21
Eşcinsel Terapi ile ilgili tepkiler / Ynt: RIZASI YOK: EŞCİNSEL ERKEKLER ANNE SÖZÜNDEN ÇIKMAYAN ERKEKLER MİDİR?
« Son İleti Gönderen: psikolog 17 Nisan 2024, 11:09:53 öö »Şimdi düşünüyorum İklim hanım bu olay yaşandıktan sonra hala babam beni oraya niye zorla niye gönderiyor?
Keşke düşünceyle açıklayabileceğimiz bir durum olsa bu Samet…
İşte en son yaz kampında Cemşit yine hepimize eziyet etmiş, gece olmuş yorgunluktan ölüyoruz, ateş yakmışız kıçımız daha yeni yer görmüş ama Cemşit yorgun değil tabi bomba gibi, tüm gün gölgelikte denizde keyifteydi. Sohbet anlatıyor hala bize, yamulmuşuz hepimizi güneş çarpmış, açlık bir yandan, karnımız düzgün doymuyor, enerjimiz sıfırın altında.
İşte ilk defa orada o gece bana iyi davrandı. İlk orada hissettim. Zaten Cemşitle asıl hikâyemizde böyle başladı. Herkese beni anlattı o gece. Fotoğrafçılık hobim vardı anlatmıştım kafeye gittiğimizde. Cemşit o gece fotoğrafçılığın çok iyi bir hobi olduğunu, geliştirilmesinin faydalı olacağını anlatıyordu. Sanatsal ve pahalı bir hobi diyor benim üstümden anlatıyordu detayları. Bir anda bana ilgisi arttı herkese beni övüyordu. Hatta sonra oda fotoğrafçılığa merak sardı, benim fotoğraf bloğum vardı o da benim bloğum diye oraya fotoğraf yollamaya yorum yazmaya başladı.
Aslında baya baya bana yürüyormuş ben tabi hiç fark etmedim o dönem bunu, şimdi şimdi anlamlandırıyorum.
Neyse Cemşit beni gezdire gezdire ben biraz insan içine çıkan konuşan biri oldum.
Okuldan geliyordum haftada üç kere gelip evden alıyordu beni, park bahçe kafe sahiller geziyorduk sohbet ediyorduk her konuda. Sevgiden bahsediyordu hep, sevgi insanları iyileştirir diyordu, bana sevgi gösteriyordu, ben de sosyal anlamda onun sayesinde açılmış biraz da olsa rahatlamıştım.
Sonraları topluluklarda on beş kişi oturuyoruz hadislerden örnekler dinliyoruz, Cemşit konuyu bana getirir iyi huylarımı anlatıp överdi, diğer çocuklara örnek olsun diye ve bu benim çok hoşuma giderdi. Çünkü evde hiçbir zaman yaşamadım, o güne kadar bunu kimse yapmadı bana. Öyle güzel sözler söylenmedi.
32 yaşında bir adam sıkça gezdiriyor çocuklarını, bu tuhaf değil mi? Ailen biliyor muydu? Bir, iki, üç tamam ama 15 olduğunda demediler mi kurs dışında bu adam niye özellikle ilgileniyor çocuğumuzla, gezmelere götürüyor? Akşam eve gelince günün nasıl geçti nerelere gittiniz neler konuştunuz sordular mı sana?
Biliyorlardı onunla dışarı çıktığımı ama hiç engel olmadılar ki. Hiç garipsemediler, sorgulamadılar. O hayatıma girmeseydi halim nasıl olurdu bilmiyorum. Odasından çıkmayan orada unutulmuş, pc oyunu oynayan bir insan olarak kalırdım herhalde.
Terapilerde anlaşıldı Cemşit sorunlu biriymiş, hatta gizli eşcinsel ya da küçük çaplı tacizci dediğimiz adamlardan bile olabilir, çünkü niye 32 yaşındaki bir adam 17 yaşındaki erkek çocuğuyla bu kadar ilgilenir arkadaş olur ki?
Onun bana kurduğu sevgi cümleleri benim o güne kadar hayatımda duymadığım sevgi sözcükleriydi, şiir gibiydi konuşmaları. Genelde erkekler erkeklere bunları söylemezmiş, terapi de öğrendim bunu.
Cemşit ten sonrada ben hala yıllar geçti gerçekten o söylemleri başka bir erkekten duymadım.
Ama hızımı kesiyorsun İklim hanım sorularınla daha bombayı patlatmadım. Patlat Samet içim şişti dahası ne olaki bu gidişhatın diyerek gerçekten merak içinde ağzına bakar oldum Sametin. Bu arada Samet bu konuşmaların neredeyse tamamını hala yüzündeki o koca gülümsemeyle yapıyor dememe gerek yok diye düşünüyorum.
