Gönderen Konu: önce aşk sonra herşeye dair yazılar  (Okunma sayısı 4584 defa)

murad

  • Newbie
  • *
  • İleti: 1
    • Profili Görüntüle
önce aşk sonra herşeye dair yazılar
« : 29 Mayıs 2009, 10:25:43 öö »
Şehrin göbeğinde ,sessiz bir gece, yitirilmiş bir aşk sonrası, bir şehir mezarlığında, bir adam ve şikayetleri dinleyen bir evliya… adamın evliyaya nazlı bir serzenişi belki de: “ bu şehir ilk defa bu kadar ağır geldi bize ve başka gidecek yerimiz yok anla ne olur”

Başlangıç saati : 00.23
Günlerden Perşembe  29.01.2009


               Kullanım kılavuzu

•   yazılan yazılarda yazan kişi karşılık beklemeden , herhangi bir umuda kapılmadan içinden nasıl geldiyse , öyle kaleme almıştır.
•   okuyacak kişinin halihazırdaki düşüncelerini değiştirmekten ziyade yazan kişinin gönül aynasından yansıyanları içermektedir .
•   bu yazıları kaleme alan yazar hayatında hiçbir zaman böyle bir şey yapmamıştır . Şu an içinden gelen duygu ve düşünceleriyle – her ne ise o içindeki kaynağı bilinmez – fildişi kulelerinden inmiş, artık armudun sapını üzümün çöpünü umursamaz olmuştur .
•   yazar bu yazıları okuyacak olan kişinin ruh sağlığını da düşündüğü için , yazıların dozajını ve ne zaman ,nasıl okunacağı hakkında bilgi verme zorunluluğunu da kendinde hissetmektedir .
•   size ulaşan bu yazıları insanlardan uzak ,sakin , romantik, zihni dinlendirmeye müsait, hayat karmaşasından uzak,akşamları teker teker  okumanız gerekmektedir.
•   Yazılan bu yazıları okuyacak kişinin öncelikleri aşk , sevgi, vb… romantiklik içeren şeyler olmasa da yazıları sonuna kadar okuması zorunludur yoksa okuyucu hakkında yasal işlem başlatma yetkisi yazar dadır 
•   Yazıları tane tane , sindire sindire ,zamana meydan okurcasına ,acele etmeden yavaşça okumak kelimelerin daha net anlaşılmasını sağlayacaktır. Unutulmamalıdır ki kelimelere emek verdikçe , anlam verildikçe derinlik kazanır .





 Ha unutmadan ,değerli okuyucu :

      Kendine zaman ayır .
      Hayatta biraz daha yavaşla .
      ?
      Fırsatlarını değerlendir .










Başlangıç saati : 23:07
Günlerden Çarşamba 28.01.2009



                         Opus -1
                     
                                                     Önce aşk
                                       Sonra her şeye dair yazılar


             

                 Aşkı yaratan ve sinelerimize aşkı yerleştiren , bizi aşkıyla
                 Kuşatan yüce sevgilinin adıyla başlarım .






 

            Aşk:
Talibin gölünden çıkıp başka bir gönül aynasında görüntü bulan,açıklanması zor,direnmesi çetin ,şuur yollarını kapayıp ,bir hayal uğruna bütün her şeyden vazgeçiren ,dozajı yüksek ,etkili bir ilaçtan daha etkili ,anlaşılmaz bir iksir mahiyetinde, gönülde kaybettiği huzuru yine  gönüldeki tatminde arayan ,gönül dışında hiçbir yere sığmayan,sorularına cevap veremediğimiz bir kaos ….





















