Gönderen Konu: İLAHİ AŞK ATEŞİ  (Okunma sayısı 2340 defa)

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4100
    • Profili Görüntüle
İLAHİ AŞK ATEŞİ
« : 31 Ağustos 2016, 09:53:09 öö »
İLAHİ AŞK ATEŞİ

Sevgili Milletim!

“Hikmet, değerli bilgiler müminin yitik malıdır" dedi o yüceler yücesi insan. Sağır olduk millet olarak o kutlu sesi işitmez, duymaz olduk.
Yüce bir millet olan milletimiz, asırları kuşatan büyük devletinin yıkılış acılarını; kahramanlıklarla kurulan yeni devletinin kuruluş acılarını yaşarken tarih ve kültürel yani medeniyet bağlarından kopartılarak sosyolojik ve psikolojik hastalıkların pençesine sinsice düşürülmüştür. Batı, bıkmadan usanmadan çabalayan düşmanımızdır. Batı, bıkmadan usanmadan feth etmemiz gerektiğini düşünmemiz gereken ülkümüzdür.

Batı, kavramlarını bilim kisvesi adı altında soktu düşünce dünyamıza ilkin truva atı olarak. Kavramlarımızı kaybettik ilkin.. 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Kurtuluş Savaşı ile son destanını yazan milletimiz " şehadet " kavramını unuttu! Bir "hilal" uğruna nice güneşlerini, yıldızlarını söndürmeyi göze alanların tarihidir tarihimiz. Son otuzdur kırktır gecen yıllar içerisinde genç nesiller birbirine düşmanlaştırılırken " şehit " olmanın bilincinden yoksunlaştırıldı. Ali'ler Ali, Hüseyin'ler Hüseyin, Hasan'lar Hasan olma rüyası görmez oldular artık.

Türk, Kürt, Çerkez ırkları; Kadın, Erkek hakları ayrımları, cinsel kimlik vb kavramlar Batı sosyolojinin düşünce dünyamıza dayattığı kötücül ayrıştırmalardır. Bizi bizden koparan kavramlardır. Batı'nın sosyolosinin esiri olmamak gerek.
Kaybettirilmek isteniyoruz...

18 Mart, bize yeniden bir daha yeniden "şehit" olma kavramını hatırlatmalı. Çanakkale'de şehit olmayı göze alarak geleceklerini din, iman, vatan, millet aşkı için feda eden tüm lise öğrencilerinin bilinçlerini gençlerimizin ruhuna aşılayacak eğitim sistemini yeniden yapılandırmalıyız. Kariyerleri adına soru bankalarının içinde ruhlarını kaybetmiş gençlik, kimlik sorunlarından öteye bir yol bulamaz.
Çanakkale şehitleri bu milletin tarihin göğsüne taktığı en altın madalyalardan biridir... Ayşe'lerin, Fatma'ların, Zeynep'lerin kınalı kuzuları doğdukça, bu milletin ruhu hala bilincinde olsa da olmasa da şehit kanlarından güç almaktadır. Bedir Savaşı ile başlayan bu ilahi aşk ateşi, Çanakkale Destanına değin hala sönmemiştir ve söndürelememiştir.

Çanakkale, Bedir'dir...

Bedir Savaşı sonrası bir kısım Mekkeli esirler, okuma yazma bilmeyen Medinelilere bunu öğreterek serbest kalmıştır. Bedir Savaşında bu anlamda bilimin ve medeniyetin temelleri atılmıştır. Bedir'de atılan bu temel Çanakkale'de bir kez daha perçinlenmiştir. Çanakkale cephesinde Galatasaray, Kayseri, Edirne, Konya, Sivas Balıkesir vb lisesinde son sınıf okuyan ve eli silah tutan bütün öğrenciler de cehpeye gitti. Yaklaşık 10 bin üniversiteli ve 70 bin orta öğretim öğrencisi şehit düştü.
Çanakkale'de okumuş bir nesli kaybetmedik. Okumuş bir nesil, Çanakkale'de Bedir'de atılan bilimin ve medeniyetin temellerini şehadetleriyle yeniden güçlendirdiler...
Yüce Milletimiz, tarihsel süreç içerisinde zaman zaman yere düşse de başka milletlerin karşısında asla diz çökmediği için, yeniden dirilme bilincini ve kabiliyetini yitirmemektedir.

“(Ey Resûlüm!) Sana hilâllerden de soruyorlar. De ki: Onlar, insanlar ve hac için vakit ölçüleridir…”
Bedr'in aslanları bize hep ışık olmuştur..

Biz Hilal'in çocuklarıyız.

18 Mart 2016
16:00
Edirne