Son İletiler

Sayfa: 1 ... 3 4 [5] 6 7 ... 10
41
Hayatlardan parçalar, hayata mektuplar (ziyaretçi karalama defteri) / Erkekler
« Son İleti Gönderen: Berk Zafer Yıldırım 25 Ağustos 2025, 12:14:33 ös »
Ben bir erkeğim.

En azından dışarıdan öyle gözüküyor. Bunu söylerken farklı bir cinsiyette hissettiğimi falan kast etmiyorum. Yalnızca ben, kendimi erkeklerle aynı kefeye koyamıyorum.

Erkekler hayatıma girer, beni severler. Bana sarılmak ve beni öpmek için can atarlar.

Bir erkek neden başka bir erkeği öpmek ister?

Bunu onlara soramam çünkü bu soruyu duymak onların ilişkiyi anında kesmesi anlamına gelebilir. Bu yüzden susarım.

Erkekler hayatıma girer, bana iyelik ekleriyle dolup taşan hitaplarla seslenirler.

Bir erkek niye başka bir erkeği sahiplenmek ister?

Bunu onlara soramam çünkü erkekler iş duygulara geldiğinde ürkektirler ve bu soru afallamalarına veya araya mesafe koymak istemelerine neden olabilir. Bu yüzden susarım.

Erkekler hayatıma girer, beni diğer erkeklerden kıskanır ve onlarla paylaşmak istemezler.

Bir erkek niye bir diğerini başkalarından kıskanır?

Bunu onlara soramam çünkü kıskançlığın bir erkekle olan ilişkilerinde de ortaya çıkması onların akıllarını kaçırmalarına sebep olabilir. Bu yüzden susarım.

Erkekler hayatıma girer, beni mutlu eder ve beni hiç bırakmayacaklarına dair sözler verirler. Onların böyle davrandığını görünce ben de karşılık veririm. Kalbimdeki sevgiyi tümüyle onlara yönlendirir hatta hayatımı onları merkeze alarak şekillendiririm.

Sonra bir şey olur. Bir şeyler değişir.

Erkekler, bir başka erkekten duygusal bir yanıt aldıklarında arıza sensörlerini açık konuma getirirler. Ne yapacaklarını şaşırır ve anlaşılmaz bir buhrana sürüklenirler.

Öncesinde heyecanla hayatıma giren erkekler bu krizle karşı karşıya kaldıklarında aniden çekip giderler.

Erkekler hayatımdan çıkar, beni yarı yolda bırakır ve hazin düşüncelere mahkûm ederler. Bir gece kendimi onların fotoğraflarına bakarken veya anılarımızı zihnimde canlandırırken bulurum. Kendileri ise hiçbir şey olmamış gibi yola devam ederler.

Bir erkek neden başka bir erkeği yüzüstü bırakır?

Bunu onlara soramam. Çünkü bu soru, varoluşsal bir sorgunun kapısını aralar.

Erkekler, hayır! Onlar bunu kaldıramazlar.

Bense kaldırabilirim.

Ve ben bir erkeğim.
43
Eşcinsellikten kurtulmak isteyenlere terapi imkanı sağlamamak suçtur!

Eşcinsellerin kendilerini suçlu, huzursuz, yalnız, depresif, sıkıntılı ve gergin hissetmeleri sık rastlanan bir durumdur. Yani ruhuna ve benliğine aykırı olduğu halde eşcinsel eylemlerini sürdürmek zorunda kalmak veya dürtüyü kontrol edememek kişide ruhsal sıkıntı yaratabilir. Ayrıca eşcinsellik; özgür bir tercihin değil, genellikle çocuklukta yaşanan travmaların ve (anne-baba) ihmallerin bir sonucu gelişen bir durumdur. Bu açıdan baktığımızda da eşcinsellik ruhsal bir bozukluktur, bir cinsel eğilim bozukluğudur, bir cinsel kimlik bozukluğudur. Bu neden psikoloji biliminin eşcinsel yaşam tarzının ve toplumsal kimliğin sağlıklı olup olmadığını ayrıştırma, eşcinselliğin nedenini, yapısını ve tedavisini araştırmaya devam etme sorumluluğu vardır, olmalıdır, olacaktır. Bu bağlamda, kendi özgür seçimi ile eşcinsellikten kurtulmak isteyenlere tedavi imkanı sağlamamak, " bu tedavi edilebilen bir hastalık değildir! " demek gerçekte eşcinselleri küçük düşüren ve ahlaki olmayan bir tutumdur.


https://www.instagram.com/p/DNbR9H6uCAZ/


https://x.com/psikologkacin13/status/1956370508665999504
44
Eşcinsellikten kurtulmak isteyenlere terapi imkanı sağlamamak suçtur!

