İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - rewi

Sayfa: [1]
1
Evet üç aylık bir aradan sonra nihayet terapilere tekrar kavuştuk. Her ne kadar terapide konuşacak birseyimin kalmadığını düşünerek sadece huseyin hocayı özlediğim için  gitsem de baya baya yeni şeyler konuştuk. Terapinin ilk dakikaları siyaset, muhabbet, güncel konular falan derken hk bir yerden yakalayıp benim sadist mazoşist bir yanımın olduğunu söyledi. Bunun üzerine biraz detaylı konuştuk ben içten içe biraz itiraz ettim çünkü ben küçük yaşlarımda birini dövdüğümde dahi eğer dövdüğüm kisi ağlarsa ben de içten içe ağlayıp kendimi hirpaliyordum nasıl sadist olabilirim ki diye kabullenmedim. Ama biraz detaya indigimizde hak vermeye başladım. Çünkü bir tarafım her zaman ezilenden yana olurdu. Eğer bir kişi kendini savunamaz veya koruyamazsa hemen devreye girer ben müdahil olurdum. Hayatım boyunca ezik insanlardan nefret ettim ve kimsenin ezilmesine tahammülüm yok eğer benim yanımda biri bunu yaparsa hemen müdahil olurum ve ezeni bastiririm. Hatta hk baya haklı çünkü kolay kolay da bırakmam fiziken olmadigi durumda bile sozlerimle yerin dibine sokar çıkarırım. Biraz da fazla sinirliyim, eğer biri damarıma dokunursa ne yapsam hıncımı alamam. Hüseyin hoca yine kendine has üslubu ile bir tespitte bulundu beni cinsel iliskiye girmekten koruyan sebeplerden biride sadist mazoşist duygularimmis. Günün sonunda yine aynı yere geldik ben herkesin yarasına derman olmaya çalışan adam bir tek kendime faydam dokunmadı. Hep kendimi içten içe ezikledim kendi kendimi bastirdim hep kendimi disladim ve yetersiz gördüm. Bende bu farkındalığı ilk oluşturan kişi olan eski bir usta mi da burada anmadan geçmeyelim. Birgun beni köşeye çekip sen aptal misin, niye kendini sürekli geri plana atıyorsun diğerleri senin fikirlerinle öne atlayıp kendini gösteriyor sende hep geri planda biri sana gelsin diye bekliyorsun halbuki en yapabilecek kişi sensin atak ol saldır gibi cümlelerle bana bir fırça atmıştı. Haklıydı yaşlı kurt, sürekli insanları izler küçük yemler atarak kapasiteni ölçer ve içindeki duyguları alırdı insandan. Bu olay benim biraz gözümü acmama sebep olmuştu. Bunun vahim noktasi ne peki ailemin degilde disardan birinin farketmesi bir tık üzücü .Sonrasında huseyin kacinla olan uzun maceramız başladı ve ben bugün artık gerçekten iyileşmeye başladığımı hissediyorum. Detaylarin içinden yine bir detay çıkardık bu hafta küçükken 7 8 yaşlarımda sesim inceydi biri eve telefon açtığında ben açarsam telefonu beni ablam ile karıştırıyorlar di. Alo dediğimde serkan yerine ablamın ismini duyduğum anda direkt hiç cevap vermeden telefonu bırakır gider telefona bakın derdim. Benim için çok utanç verici bir durumdu. Bu olay ne zaman son buldu derseniz bir gün telefonu açtığımda yengemin serkan senin sesin ne kadar kartlasmis koca adam gibi olmuşsun dediği zaman. İnanılmaz mutlu olmuştum. İşte bunlar hep kendimi eziklememe sebep olmuş hk nin tabiriyle. Neden anlattım bunu gün geçtikçe yeni yeni olaylar çıkıyor meydana. Günün benim için güzel olan kısmı da şöyle,  yakın zamanda ilk defa rüyamda bir kadınla cinsel ilişkiye girdiğimi vs vs uzun bir rüya gördüm bunu hk ya anlatınca bilinçaltın artık erkegi bırakıp kadını kabullenmiş şimdi bunu bilince çıkarmamız lazım dedi. Bu benim için güzel bir haber çünkü bu 3 aylık süreçte hüseyin hocanın verdiği ödevleri hiç yapmamama rağmen ilerliyor olmak motivasyonumu yükseltti. Son olarak Hk son vuruşunu yaptı terapi bitmeden. Benim istiklal caddesine daha önce hiç gelmediğini duyunca başka bir doktor danışanının da gelmediğini belirterek iste doktor ve teknisyen aynı kafa yapısı escinsellerin kafası böyle çalışıyor diye köpürdü baya büyük bir eksiklik olduğunu söyleyip durdu 😀. Neyseki akşam terapi çıkışında gezdirdide sayesinde görmüş olduk.

