3
« : 06 Ekim 2024, 04:51:52 ös »
Biraz kendimden biraz terapi sürecimden ve sekteye uğrayan terapilerden bahsetmek istiyorum. Ben Serkan 28 yaşındayım asla Feminen olmayan eşcinsel duygulara sahip biriyim. Hüseyin kaçın ile yaptığımız terapilerden anladığım eşcinselliğin bir aile hastalığı olduğu. Bunun için biraz aile hayatımdan bahsetmek istiyorum. Ben gayet muhafazakar yemek sofraları dahi haremlik selamlık olan bir ailede doğdum ve yetiştim. Diğer bazı danışanlar gibi taciz vs geçmişim yok. Sevgisini içinden yaşayan bir ailem var. Babam dışarıda sert evde karısının sözününü dinleyen biri özellikle çocukları ile ilgili konularda. Annem ise herşeyi yönetmek isteyen dominant evin reisi bir kadın. Mesela normalde çocuklar babasından korkarken biz annemden çekinirdik. Babamdan yediğim dayak herhalde ilk sigara içtiğimi yakaladığında olan dayak başkada hatırlamıyorum oda bir hayal kırıklığı neticesinde attığı tokat Annem den yediğim ise sayısını hatırlayamam. Çünkü beni gözlerinde öyle bir büyütmüşlerdiki asla bu tarz harekette bulunucağıma ihtimal dahi vermiyorlardı. Annem ise tabiri caizse benim hayatımı karartan kadın. Küçüklüğüm boyunca beni ablam ve kız kuzenlerimin peşine takmıştı onları takip edip kendisini uyarmam için. Hatta bunu babama karşıda yapardı babamla dışarıya çıktığımda ona olan bitenleri anlatmamı çok sever. Bana sürekli babamın onu zamanında defalarca nasıl aldattığını en son babasının evine geri dönecekken akrabaların iknası ile durduğunu vs. Ama terapi süreci ile idrak ettim ki beni asıl bu duruma sokan asi,serseri ve uyuşturucuya bulaşmış abim di. Günlerce onu sokak sokak aradığımızı evde sürekli hır gür çıkardığını ve ondan küçükken nasıl korktuğumu şuan yazıya dökemem. Babamla aynı ev içerisinde yıllarca konuşmaması ve babamın bana karşı hareketlerini de kıskandığını hatırlıyorum. Babamın en büyük suçu ise evdeki otoriteyi ona bırakıp onunla karşılaşmamak için eve geç gelmesi. Çünkü onun yokluğunda evde terör estiren kendi isteklerini dikte eden biriydi. Bu uyuşturucu bağımlısı adam benim erkeksi yönümü özgüvenimi gelişimimi herşeyimi benden çaldı. Evde çıkardığı kavgalardan korkup dışarıya kaçtığım diğer aile büyüklerimizin sürekli gelip ortamı düzelttiği bir evdi kısacası. Günler geçti ve ben de sadist biri olmaya başladım. Evde ondan ne kadar korktuysam bende dışarıda başkalarına bunu yapmaya başladım 10 11 yaşlarımda. Tabi birkaç yaş daha aldığımda bu duygular benden kayboldu asli duygularım olan merhamet efendilik cömertlik had safhada tezahür etmeye başlamıştı. Bu zaman zarfında herşey çok güzel ilerlerken birşey oldu beynimde beni rahatsız eden bir durum vardı sürekli ama anlamlandıramadığım ne olduğunu bilmediğim birşeydi. Bütün yaşıtlarım karşı cinse ilgi duyup sevgili olurken ben daha küçük yaşlarımda kadınlara ilgim olduğunu hatırladığım halde şimdi bir sorun vardı ben kadınlara karşı ilgisiz dim erkeklere ise hayran bir halim vardı. Bu neydi ne demekti inanın bilmiyordum. Sonra arkadaşlarımla porno vs izlerken farkettim ki bana oradaki kadın değilde erkek cazip gelmeye başlamıştı. Sonra aynı porno sitesinde erkek erkeğe olan filmler gözüme ilişmeye başladı ve merak edip onları izlemeye başladım. Bunun adının gay olduğunu böyle bir durumun varlığından yeni haberdar olmuştum ama ne yazık ki bu benim ilgimi çekiyordu. İşte benim için asıl ızdırap o zaman başladı. Normal herkesin yaptığını ben yapamıyordum . Ben farklıydım ama bunu kendime yediremeyip utanıyordum ve büyük bir titizlikle gizliyordum. Bu arada zaten ailemin uzak olmadığı tarikat a gidip gelmeye başladım burası benim için bir cennetti cinselliğin olmadığı sadece Allah rızasının arandığı bir ortam ve insanlar orası artık benim evim olmuştu. Sonra liseye başladım ama bu benim için kolay bir ortam değildi. Çünkü kendi kendimi hep içten içe dışlıyordum ,ben onlar gibi değilim onlar normal erkekler ben eşcinselim,onlar güçlü insanlar ben zayıfım [fiziken değil] ancak ilk dönemi bitirmeye güç yetirdim ikinci dönemin üzerinden 2 hafta geçmiştiki okulu bıraktım. Ailem kızmakla beraber çokta ses çıkarmamışlardı çünkü o yıl büyük bir maddi zorluk çekiyorduk. Sonrasında Hüseyin hocamla