Bir akşam işten eve geldi babam ama daha kapıdan girerken belliydi babam başkaydı. Tedirgin gergin o güne kadar yüzünde hiç görmediğim bir ifade var. Yemek bile yemeden beni dışarı çıkardı baş başa yürüyüp konuşalım diye. Bu bizim baba oğul tarihimizde bir ilkti. Babam benle baş başa bir şey yapmak istemişti burada dikkatinizi başbaşaya değil bir şey yapmak kısmına veriniz lütfen. Yürüyüş. Devrim niteliğinde.
Ve kahkahalar yükselir
Sahne Sametin
Yavaş sesle konuşuyor tane tane huşu içinde şimdilerin deyimiyle bilale anlatır gibi, bana kadın erkek ilişkisini anlatıyor aklınca; erkekler kadınlara meyleder, erkekler kadınlardan çok haz alır diyor.
Anlatmıyor gerçekten her detayıyla taklidini yapıyor babasının.
Kadınlar bize Allah’ın hediyesidir. Erkekliğimiz, babalığımız için yaratmıştır rabbim kadını, adem soyunun üremesi bizim vazifemizdir, kadın güzeldir estetiktir iç gıcıklayıcıdır falan filan feşmekan anlatıyor, tutamadım kendimi ya baba bunları bana ergenlikte anlatman gerekmiyor muydu diye kestim sözünü.
Çok duygusaldı o an bana sarılıp ağlamaya başladı. Hiç unutmuyorum aklıma ilk gelen şey herhalde öleceğim ben diye korktum, telaşlandım. Baba ne oldu ne var niye ağlıyorsun? Cevap yok o yine bana sımsıkı sarılıyor ağlıyor. Bu yarım saate yakın sürdü nasıl çaresiz nasıl merak içindeyim anlatamam paniğimi size aklımdan neler geçmedi ki o sürede.
Ölücem heyecandan Samet çıkar ağzından baklayı artık!
Aklımdan tek geçmeyen cevabı verdi babam, şeytanın aklına gelmez ama Cemşitin aklına gelmişti. Babamda şeytanın avukatıydı o an.
Oğlum bugün bana biri seninle ilgili bir şeyler söyledi. Sen erkeklere karşı bir şey mi hissediyorsun? Diye soruverdi babam gayet sakin ve kısık sesle aman maazallah biri duyar, şeytan doldurur hesabı.
Babama ne diyeceğimi bilmiyorum çünkü cemşitle aramda sadece sevgi bağı var dostluk var asla cinsellik yok aklımda. 17 yaşındayım bilmiyorum henüz eşcinsellik falan, duygusal bir şey bile yok aramızda sadece benimle ilgilenen biri vardı, sadece onunlayken mutluydum değerli hissediyordum, tek arkadaşımda oydu zaten. Babama dedim ya yok öyle bir şey, çünkü gerçekten yoktu.
Ne cemşite ne başka birine cinsel bir his duymadım, aklıma öyle şeyler gelmiyordu o zamanlar sadece sevgi duyuyordum. Babama ne şekil anlatmış neye dayanarak bunu söylemiş gerçekten kestiremedim.
Ne kadar yok öyle bir şey deyip babamın söylediklerini anlamaya çalışsam da bana inanmadı. O gece evde çok kötü şeyler yaşadım. Erkek olduğuma bile inanmıyorlardı artık. Aç göster kanıtla dediler, çok kötüydü, bize ispat et diye tepemde dikildiler. Resmen ailem tarafından ihanete uğradım, o gece bana inanmadılar. O adama inandılar. Defalarca göster, kanıtla erkek olduğunu bize, aç çıkar kaldır göster dedi annem, başıma dikildiler saatlerce. Korkunç bir geceydi. Psikolejik işkence bu değilse neydi?
Samet ilk defa gülmüyordu! Saatlerdir çakmak çakmak yanan, ışık saçan neşeli balköpüğü gözleri fal taşı gibi açılmış kararmıştı, yine çok sahiciydi, yine anlatmıyor tüm bedeniyle yaşıyordu ve o geceki dehşet hala canlıydı. Biliyordum o gülmelerin bir yerde yüzünde donacağını ama neresiydi diye beklediğim için garip bir hüzün kapladı içimi her zamanki gibi profösyönel kimliğim yine beni terketti konuya devam edemeyeceğimi saklama gereği duymadan başladım ya bir şey de ısmarlamıyorsun ne içsek diyerek saçmalamaya gözlerimi kaçırmaya ama yer mi Samet bunu. Yutkunması geçti içecek neymiş sana yemek ısmarlayacağım aşağısı kurtarmaz, daha fazlasını hak ediyorsun şuan ama imkânımız sınırlı diyerek menü istedi garsondan. Yaşadığım duble hüzün ona geçmişti ve ödüllendirmek istedi beni kendince çünkü değişen bir şey yok Samet hala kendisine inanan ve samimi duygu gösterene aç ve bunun ne kadar kıymetli olduğunu en iyi bilenlerden.
