Gönderen Konu: Garip Bir Karanlık Hikayesi  (Okunma sayısı 6373 defa)

Paronoid

  • Newbie
  • *
  • İleti: 28
    • Profili Görüntüle
Garip Bir Karanlık Hikayesi
« : 19 Nisan 2009, 12:46:02 ös »
                  Garip Bir Karanlık Hikayesi
''Gecenin en karanlık anı güneşin doğuşundan az evvel olan andır.'' 

  Sokakta yalnızım.Sınırları karanlıkla biten sokaklarda.Havada içimi titreten bir rüzgar var.Ben tek başıma yalnızım.
Dolunay bile terketmekte bulutların arkasına gizlemiş kendini bir suçlu gibi
    Ne bir köpek nede bir kedi var.Ben yalnızlığım ve suskun kaldırımlar.Bir çift el var,bir çift göz,bir çift kulak ve en önemlisi bir
çift Kalp var biri bende diğeri sonu görünmeyen karanlık sokakların ötesinde ne adı nede sanı belli olmayan bir sevgili var.
Ha bide bu karanlık sokaklarda Umut yok,sevinç yok korku var belli belirsiz bir hüzün var.Ve insanı çıldırtacak bir sukunet...
    Evet insanı çıldırtan sessizlik,hani birine çok öfkelenirsiniz sövüp sayarsınız veryansın edersiniz belkide ağlarsınız ama karşınızdaki
size ne bir cevap verir nede dinler.İşte öyle bir sessizlik o sustukça sizin içinizi kabartan bir sessizlik...
    Her kapı kapalı üstünde kilitler üstüne kilitler var.Uzaktaki evlerde belli belirsiz bir ısıklar
 Hava iyice karardı bir kaldırıma çöktüm.Derin nefes alıp verdim içime çektiğim nefes bile çok yavan geldi.''al bu sana  yeter bu bile haram sana ''der
gibi acı bir nefesti alıp verdiğim soluklarım
    Ellerimi yukarıya doğru kaldırmak istedim,istedim çünkü karanlık öyle bir çökmüştüki üzerime en ufak bir ışık kırıntısı bile bırakmamıştı bana
Yıldızlar bu gece küskün gibilerdi.Semaya kaldırdığım ellerimi bile göremiyordum.Sanki yok oluyorum diye geçirdim içimden
    Bu ettiğim laflar ses olarak mı dökülüyordu ağızımdan yada bi düşünceden mi ibaretti karar veremiyordum.Birden geçmiş hatalarım günahlarım
geldi gözümün önüne.Çok ağır geldi ruhum bedenime,içim eziliyordu.Vucudum soğuktan mı  kederden mi bilinmez santim santim çürüyüp yok oluyordu.
   Evet bu belkide hatalarımın günahlarımın bedeliydi geçmişime sunulan bir kurban yada kefaretti,Ölmeyi bile hak etmiyordum bu yüzden yok oluyordum
bu hayattan siliniyordum artık altımda duran kaldırımı bile hissedemiyordum ya uyuşmuşum yada kaldırım bile terk etmişti beni.Birden ellerimi hatırladım havaya
doğru kaldırdığım ellerimi onları göremiyordum ama havada olmalılardı.Artık fazla zamanım kalmamıştı çünkü çok az bir ben kalmıştı yok oluşuma...
   Arkamdan ne diyeceklerdi  beni bulamayınca telaşlanacak bir kimsem bile yoktu,iki  üç kişi sorardı bulamayıncada unuturlardı elbet.Bir mezarım bir naaşım
bile olmayacaktı.Bitmemem az kaldı diye geçirdim içimden ama neden bukadar acısızdı.Bana acı bile değmez yok olurken diye düşündüm.Bu lanet olası
hissizlik beni kahrediyor.Siz gözünüz varken görememeyi,kulaklarını bir kurt gibi dikmiş en ufak bir çıtırtıyı bile duyamak için beklerken duyamamayı
yada teninizdeki rüzgarı hissedememenin nedemek olduğunu bilirmisiniz.Sanmıyorum ama çok kötü bir şey,biraz önümde duran çöp konteynırının kokusunu
çekmek isterdim ciğerlerime delicesine ama hayır hiç birşey hissedemiyor görmeyiyor koklayamıyordum.
    Ellerim hala havada olmalıydılar,içimden sessizce yakarıyordum.
-Tanrım,Tanrım biliyorum değersizim şeytan bile benle uğraşmıyor saptırmak istemiyor.Artık yok oluyorum Tanrım evet hemde bunlar son sözcüklerim olmalı sana
Tanrım,Tanrımm ne olur bir Umut!!
Dedim ve bir şey oldu artık ne içimdeki ses nedebir düşünce vardı herhalde yok olmak böyle birşeydi ebedi hissizliğin yanında içindende birşey geçiremiyordun
    Birden göz yaşı hissetim göz pınarlarımda evet o sıcak o tatlı göz yaşım aşağıya doğru süzülüyor toprakla bir olmak ona sarlmak için can atıyordu yanaklarıma
süzüldü yanaklarımı hissediyordum artık ve ordan çeneme geçtiği yerleri tekar hissetmeye başlamıştım.Ve o ufak damla toprakla buluştuğunda güneş belirdi ufukta
bir horoz acı acı ötüyordu.Ve çöp berbar kokuyordu
   Aniden o sesi duydum ''Allahu ekber allahu ekber...''Allahım şükürler olsun ben benden vazgeçtiğimde sen benden vazgeçmedin dedim e hem sevinçten ağlayarak
hemde koşarak sana geliyorum allahım...senin evine...camiiye...
                                                                                                     Paranoid Umutlar
                                                                                                   tarih:18.04.09
                                                                                                  saat:1.34

Şiir diye başladım hüzün olsun sonu ölüm olsun istedim bir hikaye oldu sonu O oldu belki benimle böylece konuşmuş oldu çünkü aklımdaki her düşünce
her fikir her kelamda Onundur O isterse çıkar O isterse olur. Şükürler olsun Ona




enderkiyak

  • Newbie
  • *
  • İleti: 4
    • Profili Görüntüle
Ynt: Garip Bir Karanlık Hikayesi
« Yanıtla #1 : 21 Nisan 2009, 09:50:03 ös »
çok güzel bir yazı olmuş kardeşim.Ellerine sağlık...:)

Paronoid

  • Newbie
  • *
  • İleti: 28
    • Profili Görüntüle
Ynt: Garip Bir Karanlık Hikayesi
« Yanıtla #2 : 25 Nisan 2009, 07:46:51 ös »
saol tşkürlr

Beyaz_Karanfil

  • Newbie
  • *
  • İleti: 16
  • ...& Everything is possible if u want.. &...
    • Profili Görüntüle
Ynt: Garip Bir Karanlık Hikayesi
« Yanıtla #3 : 11 Mayıs 2009, 10:21:46 öö »
Sanırım senin birçok yazını daha okuyacağız :) ...Ellerine sağlık...

Paronoid

  • Newbie
  • *
  • İleti: 28
    • Profili Görüntüle
Ynt: Garip Bir Karanlık Hikayesi
« Yanıtla #4 : 13 Mayıs 2009, 04:20:29 ös »
umarım teşekürler...