Son İletiler

Sayfa: 1 ... 3 4 [5] 6 7 ... 10
41
Psikolog Hüseyin Kaçınla başladığımız terapilerin  üzerinden 1 yıl geçti . Geçen sene 2024 Martında  Ramazan ayı gibi  başladığım terapilerden bugüne hayatım bambaşka bir noktaya geldi . Terapi yazısı yazmıyordum sadece ses kaydı aldım ama keşke psikoloğumu dinleyip yazsaymışım diyorum şimdi . En baştan ses kayıtlarını dinleyerek de yazıyorum onları vakti gelince foruma yükleyeceğim .

Küçükken düşünürdüm Allah seni sınamak için sana bir hastalık verecek olsa o ne olsun isterdin düşünürdüm ateş öksürük burun tıkanıklığı … hepsi zor kaldıramam bunları derdim . Bu soruyu bugün cevaplayabiliyorum . Dünyaya tekrar gelecek olsaydım yine eşcinsellikle sınanmayı ve mücadele ederek iyileşmeyi isterdim .  Hayatımın yönü gidişatı değişti bu hastalık vesilesiyle . Allaha Hamd olsun ki HK nı karşıma çıkardı . Peygamberimiz Allah devasını yaratmadığı hastalık vermemiştir her hastalığa bir ilaç var etmiştir buyuruyor . Bu Hastalığın ilacı ise insanın kendini bulup nirvanasına kavuşmak için çabalaması kendisini tanıması .

Psikoloğumuz Bir terapide hayata karşı bakış açımı değiştiren bir şey söylemişti . Allah Kuranı Kerimde Hayat ancak bir oyundan ibarettir buyuruyor bu oyunun mantığını anlayarak ilerleyebiliriz bu oyun bazen game over lar verir ama düştüğümüz yerden tekrar kalkmamız ve bu mücadeleye devam etmemiz gerektiğini söylemişti . O zamana kadar bu ayeti sadece dunya gelip geçici bir yer diye anlamıştım ama HK öyle dediğinden beri hayatımı bir oyunn içindeymişim gibi düşünüp başıma gelen hadiseleri değerlendirip analiz edip neden geldiğini düşnüp Allahın beni nasıl bir tekamül sürecinden geçirdiğini anlayıp ona göre hareket ediyorum . Hayat madem bir oyunsa bu oyunun kurucusu olan Allah celle celalühü bu oyunu başlatırken cinsiyetimizi ırkımızı dilimizi zeka seviyemizi hastalıklı ya da sağlıklı olacağımızı analiz kabiliyetimizi anne ve babamızı coğrafyamızı daha nice şeyleri belirleyerek bizi dünyaya gönderiyor ve bunun yanında bu oyunda ilerleyebilmek için bize bazı yetenekler veriyor . Yani bir yerden alıyor bir yer veriyor ki açığı kapatalım bana bunu farkettirdi . Bize de bu aile hastalığını verdi ama bunun yanında zeka verdi hayat mücadelesini çok erken yaşta öğrendik . HK eşcinseller çok zeki insanlar oluyorlar çünkü beyin sürekli bir mücadele halinde ve bir çok insan 30 lu yaşlardan dökülmeye başlarlarken bu kişiler acıyı hayatın başında yaşadıkları için iyileştikten sonra büyük bir sıçrama oluyor ve rahat bir yaşam sürüyorlar demişti . Bu oyun böyle işliyor mantığı kavrayıp analizleri doğru yapıp farkındalık kazanarak ilerlemek amacımız hazların peşinden koşmak değil huzuru yakalamak için uğraşmakmış hayatın anlamı .

Hüseyin Kaçın la yaşadığımız terapi süreci sadece eşcinsellikten iyileşmek değil hayatı keşfetme yolculuğu aynı zamanda Ben toplamda 5 psikoloğa gittim güya hepsi uzman klinik psikologlar ama verdikleri tavsiyeler gerçekten uyutucu bir takım masallardan ibaret birde psikologluk yapmak sadece bir takım hastalıkları bilmek tedavi yöntemini bilmekle olmuyor karşındaki kişiyi anlayabilmesi için bir psikoloğun yaşanmışlığı olması şart o insana güven veriyor . O yüzden eski insanların söyledikleri çok etkiliyor insanı zorluk yaşamışlar senin geçtiğin yollardan geçmişler onlarda dışlanmış aşağılanmışlar . Sayın Hüseyin Kaçın da bu yaşanmışlık fazlasıyla var . Tam bir aşk adamı bu yüzden bizi çok iyi anlayıp analiz edebiliyor ve çok güzel tavsiye verebiliyor babacan bir insan diğer psikologlar o samimiyeti vermiyor . Duygusal zeka gerçekten psikologlukta çok önemli .

