Gönderen Konu: Zemheri  (Okunma sayısı 4935 defa)

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4100
    • Profili Görüntüle
Zemheri
« : 26 Şubat 2010, 02:06:46 ös »
Zemheri

Karakış ilkim şartlarının en zor dönemini ifade ediyor, en sert koşullar yaşanıyor doğada bu devrede zira. Yine o karakış sezonundan geçiyor insanlık bu kuşakta, gribin en domuzu revaçta; ekonomi dünyada kesatta.



Bir zamanlar eli en geniş işçiler olan ve hava sahamızı dumanlandıran tekel personeli zarar eden kurumlarından kar etmek için partileri yol etmişler zemheri ayında. Kozmik odasına kar düştü askerin, terörün şehir yapılanmasına kıran girdi bu ayda.
Hazreti Musa devrinde kavmine gökten bıldırcın ve kudret helvası gelirmiş rızık çölde, ancak bıldırcını avlarlar kudret helvasını da çöldeki doğa koşullarında sabahları toplarlarmış kitabın kaydına göre. İnsanın hayat standardı kendi emeği ve emeğinin işletmede alacağı değeri ile ilgili, sömürülmediği kadar alın teri yeterli. Üreten insanlardan oluşan ülkeler kendi emeklerini dünya pazarında kıymetinden satabilecek örgütlenmeye sahipse cihan piyasasındaki ağı ile ne iyi. Millet olmak ve ticaret örgütlenmesini sağlam ve doğru kurmak; bunu cihana yani müşterinin var olduğu her yere yayabilmek kurumlaşmış bir hali gerektirir.
   Türk toplumu Osmanlı çağında pek ticareti sahiplenmiş olmadığı söylenir, bu ticaret ağı konusunda Yahudilerin namı anılır o devirde de bu devirde de. Pazarlama ve fiyatlandırma konusunda tekelleşmek veya etkin olup karar mercii olmak üretimden de ziyade hüner isteyen husustur zira bu dönen dünyada. Tarım da sanayi de üretim ve pazarlama usulleri üzere yürümekte, kapitalist örgütlenme haramiliği kurumsallaştırmıştır ve rızaya bağlamıştır adeta haracı. Tefeciye mecbur olan köylü veya esnaf gibi ülkeler de tefeciye mecbur olurlar bu kıskaç altında.
    İlklim doğada olduğu gibi ticaret piyasasında da belli usullerle işler, baharı kışı vardır ticaretin de paranın da. Bağıranın ağzını susturmak için kaynakları onun ağzına akıtmakla ne adalet ne de hakkaniyet sağlanır; emeği koruyan ve mazlumu kayıran bir sistemi yaygın biçimde etkin kılmak için her safhada ve seviyede örgütlü olmalı insanlar. Hakkın korunması için gereken hukukun tesisi tüm insanlığın meselesidir, organize azınlıklar organize olamamış çoğunlukları yenmeleri bundandır.  Savaşlarda hedef kaynaklar üzerine egemen olmaktır ve savaşım şekilleri gelişip değişmiştir. Her toplum diğerinin elindeki kaynakları kendi çıkarları için tahsis edebilmek için örgütlenmektedir. Bu uğurda din ve misyonerlik, milliyetçilik ve etnik yapılar, çatışma ve terör gibi her argüman silah haline getirilmektedir.
    ‘Zemheri ayında gül istemek’ içerisinde bulunulan koşulları iplememek anmalımda bireysel arzularını önemsemek manasını ifade ediyor olmalı. ‘eşeğin çalıştığı at içindir’ deyimi de emektarların emeğinin tüketici hazcı sosyal sınıfa yaradığının bir ifadesi belki. Nimetler gibi külfetlerin de denkleştirilmesini sağlayacak yapılanmaları her aşamada önemsemeli ve tesisine emek vermeli insan. Eşekle at arasında bu denkleştirmeyi yapamayan, işçi ile işletmeci arasında da yapamaz bu metodu kurmamış olduğu için daha en basit aşamasında. İşin karmaşıklığı ve geniş bir art alanı olduğu halde, bir kişiden bir günde adalet hesabı sormak yerinde değildir. Masum olmadığını bilmeli herkes kendisinin, kendine adalet etmeyenin başkasından adalet istemesi kabil değildir zira.
     ‘Sanki benim mor sümbüllü bağım var’ diyecektir kendisinden talep edilen kişi, kaynaklar sınırlı ihtiyaçlar sonsuz iktisat ilmine göre daima. Ne ekersen onu biçersin doğadan, zorluk da vardır kolaylık da; zora göğüs germeyen kolaylığa eremez elbette. Ancak ‘sana sevdanın yolları, bana kurşunlar’ usulündeki taksim adil olmadığından süreğenlik kazanamaz. Duvarı nem insanı gam sistemleri de adaletsizlikler yıkar. Karakış karagün gibidir, dost karagün içindir. Zemheriden sonrası bahar aylar, emek veren gül derer. Bir gül bin emek ister, çile bülbülüm çile


Ömer ÇELEBİ
iyisaatteolsunlar@hotmail.com
« Son Düzenleme: 26 Şubat 2010, 02:12:25 ös Gönderen: psikolog »