Son İletiler

Sayfa: 1 ... 6 7 [8] 9 10
71
Üniversite yıllarımın başlarında senin gibi ciddi yalnızlık buhranları geçirmiştim. Berbat bir lise dönemi geçirmiştim, escinsel duygularım da çok yoğunlaşmıştı. Kurtulmak için terapi almak yerine dine , maneviyata yonelmeyi seçmiştim. Sonrasında da kendime uygun cemaatlere takılmıştım. Şimdi dönüp baktığımda beni din biraz korusa da aslında esas olarak koruyan o cemaatlerdeki erkeklerle edindiğim sıkı dostluklar, samimi arkadaşlıklardı. O derin yalnızlık buhranlarından beni çekip çıkardı. Terapiye hiç gitmediğim için escinsellikten kurtulamasam da en azından ilişki yaşamaktan kurtuldum. Son 2 senedir çalışma hayatına geçtiğimden beri işyerimde pek erkek olmadigi icin full kızlarla beraber vakit geçirdim erkeklerle çok az vakit geçirdim onlarla samimi arkadaşlıklar kuramadım. Bunun sonucunda da erkekle cinsel İlişki yaşama isteğim çok yoğunlaştı uygulamaları indirdim az kalsın bi erkekle sevişecektim. Sana demem o ki terapiye başlayarak en büyük ve önemli adımı attın. İlla bi cemaate katil falan demiyorum ama hetero erkeklerle samimi ilişkilere kurabilecegin ortamlara mutlaka girmen lazım üşenmemen lazım. Sonrası çok daha kolay olacak bence senin için.
72
Keşke, sadist ve mazoşist eğilimlere sahip olmasaydım, bunun tedavisinin ancak hetero erkeklerle arkadaşlık bağı kurmam ile olacağını söyledi psikolog. Ama bu benim için o kadar zor ki, nerdeyse gay arkadaşım bile hiç yokken hetero erkeklerle arkadaşlık kurmakta çok zorlanıyorum. Yapamaıyorum olmuyor, bazen cesaret geliyor ama devamı gelmiyor, keşke bu duurmdan kurtulmanın başka yolları da olsaydı ama ben bilmiyorum. Keşke yapabileceğim farklı şeyler d eolsaydı. Yazasım yoktu son günlerde ama artık duygusal olarak yıpranıyorum. Ayrıca şu bilgiyi Hüseyin beye vermeyi unuttum. Ben aşık olduğum erkkelere karşı sadist veya mazoşist duygular hissetmiyorum, hatta bir zaman sonra arkadaş gibi kalıyorum onlarla, sadece hetero erkeklere karşı bu isteğim çok fazla var. En büyük fantezim yakışıklı hetero erkkeleri soyarak onları utanç duruma düşürmek. Bu size garip gelebilir ama bu bende böyle. Spor salonuna başlamyı düşünüyorum yakın zaman içersinde.Kaslanmayı vs istiyorum, kafam dağılsın istiyorum. Artık gay dünyasından bir umudum da kalmadı. Çünkü cinsellik- flirt siteleri dahi beni tatmin etmiyor, benim gibi o kadar az sayıda insan var ki, istediğim fanteziyi kurabilecek birine de sahip değilim çünkü ben sadece heterolara ilgi duyuyorum. Gay erkek ne kadar erkeksi olursa olsun gay olduğunu öğrendiğimde aklıma direk onun kadın ruhuna sahip olduğu için tam olarak erkek olmadığı geliyor ve o kişilerden cinsel haz alamıyorum. Malumdur ki hetero erkekler asla benle olmazlar, bu da işleri zorlaştırıyor. Yani tedavi görmesem de asla fantezilerimi yaşayamayacağım. Hüseyin beyin önerdiği yeşilay takımına da gitmek istemiyorum.Çünkü bana göre değil.Ne yapmam lazım, artık Hüseyin beyin suratına da boş boş bakıyorum. :'( Kendimi yalnız hissediyorum...
73
Annemin kadınlardan hoşlandığını öğrendim çok baskın bir karakter! Bunu yazarken midem bulandi! Böyle şeyler konuşulmaz bizim ailede ani sinir ile söyledi hoşlandigini bana
74
Mesela eskiden annem her ay bana benden bir halt olmayacağını söyler, beni kuzenlerim ile kıyaslar, beni her zaman başkalariyla kıyaslar
75
Mesela benim annem inanılmaz bağlıdir bana 18 yaşıma kadar hiç berbere gitmedim annem keserdi saclarimi
76
Anne çocuk bağı büyük ise çocuk annesi ne derse alınır hiçbir şeyde başarılı olamaz annesi çocuğun üstüne çok dusmemeli
77
Bence erkek çocuğu 18 den sonra anne ile bağını kesmeli hatta çocuk ayrı eve taşinmali iş bulmalı kendini yönetebilmeli, annesi tarafından sen birşey basaramazsin tarzı cümleler kurulmamali
78
25. seans (01 şubat 2024)

HK benim yazılarımı insanlara öneriyormuş mazoşizmi en iyi anlatan yazı, benim yazımmış. Analizlerim de gittikçe derinleşiyormuş. Bu tarz övgüler, insanlara faydalı olmak, yazma motivasyonumu arttırıyor.

