Gönderen Konu: EŞCİNSELLİK: EBRU GÜNDEŞ&GÖKHAN TEPE (HİSTERİK&BORDERLİNE KİŞİLİK)  (Okunma sayısı 5002 defa)

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4100
    • Profili Görüntüle
 Merhaba hocam nasılsınız? Ben iyi sayılır. Uzun zaman oldu yazmayalı, her defasında yazmak istedim ancak, yazacak pek fazla şey yoktu. Aslında bugün de var mı tam olarak emin değilim.

 

Son seans hakkında aklımda pek fazla bir şey kalmadı. Sadece kişilik tahlilim üzerinde ki aklımda. Ben narsist bir kişiliğe sahibim. Ünlülerden sevdiğin bir bayan bir de erkek ismi söyle demiştiniz. Ben erbru gündeş ve Gökhan tepe demiştim.

Ebru Gündeş Histerik bir kişiliğe sahipmiş, Gökhan Tepe'yi  (hatırlamıyorum) sanırım o da Borderline kişilikmiş. Ben güçlü bir kişiliğe sahip, kendine güvenen bir bayandan hoşlanıyorum, ebru gündeş bunun en iyi örneği. Böyle bir kadın tarafından yönetilmek hoşuma gidiyormuş. Erkekler boyutunda ise daha çok benim hâkimiyetim altında olacak, yönetilmekten çok yönetmeyi istediğim erkeklerden hoşlanıyormuşum (arkadaş boyutunda.) tespit bana göre doğru.



Kadınlar boyutunda ilgimi hep kendine güveni yüksek, biraz erkeksi özellikleri olan (yani cesaret, sözünü dobra söyleyen, soğukkanlı, gururlu vb.) üniversitede iken de böyle kızlar dikkatimi çekerdi. Şimdi de öyle. Erkekler boyutunda ise arkadaş çevrem daha çok boyunduruk altına girmesi kolay, sözümü çoğu zaman dinletebileceğim, serinkanlı, sessiz kendi halinde insanlar. Yani bana göre benden daha güçsüz olanlar. Benden daha güçlü olanlar karşısında ise cesaretim kırılabiliyor ve kendi kabuğuma çekiliyorum. Yani az önceki durumun tersi oluyor. Güçlü bir erkek karşısında yönetilmek boyutuna giriyorum.



Çünkü güçlü bir erkek veya kadın karşısında kendimi zayıf, değersiz, korunmaya muhtaç ve yönlendirilmeyi isteyen biri olarak algılıyorum. Bu iki cinsiyetteki insanlar için de aynı oluyor. Onlar karşısında zayıfım yani. Öyle algılıyorum kendimi.

Kız arkadaşımla aramız iyi gidiyor. msn ve telefonda görüşüyoruz hergün. Ama bugün ne msn de ne de telefonda görüşmek istiyorum. Nedeni ne gelince şöyle anlatayım:



Bugün kendimi test etmek istedim. Erkekler boyutunda ne kadar ilerlemem var. Mastürbasyon yapan bir erkek videosu açtım ve izlemeye başladım. Etkilenip etkilenmediğim boyutunda. Bu arada gay sitelerini falan gezmiyorum demiştim size de. Videoyu izlediğim de evet etkilendiğimin ve uyarıldığımın farkına vardım. Utanarak yazıyorum bu satırları ancak gerçek olan da bu. Ve keyfim yok, moralim de yok. Bu halde iken bir kız arkadaşı nasıl mutlu edebilirim, bu yazın nişan vs bir şeyler yapmayı düşünüyoruz, bu psikoloji ile bu cinsel kimlik karmaşası ile ne yapabilirim.

Diyeceksiniz ki, kendi problemlerin ve kız ile olan ilişkin arasında bir perde koy demiştim. Evet demiştiniz. Birbirlerini etkilemesinler demiştiniz. Bunu yapabilmek kolay değil hocam. Şuan moralim bozuk ve kız birazdan msn de görüşelim diyecek ve ben onun yüzüne bakamayacağım. Çünkü bu halimle o beni bir erkek zannediyor, ama değilim işte. İnsan bir makine gibidir. Küçük parçaların toplamında ibaret bir sistem. Bu sistem de bir parçada aksaklık, kırılma vs olursa bu zamanla diğer parçaları da etkiliyor.

İkinci durumda ise hiçbir şey olmamış gibi davranıp karşımdaki kıza aşkım canım vs sözcükler demek de pek, ki bu da zorlanarak olacak, bana uygun görünmüyor. O yüzden uzak durmak istiyorum ve hayatımdaki bu cinsel sapkınlığı düşündükçe kızdan da soğumaya, kendimi ondan uzak tutmaya başlamalıyım düşüncesine kapılıyorum. korkuyorum yani. geleceği düşünüyorsun diyeceksiniz, evet ister istemez geliyor aklıma.dediğim gibi yazın bir şeyler düşünüyoruz söz, nişan vb. ve ben bu halde iken ne yapabilirim, onu düşünüyorum :(



Yani ikisi arasında denge kuramıyorum ve çok üzülüyorum gözlerim doluyor böyle düşününce.

O zaman diyeceksiniz ki kız seni sevmeseydi sen mi zorladın diye. Evet, ben zorlamadım kendi istedi beni sevmeyi. Ancak ben eşcinselim deseydim sever miydi.? Kesinlikle HAYIR! Bu açında ona karşı vicdanım rahat değil. Eşcinselim dersem de neler olacağını siz de ben de biliyoruz.



