1
Eşcinsellik - Hayatlardan parçalar, hayata mektuplar (ziyaretçi karalama defteri) / Ynt: KOYU GRİ: HETEROSEKSÜEL ERKEKLER DE EŞCİNSEL OLABİLİR Mİ?
« : 26 Ocak 2023, 12:20:14 öö »İLK ROMANTİK İLİŞKİM HEM DE HETERO
Aylin Aslım | Senin Gibi https://youtu.be/iAEaP0Qrpw0
İş arkadaşım beni kuzeni Ahu ile tanıştırmak istedi. Ben de en kötü ihtimal arkadaş oluruz diyerek kabul ettim. Sonuç olarak hayat arkadaşı olduk Biliyorum şaşırdınız ama ben de şaşırdım hala da şaşırıyorum. Bir kadının beni sevebileceğini ve erkek olarak görebileceğini hiç düşünmezdim. Aklımın ucundan bile geçmezdi. Dünyada milyonlarca güçlü, kuvvetli, yakışıklı erkek varken bir kadın niye beni seçsin ki ? Kadınlar da haklı ben olsam ben de beni seçmezdim. Ama Ahu seçti. İlk başlarda bu durumu çok garipsedim Ahu’nun samimiyetini sorguladım. Çünkü hala bir kadının beni gerçek bir erkek olarak görüyor olması inanılır gibi değildi. Sonuçta ben doğar doğmaz annesinin bile reddettiği bir insandım. Annesinin bile kabul etmediği birini başka bir kadın nasıl kabul etsindi. Ben prematüre doğduğum için annem beni istememiş ve beni anneannem bakmış bana. Annem muhtemelen lohusa depresyonu ve genç yaşta anne olduğu için korkmuştur. Çok da albenisi olan bir bebek değilmişim. Ki bana göre hala değilim. Belki de hala hayatımdaki ilk kadın olan annemin beni beğenmemesinin ve reddetmesinin travmasını yaşıyorumdur. Bu ilişki kendimi fark etmemi sağladı. Artık kendimi her açıdan yeterli bir erkek olarak görebiliyorum. Dediğim gibi ilişkinin ilk başlarında bir kadının beni sevebileceğine inanmadım ve ilişkiyi sorguladım. Ama Hüseyin Bey bir terapide bu durumu çözdü. Artık kendimi çok daha maskülen ve erkeksi hissediyorum. Yürüyüşüm bile değişti. Artık kötü günler geride kalmıştı sıra daha kötü günlerdeydi Çünkü sudan çıkmış balık gibiydim. Daha önce hiç romantik bir ilişkim olmamıştı. Çok heyecanlıydım. Yıllardır bunun için uğraşıyordum ve sonunda başarmıştım. Koyu Gri artık renklenmeye başlıyordu. Saatler süren telefon konuşmaları ve mesajlaşmalar sonunda ilk buluşma geldi çattı. Heyecanlıydım ve ne konuşacağımı bilmiyordum. Ama o daha heyecanlıydı, eli ayağı titriyordu. İlk 15-20 gülmekten lafa giremedi. Hatta gülerken kafasına taktığı gözlüğü arka masanın sandalyesi düşüverdi. Kadınlar üzerinde böyle bir etkim olduğunu bilmiyordum. Bana hayran kaldı. Ben de ona karşı ufak kıpırdanmalar hissettim. Ama biraz zaman geçtikçe bu hislerin ona karşı olmadığını sadece ilk defa bir ilişkim olmasının getirdiği bir heyecan olduğunu anladım. İkinci, üçüncü, beşinci buluşma derken tam 4 ay oldu. Ona karşı duygusal bir şey hissetmiyordum ve onu sevmiyordum ama onunla vakit geçirmeyi, gezmeyi, öpüşmeyi, sevişmeyi seviyordum. Öpüşmek felan demişken hemen o konuyu da açayım. Çünkü biliyorum çoğunuz bu konuyu merak ediyor. Ayrıca sex satar o yüzden hadi reytinglerimizi artıralım Meryem Ana’nın Türkiye şubesi olan ben ahir zamanda 25 yıldır namusunu koruyabilmiştim. Ta ki libidosu ve cesareti