Elif benimle evlilik moduna girmeye başladı. ''Ailem seninle tanışmak istiyor haftaya bize gelir misin?'' dedi. Daha öncede ''5-6 ay sonra söz nişan yaparız, 1 sene sonrada uzmanlığımız bitince evleniriz'' demişti. Bende o zaman kafamda net bir tarih olmadığı, bu meseleyi pek düşünmediğim için ''hmm olabilir belki''  diyerek biraz geçiştirmiştim. Kendisinin artık biraz evlilik moduna girmeye başladığını sezinledim. Artık kural koyma zamanı geldi de geçiyor diye düşündüm.

Koyduğum birinci kuralım, evlenene kadar sevişmelerimizi uygun bulmuyorum, artık yapmayacağız dedim. Bu kuralımı  anlayışla karşıladı ''bende biraz farkediyordum rahatsız olduğunu, sana sorcaktım'' dedi. İkinci kuralım en az 1 yıl söz-nişan, 3 yıl da evlilik düşünmüyorum dedim. ''Bunun seninle ilgisi yok ilk defa ailemden ayrı eve çıktım, biraz yalnız vakit geçirmem lazım, kişisel, manevi gelişimim için bu gerekli'' gibi açıklamalar yaptım. (HK narsist olabilirsin ama sadist olma demişti o yüzden onu fazla kırmamaya çalıştım). Elif ağladı. ''Ben  destek olurum bu süreçte sen güçlüsün yaparsın, edersin, bunun orta yolunu bulamaz mıyız?'' gibi şeyler söyledi. Beklemiyordu açıkçası. O ağlayınca açıkçası bende bi heyecanlandım, panik oldum, anlık benimde ağlayasım geldi. Fakat yılların tecrübesi duygusuzluğum ile içimdekileri dışarı yansıtmadım. Soğukkanlı davrandım. Geri adım atmadım. Elif: ''Eğer kabul etmezsem ne olacak peki?'' diye sordu ağlamaklı ses tonuyla. Bende sen bilirsin benim yapabileceğim birşey yok minvalinde kafa salladım. Sonra yine somurtkan bir şekilde ayrıldık o akşam. Elifin bilmediği fakat benim bildiğim şey şu ki 6 ay sonra evlenirsek onu mutlu edemeyeceğim, eşcinsellikten tamamen kurtulmam gerektiğini biliyorum. Şu anki sevişmeler belkide biraz yasak ve az sıklıkta olduğu için zevk veriyor, eğlenceli oluyor. Evlendikten sonra rutine binince yüksek ihtimal sıkılacağım. Karşılıklı cinsel isteksizlikliğe de dönüşebilir. Kendimi tam toparlamadan asla evlenmemem lazım. Bu aslında Elif ile ilgili de değil kendim ile ilgili birşey.

Sonrasında kendi içimde olanlar beni  epey şaşkına çevirdi. Erkeklere ilgim neredeyse yok oldu. HK'nın iyileşen danışanlarının ''terapilere düzenli gel, ödevleri yap sonra nasıl olduğunu anlamadan iyileşiyorsun'' dedikleri heralde böyle birşey. Sevdiğim kıza kural koyup o kurala uymasını sağladıktan sonra heralde içimde müthiş bir eril enerji oluştu. Zaten hep ''kendi ayaklarımın üzerinde durabildikten sonra bir erkeğe niye ihtiyaç duyayım?'' diye düşünmüşümdür.
Ben ne diyorsam o olacak. Hiçbir güç bana zorla istemediğim birşeyi yaptıramaz. Yoksa erkek olarak tatmin olmam mümkün değil. Hiçbir kadın beni tatmin etmez duygusal olarak, cinsel olarak sabah akşam sevişsem bile.... veya erkeklere olan ilgim körelemez.

