Son İletiler

Sayfa: 1 ... 4 5 [6] 7 8 ... 10
51
CİNSİYET DEĞİŞTİRMEYE GEÇ; EŞCİNSEL TERAPİYE DUR!

Tüm bu iddialar gündemi sarsarken asıl beka meselesini ihtiva eden eşcinsellik probleminin çözümü için terapi merkezlerinin açılması bir yana, var olanların kapatılması düşündürücü bir gelişme olarak akıllarda duruyor. Meselenin hukuki olduğu iddia edenlere ise kamuoyunun yönelttiği soru şu;

Devlet eliyle bedelsiz bir şekilde yapılan cinsiyet değiştirme ameliyatlarına uydurulan hukuki kılıf bu işin neresindedir ve sosyal devletin hangi anlayışıyla örtüşmektedir?

Bir diğer soru; Peki ya iddia edildiği gibi MOSAD, bu işlerin neresinde?

ERDOĞAN UYARMIŞTI AMA...
 Ülkemizde devlet tarafından bedeli ödenerek yapılan cinsiyet değiştirme operasyonları malumun ilanı olarak bilinirken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, son olarak BM Genel Kurulunda yaptığı konuşmada ''Cinsiyetsizleştirme meselesi bir tercihten ziyade artık küresel bir dayatmaya, tam anlamıyla kutsala ve fıtrata karşı bir savaşa dönüşüyor. Bu yıkım projesi karşısında ses çıkaran, en ufak bir tepki gösteren herkes susturulmakta, linç kampanyalarının hedefi olmaktadır.''  ifadelerini kullanmıştı.

Erdoğan'ın o sözleri:

https://www.haberyelkeni.com/capa-dosyasi-2-escinsellik-tartismalari-terapi-merkezleri-kapatiliyor-peki-ya-mosad-1
52
Yalnız başına Psikolog Hüseyin Kaçın…

Eşcinsel terapi yöntemiyle, 40 yıl önceLGBT lobilerinin baskılarıyla ‘Eşcinsellik hastalık değildir’ kararı alan, eşcinsellik türevlerinihastalık tanı listelerinden çıkartanDSÖ’ye meydan okuyor…

Eşcinselliği terapi yönetimiyle tedavi etmeye başlayınca LGBT oluşumlarının hedefi haline geldi.

Tehdit edildi, saldırıya uğradı, ofisi basılarak yağmalandı…

Vazgeçmedi…

‘EşcinselliğinAile Hastalığı’olduğunu, tedavi edilebileceğini söyledi ısrarla.

Söylemekle kalmadı; kurtulmak isteyenleri terapi seanslarıyla hastalığın pençesinden çekip aldı.

Sonra mı ne oldu?


 https://www.milatgazetesi.com/yazarlar/escinsellestiremediklerimizdenmisiniz-7987/

yazının devamını okumak için linki tıklayınız
53
Cinsiyet Değiştirme Ameliyatları Küresel Dayatma mı!

Cinsiyet değiştirme ameliyatları, son yıllarda ülkemizin sosyal dokusunu derinden sarsan, milletimizin ahlak değerlerini tahrip eden facialar arasında yer almış vaziyettedir.

Gençlere, hatta çocuklara yapılan uygulamalar, yapılanda telafisi imkânsız tahribatlar; maddi, manevi acılar bırakmaktadır.


Uzmanların, biyolojik cinsiyetin değiştirilemeyeceği yönünde görüşleri maalesef cinsiyet değiştirme ameliyatlarını sonlandıramamaktadır.

Cinsiyet değiştirme ameliyatlarının devlet desteğiyle gerçekleştirilmesi facianın başka acı buutudur.

Mahkeme kararıyla yapılan ameliyatlarla hüviyet bilgilerinin değiştirilmesi, tıbbi ihtiyaç taşıyan durumlara uygun zemin oluştururken uzmanlar; hem erkek hem kadın üreme organı olanlarda tıbbi müdahalenin zorunlu olabileceği, haricinde sadece psikolojik nedenlerle gerçekleştirilen ameliyatların durdurulması gerektiği hususunda hemfikirler.

Üniversite hastanelerinde yapılan uygulamalarda müracaat edenin talebi doğrultusunda sürecin devam ettirilmesi facianın önlenememesinin temel sebebi…

Tamamlanmayan, belirli fiziksel değişikliklerle sonuçlandırılan ameliyatların hormon tedavisiyle başlatılması dönüşü olmayan yolun ilk adımı…


Gelelim cinsiyet değiştirme ameliyatlarının yurt dışı fonlarıyla desteklendiği iddialarına…

Gerek BM’nin gerekse AB’nin LGBT+ hususunda resmi politikalar üretmesi; çeşitli sözleşmeler, ortak faaliyetler, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği yönetmelikleri, AB hibe fonlarıyla üye yahut aday ülkelere dayatması, cinsiyet değiştirme ameliyatlarında yurt dışı destek iddialarını güçlendirmektedir.