Dediği şeyleri kendi hayatımda tek tek fark etmek gözümün açılmasına ve ben ne yapıyorum dememe sebep olmuştu insan daha sonra harekete geçiyor ve içindeki o zamana kadar açığa çıkmamış olan versiyonuna ulaşıyor . İşte o noktada başlıyor iyileşme süreci . Artık kendine yöneliyor insan toksik ilişkilere kapanıp kendisiyle bağ kuruyor hoşlandığı şeylerin üzerine giyor huzur bulduğu alanlarda kendini geliştiriyor ve bir özbenlik inşaa ediyor bu yüzden seviyorum işte bu hastalığı diğer insanların böyle bir şansı yok yaşadıkları travmalar dan kaynaklı gelen haz duygusunu abartı duyguları özbenliği zannediyor Bağımlı olunan toksik ilişkileri aşk zannedip kendini yitirme yolculuğuna giriyorlar . İşin kötü yanı oları bu durumdan değişime zorlayacak bir şey olmadığı için çok azı dışında hemen hemen hepsi bu şekilde yaşayıp kendini tanımadan bulmadan ahirete gidiyorlar .

Bu gerçekten çok üzücü ama bizde bu böyle değil biz kendimizi değişmek zorunda hissediyoruz çünkü değişmezse eşcinselliğin içinde eriyip gideceğiz . Bunu bilmek bizim mücadele hissiyatımızı ayakta tutuyor . Bu zamana kadar devam ettiğimiz yaşadığımız kadınsı versiyonumuz aslında bizim içimizdeki potansiyeli içimizdeki kabiliyetli yetenekli çocuğu diğer toksik insanlardan koruyan bir anne görevi görüyor ne kadar acı varsa kadınsı versiyonumuz o acıyı resmen yükleniyor içimizde yatan erkek zarar görmüyor terapilere başladıktan sonra o içimizdeki cevher açığa çıkmaya başlıyor o erkek güçleniyor ve o kadınsılık o anne kayboluyor bu sayede hayatta aktif rol oynayan güçlü,  kadınları cinsel obje olarak görmeyen , sağlıklı ilişkiler kuran , insanların imrendiği bir aşk erkeğine dönüşüyoruz . Bir çok erkek şuanda bu duygulardan yoksun oldukları içinde onların yanında çok güçlü duruyoruz onlar bu sefer size hayran oluyor eskiden siz onlarla pasif ilişki hayal ederken bide bakıyorsunuz ki aslında o erkekler ezilmiş hayattan beklentisi olmayan cinsellikten başka erkeklik namına bir vasfı olmayan kişiler . Farkındalık başladıkça ve bu farkındalığı siz analizler yaparak ilerletip bu analizler doğrultusunda açığa çıkan çözümleri gerektiği gibi uyguladığınızda nirvananıza ulaşmaya başlıyorsunuz iyileşince bir de bakıyorsunuz ki Hepsi Allahın sizi yükseklere fırlatmak için sapan misalı aşağıya çekmesi imiş ondan sonra şükretmeye başlıyorsunuz . İşte bu yolculukta Hüseyin Kaçın aslında sizin sadece cinsellikle olan sorununuzu halletmiyor birde sizin kendi istekleriniz kabiliyetleriniz doğrultusunda yeni bir kişi inşa etmeniz için siz ön ayak oluyor tıpkı bir deniz feneri gibi gidilecek yolu gösteriyor biz o ışığın gösterdiği yöne bakarak gemimizi doğru şekilde sürmeliyiz .