İki üç gün sonra elifin somurtkanlığı geçti. Sonrasında buluştuğumuz bir gün: ''Geçen gün söylediklerin üzerine düşündüm çift terapisine gidelim mi? dedi. Giden arkadaşlarım genelde memnun kalıyorlar hadi beni kırma'' dedi. Bende ''ilişkimizde terapiye gidecek bir sorun yok, kendim zaten terapi görüyorum sende istiyorsan bireysel olarak gidebilirsin'' dedim. Yine geri adım atmadım. HK da: ''Elif şu an ilişkinizde kendi açısından sorun görüyor, terapiye gidince sorunlarınız neyse çözülecek, çözülünce de bir sene içinde de evlenebileceksiniz gibi bakıyor olaya'' dedi. Çift terapisi almanıza gerek yok yine geri adım atma'' dedi.''Elif ağladı çünkü artık kadınsı gücünü kaybetti. Bu zamana kadar ilişkiyi hep o yönetiyordu. O ne isterse yapıyorduk sevişelim dese sevişiyordunuz falan kırmızı çizgilerin yoktu. Artık hakimiyet sana geçti, ipleri eline aldın. Bundan sonra ilişkiyi sen yöneteceksin'' dedi.

Erkeklere ilgim çok azaldı ama terapiye gelmeden önceki gün yine gay porn izledim dedim HKya. Onlar senin kötü alışkanlıkların, kaçamakların ama dedi.

Eşcinsellikten kurtulmak için dine ihtiyacım olmadığını öğrendiğimden beri kendimi düşünce dünyam açısındanda daha özgür hissediyorum. Artık herşeyi daha korkmadan sorgulayabiliyorum, düşünebiliyorum, eleştirebiliyorum. Bir diğer mevzu ise Elifti. Kurtulmak için Elife kendimi muhtaç hissediyordum (önceki terapistim böyle düşünüyordu çünkü en kötü evlenir boşanırsınız diyordu.) Artık bu süreçte bir kız arkadaşa, sevgiliye de gerek olmadığını öğrendiğimden beri o konuda da kendimi özgür hissediyorum. Elife yaranmak zorunda değilim. Nasıl istersem öyle davranabilirim (sadist olmamak koşuluyla). Zaten kendimi ona muhtaç hissettikçe pasifliğim, dolayısıyla eşcinselliğim artıyordu. Somut örnek vermem gerekirse Bora hocanın terapisinin olduğu bir gün, seanstan çıktıktan sonra Elif ile buluşacaktım fakat saati yanlış söylemişim erken gelmiş 1 saat kadar bekletmiş oldum. Terapiden öncede beni arayıp tirip atmıştı ''bana değer vermiyorsun buluşma saatimiz yanlış söylüyorsun'' diye. Sonrasında bunu bora hocaya söylediğimde abartılı özür dileyebelirsin hem bu konularda kızlar bekletilmez malum demişti. Çiçek almamı önermişti. Bende çıkışta abartılı özür dileyip, çiçek almıştım. İçten içe de yani özür dilemek tamam da çiçek almaya da gerek var mıydı? diye düşünmüştüm. Bu durumu HK ya anlattığımda da çiçek almaya gerek yokmuş dedi. BUNLAR HETEROSEKSÜEL BİR ERKEĞİN SEVDİĞİNDEN EMİN OLDUĞU, EVLENMEYE KARAR VERDİĞİ KADINA YAPACAĞI JESTLER, DAVRANIŞLAR dedi. HK'nın bu tespiti benim için çok önemliydi. Bora hoca bu süreçte eşcinsellikten kurtulmak için Elifi gerekli gördüğü için evleneceği kadına karar vermiş bir erkeğe verilecek tavsiyeleri bana veriyordu. Halbuki elifin benim için evlenilecek kadın olduğu belli değildi daha yeni tanışmıştık. Fakat bu süreçte hep ben elifi kırmamaya, üzmemeye, ne derse yapmaya, ilişkiyi ayakta tutmaya çalıştım. Bu da benim pasifliğimi, eşcinselliğimi arttırdı sonra da iyileşemedik tabi :D HK zaten pasifliği bitirmeden hayata kız sokulmasını istemiyor, soktuktan sonra da en az bir yıl duygusal ilişki istiyor ve evlenene kadar da hayır demelerin, kural koymaların çok olmasını istiyor. Böylece erkeklik, aktiflik artıyor tabi. Evlendikten sonra başının üstünde taşıyabilirsin sorun yok dedi tabi:) Bu mevzuyu da hallettikten sonra artık bora hocanın terapisinde aklımda kalan pürüzler giderilmiş oldu diye hissediyorum. Artık tamamen HKnın terapisine geçebildim. (25 seans sonra :D)

Bu hafta bir tane mastürbasyon yaptım gay porn izleyip. İkincisini yapma isteği gelmedi, normalde gelirdi. HK bunun iyileşme belirtisi olduğunu o trende girdiğimi söyledi . Gaylikten heteroseksüelliğe geçiyorum. Süreç biraz yavaş ilerliyor sadece. Acelemiz de yok zaten. Mazoşist yanım çok güçlü olduğu için de yavaş ilerlemesi normalmiş.