durdurak bilmeyen Ahu’yla karşılaşana kadar. Zaten ismi Ahu olan biri için aksi düşünülemez. Ben bişey yapmadım tabii ki her şeyi ilk o başlattı. İkinci buluşmamızda edebimizle Kadiköy’de yürüyorduk. “Herhalde muhafazakar olduğum için elini tutmayacağımı düşündün o yüzden ben tutayım” diyip kaptı benim eli. Ben şoklar içerisindeydim kalbim götümde atıyordu. Tabii ki tutmayacaktım bu zamana kadar tuttuğum tek el kendiminki olmuştu. Asla böyle bişeyi yapacak cesaretim yoktu. Muhtemelen o tutmasaydı ben 4 ay boyunca hiç tutamazdım. Sonraki buluşmamızda o beni yanağımdan öptü ben de onu yanağından öpeyim derken dudağının kenarına denk geldi. Aslında çok küçük ve masum bir öpücüktü ama beynimde şimşekler çaktırdı. Ne kadar hormon varsa salgılandı. Bi kaç saat etkisinden çıkamadım. Aynı günün akşamı Ahu’yu evine bıraktım. Arabadan inmeden önce “beni öpmeyecek misin” dedi. Far tutulmuş tavşan gibi kaldım. “Öpmeyeceğim, evlenmeden olmaz” dedim. “Gerçekten mi” diyip ısrar etti. Dudaklarını büzüştürdü. Şoklar içerisinde “e hadi öpeyim bari” diyip İbrahim Tatlıses’in Hülya Avşar’ı öptüğü gibi kafa atarcasına öptüm. 0,25 saniye felan sürdü. Ama böyle rezil bir öpüş tarzı yok. Çok utandım yerin dibine girdim. Kızardım ve donup kaldım. Hatta kız “bir sorun mu var iyi misin” felan dedi. Hemen 6-7 arkadaşımla bu olayın kritiğini yaptık.
Daha sonraki buluşmamız da Kadiköy’de oldu. Yemek felan yiyip sahile indik. Ben canlı müziğe gidelim dedikçe bu beni zorla tenha kayalıklara götürdü. Bi boklar olacağını biliyordum o yüzden gitmek istemedim. Neyse gittik, kayalıklarda yan yana oturup denizi seyrediyoruz. Ahu “hep manzaraya bakıyorsun biraz da bana baksana senin manzaran burada” dedi. Yine ona bakmadım. Hala öküz öküz karşıya bakıyordum Kaçınılmaz sonu anladım artık bu kız beni sikmeden rahat bırakmayacaktı. İlk büyük öpüşmemiz orada gerçekleşti. Dudak kısmı fena değildi ama dili felan işin içine girince midem bulandı ve kendimi geri çektim. Ama o rahat durmuyordu tiksine tiksine devam ettim. Resmen bir erkek olarak tecavüze uğradım 😂 Tamam bitti herhalde elhamdulillah diyorum devam ediyor. Neyse ki annesi arayıp eve çağırdı da kurtuldum. Bu kızın temas bağımlısı olması, sürekli öpüşmek istemesi ve kendini zorla öptürmesi beni çok irite etmişti. Bu yaptıklarını normal bulmuyordum. İnsan üstü bir libidosu vardı. Ve ben cinsel obje olamayacak kadar cesaretsiz ve tecrübesizdim. Bu ilişkiyi sorgulamaya başladım. Romantik bir an oluşunca çiftlerin öpüşmesi gayet normal ama bu kız sürekli sipariş üzerine bişeyler yaşamak istiyor. Liseli miyiz abi. Git eskort tut. Ben onunla duygusal bir şeyler yaşamak istiyordum. Cinselliğe hazır değildim. Çok kısa sürede bana çok fazla bağlandı. Aşırı düzeyde sevgi, ilgi gösteriyordu. Tamamen lovebombing gibi geldi bana. Biraz hastalıklı bir durum gibiydi. Sağlıklı bir insan 1 aydır tanıdığı birine bu kadar sevgi dolu bakamazdı. Gözlerindeki ışıltı bana bir aşığı değil kana susamış bir vampiri anımsatıyordu.