Psk. Hüseyin Kaçına deniz feneri dedim çünkü artık hayatta kurtarıcı aramanın ne kadar aptalca bir beklenti olduğunu öğreniyorsunuz terapi sürecinde o bizim gemimizi sürmeyecek sadece yolu aydınlatacak hepimiz burda bir yolculuktayız ve bu yolculukta kimse bizi kurtaramaz bizi kurtaracak kişi yine biziz biz ayağa kalkarsak mücadele edersek Allah da bizi muvaffak ediyor o zaman . Siz kendinizi insan yerine koyup kendinizi aşağılamaktan insanlarla kıyaslamaktan vazgeçerseniz sadece kendinize odaklanıp yeteneklerinizi keşfedip bunların üzerine giderseniz iyileşme süreciniz çok kısa sürecektir . Tabiki HK bunun yanında bizim yapmamızı istediği şeyler oluyo kişinin durumuna göre ama her şey sonunda buraya dayanıyor . Biz kendi potansiyelimizi unutuyoruz kendimizi kaybetmişiz Hüseyin Kaçın o karanlık hayatımızı aydınlatıyor işte bu yüzden gerçekten çok kıymetli bir insan . Ülkemizde böyle insanlar yok denecek kadar az malesef ve birde şikayet ediyorlar adamı böyle tuhaf bir milletin mensubuyuz  . Allah'tan niyazım en kısa zamanda mühürlenen kliniği nde onu tekrar iade edilip orda devam etmemiz orası gerçekten farklıydı yazımı burda sonlandıracağım yazılacak şey gerçekten çok fazla ara ara yazacağım bir yandan eski ses kayıtlarını da dinliyorum ki benim geçtiğim yollardan geçen arkadaşlarıma belki bir yardımım dokunur diye en baştan yazıyorum her şeyi ama bu yazıyı araya sıkıştırmak istedim .  Teşekkürler…
42
2. Terapi sonrası

Eşcinseller için camiler bile tekin değil.

Eçcinsellikten kurtulmak için evlilik müslüman hocaların tavsiye ettiğinin aksine kurtuluş değil daha büyük bir çıkmazdır.

Bu işten kurtulmak için evlenip kurtulamayanlar , evli olupta hala eşcinsel olanlar bunun en büyük kanıtı.

Normal problemleri olan müslümanlar için Cami bir sığınak olmasına karşın eşcinseller için cami bile tekin değil. Eğer haşa camiler yarı çıplak kadınların dolu olduğu bi yer olsaydı müslümanlar orada ibadet edemezlerdi. İşte eşcinsel erkekler için camiler bile bazen kaçılması gereken bi yer olabiliyor. İstanbulda İbadet , Allaha sığınma amacıyla ramazan ayında gittiğim x camisinin bahçesinde 60 yaşında bi adamdan cinsel ilgi görmek utanç verici.

İşte eşcinsellerin imtihanı bu kadar ağır. Eşcinsellik asla bi sapıklık değildir. Aksine tedavi edilebilir bir aile hastalığıdır.

Kimisi anne babasının ilgisizliğinden ve sevgisizliğinden , ilgi ve sevgiyi başka erkeklern kollarında ararken , benim hikayemde kırılma noktası babamın aşırı ilgi göstermesi , aşırı kollaması , 28 yaşında olmama rağmen hala çocuk gibi davranması , baba-oğul sınırlarını koruyamayıp , sözde arkadaş gibi yaklaşıp , ilişkinin laçkalaşmasına sebep olmasıydı ve en kötüsü ise baba-oğul ilişkisinde aşırı duygusal olmasıydı…

Aşırı duygusallık ancak karı-koca arasında olur. Babamla aramda o kadar fazla duygusal bağ vardı ki , babamın cinsel tacisine değil , duygusal istismarına mağdur kalmıştım.

Bu kadar aşırı duygusallıkta babamla cinsel ilişkiler kuramadığım için , ona benzeyen adamlara cinsel ilgi duymaya başladım. Yıllardır durum böyle.

Malesef sınırları iyi koyulmamış bir baba-oğul ilişkisinde durum bu noktaya gelebiliyor.

Normalde her baba-oğul ilişkisinde kuşak çatışması olması gerekirken araya aşırı duygusallık girmesi çocuğu eşcinselliğe itebiliyor.

Babanın çocuğuyla cinsel konularda sınır koymaması , her şeyi rahatça konuşuyor olabilmesi çok yanlış bi durum.

Babaya kıyamamak , ona aşırı duygusal şekilde bağlanmak , onunla arkadaş olabilmek meğetse gıpta edilecek şeyler değilmiş.

Babam bana sürekli benle sen bi elmanın yarısı gibiyiz derdi. Sen varsan ben varım sen yoksan ben yokum derdi. Ama ancak karı koca bir elmanın iki yarısı olabilir. Bi evladın diğerlerinden ayrı tutulması , aynı hz.yakup , hz.yusuf hikayesinde ki gibi hüsranla bitiyor.  Sevgide ölçülü ve adaletli olmak gerekiyormuş.

