Gönderen Konu: EŞCİNSEL TERAPİ NOTLARI  (Okunma sayısı 3295 defa)

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4100
    • Profili Görüntüle
EŞCİNSEL TERAPİ NOTLARI
« : 01 Ekim 2014, 12:41:35 öö »
Babamın beni terk edip ötekini tercih ettiğini fark ettiğimde yoğun bir kıskançlık krizine girmiş olmalıyım. Belki de karısının ve kızının yok olmasını diledim. Bu gerçekleşmeyince birleşmelerini bir aile olmaları istedim. Ve bence babamın fallusunun yerle bir olmasını arzuladım. Böylece onu değil ama kendimi iktidarsız ettim çünkü ben babamı temsil ediyordum.

Bir aile olmamalarını dicektim. Ama olmaları diye okursak onlar aile olmalı ben onlara sırtımı dönüp tek kalmalıyım sonucuna varırız. Her iki okuma da geçerlidir.

Beni değil onu tercih etti öleyse Onlar Aile olmamalılar. Aile diye bir kurum olmamalı. Aile içten çürütülmeli. Bilinçaltımın çekirdek inancı bu olmalı.

Artık Selim'in  dünyasında başka biri var sen yoksun dediğin an tarifsiz bir acı, derin boşluk duygusu, ve göbeğimden kanın çekilmesi hissettim. Terk edilmişlik. Bir zamanlar babamın beni artık sevmediğini, beni bırakıp kız kardeşimi tercih ettiğinde yaşadığım çaresizlik, öfke ve kıskançlık krizi tetiklendi.

Babam beni hiç bir zaman sevmeyecekti... Boşa kürek sallamaktı benimkisi... Çaresizdim hem sevmesini istedim hem de ondan intikam almak çocuk aklımla... Kızını bırakıp bana dönse bile bu beni tatmin etmeyecekti çünkü bir kere ihanet etmişti bana... Bunun intikamı alınmalıydı... Kadınmış gibi olarak bir taraftan sevgisini talep ediyormuş gibi yaparken diğer taraftan sen benim erkekliğime değer vermedin madem  öle işte böyle dedim.

Babam beni hiç bir zaman sevmeyecekti çünkü ben erkektim.

Babam bana bağırdı...Geçen gün de bağırmıştı... Eskiden benimle ilgileniyordu... Acaba bundan sonra hep bağıracak mı? Evet o hep bana bağırsın ki ona öfkelenmek için haklı gerekçem olsun... Hep bağırırsa bana ondan uzak duracağımı bilirim...Bu beni güvenli kılar... 4 yaşındayken aşağı yukarı bunlara karar verdim... Biraz daha yoğunlaşsam daha detaylı yazardım.

Eskiden ilgileniyordu...Şimdi ne değişti... Ama kızına bağırmıyor...Kızı yokken ben vardım... Artık beni değil onu istiyor... Ben de olmayan onda ne var? Benim neyim eksik ya da bende ne var ondan farklı? Penis...!!!

Bu tabii ki sonraki aşamalar olmalı... Uzun bi süre Sebahat' i takip etmiş, incelemiş, gözlemlemiş olmalıyım... Ve onun gibi olamayacağımı fark edince ondan ve onun temsil ettiği şeyden hem korkmuş hem kaçmış hem de küçümsemiş olmalıyım...

Ya da kadın olmanın çok değerli bi şey olduğunu görüp kendim o mertebeye hiç ulaşamayacağımı görüp hem erkeklerle hem de kadınlarla taşşak geçmiş olmalıyım...Kadınmış gibi yaparak...

Bile bile kötü bir kadın taklidi yaparak. Eğer isteseydim tam bir kadın gibi de olabilirdim...Her halimle, oturuşumla, kalkışımla, yürüyüşümle ama gerçek bir kadın yoktu evde  Annem sayesinde travesti olmaktan kurtuldum ahahahaha

Eğer isteseydim tam bir kadın taklidi olabilirdim dedim ama yazdıktan sonra fark ettim, evde gerçek bir kadın yoktu ki. Sebahat çoğu zaman pantalon giyerdi ve saçları neredeyse her zaman kısaydı bir erkek gibi.

Onu bunu boşver de dünkü terapi de beni asıl etkileyen ve senden hiç beklemediğim bir ifade kullandın ve hala bunun şaşkınlığını yaşıyorum çünkü bir gece evvel çalıştığım konuydu. Zıtlıklardan, ikilikten kurtularak, bütünleşmek, birleşmek, bir olmak. Bu gölge teorisinin temelidir. Gölge yönümüzü ancak onu kabul ederek, birleşerek alt edebiliriz. Bu Mevlana Felsefesinin de temeli, dualiteyi aşmak holostik bakmak.