Sonraki buluşmamız AVM’de oldu. Eve gitmek için çıkıp avm otoparkına gittik. Arabanın içinde yine tecavüz etmeye çalıştı bana. Allem etti kallem 25 yıldır koruduğum namusumu bozdu. Ama bu sefer tiksinmedim sanırım alışmıştım ve artık hoşuma gitmeye başladı. Ne demişler tecavüzden kaçış yoksa zevk almaya bakacaksın. Ben de öyle yaptım. Hayatımda yaşadığım en iyi orgazmdı. (Sadece el ile gerçekleşen bir münasebet oldu). Sonra 1-2 defa daha aynı arabada böyle şeyler yaşandı. Artık öpen taraf o değil ben olmuştum. Bu süre zarfında onu arkadaşlarım ile tanıştırdım o da beni arkadaşlarıyla tanıştırdı. İlişkimiz sosyal açıdan da gayet güzel ve keyifli gidiyordu. Birlikte gezip eğleniyorduk. Normalde her pazar buluşuyorduk. Ama ben hasta olduğum için bir pazar buluşamadık. Ahu hemşire olduğu için bize gelip bana bakmak istedi. Ben tabi ki istemedim ama allem etti kallem etti serumunu alıp eve geldi. Bana serum takıp koltuğa uzandırdı. Sonra o da yanıma uzandı. Çırılçıplak soyundu. Resmen hasta halimle faydalandı benden. Artık tecavüze uğramış gibi hissetmiyordum tabii benim de hoşuma gidiyordu. Ama yine de böyle şeylerin çok erken yaşandığını düşünüyorum. Gerçi girişken taraf o olmasaydı ben sittin sene elini bile tutamazdım. Benim açılmam ve tecrübe edinmem için kolaylık sağlamış oldu. Ama ona karşı olan duygularım kayboldu. Belki ilişki masumiyetini yitirdiği içindir. Belki de zaten hiç duygu oluşmamıştı ve ilk başlarda hissettiklerim sadece heyacandı. Ahu her konuda çok heyecanlı ve benden 5 yaş küçük olduğu için çok toy. Sürekli evlilik hayalleri kuruyordu hatta beni çeyiz bakmak için Paşabahçe’ye götürmüştü. Ben ona en başından beri evlilik düşünmediğimi hatta ilişki insanı bile olmadığımı kendisinin ilk ilişkim olduğunu söylemiştim. Ama o tozpembe dünyasından çıkamadığı için evlilik hayallerini kurmaya ve büyütmeye devam etti. Onun bütün ailesi hatta sülalesi benden haberdar. Amcaoğlu bile. Söyleme dememe rağmen bütün ailesine ilişkimizi ilan etti. Benim de kendi aileme söylememi istedi. Bir kaç hafta sonra ablama söyledim. Ahu’nun çok hoşuna gitti kendini çok değerli hissettiğini söyledi. Daha sonra bir takım olaylar gelişti. Ahu’nun kuzeni bana Ahu ile evlenmem için baskı yapmaya başladı. Ben de Ahu’ya 100. kez evlenmeyi düşünmediğimi anlattım. O da bana “Sen benimle gönül mü eğlendiriyorsun, bu ilişkinin sonu bi yere gitmeyecekse biz niye birlikteyiz” diye bağırdı. “Bak ben zaten ciddiyim ama yalnızca bu ilişkiyi sürdürmek konusunda. Fazlasını istemiyorum. İlerde nasip olursa evleniriz ama şu an kafamda böyle bir düşünce yok. İlişkinin en başından beri evlilik istemediğimi sana söyledim. O yüzden beni bu şekilde suçlamaya hakkın yok. Eğer evlenmek istiyorsan evlenmek isteyen birini bulmalısın o kişi ben değilim. Ayrıca bu ilişkide biri gönül eğlendiriyorsa o ben değilim sensin. Ben senin elini bile tutmadım. Zorla kendini öptürüp zorla evime geldin. Haddini bil beni böyle itham edemezsin.” dedim ve ayrıldım. Defalarca aradı yalvardı yakardı. “12 maddelik bir sözleşme hazırladım eğer bütün maddeleri kabul edersen sana tekrar bir şans verebilirim” dedim. Sadece “Taraflar arası fiziksel temas asla olmayacak. El ele tutuşmak da dahil” maddesine itiraz etti. “Seninle gönül eğlendirdiğimi söyleyerek bana iftira attın ben böyle bir şeyi kabul edecek bir adam değilim” diyip çok net olduğumu ve tüm maddeleri kabul etmezse ilişkiyi bitireceğimi söyleyince köpek gibi kabul etti.