Şimdi bu eşcinsellikten kurtulmanın yolu , (tabi benim gibi babası tarafından duygusal istismara maruz kalmış eşcinseller için geçerli ) daha eril olmaktan , tabiri caizse yuvadan uçmaktan , gerekirse babayla kavga etmekten ve duygusal bağı kesmekten geçiyor.

Bir baba için Dünyanın en güzel duygularından biri kendi çocuğunun kokusunu duymak , onu kucağında uyumaktır. Tabi çocuğun iyiliği için bu en geç 6 yaşında kesilmelidir. Benim babamın yaptığı gibi 15-20 li yaşlara kadar devam etmemeli. Kuş yuvadan uçmalı….

Eşcinsellik bi aile hastalığıdır… sapıklık değil …

Yahut lgbtci şerefsiz psikologların “ bu doğuştan gelen eğilimlerdir , değiştirilemez , kendini böyle kabullen “ dediğinin aksine iyileştirilebilir bi aile hastalığıdır.

İspatı ise şudur :
Hüseyin kaçın hocam ile 3. Terapim. Terapiye başladığımdan beri eşcinsel pornolar izlemeyi hatta pornonun kendisini izlemeyi ve masturbasyon yapmayı bıraktım. Aslında bırakmadım … eskisi kadar nefsimi dürtmüyor. Yahut ben nefsime hakim olmaya çalışıyor değilim… ne zaman ki yuvadan uçmaya başladım , babama karşı büyüdüğümü kanıtlamaya başladım … işte o zaman bu sapkın düşünceler gün ve gün azalmaha başladı. Henüz konuşmak için çok erken lakin babama benzeyen adamlar eskisi kadar ilgimi çekmiyor.  İyileşmeye devammmm….
43
Öncelikle selamün aleyküm
Kısaca kendimi tanıtmak istiyorum.
29 yaşındayım. Aslında tipitip olan bir aile yapım var.  Babam çok sert bir karakterdi. Bizi çok severdi ama hep ondan korkardık. Birlikte vakit geçirdiğimiz bir zaman hatırlamıyorum ya da beynim silmiş olabilir. 2 ablalı bir ailede büyüdüm. Annemle aram çok iyiydi. Şuan da hepsiyle aram iyi aslında.
Kendimi keşfetmem heralde lise yıllarında oldu. İlkokulda da aslında çok içe kapanık bir çocuk değildim ama hep efendi olduğumu söylerlerdi. Ama mesela futbol oynamazdım. Beden derslerinde hep ya bir köşede ya da sınıfta otururdum. Lise yıllarında da bu böyle devam etti. İlk defa lisede hemcinsime karşı hoşlantım başladı duygusal olarak. Ama küçük bir ilçede olduğum için ne buna kendimi inandırmak istedim ne de biriyle paylaşabildim.
İlk defa üniversitede hornet denen uygulamayı indirdim. Birileriyle tanıştım. İlişkilerim hep aktif olarak oldu. Son zamanlarda pasif duygularım da ağırlaştı. 1.5 senedir kimseyle birlikte olmadım.Fakat bu defa mastürbasyon ve porno bağımlılığı başladı. Çok yoğun isteğim var hem aktif hem pasif olarak.
Dediğim gibi lise ve üniversite yıllarında bunun doğuştan geldiğine inandırdı herkes, hiç tedavi için görüşme yapmadım ki yapamazdım da maddi olarak.Terapi alan arkadaşlarım da hep psikologlar tarafından bu durumun kabullenilmesi gerektiği yönünde yönlendirildi.Bu da benim tedaviye olan şevkimi kırdı. Son zamanlarda çokca aile kurma isteğim var evlat sahibi olmak istiyorum. Fakat kadınlara karşı hiçbir şey hissedemiyorum.
Daha sonra Youtube da bir psikiyatri hekiminin konuşmalarını dinledim. Onarım terapisinden haberdar oldum. Yorumlarda HK’nin adını gördüm ve araştırdım. Forumdaki yazıları okudum, yayınlarını dinledim.
Hemen bende bir umut ışığı yandı. Direkt iletişime geçtim ve randevu oluşturdum.


