Emre Lacivertoğlu
LacivertEmre@hotmail.com
10. Seans - 10 Temmuz 2010 Cumartesi
Canım sıkkın bu sabah. Hiç keyfim yok.
Dün akşam bir taraftan balkonda film izlerken
diğer taraftan kardeşim(*) ile muhabbet ettim.
"Babam hayatımı kararttı." diyor başka bişey demiyor.
Bu akşam da içiyor her akşamki gibi.
Nasıl zorla babam tarafımdan sevmediği bir kızla evlendirildiğini anlatıyor içksini yudumlarken kardeşim.
8 yıllık evlilik hayatının ilk haftadan itibaren tartışmalarla geçtiğinden bahsediyor.
"Babam hayatımı kararttı"
"Okul hayatımın bitmesine de sebep oldu." diyor.
- Nasıl bitirdi ki okul hayatını?
Bana psikolojik baskı yaparak beni İmam-Hatip'e yolladı.
"Okuyamadım ben orda abi" diyor ve ekliyor:
"Şimdi de bu evliliği devam ettiremîcem."
Sohbet bu şekilde devam ediyor. Bir çok şey anlatıyor. "Ben niye kendi kararlarımı kendim veremiyorum abi" diye üzüntüyle soruyor bana?
Ve küçükken babamdan ne kadar kortuğunu anlatıyor.
"O kadar ne sen ne de ablam korkmuştur, babamdan; benim korktuğum kadar." diyor ağlamaklı bir ifadeyle.
İktidarsız olduğunu, kadınlarla ilişkiye girmek için viagra ve benzeri ilaçlar kullanması gerektğini de öğreniyorum , dün gece ki muhabbet esnasında.
...
Bu sabah 10. seans için Hüseyin Bey'e gidicem.
Kahvaltı bile yapmadım.
Üstümde uyuşukluk var.
Evden de bi türlü çıkamıyorum.
Ütü de yapmadım.
Banyo yapıp sakal traşı mı olsam?
Ayakkabılarımı boyamaya vaktim var mı?
Yine son dakika da mı evden çıkıcam?
Hava da çok sıcak bu günlerde.
...
1 saat sonra Kadıköy
Ne traş olabildim, ne banyo yaptım, ne ütü , ne de ayakkabılarımı boyadım.
Son anda kendimi sokağa atıp son dakikada Kadıköy'e vardım.
Hızlı adımlarla Hüseyin Bey'in ofisine gidiorum.
Asansöre binip 4. kata çıkıyorum.
Kapıyı çalıyorum.
Kapıyı 30 yaşlarında bi hanım açıyor.
Ve ahıra girer gibi giriyorum dükkana, selamsız sabahsız.
Uyuz olduğum o kadınla göz teması kurmaksızın yüzümde donuk bir ifadeyle koridora doğru ilerliyorum.
Koridorda ilerlerken ani bir manevrayla sağdaki tuvaletin kapısını açarak bi anda WC'ye giriyorum.
Muhtemelen şaşkınlık geçiriyor o kadın.
Nereye doğru ilerlediğimi merak ediyor.
Belki de "Kimdir bu manyak" diye söyleniyor içinden.
2 dk da kalıp yine donuk bir ifadeyle çıkıyorum
Karşımda yine o kadın, meraklı şaşkın bir şekilde ne için burda olduğumu soruyor.
"HÜSEYİN için geldim" diyorum mekanik bir ses tonuyla. :D
- Hüseyin mi ??? Hüseyin Bey mi ?? Hüseyin Beyle Randevunuz mu vardı ?
- EVET
Bekleme salonunda oturuyorum. 35-40 yaşlarında adamın teki 4-5 yaşındaki oğluyla bekliyor.
Beni baştan aşağı süzüyor.
"İbne misin nesin a.q ?"
Beni ne diye süzüyorsun???
Elimdeki gazeteye gömüyorum kafamı. Okumaya başlıyorum.
Yine ani bir hamleyle ayağa kalkıp elimi kolumu sallaya sallaya mutfağa gidiyorum.
Hani burası benim kırk yıllık evim ya ondan kimseden izin isteme gereği bile duymuyorum
Çay paketlerini karıştırıp ordan yeşil çay poşetlerini bularak
salona dönüyorum.
Çay bardağına sıcak suyu doldurup. Demliyorum.
Kardeşim ! Rahat olucaksın.
Ben öle mıy mıy insanları sevmiyorum
Gereksiz nezakete ne gerek var.
Mutfağın yerini biliyor muyum? Biliyorum
Sıcak suyun yerini biliyor muyum? Biliyorum
Çay ın yerini biliyor muyum? Biliyorum
Öleyse çayı demliceksin kardeşim!
10. Seans Başlıyor
Paldır küldür giriyorum odaya, hemen oturuyorum bi köşeye
çünkü
benim selamlaşma sorunum var.
Çoğu zaman , selâm vermiyorum kimseye
çünkü nasıl selâm vereceimi bilmiorum.
Bugün gerginim.
Uykusuzmum.
Ve kahvaltı da yapmamışım.
Günlerimi gey sitelerinde erkek arkadaş arayarak geçtirdiğimi, Hüseyin Bey'e anlatmak istemiyorum.
Zaten bu konulara hiç girmek istemiyorum.
Havadan sudan ıvır zıvır şeyler anlatıp duruyorum.
Erkeklerden kopmaktan korkuyorum.
Erkeksiz hayat mı olurmuş ???
Ya gerçekten işe yararsa bu tedavi. Ve ben yapayalnız kalırsam bu dünyada. >:(
Tek başıma. Kimsesiz. Sevgisiz :'(
5. sınıf sonundaki ilk büyük sınavım gözümün önünde canlanıyor.
Anadolu Liseleri Giriş Sınavı.
Sınav için başvuru formu alırken hocamın beni
bu sevdadan vazgeçmem için ikna etmeye çalışması:
"Emre sen Türkiye'de yenisin. Bu daha ilk senen. Bu çok zor bi sınav boşuna katılma nasıl olsa kazanamazsın" demesi.
(Hadi ordan.
Sana mı kalmış a.q
Benim sınavı kazanıp kazanamîcam.
Hem denemeden bilemem
neyi başarabilecek kapasitede olduğumu.)
...
(Arkası var da yarın değil)
14 Temmuz 2010 dan beri nerdeyse 3 hafta geçti henüz yazamadım devamını.
Az kaldı yazıcam 2/Ağustos 2010
Sözlük
BIRA : Birader - Erkek Kardeş
BIRAM : Biraderim - Erkek Kardeşim
Emre Lacivertoğlu
LacivertEmre@hotmail.com
[/font]
Lacivert Emre'nin Diğer Yazıları
Eşcinsel Tedavi
http://www.huseyinkacin.com/forum/index.php?topic=360.msg782#msg782
http://www.huseyinkacin.com/forum/index.php?topic=360.15
Eşcinsel Oyunları
http://www.huseyinkacin.com/forum/index.php?topic=362.msg792#msg792
Facebook Yine İptal Etti Hesabımı
http://www.huseyinkacin.com/forum/index.php?topic=926.msg1937#msg1937
24/07/2010 tarihli Eşcinsel Terapi
http://www.huseyinkacin.com/forum/index.php?topic=450.msg1141#msg1141
Eşcinsel Grup Terapisi
http://www.huseyinkacin.com/forum/index.php?topic=459.msg1178#msg1178
Fenaa Bir Rüya
http://www.huseyinkacin.com/forum/index.php?topic=1002.msg2321#msg2321