Eşcinsellik > Eşcinsellik - Hayatlardan parçalar, hayata mektuplar (ziyaretçi karalama defteri)

Terapi bende işe yarayamaz.

(1/3) > >>

Kdr_51:
Merhabalar, ismim kadir, 2000liyim yaklaşik 5-6 senedir hüseyin kacin'in terapilerine geliyorum, toplamda 30-40 terapi yapmişizdir. ve 15 sene bile gelsem düzelmiyeceğimi biliyorum.
Size neden düzelemiyeceğimi kısa bir şekilde anlatıyım;

Çünkü hiçkimse beni anlamıyor. Anlattığım şeyler psikologuma ve çevremdekilere önemsiz  geliyor.

Kdr_51:
Hüseyin kacin' hocamin isteği ile Detaylı bir şekilde anlatıyorum neden bu terapide DUZELMİYECEGİMİ.

Ve aynı zamanda nasıl bütün hayatımın terapi sayesinde yok olduğunuda anlatıcağım.

Ben cinselliğe aşırı "TAPAN" bir insanım, ve cinselliği kendi içimde artık imkansız bir hale dönüştürdüm, yani "ÖLENE" kadar "BAKİR" yaşıyacağım.

Aranızda beni anlamıyanlara daha açık anlatmam gerekirse, kız veya erkek ile farketmeksizin, evlilik ile yada zina yolu ile cinsellik yaşamak yerine "ÖLMEYİ TERCİH EDERİM".
Çünkü 24 yaşına hiç cinsellik yaşamamış birisiyim ve kendimi "ACINDIRIYORUM"
Evet bu düşünce yapısı çok çocuksu.
O yüzden psikologum tarafından ciddiye alinmiyorum.

Aynı zamanda ben evlilik istemiyorum asla. psikolog sürekli evlilikten bahsetip beni bunaltıyor.

Eskiden terapiye başlamadan önce çok cesurdum. O zamanlar 6 sene önceydi, ve az kalsın cinsellik yaşıycaktım. Ama annem hüseyin kaçını buldu, ve asıl hayatım o zaman başladı. Asıl cinselliği yaşayamama hissi o zaman başladı. Hüseyin kacın' ile tanişmasaydim eşcinsel bir ilişki yaşiyabilicektim. Şuanki kafa yapısından kurtulucaktim.

Terapiyi bitirip  kızlara ilgi duysam bile zina yada evlilik yapmak yerine ölmeyi tercih ederim. Çünkü çok geç. Aranızda 30 yaşinda olup 50 yaşinda olup bana gülenler olabilir, işin ciddiyetini hiçbiriniz anlamıyorsunuz.




Kdr_51:
Hüseyin hocam'ın isteği ile neden düzelemediğimi başka bir boyutta anlatmak istiyorum.
Öncelikle annem bana aşırı düşkün birisi.
Ve aşırı baskıcı biriydi, ama artık değil, benden çok çekti o anlamda baskısını düşürttüm onun, mesela din yönünden bana çok baskı uygulardi eskiden. Şimdi porno yıldızı olucam desem bile bişey diyemez artık :) cünkü "BIKTIRTTIM."

Herneyse baba diye bir figür hayatımda hiç olmadı aksine, baba sürekli döverdi her 2 haftada bir "DAYAK" yediğimi, her 2 günde bir inanılmaz kalp kırıcı "AZAR" işittiğimi bilirim.
hiçbir zaman bana değer verilmedi, lise hayatım hiç olmadı. sadece ailemin kölesiydim.
Annem aşırı düşkün bir insan, benim giyeceğim kıyafete kadar heyşeyimi yönetir, 18 yaşıma kadar saçımı annem kesti, hiç berbere gitmedim 18e kadar.

Sanırım cinselliğe bu kadar tapmamın sebebi lise hayatımın olmaması ve asosyal olmam.