Benle duygusal bağ kurunca oda kaptırmış demek ki kendini, topu bana atarak rahatladı. Babama şikâyet ederek kendi vicdanını ya da toplum baskısını susturdu içinde. Belki önlem aldı, bir şey oldu demek ki durduk yerde niye yapsın. Sen niye çocuğun yaşında biriyle geziyorsun diye soran oldu ona belki de, ne biliyim hasta herif.
Burası çok önemli bakın babam; ‘’ben değilim o eşcinsel demiş. Sanki onu suçlayan oldu da oda günah çıkarıyor tövbe ediyor. Benim saf süzme babam nasıl anlasın bu büyük detayı bu söylemdeki gizli özneyi. Benim babam da Cemşit de zerre Allah sevgisi bilmeyen, sadece tapınan boş beleş insanlardı. Allah sevgisi değil korku ve para sevgisi ile doluydular.
Güzelim lise yıllarım bu boş beleş adamların içinde geçti, asosyalliğim bir tek derslerimde işe yaradı. Yani okulda teneffüste bile ders çalışıyorum. Cemşit hariç dışarı çıkmadığım için zamandan bol bir şeyim yoktu. Evdeyim ve hep ders çalışıyorum, zaten aşırı baskı var babamdan, bilgisayarıma bile el koymuşlardı sınav bitene kadar. Bu ev denen cendereden tek kurtuluşum sınavı kazanmaktı.
Çok çalıştım zaten mühendis olmayı kafama daha ilkokulda koymuştum. Ve tabiki tata taaaa taaaa kazandım.
Neşesi iyice yerine gelmişti Sametin, açıldıkça açıldı, muhabbeti o kadar iyiydi ki arada konumuzla alakasız bir sürü şey anlatıyor ama bırakın rahatsız olmayı çok hoşlanıyor çok eğleniyordum. Hiç bu kadar dört mevsimi yaşadığım bir görüşmem olmamıştı. Genelde kış, boran bilemedin sonbahar gibi geçti bu kitaba katkı sunanlarla görüşmelerim.
Keşke düşünceyle açıklayabileceğimiz bir durum olsa bu Samet…
İşte en son yaz kampında Cemşit yine hepimize eziyet etmiş, gece olmuş yorgunluktan ölüyoruz, ateş yakmışız kıçımız daha yeni yer görmüş ama Cemşit yorgun değil tabi bomba gibi, tüm gün gölgelikte denizde keyifteydi. Sohbet anlatıyor hala bize, yamulmuşuz hepimizi güneş çarpmış, açlık bir yandan, karnımız düzgün doymuyor, enerjimiz sıfırın altında.
İşte ilk defa orada o gece bana iyi davrandı. İlk orada hissettim. Zaten Cemşitle asıl hikâyemizde böyle başladı. Herkese beni anlattı o gece. Fotoğrafçılık hobim vardı anlatmıştım kafeye gittiğimizde. Cemşit o gece fotoğrafçılığın çok iyi bir hobi olduğunu, geliştirilmesinin faydalı olacağını anlatıyordu. Sanatsal ve pahalı bir hobi diyor benim üstümden anlatıyordu detayları. Bir anda bana ilgisi arttı herkese beni övüyordu. Hatta sonra oda fotoğrafçılığa merak sardı, benim fotoğraf bloğum vardı o da benim bloğum diye oraya fotoğraf yollamaya yorum yazmaya başladı.
Aslında baya baya bana yürüyormuş ben tabi hiç fark etmedim o dönem bunu, şimdi şimdi anlamlandırıyorum.
Neyse Cemşit beni gezdire gezdire ben biraz insan içine çıkan konuşan biri oldum.
Okuldan geliyordum haftada üç kere gelip evden alıyordu beni, park bahçe kafe sahiller geziyorduk sohbet ediyorduk her konuda. Sevgiden bahsediyordu hep, sevgi insanları iyileştirir diyordu, bana sevgi gösteriyordu, ben de sosyal anlamda onun sayesinde açılmış biraz da olsa rahatlamıştım.