2
Değerli kardeşim güzel sözlerin için çok teşekkür ederim. Şimdi diğer iletilerini okudum evet çok ortak noktamız var neredeyse aynı hayatı yaşamış farklı kişiler gibiyiz. Yazıların ne kadar zeki ve güzel kelam sahibi biri olduğunu gösteriyor ve aynı zamanda kendime sorduğum bir çok sorunun cevabını buldum yazılarında. Yazından alıntıladığım bu kısım - Ancak ne yazık ki, temel bir ayeti bile göz ardı ediyorlar: “Allah size, emanetleri mutlaka ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder.” (Nisa, 58) Emaneti ehline değil, çıkarına kim uyarsa ona teslim ediyorlar ve sonra da bundan netice bekliyorlar! -    çok dikkat edilmesi gereken bir mevzu. Rabbimiz Necm suresi 39 ayeti kerimede ‘İNSAN İÇİN ANCAK ÇALIŞMASININ KARŞILIĞI VARDIR ‘ buyuruyor. Bu ayeti kerimeden anladığımız kavli duanın yanında fiili dua yapmamızın gerekliliğidir. Bize eşcinsellikten nasıl kurtulacağımız konusunda fiili duayı Hüseyin hoca öğretiyor. Ama maalesef  bu konuda da emanet ehline teslim edilmiyor. Bugün neredeyse tüm İslami camianın bahsettiği bir durum var, zaman iman kurtarma zamanıdır diye. Keşke bu söz üzerinde biraz tefekkür edip kaç kişinin bu günahı özgürce yaşayıp vicdan azabı çekmemek için Allah ı inkar yoluna gittiğini farketseler. Cemaat ve tarikatları kastetmediğimi belirterek STK ların birer vicdan mastürbasyonu olduğunu ve bir yerlere gelebilmek için kullanılan merdiven olduğunu düşünüyorum. Rabbim senin ,benim  ve tüm kardeşlerimizin gönlüne ferahlık verip çıktığımız bu yolda muvaffak olmamızı nasip etsin.