Zira BM’nin LGBT+ haklarını, sağlık hizmetlerine erişimini savunurken cinsiyet değişikliği ameliyatlarıyla ilgili sağlık hizmetlerini desteklediği bilinen gerçektir.

Söz konusu fonlar cinsiyet değiştirme ameliyatlarını finanse etmede kullanılıyorsa, devreye bireysel tercihlerin yahut özgürlüklerin değil, sosyal dokuyu dönüştürme stratejileri şüphesi girmektedir.

Peki, SGK’nın cinsiyet değiştirme ameliyatlarını karşıladığı iddialarını nereye koymalıyız?

SGK’nın sağlık kurulları tarafından hazırlanan müracaatları daha sıkı denetimden geçirmesi, hâkim tarafından tayin edilen bilirkişi raporlarının eksik olduğu dosyaları geri göndermesi gerekmektedir.


Hastanelerin cinsiyet değiştirme ameliyatlarına karar verecek psikiyatri bölümleri, uluslararası otoriteleri, uygulamaları, akademik kanaatleri ölçü – kriter alarak inceleme yapmakta, Avrupa örneklerine bakarak imza atmaktadırlar.

Uluslararası kriterlerin LGBT+ lobilerinin baskılarıyla…

Amerikan Psikiyatri Birliği, 1973 yılında homoseksüelliği Ruhsal Bozukluklar Tanı El Kitabı’ndan,

Dünya Sağlık Örgütü, 1990 yılında homoseksüelliği Uluslararası Hastalık Sınıflandırması’ndan,

2019 yılında trans kimlikleri ruhsal bozukluk kategorisinden çıkardı.

Türkiye’de Akademik literatür, yurt dışı örnekler, araştırmalar, çalışmalar örnek alınarak oluşturulmaktadır.

Toplum yapısına uygun olmayan sonuçlar maalesef ülkemizde uzun yıllardır uygulanmaktadır.

Aile yapısının korunarak güçlendirilmesinde şüphesiz devletin rolü, tavrı, duracağı, bakacağı yer ziyadesiyle önemli…

Devletin ilgili bakanlıklarının, LGBT+ lobilerinin kuşatmasından, WHO’nun, BM’nin, AB’nin dayatmalarından kurtularak, akademinin ilgili bölümlerine, hastanelerin psikiyatri, psikoloji, sosyoloji birimlerine örnek tavır geliştirmesi zaruridir.


https://www.milatgazetesi.com/yazarlar/cinsiyet-degistirme-ameliyatlari-kuresel-dayatma-mi-5713/
54
Haberyelkeni, bir dosyayı daha açtı! 'Çapa'da neler oluyor': Eşcinsellikle yasaklayarak mı mücadele edilecek?
Hükümet, seçim döneminde toplumu ifsad ediyor diyerek 'Biz LGBT'cilerden değiliz' dediği eşcinsellik konusunda samimiyet testinden geçiyor. Kamuoyunda eşcinsellik alanındaki çalışmalarıyla bilinen Psikolog Hüseyin Kaçın, yıllardır Çapa-Fatih'te şehir içi ve dışından gelip tedavi görmek isteyen kesimlere terapi uygulurken konuya ilişkin skandal bir gelişme yaşandı. Fatih İlçe Sağlık Müdürlüğü ekipleri, Kaçın'ın terapi verdiği Çapa'daki kliniği apar topar mühürledi. Detaylar haberimizde..

https://www.haberyelkeni.com/capada-neler-oluyor-escinsellikle-yasaklayarak-mi-mucadele-edilecek
55
Gazetemize konuşan Psikolog Hüseyin Kaçın, bakın neler anlatıyor: “Eğer cinsiyet değişimi yaşamak istiyorsanız herhangi bir tıp fakültesine giderek süreci başlatabiliyorsunuz. Psikiyatri servisleri kayıtsız şartsız gerekli raporu veriyor ve 13-14 yaşındaki bireylerin bile hormon tedavisine başlamasını destekliyor. Özellikle Çapa ve Hacettepe Tıp Hastaneleri bu konuda öne çıkıyor. Annenizi ikna etmeniz halinde trans olma süreciniz resmen başlamış oluyor. Türkiye’de şu anda en az 17 üniversite trans geçiş ameliyatları gerçekleştiriliyor. Ayrıca, bu ameliyatlar Kıbrıs’ta da yapılıyor. AK Parti iktidarı kurulmadan birkaç ay önce, Medeni Kanun’da apar topar yapılan düzenlemeyle, bu ameliyatların masrafları devlet tarafından karşılanmaya başladı. Maalesef AK Parti dönemi boyunca da devam etti. İlginçtir ki çoğu AK Parti milletvekili, bu ameliyatların devlet tarafından finanse edildiğinden bile habersiz. Muhafazakâr çevrelerde eşcinsellik konuşulmadığı için bu konuların üstü örtülüyor.


