmeye yönelik düşüncelerim kabul görmedi. Eylül ayında evliliğimizin yürümediğine yönelik düşüncelerim ağır bastı. Evlendikten sonra müşterilerim ve çalışanlarım “ değiştin mutlu değil misin? “ demeye başladılar. Eşim kişilik olarak inatçı, bencil, sinsi, kavgacı, uyumsuz  ve kendisi ile barışık değil. İşyerindeki davranışlarından dolayı eve geldiğinde kendisini suçlar ve ben yanlış yaptım derdi. Ekim 15 gibi kavga ettiğimizde evi terk etmiş. Aradığımda eve gelmeyeceğini söyledi. İki yabancı gibi olmuştuk. O gece “ ben Seda’yı alıp anne babasına gitmeliyim ” dedim. Anne-Babasının evine gittiğimizde “ sen kimsin benim hakkımda böyle konuşuyorsun. Bittin sen. Bu evlilik bitti.Yarın ikimizde avukata gidiyoruz” diyerek hakaretlerde bulundu. Babası “ bu durumda bizim yapacağımız bir şey yok, bizi ilgilendirmez “ dedi. Geçmişinde babası kızının taciz olayı yaşadığını söyledi. Bu olaylar sonucunda aramızdaki sevgi bağı bitti...” şeklinde konuşmuştur.



KADIN:

“Eşim ailesinin tek çocuğu olduğu için olsa gerek ailesine çok bağlı. Özellikle annesine çok bağlıdır. Evliliğimiz süresince bana karşı olan olumsuz hareketlerinin, bana yaklaşımda bulunmamasının sebebi olarak annesine olan aşırı düşkünlüğünden kaynaklandığını düşünüyorum. Ailen bizim evliliğimizin içine girmesin dememe rağmen biz sürekli ailesi ile iç içe idik. Özel bir şeyler paylaşamadık. Evlilik öncesi davranışları evlilik sonrasında değişmiş oldu. Cinsellik konusunda kardeş gibi idik. Birlikte olamadık. Masturbasyonla tatmin olabiliyordu. Beni babama şikayet ediyordu. Ailesine aşırı bağlı, titiz, kibar, anlayışlı, babasından korkardı.  Ayrılık kararını anne-babasına söyledikten sonra artık geriye dönemem dedi. Evliliğimiz birden bitmiş oldu. Hiçbir şey anlayamadım bu evlilikten. Geçimsizliğimizin kaynağı ailesi, kendisine güveninin olmaması, işyerinde babası ile çalışıyor olması ve daha ziyade babasının kontrolünde olması. Cinsel anlamda benden çok talebi yoktu. Kız evlat gibiydi. Bu anlamda evliliğimizde pasifti. Benimle cinsel birliktelik sağlayamadıktan sonra isterse dışarıda başka bayanlarla  bu konuda bir arayışa girebileceğini kendisine söyledim.Sürekli olarak annesinde yemek yerdi. Annesi ile cinsel konuları konuşabildiklerini, annesinin vajinasında mantar çıktığını bunu bile paylaşabildiklerini söylerdi. Anne – oğul kardeş gibi olmuşlar.Evliliğimiz oyun gibi idi. Dışarıdan karışanlar olmasa bu evlilik yürürdü.  Ben inatçıyımdır. İstiyorsam inat ederim. Güzelce anlatılırsa geri adım atarım. Nazlı yapım vardır. Ama bu aşılmaz değildir. Bu evliliğin bu şartlarda yürüyebileceğini düşünmüyorum…” şeklinde konuşmuştur.


« Son Düzenleme: 03 Aralık 2012, 12:17:49 ös Gönderen: psikolog »