Senden böyle bi şey duymayı beklemiodum. Zıtlıklardan kurtulmak. Birlik olmak, bütünlenmek. Sana gelmeden bi gece önce bu konuyu okumuştum. Şaşırttın beni.
« Son Düzenleme: 01 Ekim 2014, 10:20:52 öö Gönderen: psikolog »

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4100
    • Profili Görüntüle
Ynt: EŞCİNSEL TERAPİ NOTLARI
« Yanıtla #1 : 02 Ekim 2014, 11:29:02 öö »
Kız arkadaşların var mı diye sordu.
Ben de var dedim. Öyleyse onlardan birini. çağır üçümüz takılalım dedi.
Kısaca bu çocuk ensest.
Benim tespitime göre yılların tecrübesi ve derin psikoloji bilgimle diyebilirim ki bu talebin altında ensestiyöz dürtüler vardır.
Ben babasını temsil ediyorsam, kız arkadaşım ya da karım da anasını temsil eder.

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4100
    • Profili Görüntüle
Ynt: EŞCİNSEL TERAPİ NOTLARI
« Yanıtla #2 : 06 Kasım 2014, 12:02:17 ös »



gökhan
dün benle buluştu
ağladı sızladı
icra gelicekmiş falan filan
6 milyar kredi çek dio bana ver dio. Ben de sana yönlendirdim onu.

Bu konuyla ilgili 2 dk bilgi verebilir miyim?



Samanyolu'da gösterilen Sır Kapısı adlı dizinin senaryosunun, Taksim''de Çicek Pasajı'nda bulunan bir meyhanede yazıldığını biliyor muydunuz?

Senarist her gece orda içti, kafası güzelken zihnine gelen safsataları Sırlar Kapısı diye Türkiye toplumuna kakaladı.


Bu gerçek bir bilgidir. Senaristi yakından tanıyan bir arkadaştan öğrendim. Sadri Alışık'tan bi öğrenciden



Biliyor musun Gökhan, ben kendimi kullanılmış hissediyorum. Bütün o davetler, ikramlar, kahvaltıya çağırmalar sanki bir planın parçasıymış gibi duruyor. Bu da beni senden soğutuyor. Sen gerçekten benim kardeşimsen parayı kullanarak kendine ve çevrene zarar vererek intikam almayı durdur. Ben senin öfkeni kusma aletin değilim. Babanla ilgili problemini çöz. Adresi gösterdim sana, uzman yardımı al, ben senin yanındayım.


CEVAP

Öyle düşünüyorsan soguyorsan bişey diyemem abim. O senin düşüncen. Sonucta bende paran kalmıcak bi zararında olmucak maaş kartım sende kalıcak cunku abi.bu düşüncen beni üzdü abi.ben seni kullanmadım. Yardımcı olamıcam kusura bakma kardeşim diyebilirdin abi.cok farklı düşünmüsün abi cok üzüldüm.yardım alıcam inşallah abicim ödemelerimi yapayım önce.



Gökhan a bu kadar güçlü hayır diyebilir miydim c.tesi akşamı Seyda msj atmasaydı ve ben pazar sabahı sana gelmeseydim?



HAYIR !!!


Ve şunu da fark ettim âşık olduğum erkekler , erkeksi kadın türünden, bu hep böyle.


Gökhan o akşam hepten kadına dönüşmüştü, benden borç isterken, yalvarması, ağlaması, ellerimi tutuşu.


Ama hiç biri gerçek değildi, çünkü bilinçaltı onu yıkıma götürüyordu, ekonomik yıkım. Ve o bundan memnundu, intikam almanın hazzını yaşıyordu aslında.


Neyin İntikamı. Babasına olan öfkesi, karısına olan altan alta kızgınlığı, bana olan bastırılmış cinsel yöneliminin baskısı....


Çelişkili, zıt duyguların yarattığı kaos...


O gece ayrılırken 50TL istedi, veremem dedim.... Bari dedi maaş kartınla 20TL lik benzin al, yolda kalabilirim... Çenesinden hafifçe tutup, kafasını yüzüme çevirdim, Gözlerinin içine baktım, gülümsedim. Gökhan'ım dedim bunu sana yapamam, sana zarar veremem hadi iyi akşamlar diyip yanaklarından öptüm ve çıktım gittim arkama bile bakmadan...



Kredi çekmekle ilgili son kararımı ertesi gün sölerim demiştim ama kararımı çoktaaan vermiştim... HAYIR ...!!!