Mstf24:
Yazınızı okudum. Açıkçası okurken otomatik bir şekilde üzgün ve gerçekten asağılık hissettiren bir ses tonuyla okudum. Muhtemelen bu ruh halindeyken yaptığım yorumu "kimse beni anlamıyor" diyerek kale almayacaksınız. Bunu yapmadan önce benim yazımı ve hayat hikayemi okuyabilirsiniz. Yasadığınız ve hissettiğiniz duygulara ben de aşinayım. Benim bu konudaki kendi görüşüm şu şekilde: siz bir savunma mekanizması oluşturmuşsunuz. Kendi düşüncelerinizden ördüğünüz kafesin içinde oturuyorsunuz. Bu durumdan ne kadar rahatsızmış gibi konuşsanız da yaptığınız "kendini etiketlemelerle" orada bir komfor alanı olusturmussunuz. Kafesin içerisi sizi dısardaki savaşmak gereken dünyadan koruyor, ben yapamam edemem, olmayacak gibi etiketlerle kafesin içinde kendinizi güvende tutuyorsunuz. Çünkü bunları dediğiniz zaman ne başkası ne de siz kendinizden bir şeyler başarmayı ya da savaşmayı beklemeyecek. Bu kolay olan. Umutsuz bir şekilde birisinin gelip sizi ordan çıkarmasını istiyorsunuz, böyle bir şey olmayacak, en fazla size yardım etmeye çalışırlar ama en nihayetinde kafesin anahtarı da yine sizin elinizde ve onu içerden açmak zorundasınız. Bu yazıyı aslında size yanıt olarak değil de aynada kendime karşı söylüyor gibi konuştum. Ben de aynı duyguları çok sık hissediyorum. Ben o kafesi açtım ve yürümeye başladım. Bu noktada ters bir benzetme yapmak istiyorum. Genelde kendi depresif alanımızı karanlık dısarıyı ise aydınlık olarak algılarız. Ama ben tersi olduğunu söylemek istiyorum. Yani kafesin içi aslında aydınlık olan. Çünkü kafesten uzaklaşmak istediğinizde karanlıkta ve bir korkuyla yürüyormussunuz gibi hissettiriyor. Ya karanlığın içinde korkumuzu yenerek yürüyeceğiz ve kafesimizden daha parlak bir yere ulaşacağız ya da arkamızdaki kafesin cılız aydınlığına aldanıp korkularımıza yenik düşerek geri dönüp kendimizi tekrar kilitleyecegiz. Her şey kusursuz olmak zorunda değil, her insanın zaman çizgisi farklıdır ve kimse basarısızlıklarımızın çetelesini tutmuyor. Zaman zaman kötü hissetmek insan olmanın parçasıdır ama bu duygulara tamamen teslim olmamaya calisalim. Güçlü kal

https://escinselterapi.net/forum/index.php?topic=2298.0

okumak için linki tıklayınız

Yavuz Efe:
Kendine bir konfor alanı oluşturmuşsun, yuvadan uçmamak için önceden haklı sebeplerin varken şimdi sebepleri sen yaratıyosun.Anneyi bıktırmak bir başarı değil anneden kopabilenler erkekleşiyor.Sabahtan akşama kadar annenle tartışmak senin problemlerini çözmez çünkü tartışarakta olsa bağını sürdürüyorsun.Benimde annem bana çok düşkündür , çok fazla ona bağlıydım ,hikayeme bakarsın, ilk başlarda zor gelsede bağımı koparttım, şuan annem radarımdan çıktı yani hayata açıldım, en kısa zamanda yuvadan ayrılman lazım, kendine ben düzelemem ,bana terapi yaramaz deme, kendini kandırma, mücadele et, Babana inat ,annene inat ben bu işi çözücem de, ödevler yapıldığı zaman her şey oluyor, lise hayatın kötü geçmiş olabilir, asosyal olmuş olabilirsin bunları çözmüş biri olarak söylüyorum bu sorunları çözebilecek güce sahipsin, yeterki kendini mağduriyet kafesine kapatma, inan kendine , terapiye karşı direnç oluşturma, bindiğin dalı kesmiş olursun, bu forumda çok daha ağır hikayeleri olan insanlar başarmış sen mi başaramayacaksın, o kadar yaşadığın sıkıntılar cinsellik yaşamadan bakir kalmak için miydi, seni çok iyi anlıyoruz ama hâlâ kendine kurban rolünü layık görmeni anlayamıyoruz.Yıkıldıysan toparlan, düştüysen kalk abim.


https://escinselterapi.net/forum/index.php?topic=2056.0

Okumak için linki tıklayınız

Navigasyon

[0] Mesajlar

[#] Sonraki Sayfa

Tam sürüme git