Sonraları topluluklarda on beş kişi oturuyoruz hadislerden örnekler dinliyoruz, Cemşit konuyu bana getirir iyi huylarımı anlatıp överdi, diğer çocuklara örnek olsun diye ve bu benim çok hoşuma giderdi. Çünkü evde hiçbir zaman yaşamadım, o güne kadar bunu kimse yapmadı bana. Öyle güzel sözler söylenmedi.
32 yaşında bir adam sıkça gezdiriyor çocuklarını, bu tuhaf değil mi? Ailen biliyor muydu? Bir, iki, üç tamam ama 15 olduğunda demediler mi kurs dışında bu adam niye özellikle ilgileniyor çocuğumuzla, gezmelere götürüyor? Akşam eve gelince günün nasıl geçti nerelere gittiniz neler konuştunuz sordular mı sana?
Biliyorlardı onunla dışarı çıktığımı ama hiç engel olmadılar ki. Hiç garipsemediler, sorgulamadılar. O hayatıma girmeseydi halim nasıl olurdu bilmiyorum. Odasından çıkmayan orada unutulmuş, pc oyunu oynayan bir insan olarak kalırdım herhalde.
Terapilerde anlaşıldı Cemşit sorunlu biriymiş, hatta gizli eşcinsel ya da küçük çaplı tacizci dediğimiz adamlardan bile olabilir, çünkü niye 32 yaşındaki bir adam 17 yaşındaki erkek çocuğuyla bu kadar ilgilenir arkadaş olur ki?
Onun bana kurduğu sevgi cümleleri benim o güne kadar hayatımda duymadığım sevgi sözcükleriydi, şiir gibiydi konuşmaları. Genelde erkekler erkeklere bunları söylemezmiş, terapi de öğrendim bunu.
Cemşit ten sonrada ben hala yıllar geçti gerçekten o söylemleri başka bir erkekten duymadım.
Ama hızımı kesiyorsun İklim hanım sorularınla daha bombayı patlatmadım. Patlat Samet içim şişti dahası ne olaki bu gidişhatın diyerek gerçekten merak içinde ağzına bakar oldum Sametin. Bu arada Samet bu konuşmaların neredeyse tamamını hala yüzündeki o koca gülümsemeyle yapıyor dememe gerek yok diye düşünüyorum.
Bir akşam işten eve geldi babam ama daha kapıdan girerken belliydi babam başkaydı. Tedirgin gergin o güne kadar yüzünde hiç görmediğim bir ifade var. Yemek bile yemeden beni dışarı çıkardı baş başa yürüyüp konuşalım diye. Bu bizim baba oğul tarihimizde bir ilkti. Babam benle baş başa bir şey yapmak istemişti burada dikkatinizi başbaşaya değil bir şey yapmak kısmına veriniz lütfen. Yürüyüş. Devrim niteliğinde.
Ve kahkahalar yükselir
Sahne Sametin
Yavaş sesle konuşuyor tane tane huşu içinde şimdilerin deyimiyle bilale anlatır gibi, bana kadın erkek ilişkisini anlatıyor aklınca; erkekler kadınlara meyleder, erkekler kadınlardan çok haz alır diyor.
Anlatmıyor gerçekten her detayıyla taklidini yapıyor babasının.
Kadınlar bize Allah’ın hediyesidir. Erkekliğimiz, babalığımız için yaratmıştır rabbim kadını, adem soyunun üremesi bizim vazifemizdir, kadın güzeldir estetiktir iç gıcıklayıcıdır falan filan feşmekan anlatıyor, tutamadım kendimi ya baba bunları bana ergenlikte anlatman gerekmiyor muydu diye kestim sözünü.
Çok duygusaldı o an bana sarılıp ağlamaya başladı. Hiç unutmuyorum aklıma ilk gelen şey herhalde öleceğim ben diye korktum, telaşlandım. Baba ne oldu ne var niye ağlıyorsun? Cevap yok o yine bana sımsıkı sarılıyor ağlıyor. Bu yarım saate yakın sürdü nasıl çaresiz nasıl merak içindeyim anlatamam paniğimi size aklımdan neler geçmedi ki o sürede.
Ölücem heyecandan Samet çıkar ağzından baklayı artık!
Aklımdan tek geçmeyen cevabı verdi babam, şeytanın aklına gelmez ama Cemşitin aklına gelmişti. Babamda şeytanın avukatıydı o an.
Oğlum bugün bana biri seninle ilgili bir şeyler söyledi. Sen erkeklere karşı bir şey mi hissediyorsun? Diye soruverdi babam gayet sakin ve kısık sesle aman maazallah biri duyar, şeytan doldurur hesabı.