3
Biraz kendimden biraz terapi sürecimden ve sekteye uğrayan terapilerden bahsetmek istiyorum. Ben Serkan 28 yaşındayım asla Feminen olmayan eşcinsel duygulara sahip biriyim. Hüseyin kaçın ile yaptığımız terapilerden anladığım eşcinselliğin bir aile hastalığı olduğu. Bunun için biraz aile hayatımdan bahsetmek istiyorum. Ben gayet muhafazakar yemek sofraları dahi haremlik selamlık olan bir ailede doğdum ve yetiştim. Diğer bazı danışanlar gibi taciz vs geçmişim yok. Sevgisini içinden yaşayan bir ailem var. Babam dışarıda sert evde karısının sözününü dinleyen biri özellikle çocukları ile ilgili konularda. Annem ise herşeyi yönetmek isteyen dominant evin reisi bir kadın. Mesela normalde çocuklar babasından korkarken biz annemden çekinirdik. Babamdan yediğim dayak herhalde ilk sigara içtiğimi yakaladığında olan dayak başkada hatırlamıyorum oda bir hayal kırıklığı neticesinde attığı tokat Annem den yediğim ise sayısını hatırlayamam. Çünkü beni gözlerinde öyle bir büyütmüşlerdiki asla bu tarz harekette bulunucağıma ihtimal dahi vermiyorlardı. Annem ise tabiri caizse benim hayatımı karartan kadın. Küçüklüğüm boyunca beni ablam ve kız kuzenlerimin peşine takmıştı onları takip edip kendisini uyarmam için. Hatta bunu babama karşıda yapardı babamla dışarıya çıktığımda ona olan bitenleri anlatmamı çok sever. Bana sürekli babamın onu zamanında defalarca nasıl aldattığını en son babasının evine geri dönecekken akrabaların iknası ile durduğunu vs. Ama terapi süreci ile idrak ettim ki beni asıl bu duruma sokan asi,serseri ve uyuşturucuya bulaşmış abim di. Günlerce onu sokak sokak aradığımızı evde sürekli hır gür çıkardığını ve ondan küçükken nasıl korktuğumu şuan yazıya dökemem. Babamla aynı ev içerisinde yıllarca konuşmaması ve babamın bana karşı hareketlerini de kıskandığını hatırlıyorum. Babamın en büyük suçu ise evdeki otoriteyi ona bırakıp onunla karşılaşmamak için eve geç gelmesi. Çünkü onun yokluğunda evde terör estiren kendi isteklerini dikte eden biriydi. Bu uyuşturucu bağımlısı adam benim erkeksi yönümü özgüvenimi gelişimimi herşeyimi benden çaldı. Evde çıkardığı kavgalardan korkup dışarıya kaçtığım diğer aile büyüklerimizin sürekli gelip ortamı düzelttiği bir evdi kısacası. Günler geçti ve ben de sadist biri olmaya başladım. Evde ondan ne kadar korktuysam bende dışarıda başkalarına bunu yapmaya başladım 10 11 yaşlarımda. Tabi birkaç yaş daha aldığımda bu duygular benden kayboldu asli duygularım olan merhamet efendilik cömertlik had safhada tezahür etmeye başlamıştı. Bu zaman zarfında herşey çok güzel ilerlerken birşey oldu beynimde beni rahatsız eden bir durum vardı sürekli ama anlamlandıramadığım ne olduğunu bilmediğim birşeydi. Bütün yaşıtlarım karşı cinse ilgi duyup sevgili olurken ben daha küçük yaşlarımda kadınlara ilgim olduğunu hatırladığım halde şimdi bir sorun vardı ben kadınlara karşı ilgisiz dim erkeklere ise hayran bir halim vardı. Bu neydi ne demekti inanın bilmiyordum. Sonra arkadaşlarımla porno vs izlerken farkettim ki bana oradaki kadın değilde erkek cazip gelmeye başlamıştı. Sonra aynı porno sitesinde erkek erkeğe olan filmler gözüme ilişmeye başladı ve merak edip onları izlemeye başladım. Bunun adının gay olduğunu böyle bir durumun varlığından yeni haberdar olmuştum ama ne yazık ki bu benim ilgimi çekiyordu. İşte benim için