Amcamın evi yıkıldı. 2 haftadır bende kalıyor. Kendisi bekar. Çocukluğumdan beri bize iyiliği dokundu, yeni evime taşınırken de yardımcı oldu. ''Aile ile yaşayamıyorsun değil mi belli bir yaştan sonra?'' :) dedi bana destek oldu. Bende ona iyilik olsun, vefa duygusu sebepleriyle evimde kalmasına izin verdim hem beraber yaşarız ses olur bana diye düşündüm.  Beraber yaşayabiliriz diye düşündüm ama olmuyormuş. Evim çok küçük 1+1. TV izliyor sesli, ben kitap okuyacam okuyamıyorum. Gece horluyor düzgün uyuyamıyorum. Tuvalette biraz kıllar mıllar görüyorum iğreniyorum. Sanırsam bunun stresleri nedeniyle de biraz mastürbasyona, porno izlemeye yöneldim. Amcamın bize tek kötülüğü mirasını bana vermedi diğer kuzenlerime verdi. HK ''Senin o evde tek yaşaman lazım, Elifi bile eve sokma diyoruz amcanı nasıl sokacaksın? Ailene karşı gelebildiğin gibi amcana da gelmen lazım durumu izah edip göndermen lazım. Hem bize iyiliği dokunmuştu falan da deme. Yapılabilecek en büyük kötülüğü yapmış, mirasını sana vermemiş. Mirasını kime verdiyse onda kalması lazım. Amcana tahammül etmek zorunda değilsin'' dedi.

Genel olarak hala erkeklere ilgim oluyor tamamen bitmedi  dedim. HK: erkekle fantezi kurmuyorsan oral-anal sevişmiyorsan, dudaktan, boyundan öpme fantezileri kurmuyorsan ölene kadar bak, sorun yok dedi. Ben de istek olarak biraz daha beğendiğim erkeğin bedenini çıplak görmek, o bedeni öpmek isteği oluyor dedim. HK benim fetişist , erkek bedenini ele geçirmek isteyen bir yanım olduğunu, benim cinsel ilişkimin sevişmek odaklı değilde elde etmek odaklı olduğunu söyledi. Çırılçıplak görmek, erkeği savunmasız halde görmek, ele geçirmek, onun benim olması... Böylece ordan güç kazandığımı sonrasında da sevişme fantezileri kurduğumu söyledi. Pasif fanteziler de geliyor ama dedim. HK: kendini suçlama, pasif fantezilerini uygulamaya koyma yeter dedi.

Dipnot: Bu yazıyı aslında 31. seanstan sonra yazıyorum. Yazı yazmayı biraz boşladım geriden geliyorum. Mazoşist tarafımı ilerleyen yazılarımda biraz daha detaylandıracağım:)
79
Tamamen silinmemek veya insanları tamamen köle etmemek şartıyla dediğin gibi o hiyerarşiden herkes memnun çünkü o hiyerarşi herkesin mizacına göre oluşuyor. Çekinik olan baskın olanın liderliğinde rahat ediyor veyahut bir yerde çekinik olan başka yerde baskın, bir yerde baskın olan başka yerde çekinik olabiliyor.

Escinsel erkek kendini bu hiyerarşinin dışında konumlandırıyor. Kök olmayı da gövde olmayı da yaprak olmayı da kabul etmiyor. Canlı olmayı kabul etmiyor. Canlı olmayınca taş oluyor, toprak oluyor, cansız oluyor. Gri bölge yani bunalım bölgesi tam olarak cansızlık bölgesi, ölüm bölgesi. O hiyerarşiye katılmayınca canlı olamıyoruz, erkek olamıyoruz. Mutfak penceresi önünde oturup, sokakta futbol oynayan erkek çocuklarını izleyen, anasına bağımlı, uysal çocuk olarak kalmaya mahkum oluyoruz.

HK bana bir erkekle çok yakın bir duygusal ilişkim olması gerektiğini söylediğinde epeyce şaşırmıştım. Nasıl yani, sekiz yıl yurtta kalmıştım ben, yüzlerce arkadaşım olmuştu, bunu bugüne dek başaramamış mıydım? Neyse dedim hocayı dinleyelim bakalım. Mersine, bir arkadaşımı ziyarete gittim. Bir kafeye oturup sohbet ettik. Daha önce bahsetmedigim konulardan bahsettim ona, kendimi açtım. O da bana kendini açtı. İkimiz de birbirimizle daha önce kurmadığımız derinlikte bir iletişim kurduk. O günden sonra erkek cinselliği bitti benim için. Sonraki terapide HK, "Yüzde seksen iyileştin." dedi. Velhasıl ne yapıp edip o sistemin içine girmemiz gerekiyor. Sistem dışı kalmak demek ölmek demek.
Sayfa: 1 ... 6 7 [8] 9 10