Başlangıç saati: 23.55
Günlerden Çarşamba 28.01.2009









               Opus -2
                              *aşk kendinde kendini aramaktır * (Mevlana)

 (  arayışım kendimde ya da bir başkasındaysa her bir ayrıntıya emek vermem gerekir)

  “ kurtuluş , kendi kalp kuvvetiyle derde belaya atan kişinindir.
Helak olmaksa ,zayıf bir yürekle geriye dönenindir .” (Hz. Ali )
Kurtuluşa erebilmek için susuzlar gibi suya hasret olmak icap eder .
Susuz kalmış bir insan nasıl ki bir yudum su için her şeyi fedaya hazırsa kurtuluşa erebilmek içinde cesaretle , samimi , saf ve temiz bir niyetle aşka sarılmak gereklidir. Günlerce çölde su arayan , susuz kalan bir varlığın , hayat veren su yerine başka bir şeyi tercih etmesi bir bakıma kendi hayatına kasıt etmesidir .Dünya aşk üzerine kurulmuştur . Aşk dışında alemde her ne var ise teferruattır …





























Başlangıç saati :00.50
Günlerden Pazar 01.02.2009




                           Opus-3
                                           (sevmek ve korkmak üzerine)

“sevmekten herkes korkar çünkü sevmek insanı huzursuz eder .  Kimse bu derde yakalanmak istemez .” (Laedri)



Kaderimiz hakkında karar vermek sadece bize mi ait? Acaba seveceğimiz zaman korkup ,korkacağımız zaman mı seviyoruz?
Daha ne kadar korkmalı yada daha ne kadar sevmeliyiz ? Zihnimizde koca bir boşluk ,gönlümüzde(ki muammadır) hep bir âraf molası ve cevapsız sorularımız.
Bilmiyorum ve susuşlarım artıyor .
 Sadece aşkı anlamayan rakiplerimizin(sevgiliye yakınlaşmaları ) endişesiyle uyku tutmuyor gözümüz ( öyle ki )sevgi hazinesini bekleyen bekçiye döndük donunda.(Fuzuli)


Ah mine´l aşk

Sanılmasın ki  geceler boyunca boşa bağırıp çağırmaktayız !!!
Hayır, aşk ülkesinin doğruluk hisarında nöbet tutuyoruz biz .( Fuzuli )  .

Bitiş saati: 01.07,












Başlangıç saati : 01.55
Günlerden Pazar :01.02.2009





                 Opus - 4
                     ( neden “ben” sorusuna cevap )
-   bu yazı “ neden ben?” sorusuna ithaf en yazılmıştır –

     



   Aşk
  Hususunda gönül e gelen bütün sorular ve cevaplar hep “o”ndadır . “o” sorar . sonra kendi sorusuna kendi cevap verir .
Kararı verende “o”. ( Nusret TURA )
   
   
          Ama
Seninde bir tercih hakkın var benim de ,
Biz aracıyız ,
Olur yada olmaz ,
Son söz yine onun ,
Sonuca değil sürecin mistik tarafına dikkat etmek lazım .

-  ( beyaz bir zarf ve beyaz bir gül , bilmem anlata bildim mi ?) –

Senin gördüğün sana bizim hissettiğimiz bize ne gelirse boynumuz kıldan         ince …




Bitiş saati :02.22





Başlangıç saati: 23.49
Günlerden Pazar 01.02.2009




                   Opus – 5
                                                   ( ayna üzerine )
 
“ayna yoksa aşkta yoktur aynaya bakmayan nasıl aşık olur ?”
 ( Y.B.ÖZDEMİR)



“her sabah harami gibi karşımıza dikilen reklam panolarının buyurganlığına aldırmadan …. Üzerimize devrilecekmiş gibi dikilen beton ormanlarında kaybolmadan ….klaksonların , otomobillerin ve çöpten dünyanın altında kalma korkusunu yaşamadan …çekilmek kendi içimizdeki karanlığa” (Y.B.ÖZDEMİR)

Bir gün ansızın derin bir susuş ….
Peşi sıra bir inziva !
Ruhumuzun parlak aynalı odalarında Leyla ya hasret mecnunca  hayaller kursak  .
-dilsiz            dudaksız-
Aşka şahit ancak aynalardır. (murad)


Bitiş saati   01:06    02.02.2009



















Başlangıç saati 01:29
Günlerden pazartesi  02.02.2009




                  Opus -6
                                     ( Tahir ile Zühre meselesi üzerine )