Eşcinsellerin kendilerini suçlu, huzursuz, yalnız, depresif, sıkıntılı ve gergin hissetmeleri sık rastlanan bir durumdur. Yani ruhuna ve benliğine aykırı olduğu halde eşcinsel eylemlerini sürdürmek zorunda kalmak veya dürtüyü kontrol edememek kişide ruhsal sıkıntı yaratabilir. Ayrıca eşcinsellik; özgür bir tercihin değil, genellikle çocuklukta yaşanan travmaların ve (anne-baba) ihmallerin bir sonucu gelişen bir durumdur. Bu açıdan baktığımızda da eşcinsellik ruhsal bir bozukluktur, bir cinsel eğilim bozukluğudur, bir cinsel kimlik bozukluğudur. Bu neden psikoloji biliminin eşcinsel yaşam tarzının ve toplumsal kimliğin sağlıklı olup olmadığını ayrıştırma, eşcinselliğin nedenini, yapısını ve tedavisini araştırmaya devam etme sorumluluğu vardır, olmalıdır, olacaktır. Bu bağlamda, kendi özgür seçimi ile eşcinsellikten kurtulmak isteyenlere tedavi imkanı sağlamamak, " bu tedavi edilebilen bir hastalık değildir! " demek gerçekte eşcinselleri küçük düşüren ve ahlaki olmayan bir tutumdur.


https://www.instagram.com/p/DNbR9H6uCAZ/


https://x.com/psikologkacin13/status/1956370508665999504
45
Eşcinsellikten kurtulmak isteyenlere terapi imkanı sağlamamak suçtur!

Eşcinsellerin kendilerini suçlu, huzursuz, yalnız, depresif, sıkıntılı ve gergin hissetmeleri sık rastlanan bir durumdur. Yani ruhuna ve benliğine aykırı olduğu halde eşcinsel eylemlerini sürdürmek zorunda kalmak veya dürtüyü kontrol edememek kişide ruhsal sıkıntı yaratabilir. Ayrıca eşcinsellik; özgür bir tercihin değil, genellikle çocuklukta yaşanan travmaların ve (anne-baba) ihmallerin bir sonucu gelişen bir durumdur. Bu açıdan baktığımızda da eşcinsellik ruhsal bir bozukluktur, bir cinsel eğilim bozukluğudur, bir cinsel kimlik bozukluğudur. Bu neden psikoloji biliminin eşcinsel yaşam tarzının ve toplumsal kimliğin sağlıklı olup olmadığını ayrıştırma, eşcinselliğin nedenini, yapısını ve tedavisini araştırmaya devam etme sorumluluğu vardır, olmalıdır, olacaktır. Bu bağlamda, kendi özgür seçimi ile eşcinsellikten kurtulmak isteyenlere tedavi imkanı sağlamamak, " bu tedavi edilebilen bir hastalık değildir! " demek gerçekte eşcinselleri küçük düşüren ve ahlaki olmayan bir tutumdur.


https://www.instagram.com/p/DNbR9H6uCAZ/


https://x.com/psikologkacin13/status/1956370508665999504
46
Terapi üzerinden bir hafTa geçti. Elbette ki tam olarak pasif arzularimin azaldığını hissetmedim.Ama sanki aktif olmak bana biraz haz verdi. Mesela çabuk bosalamazdim ama aktif olduğunda da artık çabuk bosalabiliyorum. Sanki aktif fanteziyi uygulandığımdan beri kadinlara olan ilgi ve arzum biraz daha arttı gibi. Bazı şeylerde daha cesur olmaya çalışıyorum. Ama bazı şeylerde pasif dürtum konuşmama atılgan olmama engel oluyor ama ben yine pes etmiyorum.Simdilik böyle sadece 1 kere pasif oldum ve Hüseyin Bey'in haftada iki demesine rağmen ben bu sınırı aştim. Aslında bu kadar çok pasif olma isteğinin kaynağına inmem lazım ne zaman pasif olmak istesem aktif fantezi uyguluyorum. Artık boşluktan mıdır. Fazla beni meskul edecek iş olmadığı için mi ya da kafamı kurcalayan şeylerden kaçma isteğimi ya da hepsi mi bilmiyorum. Bunları tekrar tekrar bir dahaki terapide ve mast a olan bağımlılığımi da konuşmak istiyorum. Şimdilik böyle.
50
anaokulumu çok hatırlamıyorum ancak bir arkadaşım varmış anaokulunda o beni hala unutmamış ondan duydum ben de 7/24 berabermişiz kız arkadaşla.Biri varmış erkek bizi dövermiş tarsi bir şey söylemiş şimdi mesajları okudum ancak tam anlamıyla hatırlamıyorum.İri yarı birisiymiş bu.İlkokuldaki arkadaşlarımın çoğuyla anasınıfında aynı sınıftaymışız resimlere baktım.

ilkokul yıllarımda genel olarak okulda erkekler mahalle çocuklarıydı genelde kavgaya yakın çocuklardı,hatta bizim ilkokul öğretmenimiz bile bizim sınıftaki erkeklerin yaramaz olduğunu anneme de söylemişti.Ben de genelde ilkokulda kız arkadaşlarım vardı.4-5 tane kız arkadaşım vardı.Beraber dans ederdik, türkiyem şarkısı vardı onu söylerdik kızlarla.Bazen öğle aralarında bir kız arkadaşımla onların evine oyun oynamaya ve yemek yemeye giderdik. İlkokulda başarılı bir öğrenciydim.