1. Terapi 16 Şubat 2025

İlk görüşmede neyle karşılaşacağımı bilmiyordum. Ama buna mecbur olduğumu biliyordum. HK sıcakkanlılıkla karşıladı. Biraz bekleme salonunda bekledim. Terapi odasına girdiğimde hadi bakalım dedim içimden. Başladık konuşmaya. Biraz geç kaldığımı söyledi. Bu internet çağında nasıl oldu da bu tarz terapi yapan kişileri bulamadın dedi. Ama geç kalmamında bir yerde bize avantaj sağlayacağını söyledi. En dibi görmüşsün, tedavi sürecinde battı çıktıkların az olur çünkü oradaki her şeyi görmüşsün ve doymuşsun dedi. Çok fazla travmam yokmuş aslında benim taciz tecavüz gibi. İşimizin kolay olduğunu söyledi ben de hadi bakalım dedim.
Genel olarak terapi süreçlerinden konuştuk.
Bu benim için belki bir devrin kapanışı yeni bir devrin açılışı olacaktı. Belki değil inşallah öyle olacak. Ben o güveni hocada yakaladım . Yeni umutlara, yeni hayatlara, yeni yarınlara emekleyen bir bebek misali yürümeye başladım.
44
İnsanın özüne dair ne malumatı ne de herhangi bir görgüsü olan din bezirganları; cennetten adam kovmak, cehenneme adam sokmak maksadıyla kirli ruhlarındaki kibirlerini ve bitmez tükenmez bencilliklerini saklayarak sayıklarcasına Allah’ı anlatmaktan kıyamete değin bıkmayacak ve usanmayacaklardır.
İnsanın ruhuna şefkatle temas etmeyen her bilgi, insanın zihnini boş yere kurcalayan vesvesedir.

“Ancak tevbe edip hallerini düzeltenler, Allah’a sımsıkı sarılanlar ve dinlerini tam bir ihlasla yaşayıp bütün samimiyetleriyle Allah’a yönelenler başka. İşte onlar gerçek mü’minlerle beraberdirler. Allah mü’minlere pek büyük bir mükâfat verecektir.” Nisâ Sûresi 146. Ayet

Psikolog Hüseyin KAÇIN

https://www.instagram.com/share/_jWwGDB9s
45
Eşcinsellikten Kurtulmak Mümkünken: Trans Ameliyatları Cinayettir!

Sağlık Bakanlığı Hüseyin Kaçın hakkında eşcinselleri tedavi ettiği gerekçesiyle suç duyurusunda bulunmuş. Neymiş hasta tedavi edebilmek için tıp fakültesi mezunu olmak gerekirmiş. Buradaki sihirli kelime "tedavi etmek" mi? Hüseyin Kaçın hiçbirimize ilaç vermemiş ya da reçete etmemiştir. Muayene ya da tedavi amaçlı hiçbir fiziksel eylemde bulunmamıştır. Sadece oturup sohbet etmiştir. Şu an ortalık kozmik enerjiyle insanları şifalandıran, ona buna sülük yapıştıran, hacamat adı altında iz bırakacak şekilde faça atan şarlatanlarla dolu. Hiçbirisi de tıp fakültesi mezunu değil. Peki sağlık bakanlığı bunlarla ne kadar ilgilenmektedir? Aslında bunların hepsi hikaye. Hüseyin Kaçın psikoloji lisans mezunu bir psikologtur ve mesleğinin gereğini yapmaktadır. Hem eşcinsellik sanki daha kaç yıl öncesine kadar cinsel kimlik bozukluğu olarak sınıflandırılıyordu? Sorulması gereken soru şudur, Sağlık Bakanlığı biz durumundan rahatsız eşcinseller için bize ne gibi imkanlar sunmaktadır? Ailemizin bize sunduğu bu makûs kadere boyun eğmemiz mi istenmektedir? Sağlık Bakanlığının sağlık turizmi adı altında yapılmasına müsaade ettiği transeksüelite ameliyatlarından milletimizin ve dahi RTE'nin haberi var mıdır? Yine sağlık turizmi adı altında bu ameliyatlar için yurt dışından gelen yüzlerce hastadan ve bu hastalara parası mukabilinde sunulan premium hizmetlerden milletimizin haberi var mıdır? Bu hastalar havalimanlarında karşılanmakta ve 5 yıldızlı otellerde konaklamaları sağlanmaktadır. Ameliyat için yatış sağlandıktan sonra başörtülü bacılarımız  memelerini aldırmaya gelmiş bu hastalara güler yüzle hizmet sunmaktadır.

https://escinselterapi.net/forum/index.php?topic=2625.0
46
Küresel kültürün baronları tarafından LGBT sapkınlığı birçok alanda teşvik edilmekte ve özendirilmektedir.