İlişkimiz kaldığı yerden devam ediyordu ta ki Ahu sözleşme maddelerini feshetmek için türlü oyunlar döndürüp manipülasyonlar yapana kadar. Ama ben bunları yer miyim. Yerim. Hem de afiyetle yedim. Çünkü Ahu günahsız melek rolünü çok iyi oynuyordu. Hatta ayrılırken ona dedim ki “Sen yalancı değilsin sen farklı bir gerçeklik algısı yaratıp kendini ve çevredekileri buna inandıran bir şizofrensin”. Neyse ki canım arkadaşım Yağmur gerçek bir aklı hocası olduğu için beni olanlar konusunda uyarmıştı. Tabii ben yine Ahu’ya güvenip ilişkimizi sürdürmeyi tercih etmiştim. Ahu, annesi ve kuzeni üçü bir olup Yağmur’a iftiralar attılar. Aramızı bozmak için Yağmur’u bana kötü göstermeye çalıştılar. Tabi ki şüphesiz Yağmur’a hak verdim ve hepsinin yalanlarını birer birer ortaya döktüm. En sonunda Ahu’nun yalanları tükenince kuzeninin, benim ve yağmurun kendisine iftira attığını söyledi. Dedim “ruh hastası hadi birimiz iftira attık hadi ikinci kişi de attı ulan üç kişi niye sana iftira atsın. Çuvaldızı kendine mi batırsan acaba. Palu ailesi gibi bir ailesiniz. Hepiniz birbirinize iftira atıp hayır onlar bana iftira attı diyorsunuz. Ben böyle bir aile ile uğraşamam bu ilişki bitti” diyip ikinci kez ayrıldım. Ahu da “Seni çok seven ve değer veren birini kaybettin” dedi. “Ben kaybetmedim, vazgeçtim” dedim. Üste çıkmak için zaten ben ayrılacaktım senden dedi. Hatırlarsan bu senden ilk ayrılışım değil. “Bir kez daha ayrılmıştım ama köpek gibi yalvardığın için kabul ettim. KÖĞPEKK GİBİİİ“ dedim. Telefonu yüzüme kapattı.
Bu ilişkinin defteri orada dürüldü. Hiç açılmamak üzere. Tamam itiraf ediyorum ayrılığın ilk haftası bir boşluğa düştüm. Çünkü bir alışılmışlık vardı ortada. Her gün ve neredeyse her anımda hayatımda olan biri bir anda yok olunca eksikliğini çektim. Ne olursa olsun geri dönmeyeceğime dair Yağmur’a yeminler ettiğim halde o dönerse başka bir sözleşme hazırlayıp onu tekrar kabul etmeyi düşünüyordum. Ta ki Hüseyin Bey de Yağmur ile aynı şeyleri söyleyene kadar. Tamamen toksik bir şeye dönüşmüştü. Aramızda saygı kalmamıştı. İlişkiyi 8 kişi yaşar olmuştuk. Artık bu ilişkide mutluluk olamazdı. Hep kaos olurdu. Ama beni kimse onun gibi sevmedi. Kimse o kadar değer vermedi. Hatta bana elleriyle atkı bile ördü. Ama bütün bunlar ilişkiyi sürdürmek için yeterli değildi. Bunların gözümde bir kıymeti yoktu. Koz senin götünü kaldırmış diyebilirsiniz ama öyle değil kendime bebek gibi bakarak kendi götümü kendim kaldırdım. Bir aslan burcu olarak kendimi o kadar çok seviyorum ve kendime o kadar çok yatırım yapıyorum ki bir başkasının bana kör kütük aşık olması fazla bir şey ifade etmiyor. Elhamdulillah sevgiyi ve ilgiyi dışarda arayan bir ezik değilim. Hobilerim, uğraşlarım ve hayallerim var. Kendimi aptal bir sevdaya kaptıracak yaşı çoktan geçtim. Daha bu hafta sonu kendimi cilt bakımına götürecem. Canım kendim.Kendime bir başkasının veremeyeceği ilgiyi, sevgiyi ve diğer her şeyi zaten veriyordum o yüzden bunlara ihtiyacım yoktu ama bir kadının beni güçlü, özgüvenli ve zeki bir erkek olarak görebileceğini, sevebileceğini hatta cinsel olarak arzulayabileceğini bilmiyordum. Bu ilişkinin bana en büyük katkısı bu oldu. Her şey için teşekkür ederim Ahu yolun açık olsun ama dilerim ki kor ateşlerde yan. Yan ki büyü ve olgunlaş. Onun yaşındayken yaşayamadığım aşklar benim tekamül yolumdaki konsantre motivasyonlarım olmuştu. Kim bilir belki onun da tekamülü benden geçiyordur.