Ortaokulda farklı bir okula gitmeye başladım.İmam hatip ortaokuluna gitmeye başladım.Erkekler ve kızlar farklı okullardaydı bu dönemlerde yan yana 2 bina vardı fakat bizim sınıf sadece erkeklerden oluşuyordu.Kızları neredeyse hiç görmüyorduk.Ben genel olarak ortaokulda aşırı çalışkandım 5,6,7. sınıfta not olarak hep Madalya hep kupalar aldım. 8.sınıfta da aynıydım.Bizim sınıfımız genel olarak başarılı kişilerden oluşuyordu yani seçme bir sınıftı.Ortaokulda arkadaş ilişkilerim genel olarak başarılı kişilerleydi ve bir tane arkadaşım vardı bazen konuştuğumuz bana genelde dersle ilgili şeyler sorardı.Bunu nasıl yapıyorsun vs. gibi keşke senin gibi olsam vs. gibi şeyler söylerdi.Yani çok sosyal birisi değildim orta okulda sınıfımdaki kişileri tanıyordum ve ders hakkında konuşuyordum  o kadar. Son senemde de gene çalıştım ve sınava girdim iyi bir derece yapıp fen lisesi kazandım.

Lisedeyken 9.sınıfta pandemi vardı.Ancak o sırada genelde whatsapptan insanları tanıyorduk hatta liseye gitmeden once whatsaptan biriyle tanışıp onunla baya sohbet etmiştim.Bu çocuğun ismi Aydın idi.9'da bazen okula gidiyorduk okulda olduğumuz zamanlarda daha çok Aydın ile vakit geçirmek istiyordum.Onunla vakit geçirmekten hoşlanıyordum.O zamanlar futbola ilgim yoktu ancak bizim sınıfta futbol konusu konuşulurken ben de konuşayım diye futbola merakım o zaman başladı.Hatta şöyle düşünürdüm beraber yurtta kalacağız diye düşünürdüm Aydın ile.Okulun yanında pansiyon vardı 10.sınıfta kalalım beraber diye onu zorlardım. Aydın ile konuşmaya devam ettik.Ben hep onu darlıyordum. Her gün naber vs diye soruyordum çünkü ne yaptığını merak ediyorum.Çoğu zaman şöyle oluyordu whatsap üzeriden ben diyordum ki neden hep ben sana mesaj yazıyorum biraz da sen yaz tarzında mesajlar atıyordum.Genelde kavga ediyorduk ve genelde sebepleri benim trip atmam ve konuları yanlış yöne sürüklememden yani o aslında onu dememiş ama ben onu kastetmiş sandığımdan.Tam hatırlamıyorum ne zamandı ama Aydın ile ben her gün yaklaşık olarak kavga ediyorduk whatsaptan artık dayanamadı sanırım. En son dedi ben artık senle konuşmak istemiyorum vs. dedi ve ondan sonra okuldan ayrıldı.Bu arkadaşımla zaman geçirmeyi seviyordum açıkçası başkasıyla takılmasından da çok hoşlanmıyordum Metin diye birisi vardı bazen onunla takılırdı ben düşünürdüm ki hep benimle takılsa keşke gibi.Bir gün hatırlıyorum konsere gitmiştik ben demiştim ki otururken kolunu omzuma at biraz samimi olalım tarzı bir şeyler söylemiştim onu hatırlıyorum.9.sınıfta iki kız arkadaşım vardı a o zamanlar iyi anlaşıyorduk.bir kız arkadaş ve ben diğer arkadaş dolaşıyorduk genelde hatta fotoğrafımız da var.Bir gece hep beraber korku filmi izlemiştik zoom üzerinden.O zaman çok eğlendiğimi hatırlıyorum. 9. sınıf böyleydi ve ben 9.sınıftayken de başarılıydım. 10'uncu sınıfta galiba bazen kızlarla bazen de erkeklerle takılıyordum.Liseden hatırladığım okuldan bir kızla konuşmaya çalışmıştım sevgili olmaya çalışmıştım da kendi sevgilisi mi ne vardı öyle bir mevzu çıkmıştı sadece 1 kere konuşmuştum tanışmak için o da.

üniversitedeyken de onlardan ayrıydım 1 yıl gittim 2.sınıfa geçtim üniversitede etkinlikler vs. vardı onlara katıldım bazen o şekilde aslında.

Çocukken babamla tartıştığımı hatırlıyorum ancak tam olarak kaç yaşındaydım hatırlamıyorum ama çok fazla tartıştığımızdan eminim bazen ben odada kalıyordum buradan çıkma diyordu babam öyle cezalar veriyordu. Çok kolay sinirlenen birisi olduğunu düşünüyorum. Annem de o zamanlar beni korurdu sen ona bakma tarzı şeyler söylerdi.

Şimdi hatırladım çocukken tam kaç yaş bilmiyorum ama 11-12 falandır en fazla mahallede benden 1-2 yaş büyük biriyle kavga ettiğimi hatırlıyorum ağlamıştım sanırım o anda sonra babam haberdar olmuştu o çocukla olayı hallettiğini söylemişti yani böyle bitti bu olayda
Sayfa: 1 ... 3 4 [5] 6 7 ... 10