Türkiye, günden güne iyice zıvanadan çıkan bu sapkınlıkla mücadelenin bayraktarlarından biri olmaya devam edecektir.

https://x.com/RTErdogan/status/1886046915541807415
47
“Toplumun tüm kesimlerinde bir farkındalık oluşturmak amacıyla 2025 senesini Aile Yılı ilan etmeyi kararlaştırdık. Yıl boyunca aile yapımızın korunması, güçlendirilmesi ve gelecek nesillere sağlam bir miras olarak aktarılması için kapsamlı çalışmalar yürüteceğiz.”

https://www.unikuir.org/haberler/iktidarin-lgbti-karsiti-nefret-siyaseti-2025-aile-yili-07-01-2025
48
Alkol, seks, kumar ve uyuşturucu bağımlılıkları ergenlik döneminde bilinçaltı eşcinsel kimlik gelişimini bilinç düzeyinde engellediği için kaçınılmaz olarak tercih edilen kötü bir son'dur. Anne babaların günahlarını evlatlar mutsuz sonlarla ödemektedirler. İçimizdeki şeytan kim?   

Ruh sağlığımızın toplumsal yansıması kadına şiddetin kökeni ve içimizdeki şeytan annelerimizdir!

https://www.habervakti.com/ruh-sagligimizin-toplumsal-yansimasi-kadina-siddetin-kokeni-ve-icimizdeki-seytan

Katillerin ve tecavüzcülerin anne babaları hesap vermedikçe toplumsal yaralarımızı iyileştiremeyiz

https://www.habervakti.com/katillerin-ve-tecavuzculerin-anne-babalari-hesap-vermedikce-toplumsal-yaralarimizi-iyilestiremeyiz

Süleyman Mabedi ve Göklerin Krallığı için İslam Medeniyeti’nin Kutsal Ailesi yıkılıyor

https://www.habervakti.com/suleyman-mabedi-ve-goklerin-kralligi-icin-islam-medeniyetinin-kutsal-ailesi-yikiliyor

Teşhis: Ruhumuz endişe içinde kalınca anksiyete; üzüntüler içinde yalnızsak eğer depresyon

https://www.habervakti.com/teshis-ruhumuz-endise-icinde-kalinca-anksiyete-uzuntuler-icinde-yalnizsak-eger-depresyon?fbclid=IwAR0V8E9z-zjdh2sbNJsG-myKnhd_TuYUEQptrGhjdvwc3iNEK_Fysw2Qlz8

https://twitter.com/psikologkacin13/status/1574352495727501313
49
Cinsiyetsizleştirme meselesi bir tercihten ziyade artık küresel bir dayatmaya, tam anlamıyla kutsala ve fıtrata karşı bir savaşa dönüşüyor.

Bu yıkım projesi karşısında ses çıkaran, en ufak bir tepki gösteren herkes susturulmakta, linç kampanyalarının hedefi olmaktadır.         

Toplumun temel direği olan aile kurumuna yönelik saldırılar giderek yoğunlaşmaktadır.

2024 Olimpiyat Oyunları’nın açılışında sahnelenen rezalet, insanlık olarak karşı karşıya olduğumuz tehdidin boyutlarını gözler önüne sermiştir.

Masum çocukların, her yaştan ve inançtan yüz milyonlarca insanın izlediği bir spor etkinliği, hem de çok çirkin bir şekilde cinsiyetsizleştirme propagandasına alet edilmiştir.

O kötü sahneler sadece Katolik âlemini, Hristiyan dünyasını değil; Müslümanları ve kutsala saygısı olan herkesi derinden yaralamıştır.

Türkiye, ne pahasına olursa olsun bu kuşatmayı yarmakta, bu korku iklimine direnmekte kararlıdır.

https://twitter.com/RTErdogan/status/1838662197167427844
50
Aile Yılı’na Diyanet’ten ayrımcı destek: Cuma hutbesinde LGBTİ+’lar hedef gösterildi

Aile Yılı’nda neler planlandığı ise 13 Ocak’ta açıklandı. Aile Yılı’nın tanıtım toplantısında hem Aile Bakanı Mahinur Göktaş hem de Cumhurbaşkanı Erdoğan, LGBTİ+’ları hedef aldı. Erdoğan, “LGBT’nin koçbaşı olarak kullanıldığı cinsiyetsizleştirme politikalarının öncelikli hedefi aile kurumunun kutsiyetidir” dedi.

https://kaosgl.org/haber/erdogan-millete-seslenis-konusmasinda-cinsiyetsizlestirme-hacli-seferine-donustu-dedi
Sayfa: 1 ... 3 4 [5] 6 7 ... 10