Gönderen Konu: EŞCİNSEL TEDAVİ: BİLİNÇALTI OYUNLAR-OBSESİF NARSİST BORDERLİNE PARANOİD KİŞİLİK  (Okunma sayısı 3048 defa)

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4102
    • Profili Görüntüle
Selamlar hüseyin bey

Son terapiden bu yana epeyce şey keşfettim ve epeyce şey açığa çıktı.

Paranoid, narsist, borderline, obsesif ve sadomazoşist kişilik bozukluklarının sırasıyla ve nereden kaynağını aldığını gördüm.


Bu haftasonu keşfettiğim şey kişiliklerin kaynaklarıyla gözlerimin önüne serilmesiydi.

Paranoid, korku ve şüphe kaynağını çocukken babamın annnemle sevişmesini görmemden alıyordu bunu tespit etmiştik.bunu babam anneme eziyet ediyor annem acı çekiyor diye algılamıştım ve babam anneme değilde bana yapsın bu eziyeti diye yorumlamışım ve bende çok rahatlamıştım evet korku ve şüphe aslında başlı başına korku babama benzettiğim erkeklerde çünkü babamı doğrudan erotikleştiremediğim için ona benzeyen erkekler hem sosyal açıdan hemde cinsel açıdan acı ve eziyet çektirilmek dürtüsüyle iyileştikten yıllar sonra  bilinçaltından çıkıp gelmesiyle yüzleştim.babama benzettiğim erkekler korkumu acıyı çağrıştırırken bütün bunu eşcinsel yönelimim varken neden sarışın erkeklerden duygusal aşk gibi daha masum şeyler beklediğimi anladım sarışınlar ve mavi gözlüler yani ben gibi olanlar onlara da duygusal ağırlıklı yaklaşıyordum ki aşık olduğum o çocuk sarışındı buda narsisit kişiliğimi oluşturuyordu. babama benzeyenlerden dolayısıyla babamdan kaçış. kendime aşkın yansıması.


Daha sonra orta okul zamanlarımda babamın penisini görmem onu yüceltmeme yani onunki daha büyük ve o daha iyi dememe bilinçaltı anlamında sebep oluyordu ki buda yine iyileşip erkekleştikten sonra sürekli kendimi kıyaslamam erkeğin orası burası benimkiyle aynı gibi çağrıştırmalar yapmama sebep oluyordu.bu obsesif takıntılı düşüncelerin kaynağını bi şekilde kendimi değersiz hissetmeme ve kıyaslama yoluyla denkleştirmeme götürmemin nedeniydi.tabiki yüceltme demişken borderline ıda demiş oluyorum.

Sadomazoşist ise penisimdeki kasılmalar doğrudan sünnetle alakalı onlarca insanın erkeklerin başımda ellerimi ayaklarımı tutarak ki doğal olarak babam bunlardan bir tanesidir işte bu şekilde kesilmesi.  kadınlarda bu cümbüşte olması ve annemin beni koruma güdüsüyle o yapışık efhamlı haliyle ağlayıp beni diğer odada küçük düşürmesi cabası sünnetimde kesilme hissinin şimdi penisimde hissettiğim soğuk acımsı yanmanın olduğunu gördüm. erkekleşmemin ana babamın sevişme sahnesindeki algıladığım babamın anneme eziyet ediyor sanmamın ve kendime yapılmasını istememin sancısını ve penisimdeki acıyı tekrar tekrar yaşayarak aslında anneme bak benimkide acıdı yaşasın seni yalnız bırakmadım deyişimin fiziksel tepkisi işte böyle


Ben beni kullanarak, terapide iyileşip erkekleştikten sonra bile  bu bilinçaltı süreçlerim yani konuşmadığımız bu travmatik görüntü ve olayların tek tek açığa çıkması bugün iyileştiğim günlerde hissettiğim rahatlama ve huzurun çok daha fazlasını yaşıyorum.bu süreçte eşcinselleşmedim aksine iyileşmeye devam ettim ki bunlarda cabası

Yalnız merak edip düşündüm ve sordum

Neden bu fedakarlık ve bilinçaltı oyun ?

Hastalık kavramını biliyoruz mesela kanser bi hücrenin yanlış çoğalmasıyla tümörün oluşması ve hastalık hali.veya bi trafik kazası anlık saniyelik bi olayla ölüm yada sakatlıklar

Bunları düşünmeden önce dedimki allahım neden bu fedakarlık yani annemi korumak için bu görüntülerle kurulan bilinçaltı oyun ve sonra hayatında yanlış gitmesi hem kızdım hem sordum neye yaradı neden sanki boşuna kendimi kullanılmış bi bez parçası bi boş teneke gibi hissetim.sanki allah beni diğer insanlardan daha az seviyor ve daha az önmesiyor gibi onlar bi amaç için yaratıldı bense aracı gibi geldi. engel olamazmıydın allahım örtemezmiydin gözümü onca meleğin var sonra düşündüm  ve hastalık kavramı aklıma geldi mesela bi tümör bir hücrenin yanlış üremesi o zaman onada aynı şeyi söyleriz engel olamazmısın bi hücrenin yanlış çoğalmasına yada trafik kazası bir milim bir saniye farkla kurtulacak onca hayat. neden engellemedin?


Anladımki imtihan rabbin hayat denilen deryanın içine koyduğu bi parçası


Ve o parça bizdeki hisleri duyguları dürtüleri ve düşünceleri açığa çıkarıyor.Eğer bütün bunları iyi dengelersek akıl yürütme yeteneğimiz ve hayata bakışımız zenginleşip güçleniyor buda Allaha yakınlaşmamızı kolaylaştırıyor.