İd ile süper egom arasında ezildikçe eziliyorum. Kendimi suçlu hissetmek istemiyorum, o zaman daha da kötüleşebilir. Ancak vicdanen de rahat değilim. İçimi bir Allah’a bir de size açabiliyorum. Rahatlıyor muyum, kısmen de olsa evet.



Dediğim gibi izlediğim mastürbasyon videosundan sonra moralim bozuldu. O an neler hissettim, sadece hoşuma gitti. Kafamda o videonun sahibi ile ilgi bir fantezi falan oluşmadı, bir şeyler kurup senaryolaştırmadım.  Kimi yerlerinde tiksindim ama sonuna kadar da izledim. En zevk aldığım yeri boşalma anı idi. Eskiden izlediğim hetero pornolarında da en çok hoşlandığım yer erkeğin boşalma anı idi. Neden acaba, babayı çağrıştırdığı için mi, üremeyi veya gücü mü simgeliyor. Bununla ilgili bilinçaltımda ne yatıyor öğrenmek isterdim. Ve demiştim size erkeklerin elleri, eğer büyükse dikkatimi çekiyor. Onlar bana, babayı çağrıştırıyor, güç, kuvvet, korunma ihtiyacı vb. şeyleri çağrıştırıyor.

Ve bir erkeğin vücudu veya cinsel organı ne kadar ilgi çekici olursa olsun adamın yüzünü görmek istiyorum. Ve gördüğüm her yüzde hayal kırıklığı oluşuyor. Hiçbirisi istediğim yüz değil. Ve soğuyorum.



Artık porno film de izlemiyorum zevk vermiyor bana, erotik fotolar bazen zevk veriyor. Ama düşüşteyim bu aralar onu biliyorum.

Şuana bu yazıyı yazarken kız aradı, işim var deyip konuşmadım. Konuşmak istemiyorum, içimden gelmiyor. Aklımda konuşacak bir şey de yok. Sıkılmaya başladım gibi. Neden mi mesajlarından veya iki de bir napıyorsun demelerinden? O gün bilgisayarım çöktü, formattan sonra her şeyim gitmişti ve kendimi çok kötü hissediyordum. En çok da kızla çektirdiğim fotoların gitmesine üzülmüştüm. Sonra internetten bir program bulup yükledim ve belgelerimin çoğuna, fotoları da geri getirebildim. Ama çok işim vardı. Kız da ikide bir mesaj yazıp duruyordu ve dikkatimi dağıtıyordu ve ben acayip sinirleniyordum en son sert bir mesaj yazdım sonra gönderecekken vazgeçtim daha yumuşak bir mesajla sıkıldığımı söyledim. O da hemen benden mi ve ağlayan yüz işareti buna da sinirlendim ve koca harflarle EVET demek geldi içimden ama hayır senden değil sadece işim var ve sen ikide bir mesaj yazıyorsun dikkatim dağılıyor dedim. Biraz bozulmuştu sonradan düzelttim.

Sosyal açıdan hala yerimde sayıyorum hocam. Evden işe işten eve bazen değişik bir şeyler oluyor gezme, bir yerlerde oturma vs. o da tanıdığım arkadaşlarım ile. Tek yapabildiğim sorun yaşadığım kişilere, sorunu içime atmaktansa, yüzlerine demek oldu. Evet, bunu yaptım, ne sıkıntım varsa, nasıl üzülmüşsem olduğu gibi anlattım. Rahatladım sayılır. İyi geldi yani, en azından farkındalık oldu onlar için.



Sitenize birkaç kez girdim, uzun zaman oldu girmeyeli. Birkaç hayat öyküsü okudum. Hep birbirine benzeyen, okudukça içimde hüzün ve acıma duygusunun oluştuğu hikayeler. Yabancı uyruklu bir öğrencinin yazdıkları vardı. Onun yazılarını okudukça hem üzüldüm hem çocuğa karşı bir sempatim oldu. İyi, temiz birine benziyor biraz da çocukça duyguları var.  Umarım iyileşmek isteyip de bu yolda emek veren herkes biran önce şifasına kavuşur Allahım. Yaşayan bilir nacak bunu. 3. Cinsiyet saçmalıkları falan deyip geçiştirmekle olmuyor, erkek fahişelik bu olsa gerek. Ömrünce arayış içinde olmak, doğru kişiyi bulmak için bir sürü bataklığa girip çıkmak  değil çıkamamak ve sonunda elinde hüzünden başka hiçbir şeyin kalmaması. Ben böyle bir yaşam istemiyorum, zillet içinde yaşamaktansa ölmeyi daha çok isterim.



Bunun dışında pc çöktüğü için ve bu aralar pc ile uğraştığım için resim yapmaya zamanım olmuyor. Bir kaç tane yapabildim. Belki size gönderirim sonra. Araştırma yap demiştiniz. Türkiye’de eşcinsellik konusunda aklımda, hala düşünüyorum ancak bu aralar değil.

Şuan aklıma bunlar geliyor.. görüşmek üzere….

psikolog

  • Global Moderator
  • Hero Member
  • *****
  • İleti: 4100
    • Profili Görüntüle