https://m.yeniakit.com.tr/haber/hem-paralarini-aliyorlar-hem-de-cinsiyetsiz-birakiyorlar-trans-ceteleri-hayat-karartiyor-1913467.html

https://www.instagram.com/p/DFjBKhnCqun/?igsh=N3V1eDJkaWxibDdk
56
Yeni " Eşcinsellik Yasası" geliyor ya hocam. O yeterli!!!!! Görünmelerine izin vermezsek, ameliyat olmalarını engellersek, Filmlerde, TVde, orada burada (2025 RTÜK Eşcinsellikle Mücadele Yılı) *yasaklarsak* sorun çözülmüş(!) ve aile kurumu da kurtarılmış(!) demektir. Bataklık kurutulmuş gibi oldu mu? Olmaz mı?!! Mesele, halının altına süpürüldü mü? Difrize kondu mu? E o zaman bataklığı doğuran sebeplere, iyileşmek için mücadele eden eşcinsellere yönelik herhangi bir çalışmaya ne gerek var, değil mi??!! Aksine onlara yardımcı olan psikoloğa mobingin kralı var. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu! Elon Musk da güya karşı ama eşcinsel pornoya ulaşımın en kolay olduğu yer yine Twitter.. Eşcinsellik ile böyle mücadele edilmez. Bizi dinlemiyorlar. Hatta bizi duymak dahi istemiyorlar. Peki öyle olsun. Tüm yasaklamalara rağmen ülkede aile kurumu nasıl çökecek, çürümüşlük nasıl yayılacak izleyip görelim. Şu an sorumluluk alması gerekip de almayanlar, sözüm ona sadece cadı avına çıkmak için aile yürüyüşleri yapanlar, bakanlık çalışanlarından gazetecilere kadar hepsi  "Neden olmuyor, neden önüne geçemiyoruz?" diyerek kafayı yiyecekler.. Nasılsa haklının acelesi yok. Ama haksız olanlar için iş işten geçmiş olacak. Çocuklarıyla kapı kapı dolaşıp çözüm bulamayan dindarlar da getirdikleri yasakların kıskacında rezil olmakla (en çok korktukları şey) kapı kapı psikolog dolaşıp çare bulamamak arasında sıkışıp kalacaklar. Medyum, müneccim değilim ama tüm bunların yaşanacağını bilmede onlardan daha eminim. Zamanının, ülkesinin Nuh'una kulak vermeyen, işin ehli olana kıymet vermek yerine onu cezalandıran her toplum kendi selinde boğulacak. Tarih böyle tekerrür ediyor. Alınmayan ders tekrarlanır.
57
Sağlık Bakanlığı Hüseyin Kaçın hakkında eşcinselleri tedavi ettiği gerekçesiyle suç duyurusunda bulunmuş. Neymiş hasta tedavi edebilmek için tıp fakültesi mezunu olmak gerekirmiş. Buradaki sihirli kelime "tedavi etmek" mi? Hüseyin Kaçın hiçbirimize ilaç vermemiş ya da reçete etmemiştir. Muayene ya da tedavi amaçlı hiçbir fiziksel eylemde bulunmamıştır. Sadece oturup sohbet etmiştir. Şu an ortalık kozmik enerjiyle insanları şifalandıran, ona buna sülük yapıştıran, hacamat adı altında iz bırakacak şekilde faça atan şarlatanlarla dolu. Hiçbirisi de tıp fakültesi mezunu değil. Peki sağlık bakanlığı bunlarla ne kadar ilgilenmektedir? Aslında bunların hepsi hikaye. Hüseyin Kaçın psikoloji lisans mezunu bir psikologtur ve mesleğinin gereğini yapmaktadır. Hem eşcinsellik sanki daha kaç yıl öncesine kadar cinsel kimlik bozukluğu olarak sınıflandırılıyordu? Sorulması gereken soru şudur, Sağlık Bakanlığı biz durumundan rahatsız eşcinseller için bize ne gibi imkanlar sunmaktadır? Ailemizin bize sunduğu bu makûs kadere boyun eğmemiz mi istenmektedir? Sağlık Bakanlığının sağlık turizmi adı altında yapılmasına müsaade ettiği transeksüelite ameliyatlarından milletimizin ve dahi RTE'nin haberi var mıdır? Yine sağlık turizmi adı altında bu ameliyatlar için yurt dışından gelen yüzlerce hastadan ve bu hastalara parası mukabilinde sunulan premium hizmetlerden milletimizin haberi var mıdır? Bu hastalar havalimanlarında karşılanmakta ve 5 yıldızlı otellerde konaklamaları sağlanmaktadır. Ameliyat için yatış sağlandıktan sonra başörtülü bacılarımız  memelerini aldırmaya gelmiş bu hastalara güler yüzle hizmet sunmaktadır.