konuştuğumuzda bunun yaptığım en büyük hatalardan biri olduğu konusunda mutabık kaldık çünkü beni iyice asosyal biri yapmıştı. Yıllar yıllar geçti ve ben Hüseyin kaçın ın eşcinsel forum sitesini keşfetim. O gün benim tekrar doğduğum bir gündü adeta, bunun bir çaresi varmış kurtulmak mümkünmüş. Çocuk gibiydim utanmasam sokakta bağıra bağıra koşmak istiyordum. Yaptığım ikinci hata burda devreye giriyor hemen terapilere başlamak yerine nasıl olsa bunu tedavisi var ileride gider iyileşirim diye rutin hayatıma devam ettim çünkü aşırı utangaç ve ifşa olma korkusu yaşıyordum. Aslında hayatımın en verimli yıllarını mahvettim platonik aşklar yaşayarak kendi kendimi içten içe çürütmeye başlamıştım. Sonrasında 1 yıllık bir askerlik sürecim oldu o 1 yıl benim için çok iyiydi çünkü binlerce erkeğin arasında erkeklere ilgi duymak bir yana tam aksine kendimi çok erkeksi görüyordum. Bu ailemden uzak olduğum içinmiydi yoksa orada bir sürü sünepe adamla tanışıp kendimin aslında ne kadar güçlü olduğumun farkettiğim için miydi bilmiyorum. Velhasıl 26 yaşımda artık bazı şeylerin düzelmediğini zamanı uzatmanın bir faydası olmadığını düşünüp harekete geçmeye karar verdim ve Hüseyin hocayı aradım. Terapi için gün belirledik ve o gün geldiğinde ofise gitmek için yola çıkmaya başlamıştım ama ayaklarım bir ileri iki geri gidiyordu korkuyordum çekiniyordum ne yapacağımı nasıl bir ortama gireceğimi düşünmekten başıma ağrılar saplanmıştı. İlk terapi çok güzel geçti çünkü karşımda moron bir psikolog değil babacan şefkatli bir abi gibi olan Hüseyin kaçın bulunuyordu. Terapide en çok canımı sıkan detay daha erken gelmem gerikiyormuş 19 20 yaş gibi ama neyseki büyük bir sorun değilmiş. Bu iki yıl zarfında hiç bir zaman düzenli olarak terapiye gelmemiştim çünkü yurtdışına çıkıyordum, yoğun çalışıyordum, ve yakın bir arkadaşıma platonik bir aşk besliyordum maalesef. ama bu süre zarfında geldiğim yaklaşık 10 terapi bile beni inanılmaz değiştirmişti. Zaten aslında güçlü bir eşcinsel kimliğimin olmadığını özgüvenimin ve egomun sıfır olduğunu söylemişti Hüseyin kaçın. O ilk zamanlar ve bugün arasında geçirdiğim değişikliği Hüseyin hocada buraya eklerse dışardan bir göz olarak daha doğru olacağını düşünüyorum. Evet ben ofisin mühürlenmesinden önceki bir kaç ay yine yurtdışındaydım döndüm ve terapilere mümkün olduğu kadar her hafta gelmeye karar verdim ve öylede oldu 3 terapi üst üste gelmiştim. Son terapi için Hüseyin hocayı aradığımda akşam tekrar ara yarın ki saati belirleyelim demişti. Akşam aradığımda ise hüsran bir cevapla karşılaştım ofis mühürlenmişti maalesef. Nasıl olurdu aklım almıyor hükümet lgbt lobilerine karşı savaş açtığını, Sayın cumhurbaşkanı nın gençlerimizi bunlara asla yedirmeyeceğiz dediği bir ortamda tedavi hakkımız elimizden alınmıştı akıl alır gibi değil. Bugün lgbt örgütünün elini kolunu sallayarak heryerde dernekleştiği insanlara bunun normal olduğunu anlatırken tedavi olmak isteyenlere savaş açtığı, eczahane lerde reçetesiz bir şekilde 18 yaş altı gençlerin hormon ilaçları nı tedarik edebildiği bir ortamda biz iyileşmek isteyen eşcinsel duygulara sahip insanların tedavi hakkı elinden alınıyor. Büyük bir fecaat ve zulüm bu. Ama bu süreçte benim en çok içimi yaralayan ve kızdıran İslami camia ve stk ların bu olaya kör sağır kalması. Bugün Lgbt karşıtı yürüyüşler düzenleyip milyonlarca para harcanırken burda yüzlerce gencin umudu olan Hüseyin kaçın ın elimizden alınmasına göz yumuyorlar. Eğer ki bugün İslami camia haram olduğunu heryerde anlattıkları eşcinsellik sorununa çözüm getirmek istiyorlarsa Hüseyin Kaçın a sahip çıkmak zorundadır. Bunu herkes bilmeliki HÜSEYİN KAÇIN bu işin piri ve Türkiye de somut başarı elde edebilmiş tek insan. Eğer profesör ünvanlı psikolog ve psikaytr ların gerçekten somut bir şekilde tedavi edebildiği biri olsaydı bugün onlarada giderdik ama emin olun ki Hüseyin kaçından başka biri yok bu alanda. Peki biz ne yapıyoruz Hüseyin kaçına bir üniversitede kürsü vermek yerine kendi halinde bizlere yardımcı olduğu mütevazi ofisinin lgbt aktivistlerinin şikayetine kurban edilmesine göz yumuyoruz. Bu da lgbt ile mücadele ettiğini söyleyen İslami camia ya vebal olarak yeter de artar.