Gönderen Konu: DİRİLİŞ :PSİKOTERAPİ ve ÜÇÜNCÜ GÖZ  (Okunma sayısı 6458 defa)

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4384
    • Profili Görüntüle
DİRİLİŞ :PSİKOTERAPİ ve ÜÇÜNCÜ GÖZ
« : 01 Aralık 2012, 03:10:00 ös »
Diriliş

Günlük koşuşturmaların arasında kalmış modern dünyanın insanı kendini yalnız hisseder olmuştur çoğu zaman. O kadar kalabalık insan öbeklerinin arasından sıyrılıp sesimizi içtenlikle duyurubileceğimiz insanları arar dururuz çoğu zaman. Kimimiz yanıbaşındakilerden yardım aramayı düşünür ama genel olarak sonuçsuz kalır bu yardım arayışlarımız. Bu işler için lisans eğitimi almış uzman kişilerden yardım almak hiçbir zaman akla gelen ilk şey olmaz çoğu günümüz insanında. Halbuki içimizi kendimizi en güzel bu uzman psikologlara anlatabiliriz. Ben geçen hafta Elif’in sesine kulak verdim. Onun psikolog Kaçın ile yapmış olduğu seansa katılmak, onlara eşlik etmek, o güzel zaman aralığında onlarla bulunmak nasip oldu bana.
   Dışardaki konuşmalardan çok uzak geldi bana dinlediklerim. Kendini olabildiğince anlatmanın çabasında olan bir kadın, duygularını, hislerini, kırgınlıklarını, sevinçlerini aktarmak istiyordu haykırmak istiyordu taki; içinde hiçbir şey kalmayana dek. Gayet de güzel yapıyordu bunları. Kaçın ise içtenlikle onu dinliyor samimiyetle karşısındakini daha iyi anlamak için sorular soruyordu. Soruları cevaplarken Elif daha önce düşünmediği, irdelemediği şeyleri keşfediyordu bir anda. Sanki anlatırken kendini tekrar yaşıyordu, butün o anlattıklarıyla ama bu kez daha emin olarak bakıyordu olaylara çünkü biliyordu olayların nerelere uzandığını, neler doğurduğunu. Geriye sık sık flash-back ler yapıyor, eylemlerini, bu eylemleri etkileyenleri ve bunlardan etkilenenleri tekrardan düşünüyor. Ama hiçbir zaman tamam ben tüm cevaplarımı aldım herşeyi çözdüm demiyor. Her cevaplanan soru arkasından cevap beklenen yeni soruları doğuruyordu. Sanki Elif aklında sorular olmasından keyif alır gibiydi çünkü sorular onu her zaman tetikte tutacak düşünmesini durağan olmasını engelleyecekti. Psikolog Kaçın ise tüm dikkatini Elif’e vermiş ona nasıl biraz daha yardımcı olabilirm derdindeydi. Anahtar onun elinde değildi Elifdeydi ama O, anahtarı hangi deliğe koyması ve hangi kapıyı açması için Elif’in vazgeçilmez rehberiydi.   
   Üçüncü bir şahıs olarak katıldığım bu seanstan etkilendiğimi açıkça söylemek isterim. Ben de kendimi Elif gibi anlatabilmek içimdekileri, hissettiklerimi paylaşabilmeliyim diye düşünür oldum. Ben de Psikolog Hüseyin Kaçın Bey in kapısını sık sık aralamayı düşünüyorum artık inşallah.


htugla@ku.edu.tr
« Son Düzenleme: 01 Aralık 2012, 03:28:05 ös Gönderen: psikolog »