asıl ızdırap o zaman başladı. Normal herkesin yaptığını ben yapamıyordum . Ben farklıydım ama bunu kendime yediremeyip utanıyordum ve büyük bir titizlikle gizliyordum. Bu arada zaten ailemin uzak olmadığı tarikat a gidip gelmeye başladım burası benim için bir cennetti cinselliğin olmadığı sadece Allah rızasının arandığı bir ortam ve insanlar orası artık benim evim olmuştu. Sonra liseye başladım ama bu benim için kolay bir ortam değildi. Çünkü kendi kendimi hep içten içe dışlıyordum ,ben onlar gibi değilim onlar normal erkekler ben eşcinselim,onlar güçlü insanlar ben zayıfım [fiziken değil] ancak ilk dönemi bitirmeye güç yetirdim ikinci dönemin üzerinden 2 hafta geçmiştiki okulu bıraktım. Ailem kızmakla beraber çokta ses çıkarmamışlardı çünkü o yıl büyük bir maddi zorluk çekiyorduk. Sonrasında Hüseyin hocamla konuştuğumuzda bunun yaptığım en büyük hatalardan biri olduğu konusunda mutabık kaldık çünkü beni iyice asosyal biri yapmıştı. Yıllar yıllar geçti ve ben Hüseyin kaçın ın eşcinsel forum sitesini keşfetim. O gün benim tekrar doğduğum bir gündü adeta, bunun bir çaresi varmış kurtulmak mümkünmüş. Çocuk gibiydim utanmasam sokakta bağıra bağıra koşmak istiyordum. Yaptığım ikinci hata burda devreye giriyor hemen terapilere başlamak yerine nasıl olsa bunu tedavisi var ileride gider iyileşirim diye rutin hayatıma devam ettim çünkü aşırı utangaç ve ifşa olma korkusu yaşıyordum. Aslında hayatımın en verimli yıllarını mahvettim platonik aşklar yaşayarak kendi kendimi içten içe çürütmeye başlamıştım. Sonrasında 1 yıllık bir askerlik sürecim oldu o 1 yıl benim için çok iyiydi çünkü binlerce erkeğin arasında erkeklere ilgi duymak bir yana tam aksine kendimi çok erkeksi görüyordum. Bu ailemden uzak olduğum içinmiydi yoksa orada bir sürü sünepe adamla tanışıp kendimin aslında ne kadar güçlü olduğumun farkettiğim için miydi bilmiyorum. Velhasıl 26 yaşımda artık bazı şeylerin düzelmediğini zamanı uzatmanın bir faydası olmadığını düşünüp harekete geçmeye karar verdim ve Hüseyin hocayı aradım. Terapi için gün belirledik ve o gün geldiğinde ofise gitmek için yola çıkmaya başlamıştım ama ayaklarım bir ileri iki geri gidiyordu korkuyordum çekiniyordum ne yapacağımı nasıl bir ortama gireceğimi düşünmekten başıma ağrılar saplanmıştı. İlk terapi çok güzel geçti çünkü karşımda moron bir psikolog değil babacan şefkatli bir abi gibi olan Hüseyin kaçın bulunuyordu. Terapide en çok canımı sıkan detay daha erken gelmem gerikiyormuş 19 20 yaş gibi ama neyseki büyük bir sorun değilmiş. Bu iki yıl zarfında hiç bir zaman düzenli olarak terapiye gelmemiştim çünkü yurtdışına çıkıyordum, yoğun çalışıyordum, ve yakın bir arkadaşıma platonik bir aşk besliyordum maalesef. ama bu süre zarfında geldiğim yaklaşık 10 terapi bile beni inanılmaz değiştirmişti. Zaten aslında güçlü bir eşcinsel kimliğimin olmadığını özgüvenimin ve egomun sıfır olduğunu söylemişti Hüseyin kaçın. O ilk zamanlar ve bugün arasında geçirdiğim değişikliği Hüseyin hocada buraya eklerse dışardan bir göz olarak daha doğru olacağını düşünüyorum. Evet ben ofisin mühürlenmesinden önceki bir kaç ay yine yurtdışındaydım döndüm ve terapilere mümkün olduğu kadar her hafta gelmeye karar verdim ve öylede oldu 3 terapi üst üste gelmiştim. Son terapi için Hüseyin hocayı aradığımda akşam tekrar ara yarın ki saati belirleyelim demişti. Akşam aradığımda ise hüsran bir cevapla karşılaştım ofis mühürlenmişti maalesef. Nasıl olurdu aklım almıyor hükümet lgbt lobilerine karşı savaş açtığını, Sayın cumhurbaşkanı nın  gençlerimizi bunlara asla yedirmeyeceğiz dediği bir ortamda tedavi hakkımız elimizden alınmıştı akıl alır gibi değil.                   