“Tahir olmak da  ayıp değil Zühre olmak da .hatta sevda yüzünden ölmekte ayıp değil . bütün iş Tahir ile Zühre olabilmektir . Zühre hiç sevmeseydi Tahir ´i ,Tahir ne kaybederdi Tahirliğinden ….”
(Nazım HİKMET)




Gönlümün harlanmış odalarında kendimce aşk oyunları oynuyorum . belki de bende başlayan oyun bende sona erecek . peki yola çıkmak neden o zaman ?
Kendi ruhumdan aşkın aynasına yansıyan her şeye şahit olabilmek için belki de bu çabam . Beni bana yansıtabilecek aynadan bir talebim yok
Sadece seyredebilmek ümidim var .
Gönlümden çıkan ışıltıların , ahların oluşturduğu ahengi, şaşkın çığlıklarımla hayretler içersinde seyretmek istiyorum .
Belki de
             Kim bilir…..(murad)





Bitiş saati  02:32















Başlangıç saati  00:41
Günlerden Salı 03.02.2009





                  Opus – 7
               ( “yanmak” üzerine)



“bir nefeslik ömrüm kalsa dahi ,aşkı ve aşıklığı bırakma . Çünkü insanın değeri aradığı şeylerle ölçülür”  ( M.Nusret TURA )


“inziva” da yerçekimi yokmuş der uzak yolcular ,gidiyorum .gitmenin, gitmemek olduğunu bile bile .
Hiç sevmemek sevmekten iyi olsa da kendinden kaçanlar kendine koşar çoğu zaman …. Y.B.Ö





                 Yaşamak üzerine
             Koca bir ah ! Olsa da 
                                                      Hay-y-at
                                               Yaşamaya değer




Bu bitmeyen bir arayıştır , bitmeyen yanış ,gittikçe derine giden bir sızıdır bu .
Sevgiliye adım adım ilerleyen ….(murad)





Bitiş saati 01:42







Başlangıç satı 22.16
Günlerden Pazar 08.02.2009




                     Opus – 8
                                    ( yalnız gelmek ve yalnız gitmek üzerine )


“bıktım bu dost cüceler ülkesinde dev yalnızlığımı taşımaktan , yorgun alnımdan iri terlerin aktığı kör kuyulara …”(A.KIRDAR)



Kalbimdeki aşk muamması ,ruhumun kör kuyularına sürüklüyor
beni !!! Ruhumun karanlık denizlerinde korumasız bir sevdaya tutulmuşum , gittikçe yalnızlaştığım . Nereye gittiği belli olmayan bir yolcu gibiyim .Ben hep yollar düşledim “derin” yollarda yürürken, bundandır ki aşkta yönünü bilmeyen bir yolcuyum . Bir şehir de yabancı olmayı seven ,en çokta alışmaktan korkanım . Sürekli bir yersizliktir dilediğim .
Çünkü bilirim ki insan yalnız geldiği bu muammayı yine yalnız terk edecektir .

Belki kalan ise bu hoş kubbe , aşktır . – anlayana ithafen –





Bitiş saati 23.02


















Başlangıç saati 23.23
Günlerden Pazar 08.02.2009




                  Opus -9   
                             (tebessüm ve senin tebessümün üzerine )


“kumral gülüşlerini yollarıma sal ,
Sal rüzgara saçlarını bu akşam .
Bir sevda büyüsün ortasında gecenin ,
Bir umut sağanağı yoluma bütün .
Yalnızlığını ben taşırım şehrin ,
Dost ufuklara hasretini ben .
Senin gözlerinde süslenen şehir ,
Bir ince ürperişle düşüme gelir .” (M.ÇELİK)



                                                              SON SÖZ
                                                              Aşkla kal




“ve saatlerce yalnız yoklukla konuşursun” ( Paul VERLAİNE )

Ve yazarın yoklukla aşkı konuşması sona erdi .(murad)





Bitiş saati 00.00.09