Babama ne diyeceğimi bilmiyorum çünkü cemşitle aramda sadece sevgi bağı var dostluk var asla cinsellik yok aklımda. 17 yaşındayım bilmiyorum henüz eşcinsellik falan, duygusal bir şey bile yok aramızda sadece benimle ilgilenen biri vardı, sadece onunlayken mutluydum değerli hissediyordum, tek arkadaşımda oydu zaten. Babama dedim ya yok öyle bir şey, çünkü gerçekten yoktu.
Ne cemşite ne başka birine cinsel bir his duymadım, aklıma öyle şeyler gelmiyordu o zamanlar sadece sevgi duyuyordum. Babama ne şekil anlatmış neye dayanarak bunu söylemiş gerçekten kestiremedim.
Ne kadar yok öyle bir şey deyip babamın söylediklerini anlamaya çalışsam da bana inanmadı. O gece evde çok kötü şeyler yaşadım. Erkek olduğuma bile inanmıyorlardı artık. Aç göster kanıtla dediler, çok kötüydü, bize ispat et diye tepemde dikildiler. Resmen ailem tarafından ihanete uğradım, o gece bana inanmadılar. O adama inandılar. Defalarca göster, kanıtla erkek olduğunu bize, aç çıkar kaldır göster dedi annem, başıma dikildiler saatlerce. Korkunç bir geceydi. Psikolejik işkence bu değilse neydi?
Samet ilk defa gülmüyordu! Saatlerdir çakmak çakmak yanan, ışık saçan neşeli balköpüğü gözleri fal taşı gibi açılmış kararmıştı, yine çok sahiciydi, yine anlatmıyor tüm bedeniyle yaşıyordu ve o geceki dehşet hala canlıydı. Biliyordum o gülmelerin bir yerde yüzünde donacağını ama neresiydi diye beklediğim için garip bir hüzün kapladı içimi her zamanki gibi profösyönel kimliğim yine beni terketti konuya devam edemeyeceğimi saklama gereği duymadan başladım ya bir şey de ısmarlamıyorsun ne içsek diyerek saçmalamaya gözlerimi kaçırmaya ama yer mi Samet bunu. Yutkunması geçti içecek neymiş sana yemek ısmarlayacağım aşağısı kurtarmaz, daha fazlasını hak ediyorsun şuan ama imkânımız sınırlı diyerek menü istedi garsondan. Yaşadığım duble hüzün ona geçmişti ve ödüllendirmek istedi beni kendince çünkü değişen bir şey yok Samet hala kendisine inanan ve samimi duygu gösterene aç ve bunun ne kadar kıymetli olduğunu en iyi bilenlerden.
Benle duygusal bağ kurunca oda kaptırmış demek ki kendini, topu bana atarak rahatladı. Babama şikâyet ederek kendi vicdanını ya da toplum baskısını susturdu içinde. Belki önlem aldı, bir şey oldu demek ki durduk yerde niye yapsın. Sen niye çocuğun yaşında biriyle geziyorsun diye soran oldu ona belki de, ne biliyim hasta herif.
Burası çok önemli bakın babam; ‘’ben değilim o eşcinsel demiş. Sanki onu suçlayan oldu da oda günah çıkarıyor tövbe ediyor. Benim saf süzme babam nasıl anlasın bu büyük detayı bu söylemdeki gizli özneyi. Benim babam da Cemşit de zerre Allah sevgisi bilmeyen, sadece tapınan boş beleş insanlardı. Allah sevgisi değil korku ve para sevgisi ile doluydular.
Güzelim lise yıllarım bu boş beleş adamların içinde geçti, asosyalliğim bir tek derslerimde işe yaradı. Yani okulda teneffüste bile ders çalışıyorum. Cemşit hariç dışarı çıkmadığım için zamandan bol bir şeyim yoktu. Evdeyim ve hep ders çalışıyorum, zaten aşırı baskı var babamdan, bilgisayarıma bile el koymuşlardı sınav bitene kadar. Bu ev denen cendereden tek kurtuluşum sınavı kazanmaktı.
Çok çalıştım zaten mühendis olmayı kafama daha ilkokulda koymuştum. Ve tabiki tata taaaa taaaa kazandım.
Neşesi iyice yerine gelmişti Sametin, açıldıkça açıldı, muhabbeti o kadar iyiydi ki arada konumuzla alakasız bir sürü şey anlatıyor ama bırakın rahatsız olmayı çok hoşlanıyor çok eğleniyordum. Hiç bu kadar dört mevsimi yaşadığım bir görüşmem olmamıştı. Genelde kış, boran bilemedin sonbahar gibi geçti bu kitaba katkı sunanlarla görüşmelerim.