Bugün lgbt örgütünün elini kolunu sallayarak heryerde dernekleştiği insanlara bunun normal olduğunu anlatırken tedavi olmak isteyenlere savaş açtığı, eczahane lerde reçetesiz bir şekilde 18 yaş altı gençlerin hormon ilaçları nı tedarik edebildiği bir ortamda biz iyileşmek isteyen eşcinsel duygulara sahip insanların tedavi hakkı elinden alınıyor. Büyük bir fecaat ve zulüm bu. Ama bu süreçte benim en çok içimi yaralayan ve kızdıran İslami camia ve stk ların bu olaya kör sağır kalması. Bugün Lgbt karşıtı yürüyüşler düzenleyip milyonlarca para harcanırken burda yüzlerce gencin umudu olan Hüseyin kaçın ın elimizden alınmasına göz yumuyorlar. Eğer ki bugün İslami camia haram olduğunu heryerde anlattıkları eşcinsellik sorununa çözüm getirmek istiyorlarsa Hüseyin Kaçın a sahip çıkmak zorundadır. Bunu herkes bilmeliki HÜSEYİN KAÇIN bu işin piri ve Türkiye de somut başarı elde edebilmiş tek insan. Eğer profesör ünvanlı psikolog ve psikaytr ların gerçekten somut bir şekilde tedavi edebildiği biri olsaydı bugün onlarada giderdik ama emin olun ki Hüseyin kaçından başka biri yok bu alanda. Peki biz ne yapıyoruz Hüseyin kaçına bir üniversitede kürsü vermek yerine kendi halinde bizlere yardımcı olduğu mütevazi ofisinin lgbt aktivistlerinin şikayetine kurban edilmesine göz yumuyoruz. Bu da lgbt ile mücadele ettiğini söyleyen İslami camia ya vebal olarak yeter de artar.

4
Merhabalar herkese bugün beni bu yazıyı yazmama iten sebep beynimde bir türlü susturamadığım sesler ve dışarıya vurmak istemediğim öfkem. Bu forumu her gün ziyaret eden yüzlerce kişinin arasında eminim ki siyasetçiler ve bürokratlar da vardır. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın  cinsiyetsizleştirme ve lgbt lobilerinin kara propagandasına karşı ne kadar dirayetli ve kararlı olduğu hepimizin malumudur. Allahu Azimüşşan bizlere kavli dua etmenin yanında fiili dua da etmemiz gerektiğini bildirmiştir Necm suresi 39. ayeti kerimede İNSAN İÇİN ANCAK ÇALIŞMASININ KARŞILIĞI VARDIR buyuruyor rabbimiz. Bizler de bu eşcinsellikten kurtulmak için kavli olarak ne kadar dua ediyorsak da fiili duayı nasıl yapmamız gerektiğini Hüseyin Kaçın bize öğretti ve öğretiyor.
Ama ne yazık ki bugün bu tedavi hakkımız elimizden alınıyor. Ey yetkililer gelin yol yakınken bu hatadan vazgeçin. Hüseyin Kaçın gibi türkiyede tek isim olan bu değeri küstürmeyin gençlerin umudunu elinden almayın. Yarın evladınızın başına böyle bir durum gelirse çok ararsınız Hüseyin Kaçın ı

5
Fatih kardeşim sen çok azimli birisin ve ben 1 seneye kalmadan senden müjdeli haberler duyacağımıza inanıyorum. Herkes hata yapabilir iniş çıkışların olacak Enbiya hariç kimse masum değildir ki onlarda bile zelle vardır. lütfen kendini bırakma azimle yoluna devam et. Bizler şu hayatta bir insanın başına gelebilecek en büyük imtihanı yaşıyor olabiliriz. Allah sabredenler ile beraberdir

6
daha önceden sıkı bir takipçinizdim forumda son durumunu çok merak ettiğim biriydiniz. yolunuz açık olsun

Sayfa: [1]