Gönderen Konu: Sokak kedisi  (Okunma sayısı 4624 defa)

Paronoid

  • Newbie
  • *
  • İleti: 28
    • Profili Görüntüle
Sokak kedisi
« : 23 Ağustos 2009, 09:47:11 ös »
                                   Sokak kedisi
             Gözümü açtığımda hayata belli belirsiz bir karaltı vardı.Bir şey görünmüyordu gecenin karanlığında dünyaya gelmiştim.Diğer  kardeşlerimle beraber görmeden .Annemin  kokusuyla bulduk süt dolu göğsünü ve sonu gelmez açlığım başlamış oldu o gün.Ben daha bilmiyordum,sütün tadını  ilk ve son kez bulduğumu  ve ne annemi nede kardeşlerimi  bir daha asla göremeyeceğimi .Nerden bilebilirdim ki annemi haylaz çocukların tutup oyun adı altında işkenceyle öldürdüklerini diğer kardeşlerimden bazıları açlıktan öldü birkaçını babamız katletti vahşice,ben hariç kalanları ise arabaların o pırıltılı parlak ışıklarına kanarak tekerliklerin altında ezilip can verdiler.   
             Ben daha yeni yaşamı öğrenen  küçük daha bunun ne olduğunu kavrayamadan ölüm acısını tatmıştım.Çok yakardım,çok ağladım.Kimi sesime kulak verdi başımı sevgisizce acıtarak okşamaya çalıştı.Kimi rahatsız oldu su attı.Hatta bir keresinde  soğuk bir kış günü sevgisizlikten inim inim inlerken biri pisi pisi diye çağırdı yanına sevinçle koştuğumda  attığı tekmeyle afalladım.Beklememiştim bunu ağladım.Belki duymuşsunuzdur .Ağlamalarımı yada anlamayıp size miyavlama olarak gelen bağırışlarımı.
Çabuk büyüdüm ben çabucak fırsatını vermediler bana bebekliğimin çocukluğumun.Sonra günlerden bir gün daha sokağa alışamamışken  taktılar boynuma bir ip sonra sonra öğrendim adına tasma dedikleri bu esirlik bağının.Beni bir aile aldı yanına yemek verdiler su verdiler süt verdiler bana ama yinede sevgi veremediler.O zaman anladım bu sevgi lüks bir şey idi ve benim gibi bir sokak kedisine çarçur edilemeyecek kadar pahalıydı anlaşılan.
               İşte o gün vazgeçtim bir gün sevilirim umudumdan ağır geldiği için bana.Günlerimi cam kenarında dışarıyı izleyerek geçti.Beni alan insanlar ha bire Pamuk diye çağırdılar.Bu adımı da hiç sevemedim.Benim bir adım yoktu çünkü  ben bir sokak kedisiydim.O kadar  alıştırmışlardı ki tasmaya,kuma pislemeye kedi mamanı adında o  rezalet şeyi yemeğe,hatta ve hatta o sözde ismim Pamuk a bile itiraz edemedim,isyan edemedim ne dedilerse yaptım.Kendilerini tatmin etmek için beni yalandan sevdiler,okşadılar,karnımı kaşıdılar.Verdikleri o nimetlere şükür için bende yalandan mırlamayı öğrendim artık.Bir gün beni alan sahiplerimin bir bebeği oldu .Ve ben dosdoğru kapı dışarı edildim.Benimseyemediğim ait olamadığım yuvamsı yerden başladığım yere sokaklara döndüm.
              Aç kaldım üşüdüm.Çok sonradan anladım bana neden pamuk adını verdiklerini bembeyaz tüylerim vardı.Gel gör ki o güzelim tüyler çamura bulandı ,yandı ,pislendi ben yalayarak temizledim o kirlendi  artık o ilk gün ki beyazlıktan hiç eser yoktu ne kadar temizleye çalışsam da aynıydı bunu anladığım gün vazgeçtim temiz olmaktan.Bazen yağmur yıkadı beni bazen kovmak için atılan sular aldırmadım.Çöpten yemeğimi çıkardığımda şükrettim bulamadığımda daha sıkı sarıldım şükre.Beklentimin olmayınca kaybedeceğim bir şey olmadığını öğrendim.
              Sokaklarda çok ezildim bir sürü kedi tırmaladı beni kanattı etlerimi karşılık bile vermedim.Bir sürü köpek saldırdı ağaca çıkmaya bile tenezzül etmedim.Hatta ağzından kurtulmaya bile çalışmadım.Her sokak kedisi gibi aşklarım oldu benimde bazen bir ciğerci kedisine bazen hırçın bir çöplük dilberine ama olmadı beğenmediler beni zaten bende beni beğenemedim bir türlü
Hala boynumda canımı acıtan o tasma vardı sanki tüm belaları çekiyordu üzerime ama  asla amenna etmedim.Ne bir kase süt için yalandan sırnaştım nede bir parça et çalmadım kimsenin rızkından .Bu yüzden bana aptal kedi dediler aldırmadım.Çok nadir zamanlarda bulduğum yemeğimi,paylaştım içten miyavlayan her kediyle bazen zorla emeğime buyur ettiklerim bana nasip bırakmadı.Ses etmedim.Kuyruğumu aldığım gibi arkama bir daha bakmadan döndüm gittim.
               Sonra çok garip bir şey oldu.Bir gün açlığında etkisiyle sıcaktan bayılmak üzereyken bütün gölgelerden kovulmuştum.Vardım kızgın bir taşa ölüm uykusuna dalmışken biri geldi elinde bir tas süt gönlündeki sevgi gözlerinden ve yüzünden belli olan o adam geldi.Aldı beni kucağına üstünün kirlenmesine aldırmadan. Bu kez gerçekten sevgi dolu dokunuşları yaşadım.Ve ondan sakınmadım içimde yıllardır biriktirdiğim sevgimi bir süre sevdi ,süt içirdi sonra gözlerime baktı canımı acıtan bir şey olduğunu anladı ona boynumu gösterdim.Hemen anladı ve tasmayı çıkartıp boynumdan öptü ve beni usulca yere bırakıp gitti.
              Kuytu bir köşeye gittim. Bütün tüylerimi bembeyaz oluna değin yaladım .Ve ondan sonrada ne bir kedi ne bir köpek nede bir başkasından korkup kavgadan kaçmadım .O adama duyduğum aşkla yeniden doğdum.Ve yalandan artık kimseye sevgi göstermedim yalan olan elleri her ne pahasına olursa olsun tırmaladım.
ilk doğduğum gün kalbimden geçirdiğim  o  duayı anımsadım ‘’Rabbim bana Aşk ver’’
O günden sonra da her yerde sokak sokak   aşkla O nu Aşkı aradım…

            03.07
İçimde bir kasvet,bir eksiklik vardı birkaç  gün önce rüyamda bu kedi ölmemek için bana sığınırken benim yüzümden öldü.Bu yazı içimdeki aşk dolu kediye bir özür bir vefadır sizede bir uyarıştır.Aik nerde nezaman nasıl ve hangi kılıkta geleceği belli olmaz belli olan tek şey ‘O’dan herkese geldiğidir ama onu fark eden aşkı içeri kalbine alan çok azdır.Aşka kalp kapılarını sonuna değin açıp en iyi yerlerine buyur eden güzel insanlara teşekkürler ediyorum…
                                           Baydar