Ben erkek gibi hisseden bir kadındım ve bu durumdan kurtulup biyolojik cinsiyetim olan bir kadın şeklinde hissetmek istiyordum. Fakat Sağlık Bakanlığının bana sunduğu çözüm önerisi dışarıdan testosteron hormonu almam ve ardından memelerimi kestirip kolumdan ya da bacağımdan et kesilerek genital bölgeme dikilip güya penis yapılması mıdır? Peki bu hormonların ve ameliyatların SGK tarafından karşılandığından milletimiz haberdar mıdır? Sağlık Bakanlığı Hüseyin Kaçın hakkındaki bu suç duyurusuyla niyetini bizlere belli etmiştir. Sağlık Bakanlığı madem Hüseyin Kaçın hakkında tıp fakültesi mezunu olmadığı için hasta "tedavi edemez" demiş, o zaman karşımıza hasta "tedavi edebilen" birisi çıkarsın. Gerçek şudur, Hüseyin Kaçın Türkiye'nin tek eşcinsel terapistidir. Ve hasta tedavi etmemekte, mesleğinin gereği olarak görüşmeler yaparak "danışanlarını" biyolojik cinsiyet kimlikleriyle barıştırmaktadır. Neymiş tedavi edemezmiş. E kardeşim bir şeyi tedavi etmiyor ki sadece danışanı kendi vücuduyla barıştırıyor. Sağlık Bakanlığı bu kelime oyunlarıyla milletimizin aklıyla oynamaktadır. Üstelik Sağlık Bakanlığı bu hareketiyle hem benim terapi imkanımı elimden almakta hem de Hüseyin Kaçın "tedavi" yapamayacağı için yerine "tedavi" yapabilecek birini göstermeyerek durumumu kabul edip ameliyat olmamı telkin etmektedir. Ve maalesef gerçeklerin açığa çıkmak gibi kötü bir huyu vardır. Yakın zamanda bu utanç abidesi kararlar elbet milletimiz tarafından öğrenilecek ve bunun hesabı sorulacaktır.


Trans Ameliyatları Cinayettir.

https://www.youtube.com/shorts/5lr5iIubnig

Bilimsel Özgürlük Yoktur.

https://www.youtube.com/shorts/fehOrCnkEAo

Trans Ameliyatları Çetesi ve Perde Arkası

https://www.youtube.com/watch?v=EwAnep9e7lw&list=PLZQ0do4E84ceRROHbOJyaaWvLAEXQyB-1&index=4


Bilim Mafyası ve Trans Ameliyatları Çetesi ve Arkasındaki Dış Güçler Kimlerdir?

https://www.youtube.com/watch?v=57AJ6e_oL2M&list=PLZQ0do4E84ceRROHbOJyaaWvLAEXQyB-1&index=12








58

Allah'ın yeryüzündeki temsilcisi adalet sahibi babalardır. Baba'nın eli Allah'ın elidir.

Psikolog Hüseyin KAÇIN
59
Dijital Siyonizm: Kutsallaştırılan Bilinçaltı Tanrısal İnsanı Yaratacaktır.

Kapitalizm koronavirüs sürecinde insanlığın bilinçaltını korku ve kaygılarla esir alarak kutsal olanla ilişkisini tarumar etmiştir. Bunun neticesinde dijital siyonizmin yoğun etkisiyle insanlık  artık duygu ve düşüncelerini bilinçli olarak değil bilinçaltı faaliyetlerinin etkisinde kalarak şekillendirmektedir. İnsan bilinciyle bağını yitirip bilinçaltı süreçlerin etkisine girdikçe içsel bunalımlarını aşamayacak ve dijital dünyanın sahte peygamberleri olan psikolog ve psikiyatristler tarafından egosu şişirildikçe  insan zamanla 'tanrısal insan'a dönüşecektir.

Psikolog Hüseyin KAÇIN


https://www.instagram.com/p/DGyyId7iwQB/?igsh=YjZsOGF2eHIxM2I3
60


T.C. Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER)’ ne yapmış olduğunuz
başvurunuz 2500866987 sayısı ile alınmıştır.
Başvurunuz ile ilgili tüm işlemleri CİMER’in internet adresinden takip edebilirsiniz.
Sayfa: 1 ... 4 5 [6] 7 8 ... 10